Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/54 E. 2023/72 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/54 Esas
KARAR NO: 2023/72
DAVA: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/04/2021
KARAR TARİHİ: 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin —– yılında kurulmuş olup, bu tarihten itibaren—— önde gelen firmalarının büyük bir kısmını karşılayan, ——— — —- ihracat yapmakta olan tedarikçi bir firma olduğunu; davalının da davacı ile benzer bir işi yapan firma olup, anonim hale gelmiş, yeni olmayan harcı alem bir ürünü, —— tescil nosu ile hakkın kötüye kullanılması fiilini gerçekleştirerek kendi adına tescil ettirdiğini, Davacıya ait tasarıma çok benzer yüzlerce tasarımın internet ortamında mevcut olduğunu; birçok —– — satıldığını ; dava konusu —— harcı——- olduğunu; ve—– tescil nolu tasarımın, yeni ve ayırt edici olma özelliğine haiz olmadığından dolayı tescil edilebilir niteliğe haiz bir tasarım olmadığını, Dava konusu tescilli tasarımın —–tasarım olduğunu ve—– yüzlerce benzer görselin bulunduğunu; aynı zamanda bu tasarıma çok benzer —— birçok —– —– satıldığını,—– beri mevcut olduğunu; Bu —– görsellerin ——- ortamında —– beri mevcut olduğuna dair görsellerin —— olarak sunulduğunu; dava konusu ürünü ilk tasarlayan şirketin davalı şirket olmadığını, —– var iken, tasarımların zorunluluk sonucu ortaya çıkan görünümleri mevcut ise, yani işlev tasarımı şekillendirilmiş ise, o ürünün tasarımının tescil edilmesinin mümkün olmadığını; Bunun yanı sıra ürünün ——- yönelik bir ürün olduğundan ——– olmak zorunda olduğunu; Başka bir anlatımla, ürünün, işlevini yerine getirebilmesi için ancak belli bir şekilde yapılması zorunlu ise ve bu zorunluluğa uyulması sonucunda her kişide aynı tasarım ortaya çıkıyor ise, bu tasarımın hukuken korunmayacağını; işlevselliği yerine getirebilmesi için belirli bir şekilde görülmesi zorunlu olan tasarımlarda, tasarımcının kendinden kattığı bir değer bulunmadığından, koruma sağlanamayacağını; Ayrıca her tasarımcının fikri çalışmasının sonucunda aynı görünümün ortaya çıkması kaçınılmaz ise, yani tasarım açısından alternatif yok ise bu durumda hukuken korunması gereken fikri çabanın bulunmayacağını;—– modası var iken, —— yönelik —– seçeneğinin sınırlı olduğunu; piyasada yüzlerce ayırt edici niteliği olmayan benzer ürün bulunduğunu; Dava konusu tasarımda da bu ürünün tasarım alternatiflerinin müşterek özelliklerininde ürün görsellerinden ayırt edici bir farkı olmadığını; ürünün aynıları ve benzerlerinin piyasada zaten mevcut olduğunu; Bu nedenle dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici özelliği olmadığını, Mevzuatta ve doktrinde yenilik kavramı açısından mutlak yenilik ölçütünün ele alındığını; Buna göre tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamışsa, söz konusu tasarımın yeni kabul edildiğini; Tasarımın yeniliğini belirlemede, tasarımın insan bilgi veya tecrübe hazinesine yaptığı katkının büyüklüğü ve niteliğinin önem arz ettiğini, Ayrıca tasarımların sadece—– farklılık gösteriyor ise aynı kabul edileceğini; Bu nedenle — yıllarından beri üretilen ve internet mecrasındada çok yaygın bir şekilde ticareti yapılan dava konusu ürün tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığını, bu sebeple hükümsüz kılınması gerektiğini; davacı şirketin harcı alem bir ürünü tescil ettirdiği için kötü niyetli olduğunu; Tescil edilme kriterlerine haiz olmayan tasarım nedeni ile davacı şirketin üretimini durdurmaya çalıştığını; —— göre de tasarım tescillerinde şekli incelemenin benimsenmesi sebebi ile kötü niyetli kişilerin, koruma şartlarını taşımayan, ‘’harc-ı alem’’ tasarımlara belge aldığını ve belgeleri hükümsüz kılınıncaya kadar rakiplerine karşı kullandığını; Kötü niyetli kişilerin, incelemesiz sistemden yararlanarak kamuya mal olmuş tasarımları adlarına tescil ettirdiklerini ve hükümsüz kılınıncaya kadar bunları rakiplerinin üretimlerini durdurma