Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/56 E. 2023/281 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/56 Esas

KARAR NO :2023/281

DAVA:Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ:07/04/2021

KARAR TARİHİ :21/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirketin —— markasının gerçek hak sahibi olduğunu,——– olarak başladığını, — olmak üzere —— şubesi olduğunu, ——- alanında —— devleri arasında olduğunu, —- markalarının —–yılından itibaren davacınınnın adına tescilli olup uzun yıllardır davacının şirket tarafından kullanıldığını, davacınınnın şirketin — markasının gerçek hak sahibi olduğunu, — markalarının —- ait olmadığını,—- markasının gerçek hak sahibinin —–olduğunu, davacıya ait markanın tanınmış nitelikte olduğunu, davalıların davacıya ait ——–markasını davacının rızası hilafına kullandığını ve işbu kullanımların davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalıların kötü niyetli olarak davacının markası ile iltibas teşkil edecek ölçüde benzer olan ——– işaretlerini kullandığını, davacıya ait ürünleri —-pazarladığını, ——yazıldığında çıkan arama sonucunda —- çıktığını, ——oluşturulduğunu, işbu —— sitelerinde——ürünlerin farklı işletmelerde de satıldığının belirtildiğini, davacıya ait markalara tecavüz teşkil edecek nitelikte markasını koymakta ve bu markayı havi ürünlerin ticaretini yaptığını, davalıların sosyal medya hesaplarında da —- kullandığını,——- kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında davalıların —- başkaca hukuka aykırı kullanımlarının tespit edildiğini, —— ibaresinin aratılması halinde de davalıların halen daha ———- kullanılmasının sureti ile davacınınnınnin tanınmışlığından faydalanmaya ve davacının marka haklarını ihlal etmeye devam ettiğini, davalıların kötü niyetli kullanımları suretiyle davacınınnın markaları ile iltibas yarattığını, davalıların ——— gibi ürünlerde haksız olarak kullanıldığının görüldüğünü, davalıların——— esas unsurlu kullanımları ile haksız şekilde davacınınnınnin markalarının tanınmışlığından faydalanmaya çalışıldığını, davacınınnın tarafından yıllarca büyük bir emek ve titizlikle tanıtılan ———– markalarının sahibi olduğu itibardan haksız bir şekilde yarar elde etmeye çalıştığını ve bu kapsamda sunulan mal ve hizmetler ile davacınınnınne ait markaların itibarına zarar verdiğini ve markaların ayırt edici karakterini zedelediğini, davacınınnınnin marka hakkına tecavüz edildiğini, davalıların kullanımının tecavüzün yanı sıra haksız rekabet de yarattığını, davalıların —- gerçek hak sahibinin davacınınnın şirket olduğunu ve kullanımlarının tecavüz teşkil ettiğinden haberdar olup ihtarlara rağmen kötü niyetli kullanımları ile davacınınnınnin marka haklarını ihlale devam ettiğini, davalıların fiillerinin davacının markasına tecavüz teşkil ettiğinin tespit edilmesi, muhtemel tecavüz fiillerinin önlenmesi, mevcut tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılarak maddi ve manevi zararın teminini gerektiğini, davalıların davacınınnın bakımından telafisi imkânsız zararlar yaratabilecek nitelikteki kullanımları tespit edilmekle değişik iş dosyası kapsamında ihtiyati tedbire hükmedildiğini, mübrez davada nihai karar verilene kadar işbu ihtiyati tedbir kararının devamına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; davalıların devam eden kullanımları ile davacınınnınnin öncelikli ve üstün hak sahipliği dikkate alınarak telafisi mümkün olmayan zararların sürecek olması ——- erişimin dava sonuna kadar tedbiren engellenmesine, ——– verilen tedbir kararının dava nihayete erinceye kadar devamına, davalıların kullanımlarının davacınınnınnin markalarından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespit edilmesine, muhtemel tecavüz fiillerinin önlenmesine, mevcut tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalıların kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edilmesine, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihazı makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulmasına, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasına, özellikle