Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/23 E. 2023/66 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/23 Esas
KARAR NO : 2023/66

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizden verilen 27/10/2020 tarih ve —– sayılı kararı —- Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi ‘nin 21/01/2021 tarih ve—– Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp yapılan açık yargılamasının sonunda,

TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, 16.06.2019 tarih ve —— başvuru numarası ile ——-ismi ile faydalı model başvurusunda bulunduğu. Bu başvuruya karşı davalı tarafından 22.10.2019 tarihinde Görüş Bildiren 3.kişi olarak, bir kısım başvuru konusu yapılan faydalı modelle ilgili, bir çoğuda müvekkili şirket ve ortaklarıyla ilgili ve faydalı modelle uzaktan yakından ilgisi olmayan olaylar yazılarak bir takım asılsız iddia ve ithamlarda bulunularak tescil başvurusu yapılan faydalı modele itiraz edildiği. Davalı tarafından —-Kurumuna 22.10.2019 tarihinde Görüş Bildiren 3 .kişi olarak itiraz eden sosyal medya paylaşım sitesi—– adlı sosyal medya sayfasında 18.01.2020 tarihinde— başlıklı yazı ve video görseliyle, ayrıca —– Noterliğinden 27.11.2019 tarih ve —— yevmiye sayısından keşide ettiği ihtarnamesi ile müvekkili şirketin 16.06.2019 tarih ve —– başvuru numarası ile —- kurumuna —– isimli faydalı model başvurusuna yapılan, tecavüzün tespitine, devam eden tecavüzün önlenmesine ve durdurulmasına ve giderilmesine, davalı şirket tarafından —–başvuru nolu faydalı model belgesi kapsamında tecavüz oluşturan ürünler varsa bu ürünlere, bunların üretiminde kullanılan alet ve teçhizata ve kanıtlara el konulmasına ve bunların imhasına karar verilmesini istemiştir.

K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; İmal ettiği—- pazarı yanı sıra yüzden fazla ülkeye ihraç edilen, dünyanın ilk iki —- üreticisi arasında sayılan davalının tasarladığı dört çeşit —– Kurumu nezdinde endüstriyel tasarım olarak tescil edildiği; davalı adına çeşitli alanlarda tescilli oniki adet faydalı model belgesi de bulunduğu; davacı ile davalı arasında fikri mülkiyet alanında 1985’ten bu yana çeşitli ihtilaflar yaşandığı, davacının hep davalının tescilli ürünlerini taklit ettiği, 2012’de imzalanan sulh protokolü uyarınca davacının bir daha davalının tasarımlarını ve faydalı modellerini taklit etmemesi koşuluyla o tarihlerde açılmış davanın takipsiz bırakıldığı; fakat, davacının davalı nezdinde uzun yıllardır hizmet ilişkisi ile çalışan tecrübeli ve tüm üretim aşamalarına hakim personeli kendisine ait işyerine alarak davalı ürünlerinin aynısı ve/veya benzerlerini üretip piyasaya sunmaya başladığı; davacının —– sayılı faydalı model başvurusuna konu buluşun da yenilik taşımadığı ve davalının piyasaya sürdüğü ürünlerde kullanıldığı; bu hususta davalının teknik görüşlerini—– Kurumu’na sunmasının yasal hakkın kullanılmasından başka bir şey olmadığı; davalının teknik görüşleri kapsamında “tek butonla hem açma hem kapama hem yavaşlatma işleminin neden yapılamayacağı”na değinmesinin nedeninin davacının teknik anlamda mümkün olmayan bir hususu varmış gibi göstererek —– Kurumu nezdinde davalı adına daha önce tescil edilen faydalı model ile benzerliği ortadan kaldırma çabasından kaynaklandığı;—–Kurumu’na sunulan dilekçede geçen ifadelerin hukuka aykırı olmadığı; davalının davacının ticaret yaptığı firmalara ihtarname keşide ederek durum tespiti yaptığı ve davalının sahip olduğu hakların hatırlatıldığı fakat tehditte bulunulmadığı; kanun ile tanınan bir hakkın kullanılacağının belirtilmesinin tehdit diye nitelendirilemeyeceği; davalının sosyal medya hesabında paylaştığı ve baştan sona çalışmasını gösterdiği kumandalı ürünün davalının —– sayı ile tescilli faydalı model belgesine konu ürünü olduğu; davalının bu ürünü 2015’ten bu yana ürettiği ve ticaretini yaptığı; davalının bu ürününün davacı tarafından —– sayılı başvuru konusu ürün ile aynı kabul edilmesinin davalının itirazlarında ne kadar haklı olduğunu gösterdiği; faydalı model hakkına tecavüz edilen tarafın aslında davalı olduğu; davalının sosyal medya hesabından firma ismi belirtilmeden davalı ürünlerini taklit etmeye çalışan kişi/firmalara yönelik eleştiri niteliğindeki açıklamaların davacının ticari itibarını zedelemeyeceği, metnin hiçbir yerinde davacı şirket ya da ortaklarından bahsedilmediği savunularak, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli —– numaralı faydalı modele tecavüzün önlenmesi davasıdır.Mahkememizden verilen 27/10/2020 tarih ve—- sayılı kararı —–Bölge Adliye Mahkemesi —–. Hukuk Dairesi ‘nin 21/01/2021 tarih ve —–Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, ” Dava, faydalı modele tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi ile maddi tazminat talebine ilişkindir. Davalı taraf, süresinde yetki itirazında bulunmuştur. Davacı taraf, davalının kendisi ve faydalı modeli hakkında asılsız iddia ve ithamlarda bulunduğunu iddia etmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan 27/11/2019 tarihli ihtarname ile davacı şirket hakkında —- ilçesinde faaliyette bulunan ——davacıdan makine satın almaktan ve bu makineyi kullanmaktan vazgeçmesinin istendiğinin iddia edildiği, davacı tarafından iddia edilen bu fiilin haksız eylem niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla somut olay bakımından haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemelerinin de yetkili olacağı, öte yandan davacı tarafça internet ve sosyal medya ortamında da benzer eylemlerde bulunulduğunun iddia edildiği, SMK’nın 156/3 maddesi uyarınca bu eylemin etkilerinin görüldüğü yerlerde de dava açılabileceği, bu durumda —– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davayı görme bakımından yetkili olduğu, buna göre işin esasına girilmesi gerektiği gözden kaçırılarak hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2—–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/10/2020 tarih, —– esas—–karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, karar verilmiştir. Mahkememiz dosyasından aldırılan 29/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: —– sayılı —–başlıklı faydalı modele yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, giderilmesi, varsa tecavüz oluşturan ürünlere el konulması ve imhası talepleriyle açılmış işbu davada; 1. faydalı modele tecavüz hallerinin SMK md.141’de numerus clausus olarak (‘sınırlı sayıda”) düzenlenmiş bulunması karşısında, dava dilekçesinde ileri sürülen: davalının —–sayılı faydalı model başvurusu aleyhinde —-üçüncü kişi sıfatıyla görüş bildirmesi, davalının sosyal medyada “—– başlıklı paylaşımda bulunması, davalının davacının ürün sattığı müşteriye ihtaname keşide etmesi, eylemlerinin SMK md.141 uyarınca faydalı modele tecavüz teşkil etmeyeceği; ancak koşulları varsa- içerdikleri ifadeler itibariyle TTK md.54-55 kapsamında haksız rekabet oluşturup oluşturmadıklarının tartışılabileceği; bu hususta takdirin Muhterem Mahkemenize ait bulunduğu —- sayılı faydalı model başvuru tarihi 16.06.2019 olmakla, davalının —– 18.01.2020’de —– başlığıyla paylaştığı —– adresli videoda gözüken —–ürününün SMK md.141 uyarınca faydalı modele tecavüz teşkil edip etmediği yahut SMK md.87 uyarınca önceki kullanımdan doğan hak kapsamında kalıp kalmadığı hususlarının irdelenebileceği; fakat, salt anılan videodaki görüntülerden davalı ürününün —– sayılı faydalı Modelin—– numaralı istemindeki unsurların tamamını içerip içermediği ve içeriyor ise davalı tarafından ne zaman geliştirildiği hususlarını tespitin mümkün olmadığına dair raporunu sunmuşlardır.Mahkememiz dosyasından aldırılan 13/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: 29.09.2021 tarihli kök raporun muhafaza edildiğine dair ek raporunu sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporu kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı şirketin—– numaralı “—– ismi ile faydalı model başvurusunda bulunduğunu, davalı tarafça davacının yapmış olduğu faydalı model ile ilgili olarak asılsız iddia ve ithamlarda bulunduğu 3. Kişilere ihtarname gönderdiği bu ihtarname ile faydalı modelin kendilerine ait olduğunun iddia edildiği yine —– şeklinde yazılar paylaşarak bu şekilde davacının faydalı model hakkına tecavüzde bulunduğu yönünde dilekçe verdiği, davalı vekilince cevap dilekçesi ile, davalı şirketin —– alanında uluslararası bir şirket olup bilinen bir marka olup, bu hususta birçok faydalı modelin tescilli sahibi olduğunun davacı iddialarının doğru olmadığının, davacının faydalı model başvurusuna 3. Kişi olarak görüş bildirdiğini yine taraflar arasında benzer iddialara yönelik —– Asliye hukuk mahkemesinde dava görüldüğünü bildirerek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan 29/09/2021 tarihli rapor ile davacı tarafından 3. Kişilere gönderilen ihtarnamelerin faydalı modele tecavüz teşkil etmediği, faydalı modelin tecavüzüne ilişkin tespitin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan 13/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda, kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde, dava faydalı model hakkına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesi ile 5.000 TL maddi tazminatın tahsiline ilişkin olup, dava dilekçesi incelendiğinde, davacı vekilinin tecavüz iddiasının davalı şirketin 3. Kişilere göndermiş olduğu davacıya ait faydalı modelin çalıntı olduğunu iddia edilen yazılara dayandırdığı nitekim hem davacı hem davalı şirketin adreslerinin de resmi olarak