Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/69 E. 2022/220 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/69 Esas
KARAR NO : 2022/220

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili —————kurulmuş olduğunu, tüm ——— ———–, taahhüt, inşaat uygulama, tesisat, ——– pazarlaması yapmakta olan, kısa sürede —-oldukça büyüten tüm ülkede ismini tanıtan, sektöründe saygın ve köklü bir şirket olduğunu,—— işbu ibareyi davalı—— hukuka aykırı bir şekilde haksız ve kötü niyetli olarak —- ettirdiğini, bu markanın açıkça müvekkilinin—– unvanı olduğunu bu ibarenin bir marka olarak tanınması için uzun süre çaba sarf ettiğini, gerçek hak sahibinin müvekkilinin olduğun belirterek davalı yanın —-markasının hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
S A V U N M A: Davalı yan —- ön inceleme duruşmasında; davacı yan tarafından ileri sürülen iddiaları kabul etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; davacı—— olması, davalıya ait dava konusu ———— gerçek hak sahipliği, kötü niyetli tescil sebebi ile hükümsüzlük davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davalı adına tescilli —– tescil numaralı————-başvurusunun —– tescile bağlandığı,———– tarafından ——— mahkemeye gönderilen ——— davacı şirketin çalışma konusunun “inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak, resmi ve özel inşaatlar yapmak ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler” olarak belirlendiği, şirketin odaya kayıt ve ana sözleşme tasdik tarihinin —— edilen davacı şirket ana sözleşmesinde yer alan “Her türlü binanın —– işlerini yapmak — girmek —–almak satmak mimarlık hizmetlerinin verilmesi —— hazırlanması” hizmetlerinin—– uyumlu olduğu, Davacı şirket ana sözleşmesinde yer alan “———– işlerini yapmak ihalelere girmek inşaat malzemeleri almak satmak mimarlık hizmetlerinin verilmesi—– —-kapsamına girdiği, şirketin ———— markasal kullanıma konu edip etmediğinin tespiti gerektiği, ana sözleşmede kullanılan ibarelerden —— hizmetinin bir parçası olarak kullanıldığı anlamı çıktığı, ayrıca dava dilekçesinde davacının, markasal kullanıma konu edilen işaretin ———-olduğunu beyan ettiği, Davacının ———- nerede nasıl, ve ne şekilde kullanıldığına dair hiçbir delil sunmadığı, dava dilekçesinde markasal kullanıma——- olduğunu beyan ettiği,———– yazıda davacının iştigal konusu “inşaat taahhüt ve müteahhitlik işleri yapmak,—–” olarak belirlendiği, bu hizmetlerin de —— yer alması, davalı markasının ise —– yer alması hususu dikkate alındığında — unvanında aynı ibarenin bulunmasının SMK 6/6 delaletiyle hükümsüzlük gerekçesi olamayacağı, SMK 6/3 anlamında yapılacak değerlendirmede davacının gerçek hak sahipliği ve eskiye dayalı kullanıma ilişkin—— kaydı dışında hiçbir delil sunmadığı, —– davacı tarafça ihdas edildiğine dair herhangi bir delilin dosyada yer almadığı, Davacı tarafça fiilen kullanıldığı ifade edilen—- davalı adına tescilli——- ibaresi birbirinden farklı olduğu, davacının fiili ve markasal kullanıma konu ettiği işaretin davalı markasıyla iltibas yaratamayacağı, —- ibaresinin —kullanıma konu edildiğine ilişkin davacı tarafça hiçbir delil sunulmamış olduğu ve HMK 25 anlamında tarafın sunmadığı ve dayanmadığı bir delil resen toplanamayacağından eskiye dayalı kullanımı düzenleyen SMK 6/3 maddesi uyarınca hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, Dosya münderecatından, davalının tacir olmadığı, herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı davalının davacıdan haberdar olduğunu ve davacıya ait markayı kendisine Mal etme çabası içinde olduğunu gösteren herhangi bir delil yer almadığı bu nedenle SMK 6/9 anlamında tescilinin kötü niyetli sayılamayacağına dair raporunu sunmuştur.
