Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/34 E. 2023/258 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/34 Esas

KARAR NO: 2023/258

DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)

DAVA TARİHİ: 26/02/2021

KARAR TARİHİ: 14/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı şirket ——- şirketi 2016 yılının son aylarında kurulduğunu, davacı şirket marka olarak kendi adına tescil ettirdiği “——-” ibaresini marka adı olarak kullandığını, müvekkili şirketin 2017 yılında yurtdışı kaynaklı fondan yatırım almış ve faaliyetlerini hızlandırdığını, davacı şirketin ticari faaliyetinin ana konusu, 2. El araç alım-satımını kendisine ait dijital platformlar üzerinden gerçekleştirilmesine dayalı modern bir internet girişimi olduğunu, davacı şirketin bu iş kapsamında birçok farklı bölgede oto ekspertiz ve araç alım noktaları oluşturduğunu, bu noktalarda teknolojik altyapı oluşturulmuş, alanında uzman personel istihdam edilmiş olup şirket merkezi ve diğer elemanları ile koordineli bir sistem kurulduğunu, davacının ——– şirketi, 18.12.2018 tescil tarihli ——– numaralı “——-” markası ile 16.10.2017 tescil tarihli ——— numaralı “———” markalarının sahibi iken, ——–Noterliği’nin ——— Yevmiye Numaralı ve 23.01.2020 tarihli marka devir sözleşmesi ile ” ——–” ibareli markayı diğer müvekkilim ——– şirketine devrettiğini, diğer davacının, ——- şirketinde yine aynı iş kolunda faaliyetini sürdürdüğünü, mevcut durumda ” ——–” ibareli markanın sahibi ——–, ” ———” ibareli markanın sahibi ise ——- şirketi isimli şirket olduğunu, davacının markalarının olduğunu, davalı tarafça “———” ibareli markanın tescili için ——— başvuru yapılmış, ilgili başvurudan haberdar olur olmaz tarafımızca 29 Nisan 2019 – —— Sayılı bültende yayınlanan ve tescili talep edilen “ ———” marka başvurusuna itiraz edilmiş, ve nitekim davalının ” ——–” ibareli marka başvurusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 28.07.2020 tarihli kararı ile reddedilmiş ve “———–” ibaresinin TESCİL EDİLEMEYECEĞİ görüş ve kanaatine varıldığını, davalının markasının olduğunu, davacının tescili bulunan ——– ve ——— markaları kelime ve şekil unsurlarından ibaret bir marka olduğunu, markalardan ——— ibaresinde yer alan ——— renk ile büyük boyutta ve küçük harflerle yazılmış ayrıca koyu ——— renkli para alan bir el görseli ve diğer marka ——— ibaresinde yer alan ise ——– renk ile büyük boyutta küçük harflerle yazılmış ayrıca ——– görseli bulunduğunu, itiraza konu markanın ——– başvuru numaralı marka logosu ———— ibaresi olan bir şekildir. İki marka arasında büyük benzerlik bulunduğunu, davacı ile “——–” ibaresini kullanan davalı firma aynı iştigal konusunda faaliyet gösterdiğini, her ikisinin de araba alım-satımı için tüketiciye hizmeti verdiğini, davacıya ait markalar ile davalı tarafın kullandığı ibareler aynı sescil ve görsel etki bıraktığı için ortalama tüketiciler nezdinde markalar arasında karıştırılma ihtimali olduğunu, davalı ve davacı davacı şirketin somut fiillerine yani ticari kazanç sağlama yöntemlerine bakıldığında aynı mal ve hizmet sınıfında yer almanın da ötesinde birebir aynı yöntem ve iş modelini izlediklerini, davacı şirket reklam ve tanıtım faaliyetleri kapsamında televizyon, radyo, internet ilanları, billboard, taşıt giydirme vb. bir çok faaliyette bulunduğunu, bu kapsamda birden fazla ——- ajansları ile çalışma yürütüldüğünü, ülkemizin birçok büyük şehrinde bu kapsamda ciddi çalışmalar yürütüldüğünü, bunların yanında radyo ve internette de müvekkil şirkete ait işitsel ve görsel yayınlar bolca yapıldığını, bu kapsamda davacı şirket çok ciddi harcamalarda bulunmuş olup, yapılan harcamalar milyon liralar ile ifade edilecek düzeyde olup, buna ilişkin çok sayıda fatura davacı şirkette mevcut olduğunu, davalı