Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/210 E. 2023/75 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2023/75

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, kurucuları ve uzman eğitim kadrosu ile ülke çapında tanınan ve öğrencileri sınava hazırlayan, eğitim sektöründe Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olduğunu—– ibaresinin davacının piyasadaki gücünün, statüsünün ve ticari unvanının asli unsuru olup —– ibareli çok sayıda markanın yıllardır davacı adına tescilli olduğunu,—— markasının da—– nezdinde 27.10.2016 tarihinden itibaren —— tescil numarası ile —–nolu hizmet sınıflarında tescilli olduğunu, davacının yayın kuruluşu olarak —– ibareli markayı tüm konu anlatımlı ve soru bankalarında, yaprak testlerinden uygulamalarına kadar tüm ürünlerinde kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, Davalıya ait görünen—– ise —–tescil numarasıyla 20.07.2018 tarihinde davacı ile aynı —-nolu mal-hizmet sınıfında tescil edildiğini, davaya konu markanın, davacı ile aynı mal ve hizmet sınıfında eğitim öğretim alanında tescilli olmakla birlikte markanın davacı şirketin ticari unvanının da esaslı unsuru olduğunun açık olduğunu, yine davacı şirketin eğitim öğretim alanında tanınmışlık düzeyi nedeniyle davacı ile ilişkilendirme, iltibasa neden olma ve haksız yarar sağlanabileceğini belirtmiş, Maddi ve manevi tazminat da dalhil olmak üzere her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla; öncelikle yargılamanın sonuçsuz bırakılmaması ve/veya gereksiz yere uzamaması, dava sonucunda verilecek hükmün icrasının engellenmemesi veya etkisiz kılınmaması ya da etkisinin sınırlandırılmamı için dava sonuna kadar davalıya ait görünen —-ile —– tescil numarasıyla tescilli markanın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için tensiple birlikte öncelikle teminatsız şekilde, mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, kararın—–ivedilikle bildirilmesi İçin müzekkere yazılmasını, haklı davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı —– ise —– tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve marka sicilinden silinmesini, mümkün değilse markadan—— ibarelerinin çıkarılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının, —–markasının 02.04.2018 tarihinde, … şahıs işletmesi ve—– Faaliyet Kodu ile – Gösteri, Kongre, Konferans, Ticari Fuar, Vb. Etkinliklerin Organizasyonu Faaliyetleri gerçekleştirmek üzere —–Vergi Dairesine bağlı olarak —–kurulduğunu, davalının 26.03.2018 tarihinde marka tescili için başvurmuş, 20.07.2018 tarihinde de tescil kararı çıkardığını, —– markasının tartışmasız davalının hizmetlerini akla getireceği ve herhangi bir iltibasa neden olamayacağını, davacının—– markasının tanınmış olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki, markanın kullanımının —- olmadığını,—– – şeklinde olduğunu, —— markası dışındaki markalarının aktif şekilde kullanılmadığı hususunun aşikar olduğunu, aktif olarak kullanılan davacı web sitesinin dahi —– şeklinde olduğunu, Davalının tek ortağı ve yetkilisi —– olup şirketine kendi isminin ilk üç harfi olan —– marka ve logosunu verdiğini, davalıya ait markanın —– tescil numarasıyla —— nezdinde——logosuyla tescil edildiğini, her ne kadar davacı tarafın —– Sınıfta tesciller almışsa da, bu sınıfta markanın kullanılmadığını, asıl faaliyet alanlarının —– Sınıf olduğunu, davacı şirketin markasının esas unsurunun ——olduğu düşünüldüğünde dahi; davacı şirkete ait markalar —– nezdinde tescilli iken, —– ibaresini içerir aşağıda listeli markaların da yine —— sınıflarda tescil edildiğini, Markaların bir bütün olarak incelendiğinde, iltibas tehlikesi dahi söz konusu değildir, bu husus —– tarafından da tescille onaylandığını, dava konusu markaların aynı hatta benzer dahi olmadığını ayrıca hiçbir şekilde tüketici nezdinde