Mahkememiz dosyasından ——— tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davalı ———– tescilli olduğu tespit edilmiştir. Davacı yan dava dilekçesinde——– üzerinde öncelik hakkı bulunduğu belirtmiş, ancak dosya kapsamında buna ilişkin ——bulunmamakta olup, iş bu iddiasını ispat edememiştir. Ayrıca, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği —– davalı yanın tescilli ————- markası ile benzer değildir. Bu nedenle, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 6/3 maddesinde belirtilen markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, Davacı —– unvanı davalı yanın dava konusu ——–daha önce ——-kayıt edilmiştir. Davacı yanın —- kök unsuru olan ——- dava konusu davalı ——— BİREBİR AYNIDIR. Davacı yanın faaliyet alanı ile davalı yanın markasının tescilli olduğu —– aynıdır. Dolayısıyla,———– markasının davacı yana ait olabileceği izlemi oluşacağından——– marka arasında iltibas bulunduğu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 6/6 maddesi kapsamında davalı yanın markasının hükümsi koşullarının oluştuğu, Somut olayda davalı yanın tescil başvurusunu gerçekleştirdiği sırada kötüniyetli olduğunu gösterir herhangi bir veririn dosya münderecatında var olmadığı, bu çerçevede SMK 6/9 kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varıldığına dair raporunu sunmuştur.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davacı şirketin —–kurulduğunu,——- esas unsurunun ———olduğunu, davalıya ait dava konusu ——— numaralı ———— tescil edildiğini, tescilin SMK’ nın 6/6 ve 6/9. Maddeleri uyarınca hükümsüz kılınması gerektiğinin iddia edildiği, davalı duruşmada alınan beyanında markayı oğlunun kullanması için aldığını, davacı firmadan haberi olmadığını beyan ettiği, mahkememizce dosya bilirkişi heyetine tevdi edildiği alınan ilk 26/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından kullanılan —– davalı —– farklı olduğunu davacının——— kullandığına dair delil sunamadığına dair görüş bildirildiği, davacı tarafından rapora itiraz edilmesi üzerine aldırılan 09/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davalının davaya konu markasının SMK 6/6 maddesi kapsamında davacı şirketin ticari faaliyet alanı ile aynı olduğunu, bu sebeple hükümsüz kılınması gerektiği yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce yapılan değerlendirmede, öncelikle davacı tarafından davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu iddia edilmiş ise de davacı şirketin davaya—–olarak tescil edildiği tarihin ———– tarihi olduğu, davalının davaya konu ———–numaralı marka başvurusunun———-olduğu arada yaklaşık 8 aylık süre olduğu, davalının davacının ticari unvanından haberdar olmamasının normal olduğu, yine dosya içerisindeki belgelerden davacının —– —-olarak kullandığı yönünde delil de elde edilemediği bu sebeple davalının davacının ———-kullandığını bilmemesi sebebiyle yaptırmış olduğu tescilinin kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği,—- iyi niyet olup, kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekmekte olup, davacının davalının kötü niyetli tescilde bulunduğu iddiasını ispatlayamadığı, SMK 6/6. Maddesi uyarınca yapılan değerlendirmede öncelikle mahkememizde aldırılan her iki rapor arasında çelişki olmasına rağmen—-raporunun hükme esas alındığı şöyle ki davacının— kayıtları incelendiğinde faaliyet alanının ———-şeklinde olduğu, davalının ———— içeriği incelendiğinde, —– yer aldığı, davacı şirketin de —- alanında faaliyette bulunduğu anlaşıldığından ticari faaliyet alanlarının aynı olduğu bu sebeple bu yöndeki değerlendirilme bakımından —— bilirkişi raporuna öncelik tanınıp hükme esas alındığı, yine davalı tarafından —- tarihli bilirkişi raporuna da itiraz edilmemesi sebebiyle başkaca rapor da aldırılmadığı bu şekilde 6769 Sayılı yasanın 6/6. Maddesi uyarınca davalının davaya konu —- markasının tescilli olduğu hizmetler ile davacı şirketin davalının marka tescilinden daha önceki bir tarihte 2018 yılında tescil edilen ticari unvan ve faaliyet alanları ile benzeştiği bu sebeple davacının ——markası üzerinde davalıya nazaran öncelik hakkı olduğu anlaşıldığından mahkememizce davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile davalı adına tescilli ——- ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Alınması gereken 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç, 185,50 müzekkere ve tebligat gideri, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ——- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.