aracı olarak kullandığını; Davacının da harcı alem bir ürüne tasarım tescili aldığını ve kendisine rakip olan davacı şirketin üretimini tamamen durdurmaya çalıştığını; bu sebeplerle davalının ——-tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi, her türlü masraf ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin olmadığına yönelik sunduğu ürün görselleri ile davalı tasarımı arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını; ayrıca söz konusu görsellerin tasarımın tescil tarihi olan —— tarihinden önce kamuya sunulduğuna dairde somut bir delilin bulunmadığını; Davacının bir takım internet sitelerindeki görsellere dayanılarak davalı tasarımının hükümsüzlüğü talep etmesinin mümkün olmadığını; Söz konusu görsellerin kim tarafından, ne zaman ve hangi amaçla oluşturulduğunun tespit edilmesinin mümkün olmayıp, ——– her zaman müdahale edileceği dikkate alındığında —– sitelerinde yer alan görseller üzerinden davalı tasarımının hükümsüzlüğünün talep edilemeyeceğini; Davacının benzer olarak lanse ettiği ürün görsellerinin tek tek incelendiğinde, bu ürünlerin davalının tasarımına benzer olmadığının görüldüğünü; davalıya ait tasarımın; —– kumaşından, ——- altında ——parçası bulunan——- modeli olduğu; davacının ise —— sunarak müvekkilin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin olmadığını kanıtlamaya çalıştığını; ancak davacının——-tasarımı ile——–görsellerinin aynı kullanım özelliklerine haiz olmadığının açık olduğunu; davacının tasarımının, sadece —— değil,——-üzerinde yer alan desenlerin oran ve yerleşimleri ile ayırt edici nitelik kazandığını; SMK m.55’e göre, tasarımın ürünün tümü veya bir parçasının yada üzerindeki süslemenin ——gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü şeklinde tanımlandığını; Yani bir ürünün tümü veya parçasında kullanılan ve SMK m.55’de sayılan her bir etmenin ürüne tasarım niteliği kazandırdığının kabul edildiğini; Bu sebeple yukarıda sayılan her bir etmenin dava konusu ürüne tasarım özelliği katarak davalının tasarımını davalı karşı davacının sunduğu ürünlerden ayırmakta olduğunu; davalı tasarımının özellikleri ve davacının sunduğu ürünlerden farkları ile birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı tasarımının tamamen özgün, yenilik ve ayırt edici özellikleri haiz bir tasarım olduğunun görüldüğünü; bu sebeple haksız davanın reddini talep ettikleri; Dava dilekçesinde hükümsüzlük talebine yönelik herhangi bir somut delile dayanılmaksızın, sonradan oluşturulma ihtimali kuvvetle muhtemel bir takım internet sitelerinde bulunan görsellerin, eldeki hükümsüzlük davası bakımından delil olarak nitelendirilemeyeceği; Bu tür delillerin, hükümsüzlük davasında tasarım yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığı yönünde delil olarak kullanılmasına muvaffakiyetlerinin olmadığı gibi delil olarak vasıflandırılamayacağını; ve sunulan bu görsellere itibar edilemeyeceğini; Bu konuda alınmış ——- kararlarının olduğunu; Eldeki davanın konusunu ——– tasarımı oluşturmasına karşın davacının sanki eldeki davanın konusu ———- tasarımı oluşturuyormuşçasına bu yönde görseller sunduğunu; Halbuki —— şekillerinin farklı olduğu, —— tasarımının birbirinden farklı şeyler olduğunun açık olduğunu; Dolayısı ile davacının dava konusu tasarıma ilişkin olmayan bir takım ——– görsellerine dayanılarak müvekkilin tasarımının harcı alem nitelikte olduğu iddia edilmesinin mümkün olmadığını; Davacı tarafından paylaşılarak benzer olduğu iddia edilen tasarımların, davacının tasarımı ile aynı kullanım amacı ile üretilmediğini; davacının tasarımını——- olarak tasarlanıp satışa sunulduğunu, benzediği iddia edilen ürünlerin ise——– olduğunu; davacının tasarımına ayırt edici özellik kazandıran hususun, —— tercih edilmesi olmayıp; davacının tasarımının ——- üzerinde yer alan desenlerin oran ve yerleşimleri ile kullanım amacı ile ayırt edicilik kazandırdığını; Bu nedenle davacının tasarımının özgün ve