tarafın, davacı markasından en başından bu yana haberdar olduğunu, davalının eylemi ve haksız kullanımı aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı tarafça her türlü reklam mecrasında “——–” ibaresini, davacı ile hiçbir hak veya meşru bağlantı olmamasına rağmen kullanması davalının faaliyeti ile davacı arasında bağlantı olduğunu düşünmelerine ve davacı müvekkile duyulan güvenden dolayı davalının iş modeline yönelmelerine yol açacağını, böyle bir durumda ” ———-” ibaresinin kullanılması sebebi ile davacı zarara uğradığını, davalının eylemlerinden dolayı müvekkilin uğradığı zararın hesaplanmasında, davacı markasının piyasa değeri ve davacı tarafından markasının piyasasındaki konumuna ulaşmak için sarf ettiği yıllar süren emek, çaba ve giderler dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini belirterek; şimdilik 75.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tecavüzün meni ile davanın sonuna kadar davalının “——–” ibaresini taşıyan, ——– isimli web sitesine erişimin engellenmesine, her türlü tanıtım için kullanılan tabela, broşür, afiş, etiket, katalog, fatura, antet, sosyal medya hesapları ve web sitesi gibi bulundukları yerden kaldırılmasına, davalının iş bu davanın ikamesi ile birlikte marka hakkına tecavüz oluşturan tabela ve markasal kullanıma ait diğer kullanımlarını değiştirme ve kaldırma ihtimalleri ve davacının marka hakkına ihlalin ispatı ve hakkını elde etmesi önemli ölçüde zorlaşacak olması nedeniyle HMK 403 gereği davalılara tebligat çıkartılmaksızın marka hakkına tecavüz oluşturan delillerin tespitine karar verilmesini, davalının hukuka, ticari ahlak ve rekabete aykırı davranışı sebebiyle içerisinde bulundukları eylemlerinin haksız rekabet ve markaya tecavüz olduğunun tespitine, davalının markaya tecavüz teşkil eden eylemlerinin tekrarının önlenmek suretiyle tecavüz’ün men’ine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, HMK.107 maddesi uyarınca tahkikat sonucu uğranılan zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın şimdilik 75.000 TL maddi tazminata hükmolunmasına, hükmolunacak tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, davacıların oluşan zararının telafisi anlamında, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca davacı lehine 10.000 TL tutarındaki manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan alınmak suretiyle SMK 149/1-g VE 149/3 uyarınca hükmün kesinleşmesini takiben karar özetinin; masrafı davalıdan alınmak üzere ——— çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin 2000 yılında kurulu ——— intirnet sitesinin sahibi olduğunu. ——— numaralı ——- markasının tescilli sahibi olduğunu. Yine ——— sayılı——— markasının tescilli sahibi olduğu ve ——– sayılı ——- markasının da tescil sürecinin tamamlanmakta olduğunu. Davacı markasının zayıf marka olduğunu. Sadece ——– kelimesinin kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği ——— ibareli çok sayıda marka olduğunu. Davacı markalarının tanınmış marka olmadığını davanın tümden reddini talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, davacı adına tescilli ——–numaralı ——– ve ——- numaralı ——— ibareli markaların davalı tarafından kullanılan ——- ibaresinin davacı markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalılar markalarının 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları ” hizmetlerinde tescilli olduğuna, davacıların kara taşıtları. özellikle otomobil alış – satış hizmeti verdiğine, davalı tarafın web sitesi, paylaşım siteleri ve adreslerinde yapılan incelemede, davacılarla aynı iş kolunda, kara taşıtları özellikle otomobil alış – satış hizmeti verdiğine, davalı marka kullanımı olan ibaresinin davalılar markalarından ibaresi ile görsel ve işitsel anlamda farklı olduğuna, markalar