Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/52 E. 2022/147 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/52 Esas
KARAR NO:2022/147

DAVA:Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ:02/04/2021
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Müvekkili şirketin — tarihinden bu yana merkezi — olmak üzere ticari hayatına devam ettiğini.—müvekkili şirket tarafından tescil edildiğini. Müvekkili şirket tarafından –markası — tarihinden itibaren geçerli olmak üzere — tarihinde — yıl süre ile tescil edildiğini Ayrıca müvekkili şirketin — markası da tescil ettirdiğini. — markasının müvekkili şirket tarafından — tarihinden itibaren — yıl süre ile — tarihinde tescil edildiğini. Bu noktada hem —markasının kullanım hakkının müvekkili şirkete ait olduğunu. Davalı şirket tarafından müvekkilinin marka ismi “—–” hukuka aykırı olarak kullanmağını. Davalı şirket tarafından müvekkili şirketin logosunun bire bir benzerini kullandığını. Müvekkili şirketin —- ismini alarak aynı ismi kullandığı sadece adresin sonuna ‘—‘ uzantısını ekleyerek yine haksız kazanç sağladığını. Müvekkili şirket tarafından şirket maili olarak “—-” kullanıldığını. Davalı şirketin ise yine müvekkili marka ismini kullanarak şirket maili olarak “—-” adresini kullandığını. Davalı şirketin —sitesinde “—” sayfalarına bakıldığı zaman — isminin yer aldığı. Müvekkili tarafından satışı yapılan ürünlerin yine davalı şirketin— yapıldığı. Dosya ekinde müvekkili şirket tarafından satışı yapılan –davalı şirket tarafından — olarak tanıtım yaptığı görseller vb.leri sunulduğu. Davalının internet sitesi üzerinde de delilleri yok etme ihtimali bulunduğunu. Bu sebeple— hem — hem de ürünlerde müvekkilinin markasının kullanıldığının tespiti gerekmektiğini. davalı şirketin eylemi müvekkili şirket aleyhine haksız rekabete sebebiyet verdiği, davalı şirketin haksız rekabete sebebiyet veren eylemleri sonucu ilan kararı verilmesini, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “—” ibaresinin terkini gerektiğini. müvekkili şirket’in — tescilli markalarının davalı tarafından kullanımı ile marka tecavüzünün tespitine, müvekkili şirketin marka tescillerinden doğan haklarına tecavüzün durdurulmasına ve muhtemel tecavüzün önlenmesine, davalı şirket tarafından müvekkili şirketin marka adının kullanıldığı, — adresine erişimin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, karar kesinleşinceye kadar devam etmesine, ttk m. 54 ve devamı maddeleri uyarınca, davalı şirketin eylemleri ile oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespiti’ne, saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan davalı şirket tarafından müvekkil şirketin markasını kullanmamak suretiyle, ortadan kaldırılmasına, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan müvekkilin tescilli markası — ibaresinin terkinine karar verilmesine, smk m. 149/1-g ve 149/3 uyarınca hükmün kesinleşmesini takiben karar özetinin; masrafı davalıdan alınmak üzere — çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibari ile — en yüksek — birinde ilanına, karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalının süresinde dava dilekçesine karşı cevap vermediği görülmüştür.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davacı adına tescilli olduğu iddia edilen —markalarına davalı şirket tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunulmadığı, tespiti halinde önlenmesi ve ticaret sicilinden — ibaresinin terkinini davasıdır.—- Tarihli raporda özetle: Davacıya ait “—” markasının davalı tarafından — adında “—” olarak kullanıldığı, ayrıca— içeriğinde ve dosyaya sunulan fatura başlığında —– ibaresinin ticari unvanın kalanından farklı ve büyük yazılarak markasal kullanım olduğu, davacı ve davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, —– davacı adına tescilli olduğu dolayısı ile bu — kullanım hakkının davacı da olduğu, davalı tarafın —- kullanarak ve “—-” ibaresini ticaret unvanı dışında markasal olarak kullanarak davacı adına tescilli markayı kullandığı, aradaki mal ve hizmet benzerliği ile kullanılan ibarenin aynı olması nedeniyle son tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, tüketici gözünde davacı ile davalı arasında ticari ilişki var olduğu algısını yaratabileceği karşısında tüketicide oluşacak bu karıştırılmanın davacı markasına zarar vereceği bu durumun SMK 29/1 maddesi gereğince “marka hakkına tecavüz” oluşturduğu, Yukarıda açıklanan ve marka hakkına tecavüz oluşturan bu durumun ayrıca tüketik gözünde davacı ile davalılar arasında ticari ilişki var olduğu algısını yaratabileceği karşısında tüketicide oluşacak bu karıştırılmanın TTK 55/1-A-4 maddesi anlamında haksız rekabet uluşturacağı. bu tespitler karşısında smk 149/1 maddesi gereğince anılan —engellenmesinin talep edilebileceği, Davalı şirketin “—” ibaresini kendi ticaret unvanından farklı punto ve yazı stili ile yazarak ve—adında farklı şekilde kullanarak davacının marka hakkına tecavüz Oluşturduğunun yukarıda tespit olunduğu, her iki ticaret unvanındaki farklılık da dikkate alındığında alıntı yapılan —ilamında da vurgulandığı üzere davalı ticaret unvanındaki “—-” ibaresinin sicilden terkinin talep