Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/31 E. 2023/239 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/31 Esas
KARAR NO: 2023/239
DAVA: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 29/06/2015
KARAR TARİHİ :02/11/2023

Mahkememizden verilen ——- tarih ve ———— Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı şirketin ——– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin —-olarak kullandığı ——— —- davalı tarafından tasarlandığını, —- tarafından ——- firmasıyla ———-imaline karar verilmiş olduğunu, tipleme özgün eserinn fikri haklarının devrine ve kullanımına dair —– tarihli bir sözleşmenin bulunduğunu, sözleşmenin FSEK kapsamındaki eserlerle sınırlı olduğunu, —– tarihli sözleşmenin hile ve aldatmanın varlığı ile sakatlandığını, ——— işbirliği içerisinde —– tarihli sözleşme hükümlerine aykırı olarak tedavülden kaldırılmış olduğunu, ——– yılı başından itibaren logosunu değiştirmiş olduğunu, kendilerinin mali haklarının devrine, —— türden platformlarda her türden mecralarda, kesintisiz olarak kullanmak suretiyle, esasen itibar ve şöhretini artırmak, yaygınlaştırmak ve pekiştirmek gayelerine yönelmesi amacıyla izin vermiş olduğunu, ancak——– kullanmayarak kendilerinin haklarını ihlal etmekte olduğunu, ———– yeni logosunun bir eser olmadığını, kesti biçti şekilden ibaret olduğunu, mali ve manevi hakların ihlal edilmiş olduğunu iddia ederek, FSEK’nun 58. maddesi bağlamında ———– sözleşmeden cayma haklarını kullanmış olduklarını, ihtarnamenin tebliğinden itibaren tipleme eser üzerindeki tüm fikri mülkiyet haklarınının, markalar üzerindekiler dahil olmak üzere kendilerine avdet etmiş olacağını, tipleme eserin kullanımının men edilmiş olduğunu bildirdiklerini, davacı şirketin sektöründe lider ve tanınmış bir şirket olduğunu, taraflar arasında daha önce de bazı davaların görüldüğünü, ———– sayılı davasının yargılaması sırasında tarafların sulh sözleşmesi imzaladıklarını, davalının ——- davacının siparişi üzerine hazırladığı logoyla ilgili açtığı bu davadan feragat ettiğini ve davanın feragat nedeniyle reddedildiğini, davalının feragat ile logonun eser niteliğinin bozulduğu, asıl eser özelliklerinin değiştirildiği, ———-kullanıldığı, yeni tiplemelere konu edildiği iddialarının tümünden vazgeçtiğini, yine buna benzer nedenlerle açtığı———— davalarından da feragat ettiğini, sözleşmede, ———- tarafından kullanılan, dava konusu —- logosu üzerindeki mali hakların —– ait olduğu, dava konusu ———- her türlü mecrada işleme ve değiştirme yetkisinin ——- devredildiği, —————- sözleşme tarihine kadar işlenmiş ve değiştirilmiş şekillerinin tüm mali haklarının —— ait olduğu, —– üzerindeki manevi hakların —— tarafından kullanılması konusunda anlaştıklarını, buna rağmen davalının ——— tarafından müvekkiline karşı açılan bir davayı bahane olarak göstermek suretiyle sözleşmeden caydığını bildirdiğini, ancak FSEK’nun 58. maddesi uyarınca davalının caymasının mümkün olmadığını, bu maddenin eser sahibini korumak ve sözleşme yapmaları halinde mali haklarının idamesini sağlamak amacıyla yapılan bir düzenleme olduğunu, ancak davalının sulh sözleşmesi ile —————– üzerindeki tüm haklarını davacıya devretmiş olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla, davalı tarafından —- tarihli ve—- yevmiye numaralı —— itiraz ettiklerini, caymanın haksız, hukuki ve somut mesnetten yoksun olduğunun ve geçerli olmadığının tespitine ve caymaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davayı kabul etmediklerini, ——- tarihli sözleşmede eser sahibinin davalı müvekkili olduğunun kabul edildiğini, FSEK’nun 10. maddesi uyarınca eser üzerindeki hakların eser sahibi tarafından kullanılabileceğini, davacının dava konusu eseri, hiçbir sözleşme ve hakkı olmadığı halde, davalıdan izin almadan bozarak, —–tarihinde kendi namına marka olarak tescil ettirdiğini, bu logoyu rehin göstererek yüklü bir kredi imkanına kavuştuğunu, yurt dışı iştiraklerin kuruluşu ve yönetiminden sorumlu olan, ———- şirketine de logo olarak kullandırttığını, yine—— yılında davalıya ait özgün tipleme eseri kendi adına marka olarak tescil