arasındaki kavramsal benzerliğin karıştırılma ihtimali açısından yeterli olmadığına, davalı marka kullanımı olan ibaresinin davalılar markalarından şekil ibaresi ile görsel , işitsel ve kavramsal anlamda benzer olduğuna, tarafların faaliyet alanlarının aynı olduğu, aynı tüketici kitlesine hizmet verdiği, satış ve pazarlama kanallarının aynı olduğu göz önüne alındığında, davalı marka kullanımının ortalama tüketici/hizmet alıcıları nezdinde karıştırılmaya sebebiyet vererek iltibas yaratacağına, davalıya ait ———- dosya numaralı ve ibareli tescilli markası bulunmasına rağmen, tescil edildiğinden farklı olarak davacı markasına benzer şekilde tabelalarında, cam görsellerinde, iç cephe reklam afişlerinde, kartvizitlerinde markasal kullanımının bulunduğu, bu durumun ortalama tüketiciler/hizmet alıcıları açısından iltibas yaratacağı, bu sebeple ——– dosya numaralı ve ibareli tescilli markasına dayanak kullanımının haklı sebep sayılamayacağına dair bilirkişi raporu sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davacılardan ——- şirketi adına tescilli ——– tescil numaralı ——– ——- sınıflarda, davacılardan ——- adına tescilli ——– tescil numaralı ———- markasının ———– sınıflarda, davalı taraf adına ——— tescil ‘1numaralı markanın ——– Sınıflarda herhangi bir kısıtlama olmaksızın tescil edildiği, ——– Sınıfın emtia listesinde yer alan ——– sınıfın tamamının ve özellikle ——– Sınıfta yer alan malların müşteriler ile bir araya getirilmesi hizmetlerini kapsadığı, davalı adına başvurusu yapılan ——— tescil numaralı ——– Sınıfların tamamında başvurulduğu, Davacı tarafın itirazı üzerine marka emtia listesinden ——– Sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin çıkarıldığı, davalı adına tescilli ——– tescil numaralı markanın ——– Sınıflarda herhangi bir kısıtlama olmaksızın tescil edildiği, her iki taraf tescilli markalarında ——– ibaresinin yer aldığı, —— veya ——– ibarelerinin doğrudan bir ürün veya hizmeti ifade etmediği, ancak bu “satış” ve “parayı” çağrıştırdığı, kullanım sıklığı oldukça azalmış bu ibarenin yine de çok özgün olmadığı ve özellikle —— ve ——- Sınıflarda zayıf bir ibare olarak kabul edilebileceği, taraf markaları karşılıklı incelendiğinde , davacı tarafların markalarının özel bir çalışma sonucu oluşturulan figüratif unsurlarla birlikte ——- ve ——– şeklinde karakterize edildiği davalı marka kullanımının ise ——– ve ——–! Şeklinde olduğu, davacı markaları ile davalı tarafın tescilli markası olan ——— ve İlgili sınıfta tescili bulunmayan ——– markaları arasında görsel benzerlik bulunmadığı, davacılar markalarından ——- ve——– ibaresinin telaffuzuyla davalı tarafça kullanılan ——–! Markaları arasında ortak unsur olan ——- ibaresi tekrarlanıyor ise de markaların birebir aynı unsurlardan oluşmaması nedeniyle İltbasa mahal verecek – işitsel benzerlik bulunmadığı tarafların faaliyet alanlarının aynı olduğu, aynı tüketici kitlesine hizmet verdiği, satış ve pazarlama kanallarının aynı olduğu davalının kullanımlarının ——–, ——-, ——-! Ve ——– olduğu, Davalı tarafın fili kullanımlarımdan ——— ibareli kullanımın davalı tarafa ait ———- tescil numaralı marka kapsamında kaldığı, ——– Ve ——– şeklindeki kullanımların ise ilgili sınıfta tescilinin bulunmadığı, davalı vekili ——— ile yerinde inceleme için davacı vekili ile incelemeye gitmek amacı ile randevulaşmak amacı ile yapmış olduğumuz görüşme neticesinde davalı avukatı ——— 10.01.2022 Tarih tespiti olmaması sebebiyle ve ticari kayıtlarının da ticari bilgiler içermesi ve bu nedenle rakip firmaların incelenmesinde de email ile ” davacının, anılan davada henüz bir marka tecavi firmaların incelemesine sunulmak istenmemesi gerekçeleriyle ticari kayıtlarını ibraz etmeme kararı almıştır, bilgilerinize sunarız. Şeklinde dönüş yapıldığı, bu