masrafları tecavüz edene ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesine, üzerlerindeki markaların silinmesine veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına,—- engellenmesine, davalılara ———–kapatılmasına, mümkün değilse işbu hesaplara erişimin engellenmesine, tazminatın miktarı önceden belirlenemeyeceği için belirsiz alacak davası kapsamında sınai mülkiyet hakkında tecavüz edenin elde ettiği net kazanç üzerinden yoksun kalınan kazanca göre zararın hesaplanabilecek olması nedeniyle, tahkikat sonucunda değeri tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırılmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, kararın masrafları davalılara ait olmak üzere en az üç adet yüksek ——ilanına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hisselerine ilişkin hisse devir sözleşmesinde davalı şirketin sahibi olan ——– işletmeye devam edeceğine yönelik muvafakatın olduğunu, taraflar arasında yıllarca ve halen devam eden ticari ilişki dikkate alındığında yine davacı şirketin davalı marka kullanımına muvafakat verdiğinin kabulünün gerektiğini, davacı şirketin yetkililerinin davalı şirket tarafından ——– ürünleri——– paylaşımlarında kendi ürünleri gibi göstererek kendilerine paye çıkardıklarını, davacı şirketin hakim ortağı olan —–çalışanlarına özel olarak davalı şirketin çiftlik ürünlerine ilişkin —— dahi yaptığını, davalı şirketlerin dava konusu edilen marka kullanımın davacı şirket markası ile iltibas yaratacak nitelikte olmadığını, bir an için aksi düşünüldüğünde; taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi, yıllarca sürüp devam eden ticari ilişkileri ve sair hususlar dikkate alındığında davalı şirketlerin bu kullanımının davacı tarafın bilgisi ve muvafakati dahilinde olduğunun kabulünün gerektiğini, bu halde davalı şirketlerin kullanımının hukuken korunan bir hakka dayandığı ve Sınai Mülkiyet Kanunu`nun 7/2. maddesi uyarınca tecavüz olarak nitelendirilemeyeceğini, tüm bu savunmaları baki kalmak kaydıyla bir an için aksi kabul edildiğinde dahi davacı tarafın müvekkillerin kullanımından kaynaklı gerçek zararını ispat etmesi gerektiğini, davacı şirket yetkililerince yapılan paylaşımlar dikkate alındığında markanın itibarsızlaştırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı açıkça anlaşıldığından, manevi tazminat talebinin başkaca bir araştırmaya gerek kalmaksızın reddi gerektiğini belirterek; Huzurdaki haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, davacı adına tescilli ——– markaların davalılar tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunulmadığı, bulunması halinde tespiti, önlenmesi, giderilmesi ve ayrıca maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan ——- tarihli bilirkişi raporunda; —– incelemede;——olduğu ve alan adında —-ibaresinin kullanılmış olduğu, site tescil bilgilerinde; alan adının ——- tarafından kaydedildiği, site sahiplik bilgilerinin yer almadığı, alan adının —– tarihinde kaydedildiği ve kayıt tarihinin — tarihinde sona ereceği, ——- yapılan incelemede; ———— anahtar kelime ve site tanıtıcı bilgisi olarak kullanıldığı, sitede tanıtımı ve satışı yapılan ürünlerde —— ibaresinin kullanılmadığı, sitede yer alan ——- sayfasında; —- yıllardır hizmet veren ve —–kurucusu olduğu —– hazırlanıyor, —-yılında —– markasıyla başlatılan yeni konsept, —– biri olarak öne çıkıyor. Siz değerli iş ortaklarımızla bugüne kadar —- yürüttüğümüz verimli ve keyifli çalışma sürecini, bundan sonra—— markamızla devam ettirmekten gurur ve mutluluk duyacağız . açıklamalarının yer aldığı, Firma iletişim bilgilerinde; ——- sayfasında yer alan firma tanıtım broşüründe —— ibaresinin ve logosunun kullanıldığı, —— bilgilerinde; —- tarafından kaydedildiği, ——bilgilerinin yer almadığı, ——tarihinin —- tarihinde kaydedildiği ve — tarihinde kaydının sona ereceği,———olduğu, Sitede yer alan —- adresleri ———-incelemede; söz konusu hesabın—- olduğu tespit edildiği, taraflar arasında davacının ——– ibareli tescilli markalarının davalı şirketlerce kullanımına