özellikli bir tasarım olduğunu; dolayısı ile davacının ileri sürdüğü ürün görselleri ile müvekkili tasarımı arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını; bu sebeple davanın reddini talep ettiklerini; Ayrıca 6769 sayılı SMK 57. M. Göre tescil tarihinden önceki 12 ay içerisinde tasarımcı tarafından kamuya sunulan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının etkilenmeyeceğinin belirtildiğini; Eldeki davadan önce dava konusu müvekkil tasarımına karşı ——- sayılı dosyası ile açılan hükümsüzlük davasında, davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olduğunun tespit edildiğini; Eldeki dava ile davacının, tasarım hakkına tecavüz eyleminin ört pas edilmeye çalışıldığını; Dava konusu tasarım nedeni ile davacı aleyhine ——– sayılı dosyaları ile tazminat davası açılmış olduğunu; anılan dava dosyalarından alınan bilirkişi raporları ile davacının tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğunun tespit edildiğini; Bu bakımdan davacının, anılan dava dosyalarının yargılamalarını uzatmak amacıyla ard niyetle eldeki davayı açtığının sabit olduğunu, belirttikleri şeklinde cevap dilekçesi sunduğu görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, Davalı adına tescilli ——- tasarımın yeni ve ayırt edici özelliği olmadığından bahisle hükümsüzlüğüne karar verilmesine ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 28/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Bilişim incelemesi için beyan edilen adreslerde tespit edilen görseller ile hükümsüzlüğü talep edilen —– kayıtlı tasarıma ilişkin dosyaya sunulan görselde yer alan tasarım arasında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek bir benzerlik bulunmadığı,—- kaydına rastlanmayan, dava dilekçesinde —-nolu tasarıma işaret edilerek bahsedilen ve dosyaya —— sunulan görseldeki ——-tasarımının, genel görünüm ve detaylarda, bilgilenmiş kullanıcıda yaratacağı genel izlenimde farklı olarak algılanacak nitelikte olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan 22/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Bilişim incelemesi için beyan edilen adreslerde tespit edilen görseller ile hükümsüzlüğü talep edilen —–nolu kayıtlı tasarıma ilişkin dosyaya sunulan görselde yer alan tasarım arasında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek bir benzerlik bulunmadığı,—–kaydına rastlanmayan, dava dilekçesinde —- tescil nolu tasarıma işaret edilerek bahsedilen ve dosyaya ——sunulan görseldeki ———tasarımının, genel görünüm ve detaylarda, bilgilenmiş kullanıcıda yaratacağı genel izlenimde farklı olarak algılanacak nitelikte olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli ——-daha önceden kamuya sunulmuş olduğu yeni ve ayırt edici olmadığı iddiasına dayalı hükümsüzlük talebine dayalı olup davalı tarafından davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan 28/02/2022 tarihli rapor ile tasarımın yeni ve ayırt edici olduğu, farklı olduğu belirtilerek hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan aynı heyet tarafından sunulan —– tarihli rapor ile de kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, buna göre tüm dosya kapsamı incelendiğinde davalı şirketin —— tescilli sahibi olduğu, davaya konu edilen —— tasarımın ———-tasarımı olduğu, davacı tarafın sunmuş olduğu görseller ve diğer tüm deliller dava konusunun tasarımdan kaynaklanması bu sebeple uzmanlık gerektiren hususlardan olması sebebiyle içerisinde hem tekstil mühendisi hem tasarım bilirkişisinin olduğu heyetçe incelenmiş ve neticeten davaya konu edilen tasarımın davacı tarafından sunulan delildeki görsellerden farklı olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememiz uzmanlık alanı dışında olan davaya konu ——–tasarımına ilişkin bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken harçtan eksik alınan 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Ret edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2023