Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/145 E. 2023/167 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/145 Esas
KARAR NO: 2023/167
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/09/2021
KARAR TARİHİ: 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ——– kayıt olduğu yetkilisi ve sahibi—— tarafından uzun süredir eğlence sektöründe hizmet vererek adından söz ettirdiğini, davacı şirket yetkilisi —- tarafından—– yılında ——- eğlence mekanı açmaya karar verdiği, bir mekanın işletmeciliğini de davalılar de—- yapması konusunda anlaşmaya vardıklarını, mekanın isminin —- olarak kararlaştırıldığını, —-ibareli markanın davacı şirket adına marka olarak ———nezdinde tescili için yetkilendirildiğini, davacı şirket yetkilisinin sadece işlemeciliği için anlaştığı davalılar ———— kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullanarak dava konusu markayı davacı şirket adına değil kendi adlarına tescil ettirdiğini, hatta tescilin davacı şirket adına yapıldığı zannı ile tescile ilişkin harç ve ücretler de davacı tarafından karşılandığını, davalılar adına ——- tescil numarasıyla tescilli olan ——— ibareli markanın kullanılmasının önlenmesine, marka tescil belgesinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi icin sicil kayıtlarına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; davalıların davacı şirketin çalışanları olarak davacı şirket yerine kendi adlarına tescil ettikleri ———-markası üzerine öncelikle ihtiyati tedbir konulmasını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md. 10 uyarınca söz konusu markanın davacı şirkete devrini ve işbu talebinin kabul görmemesi halinde ilgili markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini, davacı yanın iddialarının tamamı gerçeğe aykırı olup, hiçbir şekilde hak sahibi olmadığı bir marka tesciline yönelik haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddi gerektiğini, mahkememizin tesis edilen ihtiyati tedbir ara kararından rücu edilerek davalılara ait marka üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E:Dava, davalılar adına tescilli ———- sayılı markanın gerçek hak sahipliğine dayalı markanın devri veya hükümsüzlüğüne ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan —— tarihli bilirkişi raporunda; Davaya konu markanın —— tarihinde başvurularak, — yılında ——- tarafından davalılar ———–adına tescil edildiği tespit edilmiştir. Dava Dilekçesinde bu marka tescil ücretinin —— olduğu ve Davacı——– temsile yetkili kişi —– tarafından ——— Ödemesi açıklamasıyla gönderildiği anlaşıldığını, davalı —– Davalı şirketin adının marka olarak tescil edildiği iş yerinde çalıştığı resmi olarak kanıtlandığı —- ise çalıştığı ancak —— bildirilmediği tanıkların beyanından anlaşıldığını, iş yerinin —— olarak çalışma ruhsatının da —- tarafından davacı adına —— düzenlendiğini, davacı —- adına bağlı sitede —— tarihi itibariyle aynı içeriklerin bulunduğu ——- eğlencenin de satıldığı işletmenin reklamlarına aynı —– için verilen hala kullanılan —– adresinin ——— başladığını yayımladığını,———-İncelemede; ———- tarihinde oluşturulduğu tespit edildiğini, Davacıların adına tescilli —————– markası ile davacının —— tarihinde kullanmaya başladığı ve——–fotoğrafları ile reklamını yaptığı görselleri ———– işareti ile işletmenin hizmet kaynağını göstermeye başladığını ve bunu sürekli şekilde ——devam ettiği görülmektedir. Tescilsiz davacının tarih itibariyle önce kullandığı —— işareti ile davacılar adına tescil edişmiş olan markanın ———-benzer olduğu görüldüğünü, bir bütün olarak bakıldığında aynı işletmenin hizmetlerini gösterdiği de söylenebildiğini, davacının SMK m. 10 uygulanmak suretiyle devrini terditli olarak hükümsüzlüğünü talep ettiği davanın önceden tescil edilmiş olan bir markanın aynısının temsilciler tarafından tescil edilmesi halinde uygulanabilecek olan bir hükümdür. Bu nedenle, bu hükmün uygulanması mümkün olmadığını, ancak, burada SMK m. 6/3’de düzenlenmiş olan geçek hak sahipliğinin araştırılması gerektiğini, davacı ile davalıların işletmeyi çalıştırmak üzere anlaştıkları ancak işletmenin ——–tescil edildiğine dair bir bilgiye de rastlanmadığını, bu nedenle işletme adına dayanarak önce kullanım hakkı da iddia edilmediğini, ——– olayda, davalıların Davalının yanında çalıştıkları bir dönemde —– tarihinde marka tescil başvurusunu başlattıkları, Davacının ise bundan tam bir ay önce —— — —— işareti ile ticari olarak işletmenin hizmetinin reklamı yapılan içeriklerle kullanmaya başladıkları daha sonra davacı yetkilisinin parasını ödediği Marka tescil işini yapan şirkete kendi adlarına tescil ettirdikleri, bu tarihten itibaren ihtilafa konu markayı kullanmadıkları anlaşıldığını, davacının ——-markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğu sonucuna varılabileceğini, zira davalılar adına tescil edilen ———–bizzat ve münhasıran davacının işletmesini de tanımladığını, bu