karıştırılma ihtimallerinin ve rekabet etme ihtimallerinin de olmadığını, davacı şirketin, kendi adlarına tescilli—– ibareli marka ile davalı adına tescilli—— ibareli markanın ayırt edilemeyecek derecede aynı olduğu ve karıştırılması ihtimalinin bulunduğu iddiasına dayandığını, ancak diğer unsurlar dikkate alınmadan sadece genel görüntüleri, anlamları, okunuş ve yazılışları baz alınarak yapılan değerlendirmede dahi söz konusu markaların aynı olmadığı ve karıştırılma ihtimalinin de bulunmadığının açıkça görüldüğünü, davalı şirket söz konusu markayı uzun zamandır özellikle sosyal medyada aktif olarak kullandığını, markaya da yatırımlar yapıldığını, dava konusu tescil sınıflarında markanın kısa sürede tüketici nezdinde kullanım sonucu ayırt edicilik kazandığını, şöyle ki, —– markasının aşağıda belirttiğimiz tüm haklarının ve hesapların davalıya ait olduğunu,—— mail adresi——hesabı,—– uzantılı —— sayfası,——- uzantıl—–hesabı,—– uzantılı —— markasının kullandığı etkinlikler ve bunlara ait afiş görsellerinin ekte sunulduğunu, davalının dava konusu marka altında kesmiş olduğu fatura örneklerinin de mahkeme dosyasına sunulduğunu, davalıya ait —– sitesinin 2017 yılında alındığını, —– kayıtlarından da açıkça görüleceği üzere, ——markasına ait özel bir logosu bulunduğunu, Dolayısıyla davacının markaları ile davalıya ait marka ibaresi arasındaki bu farklılık dahi markaların tek başına ayırt edilebilmelerini sağladığını, logolar bilindiği gibi tek başına dahi tescil edilebilen unsurlar olduklarından yanına eklendikleri markaları tamamen farklılaştıran ve onlara ayrı bir kimlik kazandıran unsurlar olduğunu bu bakımdan markaların alıcılar nezdinde ayırt edilebilmeleri sağlanmış olup herhangi bir iltibas tehlikesi bulunmadığını, markaların buradan da açıkça görüldüğü üzere sadece kelimelerden meydana gelmediğini bunun dışında markalarının kendine özgü yazım şekli ve logosu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilerek, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi şeklinde cevap dilekçesi sunduğu görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, davalı adına tescilli —– numaralı —–ibareli markanın davacıya ait —– esas unsurlu markaları ile benzerlik teşkil edip etmediği SMK nın 6/1,6/2,6/5 ve 6/6 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Bilişim Yönünden İncelemeler Sonucunda: Davacının —– Üstünden Yapılan İncelemelerde; incelenen internet sayfasını alan adında ve logo bölümünde —–” ibaresinin yer aldığı, davacının internet sitesinin sınav hazırlık kitapları ve soru bankası kitapları üstüne olduğu,—– alan adı kaydını yapan kişi ve yönetici bilgisinin gizli olduğu, alan adının 11.10.2006 tarihinde kayıt ettirildiği ve 11.10.2023 tarihine kadar kayıtlı olduğu, o İnternet sitesinin alan adı kaydının ——kullanılarak yapıldığı ve hosting (yer sağlayıcısın) —-Olduğu, davacının Sosyal Medya Hesapları Üstünden Yapılan İncelemelerde; davacının —- sayfasında —– ibaresinin kullanıldığı ve —– sayfasının “Kasım 2016” tarihinde oluşturulmuş olduğu, 5 6769 sk. m. 7/2-b) davacının —- sayfasında—–” ibaresinin kullanıldığı ve ——-sayfasının “02.03.2020” tarihinde oluşturulmuş olduğu, davacının —– sayfasında —–ibaresinin kullanıldığı ve ——- sayfasında yapılan ilk paylaşımın “30.10.2016” tarihi olduğu, davalının —–Üstünden Yapılan İncelemelerde; incelenen internet sayfasında herhangi bir içeriğin yer almadığı,—– alan adı kaydını yapan kişi ve yönetici bilgisinin gizli olduğu, alan adının 06.02.2017 tarihinde kayıt ettirildiği ve 06.02.2023 tarihine kadar kayıtlı olduğu, o İnternet sitesinin alan adı kaydının —– kullanılarak yapıldığı ve hosting (yer sağlayıcısın)—– Olduğu, davalının Sosyal Medya Hesapları Üstünden Yapılan İncelemelerde; davalının —- sayfasında ——ibaresinin kullanıldığı ve —— sayfasının oluşturulma bilgisinin