edilemeyeceği, nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, — raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı, — ibareli markaların tescilli sahibi olduğunu yine — esas unsurlu ticari ünvanı ile — cihazları alanında faaliyette bulunduğu, davalı şirketin de yine davacı markası ile aynı olacak şekilde —esas unsurlu ticari ünvanı ile faaliyette bulunduğunu marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile davalı adına tescilli—erişimin engellenmesine ayrıca davalının ticaret ünvanındaki— ibaresinin terkinine karar verilmesini talep ettiği. Davalının davaya cevap vermediği görülmüştür. Mahkememizce aldırılan — raporunda marka hakkına tecavüzün unsurlarının oluştuğu, fakat ticaret ünvanı terkini yönünden tescilli ünvan kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil etmediği çünkü davacı şirketin ünvanın da ve markasından farklı şekilde yazıldığının belirtildiği buna göre dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı şirketin —- ibareli markaların da tescilli sahibi olduğu, davacı markaları ile davalı kullanımları karşılaştırıldığında; davalı adına tescilli— ibaresinin ticaret ünvanı ile birlikte fakat büyük yazılmak sureti ile markasal şekilde kullanıldığı, kullanımın ticari ünvan kullanımından farklılaşarak markasal kullanım şeklinde olduğu, bu kullanımın davacının — esas unsurlu ticari ünvanına ve— numaralı markasına benzerlik teşkil ettiği, yine davalı tarafından kullanılan— ibaresi ile davacı adına tescilli—ibareli markalar da karşılaştırıldığında—ibaresinin ortak olması sebebi ile yine, her iki markanın da —emtialarında faaliyet göstermesi sebebi ile ortalama tüketici nezdinde aynı işletmenin ürünü imiş gibi algılanabileceği, karışıklığa sebebiyet verebileceği bu sebeple davalı kullanımlarının bu yönü ile marka hakkına tecavüz oluşturduğu gibi ayrıca davacı tarafından dosyaya sunulan— tutanağı ve yine davalı şirketçe kullanılan fatura örneği incelendiğinde, — ibaresinin büyük bir şekilde olmak sureti ile ticaret ünvanının yazıldığı fakat, dikkat çeken unsurun — ibaresi olduğu, bu yönü ile bu kullanımın davacı markasına yönelik tecavüz teşkil ettiği aynı zamanda TTK.nun 54 ve 55/1.a.4. Maddesi uyarınca “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırmaya yol açan önlenmeler almak”, hükmünün ihlali niteliğinde olduğundan haksız rekabette teşkil ettiği, yine davalı adına tescilli olan—- sitesinin davacının markasının esas unsuru olan — ve ticari ünvanının esas unsuru olan— kelimelerinden oluşmuş olması sebebi ile bu internet sitesinin de davacının— esas unsurlu markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış, bu yönden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş. Davalı şirkete ait ticaret ünvanı terkini talebi yönünden ise; dosya içerisine celp edilen ticari sicil kayıtlarından davalı şirketin —tarihinde tescil edildiği, o tarihten dava tarihi olan— yılına kadar — ismi ile ticari faaliyetine devam ettirdiği, davalı şirketin ticari ünvan tescilinin — yılında olması dava tarihinin ise — yılında olduğu aradan– yıllık bir süre geçtiği tarafların benzer olarak— malzemeleri alanında aynı şehirde —-ilinde faaliyette bulundukları dikkate alındığında davacı şirketin, davalı ticaret ünvanı kullanımından haberdar olduğu veya olması gerektiği yaklaşık —yıllık– süre geçtikten sonra davalı şirketin — yıl boyunca faaliyette bulunduğu ticari ünvanı terki talebinin iyi niyetli olmayacağı gibi hak ve nefaset kuralları gereğince de uygun olmadığı sonucuna ulaşıldığından her ne kadar davalı ticaret ünvanında yer alan—- ile davacı markaları ve ticari ünvanı arasında benzerlik olsa da yine davacı şirketin — esas unsurlu ticari ünvan tescilinin davalı şirketin kuruluş tarihinden çok daha önce olmasına rağmen davalı şirketin yaklaşık — yıldır bu ünvanla ticari faaliyette bulunması ticari ünvanın TTK.nun madde 39 ve devamı maddeleri uyarınca usul ve yasaya uygun olarak tescil edilip ilan edildiği, bu yönü ile yukarıda belirtilen gerekçelerle bu talep yönünden davanın reddine, ayrıca red edilen kısım yönünden davalı şirket adına vekil—adına dosyaya vekalet konulmuş ise de davaya ilişkin hiç bir beyan veya cevap dilekçesi sunulmadığı hiç bir duruşmaya katılmadığı anlaşıldığından davalı vekili yönünden red edilen kısım bakımından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı tarafından davacının — markalarına yönelik tecavüzde ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine, bu kapsamda davalı tarafından davacı markasına benzer şekilde —ibareleri ve— ibareleri büyük şekilde ve öne çıkartılacak surette kullanmasının yasaklanmasına, davalı adına tescilli — sitesine erişimin engellenmesine, ticaret ünvanın terki talebi yönünden davanın REDDİNE,
2-Hükmün kesinleşmesine binaen karar özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere — birinde ilanına,
3-Alınması gereken — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan — ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere masrafları ile –ücreti olmak üzere toplam:—yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre —– davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, Dair, davacı şirket yetkilisi ile davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren– hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.