yönelik yazılı bir sözleşme veya muvafakat dosya kapsamında görülmediği, davalının sunduğu deliller kapsamında davacının zımnen muvafakatte bulunduğu değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının ——- ibareli markalarının —— sektöründe tanınmış olduğu, davalıların kullandığı işaretler ile davacının — tanınmışlığa ulaşan ——karşılaştırıldığında esaslı unsur olan —— ibaresi ile kullanılan——- açısından aynı ve kullanılan yan unsurlar ile birlikte benzer oldukları, davacının tescilli olduğu ——– Sınıfta bakımından aynı mal ve hizmetleri sundukları, ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali kuvvetle muhtemel olduğu ve haksız bir yarar elde edilebileceği, davalı tarafların ibraz edilen —— yılları ticari defterlerinin yazılı olduğu, birbirlerini doğruladıkları, kanunlara uygun şekilde eksiksiz ve usulüne uygun tutuldukları, ibraz ettiği defterlerinin tümünün açılış tasdik/berat onaylarının ve yevmiye defterinin kapanış berat onaylarının yasal süresinde alınmış olduğu görüldüğü, TTK md. 64/ III göre nazara alınabileceği, HMK md. 222 ‘ye göre sahibi lehine delil olabileceği mahkeme takdirinde olduğu, davalı şirketlerin ——–ticari defter ve kayıtları ile bunlara uyumlu mizanları incelendiğinde dava konusu markadan kaynaklı olmayan gelir ve giderlerin yer aldığı ve ayrıklaştırılarak oluşturulan —- hesaplamaya göre inceleme dönemi olan —- aralığında; davalı —- gerçekleştiği, davalı —- net kar elde ettiği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan ——– tarihli bilirkişi raporunda; Davacı vekilinin kök rapordaki tespit edilen Brüt Kazancın, Net Kazanca karşılık geldiği ve Brüt Kazanç tutarlarının tazminata hükmedilmesi gerektiği yine bazı giderlerin bu anlamda düşülmemesi yönündeki itirazına iş bu ek rapor içerisinde izahatla cevap verilmiş olup KÖK Rapordaki teknik hesaplamanın değişmediği, Net Kazanç kavramının vergi öncesi net kar olduğu, davalı vekilinin “Diğer Satışların Maliyetinin” gider kalemi olarak düşülmediği itirazı üzerine KÖK Raporda da belirtildiği gibi bu kalemlerin dava konusu marka altında yapılan satışlara ait olmadığı, konut satış gelirlerine ait maliyetler olduğundan nasıl gelir hesaplamasına konut satışları dahil edilmediyse gider hesaplamasına da dahil edilemeyeceği, davalı vekilinin müvekkili —– şirketinin dava konusu marka dışında da ürün satışları olması nedeniyle hesaplamanın yeniden yapılması yönündeki itirazları üzerine —- tarihindeki dilekçesi ekinde sunduğu —– faturalarının incelenerek ticari defter kayıtlarıyla karşılaştırılması sonucu davalı şirketin dava konusu birçok farklı ürün satışı yaptığı dolayısıyla faaliyet giderlerinin ürün bazında defterlerinden ayrıştırılamaması üzerine satışların yüzdesi yöntemi ile net satışlara oranla pay verilerek yapılan yeni hesaplamaya göre inceleme dönem aralığının tümünde dava konusu ürün ile ilgili zarar hesaplandığı, diğer Davalı ——- rapordaki hesaplamanın değişmediği, Davacı vekilinin iddiası doğrultusunda —– karşılık geldiği ve—- tutarlarının tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde ise —–tarih aralığında Davalı ——– için brüt karın/kazancın—- için ise —-olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin —- markası ile —–verdiğini —— ibareli çok sayıda markanın tescilli sahibi olduğunu, davalıların, davacıya ait —- Markasını, davacının izni olmadan kullandığını, davacı markasına benzer şekilde —–altında kullanımda bulunduklarını ve et ve süt ürünleri sattıklarını. Bu durumun davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini —— markasının gerçek sahibinin davacı olduğunu davacı markasının tanınmış marka olduğunu. Davalıların eylemi birlikte gerçekleştirdiklerini, bu kullanımlarının kötü niyetli olduğunu. Davalıların kullanımları nedeni ile tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali olduğunu. Davalıların davacının tanınmış markasının itibarından faydalanma amacında olduklarını. Buna ilişkin ——— sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını ve davalılar aleyhine tedbir kararı verildiğini. Bu