Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/184 E. 2023/57 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/282 Esas
KARAR NO : 2023/54

DAVA : Marka (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —- adına tescilli iken —- İcra Müdürlüğü—– Sayılı dosyası ile icrai satışa çıkarılan —- özel şekil), —– şekil) ve —– tescil numaralı markalar davacı müvekkil ile davalı yan arasında akdedilen 23.02.2015 tarihli protokol(ekte) gereğince yarı oranında ortak olmak şartıyla ihale sonucunda satın alındığını, icra süreçlerinin kolay yürütülmesi amacıyla yalnızca davalı adına ihaleye iştirak edilmiş ve markalar kurum kayıtlarında davalı yan adına tescil edildiğini, bu tescil işlemleri bizzat davacı tarafından takip edilmiş ve gerekli tüm harçlar davacı tarafından ödendiğini, davacı dava konusu markaların 1/2 payına karşılık protokolde ödemeyi taahhüt ettiği 87.000 TL bedeli 24.02.2015 tarihinde —– marka ortaklık bedeli” açıklamasıyla davalı yan hesabına ödediğini, dava konusu markaların davalı yan adına tescilinin ardından taraflar 1/2 oranında eşit paylı olacak şekilde ——unvanlı şirketi kurmuşlar olduğunu, taraflar bu şirket üzerinden dava konusu markaları işletmiş ve pazarladıklarını, taraflarca ortak olarak kurulan şirket üzerinden dava konusu markalar pazarlanmış ve kullanım hakkı 3. kişilere kiralandığını, davacı tarafından tüm taahhütleri yerine getirilen 23.02.2015 tarihli protokol gereğince dava konusu markaların 1/2 payının davalı yanca davacı adına tescili bugüne kadar yapılmadığını, . Davacı gerek şifahi gerekse de—- Noterliği 16.06.2020 tarih —– yevmiye numaralı ihtarı ile(ekte) yazılı olarak taleplerine rağmen davalı yan müvekkilin payının tescili için gerekli işlemleri yapmaktan ısrarla kaçındığını, davacı tarafından yapılan araştırmaya göre davalı yanın dava konusu markaları 3. şahıslara devredeceği öğrenildiğini, dava konusu markaların 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi ve doğacak telafisi imkansız zararların önüne geçilebilmesi amacıyla dava konusu markalar üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu—– özel şekil), —- şekil) ve —–tescil numaralı davalı adına kayıtlı markaların başkalarına devir ve temlikinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini,—–özel şekil), —– şekil) ve —–tescil numaralı ve davalı adına kayıtlı markaların 1/2 paylarının davacı adına tescilini, olmadığı takdirde dava konusu markaların 1/2 pay değerlerinin (davacı tarafından ödenen 87.000 tl. bedelden düşük olmamak kaydıyla) ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL. bedelin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasını, talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– Esas sayılı dosyasına istinaden satışı yapılan—– adına tescilli—– numaralı markalar, alacağa mahsuben ihale yolu ile müvekkil —– satıldığını, bahse konu markalar, kurum kayıtlarında davalı adına tescil edildiğini, davalı ile davacı, uyuşmazlığa konu markaya ilişkin, protokol düzenleyerek 1/2 pay oranında eşit pay olarak tescil hususunda anlaşma sağladıklarını, davacı kendi payına düşen —–Marka Ortaklık Bedelini davalıya ödediğini, davacıya ait borçlar davalı tarafından ödendiğinden ve halen bankalara ödeme devam ettiğinden anlaşma gereği davalıya ait borcun bahse konu ödemelerden mahsubu yoluna gidildiğini, davacı ise bedelini ödemediği marka için hak iddiasında bulunarak 1/2 pay oranında adına tescilini, bu mümkün olmadığı taktirde 1/2 pay oranında bedelin tahsilini talep ederek mahkemenizde görülmekte olan davayı açtığını, davanın reddi gerekmektedir. Cevap dilekçesi ve delilerinin sunulmadan dava konusu markaların üzerine tedbir konulması kararı hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, davalı, davacı ile arasındaki ticari ilişkilere istinaden yüklü miktarlar içeren bedeller karşılığında şirketlere, şahıslara ve bankalara borçlandığı ve ödeme yapmak zorunda kaldığını, davacının arabulucuya başvurmadığını, zamanaşımı yönünden davanın reddini talep ettiğini, 13/08/2020 tarihli Tensip Tutanağı ile verilen hukuka ve hakkaniyete uygunluk taşımayan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesine, Noter tasdikli düzenlenmeyen 23/02/2015 tarihli devir sözleşmesine istinaden dava açma hakkı doğmayacağından , açılan davanın reddine, 23/02/2015 tarihli protokol gereği davalının davacıya olan 1/2 Pay oranından kaynaklanan borcu, davalı tarafından davacının borçlarına yönelik yapılan ödemelerden mahsup edildiğinden, dava