ve filli olarak —– olduğu buna rağmen 3. Kişilere gönderilen ihtarnamelerden birinde 3. Kişinin adresinin —- olması sebebiyle mahkememiz yetkili gösterilerek davanın —–Adliyesinde açıldığı, mahkememizce verilen yetkisizlik kararının da ihtarname gönderilen 3. Kişinin —–faaliyette bulunduğu gerekçe gösterilerek —- Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesi ‘nin 21/01/2021 tarih ve —– Karar sayılı ilamıyla kaldırıldığı, mahkememizce devam eden yargılama neticesinde yapılan 27/05/2021 tarihli duruşmada davacı vekilince bütün delillerin sunulduğunun beyan edilerek tahkikat aşamasına geçilmesini talep ettiği, mahkememizce davalı tarafça sunulan deliller bir bütün halinde bilirkişi heyetine sevk edilmiş, bilirkişi heyetince tecavüze ilişkin tespit yapılamadığının belirtildiği yine taraflar arasında gösterilen ve mahkememiz içerisine celp edilen —– Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacısının iş bu dosyada davacı olan —–ve davalısının iş bu dosyamız davalısı —- olduğu, dava konusunun davamızla aynı şekilde davacının —– numaralı faydalı model hakkına yönelik olarak 3. Kişilere göndermiş olduğu ihtarnamelerin faydalı model hakkına tecavüz teşkil ettiği ve bu sebeple 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiği, dava gerekçeleri mahkememiz dosyası ile aynı olduğu fakat mahkememiz dosyasından maddi tazminat talep edildiği gibi bir takım iddiaların da farklı olduğu bu sebeple derdestlik yönünden usulden ret şeklinde karar verilmediği, o dosya incelendiğinde, davanın reddine karar verildiği, dosya içerisindeki bilirkişi raporu da davacıya ait —– numaralı faydalı modelin yenilik içermediği yönünde görüş bildirildiği yine taraflar arasında görülen bu defa dosyamız davalısının davacı olduğu —– Asliye Hukuk Mahkemesinin —–Esas sayılı dosyası ile davalı —– adına tescilli —- numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğünün talep edildiği ayrıca faydalı model hakkına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi, men’i ve maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, dosyanın derdest olduğu, mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davacının faydalı model hakkına yönelik tecavüz iddiasını ispatlayamadığı gibi tecavüze gerekçe olarak sadece 3. Kişilere gönderilen ihtarname ve—— yazılan yazılarının delil olarak gösterdiği,Faydalı modele yönelik tecavüz sayılan fiillerin 6769 sayılı SMK’nun 141.maddesinde belirtildiği,3.kişilere gönderilen ihtarnameler ile sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile davacıya ait faydalı modele yönelik bir takım karalayıcı itham iddialarının 141.madde kapsamında tecavüz fiili sayılamayacağı, bilirkişi raporu alındıktan sonra bilirkişilerce faydalı modellerin keşif yoluyla incelenmesi gerektiği yönünde görüş bildirmeleri üzerine bu defa davalı vekilince keşif talebinde bulunulduğu keşif talep edilerek faydalı modellerin karşılaştırılıp incelenmesi talep edildiği fakat davalının hangi faydalı modellerinin veya hangi makine cihazlarının davacının faydalı modeline tecavüz teşkil ettiği bu makine ve ürünlerin nerede kullanıldığı buna ilişkin herhangi bir bilgi veya beyan sunulmadığı sadece hiçbir gerekçe ve dayanak olmadan keşif talebinde bulunulduğu, kaldı ki dava dilekçesinde de davalı şirketin hangi cihazlarının hangi makinelerinin hangi faaliyetlerinin davacının faydalı modeline tecavüz teşkil ettiğinin belirtilmediği sadece 3. Kişilere gönderilen ihtarnamelerin davaya dayanak olduğu zaten mahkememizin de bu şekilde yetkili kılındığı mahkememizin ancak mevcut deliller üzerinden değerlendirme yapacağı sonradan bir takım soyut beyanlarla gerekçesiz delil toplanması talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı, kaldı ki davacı tarafından dava dilekçesi ile birlikte usulüne uygun gerekçe ve delil başlangıç bilgi ve belgeleri de sunulmak suretiyle delil tespiti talebinde de bulunulmadığı bu şekilde dava dilekçesi ile iddia edilen tecavüz iddiasının ispatlanamadığı yine bilirkişi raporunda davalının eylemlerinin haksız rekabet olabileceği yönünde görüş bildirilmiş ise de bilirkişi heyetince dosya kapsamını aşan ve davacı tarafından talepte bulunulmayan haksız rekabete ilişkin görüş bildirilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının haksız rekabete yönelik talebi de olmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 125,50 TL harcın davacıdan tahsiline hazineye gelir kaydına,
3-Red edilen faydalı model hakkına tecavüz iddiası bakımından: Davalı vekiline, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Red edilen Maddi tazminat talebi yönünden: Davalı vekiline Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 5.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..