ettirdiğini, —- sayılı dava vesilesiyle davacı —– eseri bozarak, değiştirerek, kendi namına marka olarak tescil ettirdiğinin tespit edildiğini, devamı olarak başka davaların da açıldığını, davacının cayma ihbarına itiraz davasının kötü niyetle açıldığını, davaya konu eserin ——–yılında davacının siparişi üzerine davalı tarafça tasarlandığını, tiplemenin ————— olduğunu, yapılan sözleşmenin davacıya yalnızca mali hakları devrettiğini, davalı eser sahibinin şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirmeleri men edebileceğini, ———— sayılı dava dilekçesinde 556 sayılı KHK’den doğan ve 554 sayılı KHK’den doğan tüm haklarını saklı tuttuklarını belirttiklerini, davacı ile ——– arasında —- kadar uzanan bir ticari ilişki bulunduğunu,——— ile davacının fikri mülkiyet elde etmenin yarışı içine girdiklerini, davalının bu durumu basından öğrenerek davacıdan bilgi istediğini, ancak bir cevap alamadığını, bunun üzerine sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, cayma haklarının tamamen tasarım ve tescil işlemleriyle ilgili olduğunu, eser sahibi olarak davalının manevi haklarından feragat etmesinin mümkün olmadığını, ———- şeklin işlenme eser olarak tanımlanamayacağını, davalının eserinden esinlenerek —– tarafından tasarlanan —-çirkin bir endüstriyel tasarım olduğunu, davacının, —- maksadıyla gizlice —— eylemini planlayarak, ——- uygulamaya koyduğunu, eser sahibi davalının devrettiği mali hakları gereği gibi kullanmadığını, davalının manevi haklarına tecavüz ettiğini, haksız endüstri tasarımı ile sebepsiz mal iktisabı sağladığını, davalının sulh sözleşmesi ile bu logoyu tüm dünyada, sınırsız ve süresiz kullanma borcu altına girdiğini, buna rağmen ——— yılından itibaren davalının eseri yok edilerek, yerine hiçbir sanatsal değeri olmayan, üzerinde anten olmadığı kesin olan, ancak ne olduğu anlaşılamayan, yuvarlak bir şeklin ana logo olarak ve ana marka şekli olarak benimsendiğini, eser sahibinin cayma hakkını kullanabilmesi için hak iktibas eden şahsın, bu hakkı hiç kullanmamış olması veya yeterince kullanmamış olmasının gerektiğini, yeterince kullanmamanın hiç kullanmamaya eşit olduğunu, ——— müşterek eylemlerinin FSEK’nun 54. maddesinde belirtilen hallere açıkça aykırılık teşkil ettiğini, haksız fiil ve sebepsiz mal edinmeden doğan hakların saklı olduğunun açıkça belirtildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, Dava, taraflar arasında yapılan sulh sözleşmesinden davalının caymasına itiraz ve caymanın haksız olduğunun tespiti davasıdır.
Dosya içine karar örnekleri getirtilen ————- Karar sayılı davada, davacının ———- davalının ————olduğu, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak üzere davalının davacıya ait 5846 sayılı FSEK’dan kaynaklanan haklarına tecavüzün önlenmesi, meni ve haklara tecavüz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, yine —– sayılı davanın———– karşı davalı adına marka olarak tescil talebinde bulunulan logonun kednilerine ait olduğunu, marka olarak davalı adına tescil edilmesinin önlenmesine ve hükümsüzlüğüne karar verilmesinin talep edildiği, yapılan yargılama sonucunda markalar henüz tescil edilmemiş olduğundan 09/07/2002 tarihinde davanın reddine karar verildiği, ————Karar sayılı davasının da taraflarının aynı olduğu, davalı ——– ait markanın iptali için açılan davanın —— tarihinde feragat nedeniyle reddine karar verildiği, —- davası ile——— sayılı davalarının birleştirildiği, yine —- tarafından —– karşı marka iptali talebiyle açılan davaların da —– tarihinde feragat nedeniyle reddine karar verildiği, —– sayılı davasında—– tarafından —– karşı davacı —– tarafından yapılan marka tescil başvurusunun reddine dair —— kararın kaldırılması ve davalı tarafın tescil başvurusunun durdurulması için dava açıldığı, 01/07/2003 tarihinde marka tescilinin reddine dair kararın iptalinin Yeniden Değerlendirme ve İnceleme Kurulu’ndan istenilmesi gerektiği gerekçesiyle reddine karar verildiği tespit edilmiştir.Dava dosyasının—– kararı ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. ———- sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, karar verilmiştir.