şekilde davalıların eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile önlenmesi, durdurulması ve ortadan kaldırılmasına, davalılar adına tescilli —— engellenmesine, davalılara ait ———- ibareli sosyal medya hesaplarının erişime engellenesine hükmün ilanına 10.000 TL maddi tazminatın ve 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili dava dilekçesi ile; davacı şirketin önceki çoğunluk hissesinin —-ait olduğunu. ——–davalı şirketlerin yöneticisi olduklarını. Davacı şirketin çoğunluk hissesisin —-yılında devredildiğini. Fakat sözleşmede —– bünyesindeki çiftliğin işletilmesinin davalılara bırakıldığı ve bunun rekabet yasağı dışında tutulduğunu. Bu şekilde davacının davalıların kullanımına muvafakat ettiğini, davacının, davalılar ürünlerinden bahsetmek sureti ile kendilerine paye çıkarttıklarını, davalıların bu durumu bildiğini, bu nedenle bu durumun marka hakkına tecavüz sayılamayacağı, markanın itibarsızlaştırılması söz konusu olmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, belirterek davanın reddini talep ettiği, —– sayılı dosyası ile yaptırılan tespit ve aldırılan bilirkişi raporunda davalılarca——- ibaresinin markasal olarak kullanıldığının yine davalılarca işletilen işyerlerinde de —— şeklindeki ibarenin tabelalar, ürünler, tanıtım malzemeleri vs. Üzerinde kullanıldığının tespit edildiği, bu tespit üzerine mahkemece —–ibarelerinin kullanılmasının engellenmesi ve yasaklanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, mahkememizce davanın esasına ilişkin olarak aldırılan ——- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak davalı tarafından —– ibaresinin yiyecek içecek sektöründe kullanıldığı, davalılar kullanımlarının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, maddi tazminat talebi yönünden ise davalı —- zarar ettiği, davalı —- ise tazminata esas dönem içerisinde —— ettiğinin tespit ettiği, sonra itirazlar üzerine aldırılan ek raporda esasa yönelik görüşlerin muhafaza edildiği, ayrıca brüt kazanç üzerinden de hesaplama yapıldığı, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; davacının ——ibareli çok sayıda markanın dava konumuz ile ilgili olarak —- Sınıflarda yine bunun haricinde —— Sınıflarda tescilli sahibi olduğu, ilk marka tescil tarihinin—– yılına dayandığı, bu marka adı altında —- sayıda şubesi olduğu, buna göre de dava konumuz ile ilgili olarak —– gerçek ve üstün hak sahibi olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafından kullanılan —– davacı markaları ile karşılaştırıldığında taraf markaları arasında esas unsurun —-olduğu, davalı tarafından kullanılan — ibaresi yanında yer alan—- ibarelerinin ürünlerin tanıtımına yönelik tanımlayıcı mahiyette vasıf bildirici ibareler olduğundan markayı farklılaştırmadığı, davacı markalarının tescil ve kullanımının ——— olarak kullanıldığı, davalının da yine —- kullanımındaki renklerin turuncu şeklinde olduğu, ————-de benzer olduğu, bu yönüyle taraf markaları karşılaştırıldığında tüketicilerin bu markaların yer aldığı ürünleri veya işletmeleri veya temsilcilerinin asıl kaynağının tek bir firma veya kişi olacağı algısına kapılabileceği, davalı işletme ve ürünlerinin davacının temsilcileri veya bayileri veya onun mallarını satan işletmeler olarak algılayabileceği bu şekilde ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği, davacının —– tanınmış marka olmasının çok uzun yıllardır bu marka ile ticari faaliyetlerini yürütüyor olması sebebiyle davalılar tarafından kullanılan—- birlikte kullanılan yan ibarelerde dahil olmak üzere tüm kullanımların 6769 sayılı SMK nun 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, bu durumun aynı zamanda TTK nun 55/1a 4 maddesi uyarınca —- hükmünü ihlal eden haksız rekabet niteliğinde olduğu, buna göre davalıların davacıya ait—— kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği hususunun anlaşıldığı, bu nedenle davacının SMK 149. Maddesi uyarınca maddi manevi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı tarafından SMK 151/2.b kapsamında davalıların davaya konu marka ile elde