Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/144
KARAR NO : 2023/316
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili davacının—- numaralı —- markasının 02 ve 3. Sınıflarda tescilli sahibi olduğunu, —- markasının yarım asırdır davacı tarafından kullanıldığını, davalı tarafından tescil edilen —- ve —– numaralı—- ibareli markaların davacıya ait—-sayılı—– markası ile aynı sınıfta tescil edildiğini, —– ibaresi üzerinde gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, davacı markasının tanınmış marka olduğunu, markalar arasında benzerlik olduğunu yine davalı marka başvurularının kötü niyetli olduğunu belirterek hükümsüz kılınmasını talep ettiği, ayrıca davalı kullanımlarının davacı markasından faydalanmaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini bu sebeple markaların hükümsüzlüğüne markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, Davacı adına—– sayı ile tescilli —– markasına karşı davalılar taralından gerçekleştirilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılması, tecavüz ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili oları araçların ve malların imhası, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde (—-) nolu davalı adına 13.10.2017 tarih ——- sayı ve 03.07.2018 tarih —– sayı ile tescilli —– markalarının 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu SMK 25/1. maddesinin atfyla 6/1 3,4, 5 ve 9.fıkraları başta olmak üzere ilgili maddeleri gereğince hükümsüzlüğü ve tescil kaydının Resmi Markalar Sicili’ nden terkini, ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile takdiren teminatsız ve karsı tarafa tebligat yapılmaksızın; davalıların, davacı adına tescili —– markası ile karıştırılacak derecede benzer—– markasını kullandığı ürünlerin üretiminin satış ve dağıtımının, reklamının, tanıltımının, ithal ve ihracının önlenmesi, davacı aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet yaratan her türlü —-markalı ürün, tabela, afiş ve basılı evraka el konulması, (—-) nolu davalı adına —–sayı ile tescilli —– markalarının 3. kişilere devrinin önlenmesini teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davalılar aleyhine verilecek hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek gazetede ilanı, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davalı markalarının usule uygun olarak tescil edildiğini, davacı tarafça itirazda bulunulmadığını, davacı markasının —- olduğunu, davacının tek başına —- ibareli markanın tescili için başvuruda bulunmadığını, davalının marka tesciline kadar herhangi bir —–markalı ürün satışı yapmadığını, ayrıca piyasaya sunulan ürünlerin ambalaj şekil ve yazı karakteri olarak da davacı markasına benzer şekilde taklit edilmediğini, —— ibaresinin dünyaca bilinen bir ibare olup davacı tarafça yaratılmadığını markalar arasında benzerlik olmadığını davalı tescillinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği anlaşıldı.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, Davalı adına tescilli —- ve —– numaralı —–ibareli markaların davacı adına tescilli—— markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunmadığının tespiti, önlenmesi, men’i ile SMK nun 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, ve 6/9 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 07/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen —– internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının —- (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 09.05.2011 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin “—–” adına kayıtlı olduğu, internet sitesinin içerikleri detaylıca incelendiğinde web sitesi içerisinde güncel olarak —– ibareli herhangi bir ürünün bulunmadığı, davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen—–internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının —– (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 17.05.2019 tarihinin kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin ——adına kayıtlı olduğu, internet sitesinde dava konusu —–kelimesi ile site içi arama yapılarak incelendiğinde, web sitesi içerisinde güncel olarak—— ibareli herhangi bir ürünün bulunmadığı, ancak sitenin Anasayfa’sında ve Markalara Göre Ürünler sayfasında davaya konu—–” ibareli görselin bulunduğu tespit edildiği, davacı tarafından tespiti için bahsi geçen ilgili —- internet