Mahkememizde aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda; Davacının , davalıya ait olan ——- sonundan itibaren aynen kullanmadığı, ——- yılından itibaren kesintisiz bir şekilde şeklini kurumsal olarak kullandığı, Davacı tarafından yaratılan yeni ———olduğu, önceki —– farklı olarak ————unsurlarının yer almadığı, tek başına tek başına salyangozun antenlerinin sarı daire içinde vurgulanarak, —- simgelediği , Sözkonusu logonun , davacının daha önce kullandığı ——– logosundan turetildiğini, eserin parçalandığını, sözkonusu eseri görenin —— bağlantı kuracağı, bunun intihal mahiyetinde olduğu, Sözkonusu parçalanmanın işleme, çoğaltma, temsil veya yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmelerden kaynaklanmadığını, bu değiştirme ve parçalamanın orijinal ilk eserin FSEK 16/3 kapsamında mahiyet ve hususiyetini bozduğuna dair raporunu sunmuşlardır. Mahkememiz dosyasından aldırılan 28/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda: Davacının 20.05.2004 tarihli sözleşme kapsamında iktisap etmiş olduğu hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalandığı, bu yüzden eser sahibinin menfaatlerinin esaslı surette ihlal edilmediği, Sözkonusu amblemin, davacının daha önce kullandığı——-logosundan türetildiğini, sözkonusu eseri görenin orjinal eserle bağlantı kuracağı, davacının amblem üzerinde yaptığı değişikliklerin orijinal ilk eserin FSEK 16/3 kapsamında mahiyet ve hususiyetini bozmadığı yönünde raporunu sunmuşlardır. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı tarafından kullanılan ——–olarak adlandırılan tiplemeye ilişkin taraflar arasındaki muhtelif ihtilaflara ilişkin olarak aralarında düzenlenmiş sulh sözleşmesinden davalının caymasına karşı itiraz ve caymanın haksız olduğunun tespitine ilişkin olup ihtilafa konu —– olarak isimlendirilen logonun davacı şirketin siparişi üzerine —– davalı şirketçe üretilip bedeli karşılığında davacıya teslim edildiği, taraflar arasında düzenlenen —- tarihli sulh sözleşmesi ile karşılıklı olarak anlaşmaya varılıp davalı tarafça FSEK den kaynaklı tazminat ve 556 Sayılı KHK ve 554 sayılı KHK uyarınca açılan marka ve tasarım hükümsüzlüğü davalarından feragat edildiği, sulh sözleşmesi ile yine bedeli karşılığında logo üzerindeki tüm maddi ve manevi hakların eserin değiştirilmesi, kullanılması, başkalarına kullandırtılması haklarının sözleşme kapsamında davacı—–devredildiği, davalı tarafından davacının davaya konu logoyu değiştirmek suretiyle hiçbir sanatsal değeri olmayan şekli ile kullanıp benimsediğini bu durumun eser hakkının hiç kullanılmamış olması veya yeterince kullanılmamış olmasını gerektirdiğini bu durumun FSEK 54. Maddesinde belirtilen hallere açıkça aykırılık teşkil ettiğini iddia ederek sulh sözleşmesinden caydığını ve iş bu davanın da reddini talep ettiği, mahkememizce aldırılan 16/11/2021 tarihli kök raporda davacı tarafından davalıya ait ——— isimli eserin aynen kullanılmadığı, değiştirildiği, bu değişikliğin intihal mahiyetinde olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce ilk bilirkişi heyeti içerisinde grafiker aynı zamanda bilgisayar mühendisi bulunmasına rağmen davaya konu logonun eser niteliğinin dava kapsamına uygun olarak değerlendirilmediğinden bahisle bu defa özellikle logo konusunda uzman bilirkişi ——- heyete tevdi edilerek davacı vekilinin itirazları ve esas bakımından ek rapor aldırıldığı, aldırılan ek rapora göre özetle, yine davalı tarafından yaratılmış olan dava dışı selocan karakterinden başlamak üzere bu karakterden türetilmiş———- incelendiğinde, ana fikrin ve değişmeyen —— duyargaları