ettiği net kazanç üzerinden tazminat talebini belirlediği, buna göre davalılardan —-ihlalin tespit edildiği dönem olan — tarihi ile dava tarihi arası olan dönemde zarar ettiği, diğer davalı —-ettiği, davacı tarafından tespit edilen tazminat miktarlarına itiraz edilmiş ise de tazminat hesaplamasının —– maddesi uyarınca davalıların elde ettiği net kazancın belirlenmesi için davalıların ticari defterleri incelenmek suretiyle hesaplandığı, hesaplama yönteminin dosya kapsamına uygun olduğu, bu madde üzerinden yapılacak hesaplamanın brüt olarak değil net kazanç olarak hesaplanması gerektiği bu nedenle tespit edilen 167.601,16 TL net kazanç üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, davacı tarafından 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, dosya kapsamına göre davalıların —- davacının tanınmış markası ve çok sayıda tescilli —— kullanması, yine kullanımın ayniyet derecesinde benzer olması, davacı markasının tanınmış marka hususu da dikkate alındığında bu haksız kullanımların davacının markasına zarar verme ihtimali de dikkate alınarak 15.000,00 TL manevi tazminat talebinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından bu talep yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davalılarca davacı şirketinin çoğunluk hissesinin önceki sahiplerinin davalı şirket yetkilileri olan —-ait olduğunu, —- tarihli sözleşme ile hisselerin devredildiğini, bu sözleşmenin —— maddesinde ———– bünyesindeki çiftliğin işletilmesi bu maddenin ihlali anlamına gelmeyecektir. ” denilmek suretiyle davalılar kullanımlarının bu madde kapsamında sözleşmeye uygun kullanımlar olduğu iddia edilmiş ise de dosya kapsamında aldırılan bilirkişi incelemelerinde davalılar kullanımlarının ———– kapsamının çok ötesinde —– markasal olarak ticari alanda kullandığı ve neredeyse davacılarla benzer alanda faaliyet göstererek rakip bir ticari firmaymış gibi markasal kullanımlarda bulunulduğu, kullanıma gerekçe gösterilen sözleşme maddesinin sadece çiftliğin işletilmesi ile ilgili olup bu——- tarafından üretilen ürünlerin ticari pazarda ——– markası ile satılmasının bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği bu nedenle bu yöndeki savunmalara itibar edilmediği, yine davacı şirket yetkililerince davalılara ait ——— paylaşımlarının övüldüğü, davacı şirket çalışanlarınca ürünlere ilişkin promosyon yapıldığı şeklindeki savunmalarında marka tecavüzünü haklı kılmayacağı, bu paylaşım ve yorumların marka kullanımına muvafakat anlamına gelmeyeceği, bu hususta açık bir yazılım muvafakatname veya lisans sözleşmesi kapsamında marka kullanımına izin verildiğine dair yazılı bir belge sunulamadığından bu yöndeki savunmaların reddine, neticeten davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davanın KABULÜ ile,
Davalılar tarafından davacının marka hakkına yönelik olarak tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davacı markasının bulunduğu tüm ürün, cihaz ve makine gibi araçların üzerindeki ——— markalarının silinmesine, silinmesi mümkün olmaması halinde imhasına, davalılara ait ———- engellenmesine, münhasıran tecavüz oluşturan ürün üretiminde kullanılan araç veya cihaz tespit edilemediğinden yine davalılara ait —— hesaplarının kapatılmış olduğu tespit edildiğinden bu yöndeki sair taleplerin reddine,
Maddi tazminat yönünden: Davanın KABULÜ ile, 167.601,16 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden: Davanın KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Hükmün kesinleşmesi halinde masrafı davalılardan alınmak üzere ——– çapında yayın yapan 3 büyük gazeteden birinde ilanına,
1-Alınması gereken 12.473,48 TL harçtan alınan 489,23 TL peşin harç ve 2.700,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 9.284,25 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 3.189,23 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 5.104,50 TL ve değişik iş dosyasından yapılan 4.613,00 TL masraf toplamı olan 9.717,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 26.816,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023