yer almadığı, ilk paylaşımın ise “11.03.2018” tarihinde yapılmış olduğu, davalının —– sayfasında “—– ibaresinin kullanıldığı ve —— sayfasında yapılan ilk paylaşımın “04.03.2018” tarihi olduğu, davalının —– sayfasında —–” ibaresinin kullanıldığı ve—– sayfasında yapılan ilk paylaşımın “15.09.2014” tarihi olduğu, davalının —– sayfasının ise kapanmış olduğu tespit edildiğini, marka yönünden inceleme sonucunda: yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı adına—– numarası ile—– Emtia sınıfta tescilli ——ibareli markadaki hizmet sınıflarından; “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri.” – “kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil).” sınıflarında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu görüşüne varıldığı şeklinde rapor alındığı görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı——numaralı —- ibareli markanın tescilli sahibi olduğunu, davalıya ait davaya konu—–ibareli ——markanın davacı markasıyla aynı sınıfta tescilli olduğu, bu sebeple benzerlik tanınmışlık sebebiyle markanın hükümsüzlüğünü talep ettiği davalı tarafça davacının —– Sınıfta tescilli markası var ise de ——. Sınıfta kullandığı ayrıca —– ibareli çok sayıda tescilli marka bulunduğu markaların benzer olmadığı karıştırılma ihtimali olmadığı davalı markasının ayırt edicilik kazandığı, belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın içerisinde sektör bilirkişisinin de olduğu, bilirkişi heyetine sunulduğu, bilirkişi heyetince sunulan 06/12/2022 tarihli rapor ile taraf markalarının esas unsurunun ——ibaresi olduğu karıştırılma ihtimali sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, yönünde görüş bildirildiği, bun göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde davacının —– yayınları ibareli—–numaralı markanın —–. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davalının ise —– ibareli —–numaralı markanın—— Sınıfta tescilli sahibi olduğu, tarafların ortak olarak eğitim öğretim sektöründe faaliyet gösterdiği fakat davacı şirketin dosya kapsamına göre yayıncılık faaliyetinin daha yoğun olduğu, bu yönüyle taraf markalarının sınıfsal kullanım ve tescil bakımından örtüştüğü iltibas yönünden yapılan değerlendirmede ise davacı markasında yer alan —– ibaresi ile davalı markasında yer alan “—–” ibaresinin tanımlayıcı mahiyette olup markaların esas unsurunun —— ibaresi olduğu ve ortalama tüketici nezdinde —— ibaresi yönünde ilişkilendirmeye sebebiyet vereceği bu sebeple taraf markalarını gören ortalama tüketicinin hangi kaynaktan geldiğini zannedebileceği bu sebeple karıştırılma ihtimali olabileceği ayrıca davalı markasında yer alan —– ibaresinin de markada çok küçük bir şekilde yer alıp slogan şeklinde olup markayı davacı markasından farklılaştırmaya yetmediği, alınan bilirkişi raporunda da iltibas ihtimali yönünde tespit ve görüş birliğine varıldığından mahkememizce benzerlik yönünden davacı talebinin kabulü ile davalı markasının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş davacı markasının tanınmış olduğu iddia edilmiş ise de gerek dosya içerisindeki belgelerden gerekse bilirkişi raporu ile davacı markasının tanınmış olduğuna dair bir veri ya da bir delil sunulmadığı, tanınmışlık iddiasının ispatlanamadığı bu sebeple tanınmışlık sebebiyle hükümsüzlük talebinin mahkememizce kabul görmediği fakat markalar arasındaki iltibas sebebiyle 6769 sayılı SMK nun 6/1. Maddesi uyarınca markanın hükümsüzlüğüne karar verilerek davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın kabulü ile davalı adına tescilli —— numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Davacı tarafından yapılan 3.684,35 TL yargılama gideri ve 59,30 TL peşin harcın toplamı olan 3.743,65‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının talebi halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.