olduğunu——– —— korunduğunu, davacı şirketçe de ——– yorumlar değişse de ana fikir olarak öğrenilmiş ilk karaktere gönderme yapıldığını, bu durumun da davacının eserden kaynaklı iktisap etmiş olduğu hak ve salahiyetlerden yeteri kadar faydalandığının davacı tarafından yapılan değişikliklere ilişkin son kullanımların eseri gören bakımından —–olan —- logosundan türetildiğini ve orijinal eserin mahiyet ve hususiyetinin bozulmadığını beyan ettiği, aldırılan iş bu ek bilirkişi raporunun taraflar arasındaki yıllardır süregelen davaya logo tasarımları ile ilgili olarak logoların geçirmiş olduğu değişim süreçleri de dikkate alınarak yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına uygun ve tarafların iddia ve savunmaları da karşılayacak mahiyette olduğu bu yönüyle 28/02/2023 tarihli iş bu ek raporun konunun uzmanlık gerektiren hususlardan olması sebebiyle davaya konu —– isimli logonun mahiyet ve hususiyetinin değiştirilmediği hususunda mahkememiz yönünden hükme esas alındığı, diğer yandan taraflar arasında düzenlenmiş olan —— sulh sözleşmesi ile davaya konu —— üzerindeki tüm hakların bu hakların içerisine eserin değiştirilmesi hakkı da dahil olmak üzere davacıya devredildiği, davalı tarafından sulh sözleşmesinin düzenlendiği 20/05/2004 tarihinden önceki iddiaların bu yönüyle sulh sözleşmesinin varlığı nedeniyle dikkate alınmadığı, ———- yılından sonra eser üzerinde yapılan değişikliklerin ise davacı şirketin tanınmış ve kurumsal firma olması sebebiyle özellikle tanıtım ve reklam faaliyetleri bakımından sürekli olarak aynı logo ve amblemleri kullanmasının günümüz koşullarında reklam ve tanıtım stratejisine uygun olmadığı kurumsal ve büyük ölçekli firmaların simgesi haline gelmiş logo ve amblemler üzerinde zamanla değişiklik yapabileceği yine davalı şirketçe davaya konu —– ücreti karşılığında tasarlanıp davacıya devredildiği yine —-tarihli sulh sözleşmesi ile yine —— tarihli logodan kaynaklı haklarının karşılığını maddi olarak tahsil ettiği ve bunun karşılığında rızası dahilinde eser üzerinde değişiklik yapma hakkının dahi davacıya devrettiği kaldı ki ——sürekli ve istikrarlı kararlarında da belirtildiği üzere eser üzerindeki manevi haklar ancak gerçek kişilere ait olup davalı şirket gerçek kişi olmayıp eser üzerinde manevi haklara sahip değildir. Davalı tarafından iddia edilen eserde değişiklik yapıldığına ilişkin iddianın FSEK 16. Maddesinde düzenlenen manevi haklardan olduğu, manevi hakların kullanma yetkisinin münhasıran eser sahibine ait olduğu, davalı şirketin eser sahibi olmayıp eser üzerinde mali hakların kullanma yetkisine sahip olan tüzel kişilik olduğu bu yönüyle de davalının eserde değişiklik yapıldığı yönündeki manevi hak ihlali iddiasına dayanarak sözleşmeden cayamayacağı yönünde mahkememizde kanaat oluştuğundan, neticeten hem taraflar arasında düzenlenen 20/05/2004 tarihli sulh sözleşmesi hem alınan bilirkişi raporu hem de davalının eser üzerinde manevi hak kullanma yetkisi olmadığı gerekçeleri ile davalının cayma beyanının haksız olduğu bu yönüyle davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının davalının 20/05/2004 tarihli sulh sözleşmesinden caymaya dair yaptığı itirazın kabulüne,
2-Davalının sözleşmeden caymasının haklı ve geçerli olmadığının tespitine,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile kalan 242,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 6.078,00 TL yargılama gideri ve 27,70 TL harç toplamı olan 6.105,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekili ve feri müdahil vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2023