kapsamda, davacının sahibi olduğu içkili lokantanın eğlence mekanı olarak ——–işareti ile tarih itibariyle önce kullanmaya başladığı, kendisine ait işletmenin hizmetlerini kendi emeği ile tanıttığını, dolayısı ile davalıların emeği olmadan şeklen marka sahibi olarak göründüklerini anlaşıldığını, dolayısı ile SMK m. 6/3 ve SMK m. 25/1 gereğince markanın hükümsüz sayılması gerektiği kanaatine varıldığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava davalılar adına tescilli ———- ibareli markanın gerçek hak sahipliği sebebiyle öncelikle davacıya devri olmadığı takdirde hükümsüzlüğü ayrıca kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlüğüne ilişkin olup, davacı tarafından davacı şirket yetkilisi dava dışı ——yılında ——- eğlence mekanı açmaya karar verdiğinin isminin de —-olarak kararlaştırıldığını, iş yerinin işletmeciliğini davalılara verilmesi konusunda anlaşıldığını ayrıca —— ibareli markanın tescili için de davalıların yetkilendirildiğini, davalıların davacı şirkette işçi olarak çalıştıklarını verilen yetkiyi kötüye kullanarak markayı kendi adlarına tescil ettirdiklerini iddia ettiği, davalılar vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu ————- isminin davalılar tarafından belirlenip tescil ettirildiğini, markanın davalılara ait olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce davaya konu uyuşmazlığın gerçek hak sahipliğine dayanması sebebiyle tanık dinlenmesine karar verilmiş dinlenen davacı tanığı ——- alınan beyanında —— markasının davacı şirketin yetkilisi —— kurduğunu, yaklaşık 4 yıl önce iş yeri açtığını iş yerinin unvanının ——-olduğunu o iş yerinin davalılarca işletildiğini, markanın tescili için davalıları gönderdiğini fakat daha sonra davalıların kendi adına tescil ettirdiğini duyduğunu beyan ettiği, diğer davacı tanığı —— alınan beyanında davacı şirkette —- yıllarında müdür olarak çalıştığını iş yerinin —- yılında——- olarak açıldığını —- yılında isminin—– olarak değiştiğini, iş yerinin sahibinin davacı şirket yetkilisi ——— olduğunu, davalılar ile birlikte kendisinin de ———–olarak aynı pozisyonda çalıştığını markanın tescilini davalılara —— söylediğini, davalıların ayrılmasına rağmen iş yerinin halen —— ——- faaliyette bulunduğunu, diğer davacı tanığı —- alınan beyanında davacı şirkette çalıştığını, —- yılında davacıya ait iş yerinin isminin—– olarak değiştirilmesine karar verildiğini, bu ismin—— bulduğunu, tescil için davalıları görevlendirdiğini hatta tescil ücretini de davacı şirket yetkilisi —– ödediğini belirttiği, mahkememizce tüm dosya kapsamı yönünden aldırılan bilirkişi raporunda davacının ———- markasını davalıların marka tescil başvurusundan bir ay önce ——— kullandığını, gerçek hak sahibinin davacı şirket olduğu kanaatine ulaşıldığı yönünde görüş bildirdikleri buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalılar adına ———-ibareli markanın —– Sınıflarda tescil edildiği, gerçek hak sahipliği yönünden yapılan değerledirmede alınan tanık beyanlarına göre davalıların tescilinden önce davacı şirkete ait iş yerinde ——–markasının kullanıldığı yine tanık beyanlarına göre bu marka isminin davacı şirket yetkilisince bulunduğu ayrıca markanın şirket adına tescili için ————–iş yerinin o dönem işletmecileri olan davalıları yetkilendirdiği yönünde mahkememizde kanaat oluştuğu yine bilirkişi raporuna göre de davacı şirket tarafından davalıların marka tescil başvurusundan yaklaşık bir ay önce ——- hesabında —- ibaresinin kullanılmaya başlandığı yine davalılardan markanın tescil edildiği tarihte davalı iş yerinde çalıştığının resmi — kayıtları ile tespit edilmesi diğer davalı —– olmaksızın çalıştığının tanık beyanları ile sabit olması sebebiyle davaya konu —– markası üzerinde yer alan ———- esas unsuru üzerinde gerçek hak sahibinin davacı şirket olması sebebiyle yine davalıların markanın davacı şirkete ait olduğunu bilmelerine rağmen kendi adlarına tescil ettirmelerinin kötü niyetli davranış olduğu kanaatine ulaşıldığından markanın SMK 6/1 ve 6/9. Maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş her ne kadar davacı tarafça markanın devri talep edilmiş ise de davacının gerçek hak sahibi olduğu markanın ———— ibaresinden oluşmuş olması davaya konu tescilli marka ile birebir aynı olmaması yine marka tescilinin kötü niyetli olduğu hususları da gözetilerek marka devri koşullarının oluşmadığı bu sebeple markanın hükümsüzlüğüne karar verilerek, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM:
Markanın devri yönündeki terditli talebin reddi ile, hükümsüzlük yönünden davanın KABULÜ ile davalılar adına tescilli ——— numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 210.55 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 5.022,70 TL yargılama gideri ve 59,30 TL harç toplamı olan 5.082,00 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı ———- yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2023