sitesinde dava konusu —- kelimesi ile site içi arama yapılarak incelendiğinde, web sitesi içerisinde “—–” ibareli 2 adet ürünün satışının yapıldığı tespit edildiği, —– Motorunda dava konusu ilgili —- kelimesi ile arama yapılmış olup, 1. Sayfa, 2. Sayfa ve 3. Sayfalarda reklam dışındaki doğal sonuçların geneli incelendiğinde davacıya ait olduğu belirtilen——isimli sonuçların çıkmış olduğu, 3. Sayfada davalıya ait olduğu belirtilen ürün satışının yapıldığı ve yukarıda tespitleri yapılan —– internet sitesine bağlı olan sayfa linkindeki —– ibareli ürünün çıkmış olduğu, bahsi geçen ilgili ——internet sitesinin “Satış Noktaları” sayfasında dosyaya sunulan davaya konu—– ibareli ürünlerin satışlarının yapıldığı belirtilen —– internet sitesine bağlantı/linkinin verildiğinin tespit edildiği, davacının —–markası için ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, davacının tescilli —- markasının TANINMIŞ MARKA olduğu, davalının tescilli —- ibaresinin TPMK nezdinde 02. ve 03. Sınıftaki yapılmış olan —– no’lu marka tescillerinin, nihai takdir mahkemenize ait olmak kaydı ile kötü niyetle yapılmış olduğu, davacının markasının tanınmış marka olması sebebi ile davalının “—–” markasını kullanımının ve —- tescilli “—–” markalarının davacının markası ile karıştırılmaya sebebiyet vereceği bu sebeplerle de davalının tescilli markalarının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 18/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda;—– Adresinde yapılan inceleme; URL adresinin halihazırda yayında olmadığı, arşiv kaydı olmadığı—– Adresinde Yapılan İncelemede; Halihazırda yayında olan URL adresinde “—-” ibaresinin yer almadığına URL adresinin 01.08.2021 tarihli arşiv kaydında “—–” ibaresinin yer aldığı tespit edildiği,—– Adresinde Yapılan İnceleme: URL adresinde yer alan 20.09.1971 tarihli haberde —-ibaresinin yer aldığı, Davalıya ait olduğu belirtilen—-adresinde yapılan incelemede; Site tescil bilgilerinde; Alan adının —- tarafından kayıt edildiği, Alan adının 09.05.2011 tarihinde kayıt edildiği ve kayıt süresinin 09.05.2023 tarihinde son bulacağı, Site erişim ve yer sağlayıcısının —-. firması olduğu, Firma iletişim bilgilerinde; Adının —-,o Adresinin “—-, İletişim numaralarının —– olduğu, Sitede “—–” ibaresinin aratılması sonucunda web sitesi içeriğinde halihazırda “—-” ibaresinin ve “—– ibareli herhangi bir ürünün yer almadığı, Sitede yer alan “Online Alışveriş” menüsüne tıklandığında—-alan adlı web sitesine yönlendirildiği tespit edildiği, —- Alan Adlı Web Sitesinde Yapılan İncelemede; Site ana sayfasında “—-” ibaresinin yer aldığı, Sitede “—–” ibareli herhangi bir ürünün olmadığı, Sitede ürünlerin —– satışta olduğu bilgisinin yer aldığı, Sitede yer alan firma iletişim bilgilerinde; Firma adresinin —-, Firma iletişim numarasının —– olduğu, Site tescil bilgilerinde; Alan adının—– firması tarafından “—-adına kayıt edildiği, Alan adının kaydının 17.05.2019 tarihinde yapıldığı ve kayıt süresinin 16.05.2023 tarihinde son bulacağı—–. firma bilgilerinde; adresinin—– firma iletişim numaralarının—– olduğu, site erişim ve yer sağlayıcısının —–Olduğu, sitenin —adresinden yayınlandığı,—- Motorunda “—-” İbaresi İle İlgili Yapılan İncelemede; —- arama motorunda “—–” ibaresinin aratılması sonucunda davacı firmanın yer aldığı, davalı Vekilinin Cevap Dilekçesinde Yer Verdiği URL Adreslerinde Yapılan İncelemede; —– adresinde yapılan inceleme; URL adresine ait 28.06.2016-11.11.2016 tarihleri arasında 5 adet arşiv kaydı olduğu, URL adresine ait 28.06.2016 tarihli arşiv kaydında ibareli ürünün yer aldığı davalılardan —–ŞİRKETİ’nin davacı markası kullanımına ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunamadığı, davalıya ait —- tescil numaralı —– tescil numaralı—– markaları yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davalı kullanımlarının davacının marka haklarına tecavüz teşkil eder nitelikte olduğu, davalı kullanımlarının haksız rekabet fiili teşkil eder nitelikte rapor sunduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 07/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda; davacı Vekilinin Dilekçesinde Belirtmiş Olduğu —-alan Adlı Web Site Üzerinde Yapılan İncelemede; sitede —– 2016 yılında kimyasal ürün tedarik ve pazarlama şirketi olarak kurulduğu, araç bakım ürünleri, temizlik ürünleri, yalıtım malzemeleri, teknik