konusu markaya ilişkin 1/2 payının davacı adına tescil talebinin ve bu taleplerinin reddi halinde 1/2 pay değerinin tahsiline dair istemlerin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi şeklinde cevap dilekçesi sunduğu görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, adına tescilli —– numaralı markaların 1/2 oranında davacı adına tesciline veya bedelinin ödenmesi hususunda ilişkin davadır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli ——sayılı markaların 1/2 paylarının davacı adına tescilli olmadığı takdirde bedelinin tazminine ilişkin olup dava dışı —–adına tescilliyken —-. İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı dosyası ile davaya konu edilen markaların icra kanalıyla satışa çıkartıldığı, davalı tarafından markaların satın alındığı ve daha sonra davalı adına tescil edildiği, davacının iddiasına göre markaların satın alınma ve daha sonra eşit oranda paylaştırılması hususunda davalı ile sözleşme yapıldığı ve bu sözleşme kapsamında markaların 1/2 payının devri olmadığı takdirde bedelinin tahsilinin talep edildiği, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi ile markaların protokole istinaden alındığının beyan edildiği fakat daha sonra taraflar arasında dava dışı —— isimli şirketin kurulduğunu, o şirketin kuruluşu nedeniyle kredi çektikleri fakat kredileri davalının ödeyip davacının ödemediğini davaya konu edilen marka üzeirndeki 1/2 payın bu borçlara karşılık mahsup edildiği, yine taraflar arasında daha sonra—– isimli şirket kurulduğunu, burada da davacı ve davalının %25 hisse ile ortak olduklarını, davalının bu şirket hissesinde de davacının payını ödediğini, bu şekilde davalıyı zarara uğrattığını beyan ederek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde, davaya konu edilen—- numaralı —– numaralı —– ibareli markaların davalı adına tescilli olduğu, dosya içerisindeki belgelerden markaların — İcra Dairesinin——talimat numaralı dosyası ile satıldığı ve davalı tarafından satın alındığı, markaların 123.000,00 TL bedel ile satın alındığı, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalının da kabulünde olan taraflar arasında düzenlenmiş 23/02/2015 tarihli marka ortaklığına ilişkin ön protokol başlıklı sözleşme incelendiğinde markaların toplam maliyetinin 172.000,00 TL olup tarafların 1/2 oranında ortaklaşa kullanacaklarını, davacı olan —–bu bedelin yarısını derhal ödeyeceği ve daha sonra markanın 1/2 oranında taraflar arasında ortaklaşa tescil ettirileceğinin belirtildiği, yine davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı tarafından da inkar edilmeyen banka dekontu ile davacının 24/02/2015 tarihinde davalıya 87.000,00 TL ödediği, bu şekilde taraflar arasında davaya konu edilen markaların 1/2 oranında tescil edileceği hususunda yazılı olarak anlaşmaya varıldığı her ne kadar davalı tarafından iş bu protokolden sonraki tarihlerde şirket kurdukları ve bu şirketler ile ilgili davacının davalıya borçlandığı, bu borca mahsuben markaların devredilmediği iddia edilmiş ise de buna ilişkin herhangi bir yazılı beyan sunulmadığı, taraflar arasında böyle bir anlaşma yapıldığı hususunda davalının soyut iddiası dışında bu iddiasını ispatlayamadığı taraflar arasında düzenlenen 23/02/2015 tarihli yazılı sözleşmenin aksine ancak yazılı belge ile ispat edilebilecek buna ilişkin yazılı belge sunulmadığı, mahkememizce davalı tarafından davacıdan alacaklı olduğuna dair ileri sürülen banka dekontu ve bir takım belgeler celp edilmiş ve toplanmış ise de celp edilen ve toplanan delillerin savunma hakkının kısıtlanmaması, yargılamada eksiklik olmaması sebebiyle toplanıp neticeten incelendiği takdirde davamıza konu edilen markaların devrine ilişkin herhangi bir kayıt ve bilgi içermediği bu sebeple dava konumuz ile ilgisi olmadığı anlaşıldığından davacının taraflar arasında düzenlenen 23/02/2015 tarihli protokol kapsamında davaya konu edilen markaların 1/2 payının adına tescilli talebinin haklı olduğu bu sebeple bu yönüyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davacının tescil talebi kabul edildiğinde bedelin tahsili talebi yönünde bir karar verilmeye gerek duyulmadan neticeten davacının asıl talebi yönünden davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli—– ve——- numaralı markaların 1/2 paylarının davacı adına tesciline,
1-Harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına gerek olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 477,98 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.