nedenle mali inceleme hususuna mahkemenin yapmış olduğu görevlendirmenin yerine getirilemediği, manevi tazminat, tazminat sahibinin tasarım hakkına yapılan tecavüz nedeniyle tasarımcının ya da tasarım hakkı sahibinin toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığını giderilmesine olup manevi tazminatın tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da tamamen sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu, ——– ibaresinin ilk kim tarafından ticaret alanında kullanıldığı konusunda yeterli veri sunulmadığı, video ve Internet sayfası tescillerinden daha önce olduğunun mevcut delillerle anlaşıldığı, ——– ibaresi her ne kadar marka hukuku bakımından zayıf bir ibare olarak değerlendirilebilse de davalının ticaret alanında kendisiyle aynı sektörde yer alan davacının kullandığı bir ibareyi kullanmasının haksız rekabet teşkil edebileceği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememize sunulan 09/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda; . Davalıya ait ——– numaralı ve ——– numaralı markalarının, Davacılara ait ——- numaralı ve——– markalarıyla iltibasa sebebiyet verecek şekilde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalıya ait ——– numaralı markasının, Davacılara ait ——- numaralı ve ——— markalarıyla görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olduğu ancak——— numaralı markanın Davacı markalarıyla ortak mal ve hizmet sınıfları bakımından tescil aşamasında kısmen reddedildiği görüldüğünden söz konusu markalar arasında iltibasa sebebiyet verecek şekilde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davalının şeklindeki fiili kullanımının ——- numaralı markası kapsamında kaldığı dolayısıyla iltibasa sebebiyet vermediği, davalının şekil ibareli “——–”, “——–” ve “——–!” ibarelerini içeren kullanımlarının ise kullanımları bakımından “bir işletmenin mal ve hizmetlerini, başka bir işletmenin mal ve hizmetlerinden ayırmaya yarayan işaret” olarak nitelendirilemeyeceği, başka bir deyişle söz konusu kullanımların markasal kullanım olarak kabul edilemeyeceği, markanın fonksiyonlarını da taşımadığı, bu sebeple de söz konusu kullanımların Davacı markalarıyla iltibasa sebebiyet veremeyeceği, davalı markalarının ve fiili kullanımlarının, Davacı markalarıyla karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kanaatinde olduğumuzdan somut olayda haksız rekabet şartlarının da oluşmadığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının ——— numaralı ——– ve ——— numaralı ——— ibareli markanın tescilli sahibi olduğu, davalı tarafından kullanılan ——– ibaresinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini bu sebeple tecavüzün tespiti, meni ve refi ile maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafça ———- numaralı ———, ———- numaralı ——– markalarının tescilli sahibi olduğu,——— numaralı ———- ibareli markanında tescil sürecinin tamamlanmakta olduğu, ———- ibaresinin zayıf marka olduğu belirterek davanın reddinin talep edildiği, taraflarca ortak olarak kullanılan ——— ibaresinin karışıklığa yol açtığı iddiası ile davacı tarafından tanık deliline başvurulmuş dinlenen tanıklardan ——– şirketinde çalıştığı, müşterilerin ——– ibaresinden dolayı yanlışlıkla kendilerini aradıkları, diğer davacı tanığı ——– davacı şirket hissedarı olduğu, ——— ibaresinden dolayı karışıklıklar olduğu yönünde beyanda bulunduğu mahkememizce taraf kullanımlarının karışıklığa sebebiyet verip vermediğinin değerlendirilmesi bakımından öncelikle ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi bakımından aldırılan 23/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda markalar arasında iltibas olduğu yönünde görüş bildirildiği, esas yönünden aldırılan ilk 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda ——– ibaresinin zayıf ibare olduğu, markalarda görsel benzerlik olmadığı, ——– ibaresi ortak ise de marka hakkına tecavüz olmadığı fakat aynı sektörde yer almaları sebebiyle davalı ——– kullanımının haksız rekabet teşkil edebileceği yönünde görüş bildirildiği, taraf vekillerinin beyan ve itirazları doğrultusunda alınan bilirkişi raporunun tam olarak dosya kapsamına uymadığı yönündeki mahkememiz kanaati de dikkate alınarak dosyanın yeni bir heyete tevdi edildiği, bu heyetçe sunulan 09/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda taraf kullanımları arasında iltibas mevcut olmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde davacı şirketin ——— numaralı ———- ibareli markanın ——Sınıflarda ——— numaralı ———- ibareli markanın ——– Sınıflarda tescilli sahibi olduğu, davalı adına ise ——— numaralı ———- ibareli markanın ——— Sınıflarda ——— numaralı ——- markasının ise ———— Sınıfların tamamı ile ———- Sınıflarda bir kısım hizmetler yönünden tescil edilip davacıların itirazları üzerine ———- Sınıfta bir takım hizmetler yönünden tescil edilmediği, ———- numaralı———- ibareli markanın ise ——– Sınıflarda tescil edildiği, SMK 155/1 maddesi uyarınca tescilli marka savunması önceki hak sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceğinden davalının davacı markasından daha sonra tescil edilmiş olan işbu markaların kullanıma gerekçe olarak gösterilemeyeceği bu sebeple davalı kullanımlarının davacı kullanımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği yönünde dosyaya sunulan deliller ve yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davalı tarafından özellikle tanıtım ve reklam yoluyla ——– ibaresinin kullanıldığı, bu ibarenin çoğunlukla davalının ticari unvanı ve asıl markası olan ——— ibaresi ile birlikte kullanıldığı, özellikle ——— ibaresinin ticari faaliyetlerde peşin, hemen anlamına geldiğinden zayıf bir ibare olduğu, taraflarca ortak olarak kullanılan——– ibaresi yönünden karıştırılma ihtimali olup olmadığı yönünden yaptırılan değerlendirmede davacılar ve davalının özellikle ikinci el araba alım satımında faaliyet gösterdiği, faaliyet alanları itibariyle tüketicilerin araba alım ve satımına ilişkin olarak çeşitli araştırmalar yapacağı, hemen karar vermeyeceği, nispeten dikkatli tüketiciler olacağı, zira araba alım satımının herhangi bir markette satılan ürünlere yönelik ani ve dikkatsiz karar veren tüketici algısından farklı olacağı bu sebeple tüketicilerin daha dikkatli olacağı davacıların markalarının ——– şeklinde olduğu, davalının ise kullanımlarının ——— şeklinde ve çoğu zaman asıl markası olan ——– markası ile birlikte kullandığı, davalının özellikle ——– ibaresini kullanımına yönelik olarak çok sayıda tanıtım ve reklam faaliyetinde bulunulduğu ve bu yönüyle ——— ibaresinin davalının ———– markası ile birlikte anıldığı, özellikle çelişki giderilmesi bakımından alınan son bilirkişi raporundaki sektör bilirkişisinin de bu yöndeki görüşleri de dikkate alındığında her ne kadar ——— ibaresi benzer ise de bu ibare ile birlikte kullanılan şekil logo, renk ve yazı biçimi de bir bütün olarak değerlendirildiğinde sektör itibariyle tüketicilerde dikkatli tüketiciler olduğu nazara alındığında taraf kullanımları arasında iltibas mevcut olmadığından TTK nun haksız rekabet hükümleri gereğince TTK 55/1.a4 maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali de mevcut olmadığından ihlal olmadığı ihlal olamayacağı da anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM

Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 1.451,59 TL harcın mahsubu ile artan 1.181,74 TL harcın davacılara iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Marka hakkına tecavüzün tespiti ve haksız rekabet yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2023