spreyler gibi geniş ürün yelpazesine sahip olduğu, Firma iletişim bilgilerinde; firma adresinin —- Firma iletişim numarasının —-, Firma email adresinin —– olduğu, sitede firmanın ürünleri arasında “—–” markasının yer aldığı ve —– ibaresine tıklandığında —– adresine yönlendirildiği, sitede firmanın, temizlik, oto bakım, koku, teknik sprey gibi ürünler için üretim ve tedarik, paketleme ve dağıtım, pazarlama, yardım ve destek hizmetleri sunduğu, Site tescil bilgilerinde; Alan adının —- firması tarafından kayıt edildiği, Alan adı kaydını yapan kişi bilgileri,—- uzantılı alan adlarında kişisel bilgilerin gizliliği kapsamında, internet alan adı dağıtımını sağlayan—-organizasyonu tarafından alan adı kaydı sağlayan firmalara —– sorgulamalarından kişisel bilgilerin Avrupa Birliği Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) kapsamında 17 Mayıs 2018 tarihinden itibaren kaldırılması gerekliliğinden dolayı, alan adının kime ait olduğunun tespiti yapılamamış, alan adının kayıt kimlik bilgisinin bulunmadığı, alan adının 06.03.2017 tarihinde kaydedildiği ve kayıt tarihinin 06.03.2024 tarihinde son bulacağı, —- Gazetesi’nde —-sorgusunda, 10.06.2016 tarihinde şirketin tescil edildiği, kurucusunun —- olduğu ve şirket merkezinin—– olarak göründüğü, —–alan adlı web sitesi incelendiğinde, firma adresinin “—-,Firma iletişim numarasının —- olduğu, bu adres ve telefonun davalı—-ait olduğu anlaşılan—–adresinde yer alan yer alan iletişim bilgilerinde de yer aldığı, —– web sitesinde, —– markasının markasal olarak kullanıldığı sunulan diğer itirazlar çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde, kök raporumuzdaki kanaatimizde bir değişiklik olmadığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğü ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve menine ilişkin olup davacı şirketin —– numaralı —– ibareli markanın tescilli sahibi olduğu, davacının boya sektöründe tanınmış —– numaralı—– markasının da tescilli sahibi olduğu, davalı tarafından tescil ettirilip kullanılan —- markasının davacının —–markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek öncelikle davalı—– adına kayıtlı markaların SMK 6/1, 6/3, 6/4, 6/5 ve 6/9. Maddeleri uyarınca hükümsüzlüğünü daha sonra da marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve kaldırılmasını talep ettiği, davalılarca davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce ihtiyati tedbir talebine yönelik aldırılan 07/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda taraf markalarının —– ibaresi yönünde karıştırılmaya sebebiyet vereceği, —–ibareli herhangi bir ürün bulunmadığı fakat —— ibareli görsellerin bulunduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce davanın esasına yönelik olarak aldırılan 18/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak hükümsüzlük koşullarının oluştuğu ve marka hakkına tecavüzün gerçekleştiği yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan 07/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde öncelikle hükümsüzlük davası yönünden davacının—— numaralı —– ibareli markanın 02 ve 03. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davalı —– ise davaya konu—–numaralı 02 ve 35. Sınıflarda —-numaralı markanın ise 03. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, dava konusu —– markasına yönelik olduğundan davacının tanınmış —– ibareli markalarının değerlendirmeye alınamayacağı,—–ibareli markalar yönünden ise taraf markalarının ortak olarak —— ibaresinden oluştuğu, her ne kadar davacı markasında——ibaresi bulunsa da bunun davalı markasından farklı olmaya yetmediği, markalar karşılaştırıldığında—— ibaresinin aynı olması, aynı zamanda tescil sınıflarının da 02 ve 03. sınıflarda ortak olması sebebiyle ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği, davalı —– markalı ürünlerini gören ortalama tüketicinin davacı markasıymış gibi algılayabileceği, davacı markasının tescil tarihinin 2000 yılı olduğu düşünüldüğünde davacının davalıya nazaran öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu, bu sebeple 6769 sayılı SMK nun 6/1 ve 6/3 maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacının tanınmış markasının—– markası olduğu, —– ibareli markasının tanınmış marka olmadığı,—– ile birlikte kullanılan davacıya ait —–markasının bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu bakımdan mahkememizde oluşan kanaate göre —– ibaresinin tanınmış marka olmaması sebebiyle SMK 6/4 ve 5. Maddesi uyarınca hükümsüzlük taleplerinin reddi gerektiği, kötüniyetli tescil iddiaları yönünden ise davalı—– daha önce davalı şirket ürünlerini satış ve pazarlama faaliyetlerini yapan —–limited şirketinin eski bir çalışanı olması sebebiyle davalı —– davacı marka ve ürünlerinden haberdar olduğu veya olması gerektiği, buna rağmen davacı markası olan —– ibaresi ile birebir aynı olan —– ibaresinin yazı karakterleri bile değiştirilmeksizin davacının markasının tescilli olduğu, 02 ve 03. Sınıflarda tescil ettirmesinin iyiniyetli tescil olmadığı kanaatine ulaşıldığı bu sebeple kötüniyetli tescil iddiası yönünden de SMK 6/9. Maddesi uyarınca davalı —– adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, bu sebeple davalıya ait dava konusu —– numaralı markanın tescilli olduğu 35. Sınıftaki emtialar yönünden de davacının 35. Sınıfta tescilli olmamasına rağmen kötüniyetli tescil sebebiyle davalı markalarının tümüyle hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiası yönünden ise öncelikle SMK 155/1 maddesi uyarınca davalının tescilli markası olmasının önceki marka sahibine karşı ileri sürülemeyeceği, davalı kullanımları incelendiğinde her ne kadar fiili olarak davalının —– ibareli ürünü bulunup tespit edilememiş ise de hem davacının koymuş olduğu görsellerden hemde bilirkişilerce internet siteleri üzerinden yapılan incelemede davalı ürünlerin görsellerinin tespit edildiği, ürün görselleri karşılaştırıldığında benzer ürünler olduğu ve markalarında ayniyet derecesinde benzer olması nedeniyle ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği bu durumun SMK 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, yine 6102 sayılı TTK nun 55/1a4 maddesinde yer alan “başkasının malları, iş ürünleri faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” hükmünü ihlal eder mahiyette haksız rekabet teşkil ettiği, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin de oluştuğu, diğer davalı —–yönünden yapılan incelemede kurucusunun diğer davalı —– olduğu, bilişim bilirkişisi tarafından dava dışı —- ait web sitesinde arşiv kaydında —– ibareli ürün görselinin yer aldığı, yine davalı—– ait —–isimli internet sitesinde yapılan incelemede bir adet —- ibaresinin bulunduğu, bu site tarafından da ürünlerin satışının yapıldığı, dava dışı —–firmalarının satış noktaları bilgisinin yer aldığı, davalı —– Limited Şirketine ait web sitesi üzerinde yapılan incelemede —– ibareli herhangi bir ürün satışının veya tanıtımının bulunmadığı, bu yönde bir tespitte yapılmadığı, her nekadar bu şirketin yetkilisi diğer davalı —–ayrı bir tüzel kişilik olduğu şirket yetkilisi tarafından yapılan haksız fiil ve eylemlerinden bu şirket yönünden herhangi bir kullanım tespit edilemediğinden bu şirketin ayrı bir tüzel kişilik olması sebebiyle sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple davalı —— yönünden tecavüz ve haksız rekabet iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABUL
KISMEN REDDİ ile;
1-Davalı —– adına tescilli—– numaralı markaların hükümsüzlüğüne,
2-Davalı —–tarafından davacının markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, durdurulmasına ve kaldırılmasına bu kapsamda davalı tarafından —– markasının kullanıldığı ürünlerin üretiminin satış ve dağıtımının reklamının tanıtımının ithal ve ihracının önlenmesi ve yasaklanmasına, davalı tarafından kullanılan her türlü —– ibareli ürün tabela afiş ve basılı evraka el konulmasına,
3-Hükmün masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye’de yayın yapan trajı yüksek 5 büyük gazeteden birinde ilanına,
4-Diğer davalı şirket yönünden davanın reddine,
5-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 210.55 TL harcın davalı —— alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 7.261,80 TL yargılama gideri ve 59,30 TL harç toplamı olan 7.321,10 TL yargılama giderinin davalı —– tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Hükümsüzlük talebi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalı —— alınarak davacıya ödenmesine,
4-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalı —–alınarak davacıya ödenmesine,
5-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı —— Şirketine ödenmesine,
6-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.