Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/13 E. 2023/133 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/13 Esas
KARAR NO: 2023/133
DAVA: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ: 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacının tanınmış —— markasını izinsiz olarak —- sınıfta yer alan—– alanında kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, Davalının mağazacılık sınıfı olan ——— markasının kullanımını haklı gösterecek herhangi bir tescili bulunmadığını, Davalının mağazasında kullandığı markanın davacı şirketin davacı şirketin tescilli markası ile karıştırma ihtimali yaratacak kadar benzer bir marka olduğunu, aynı zamanda davacı şirket adına tescilli olduğunu, Davalının —- markasını izinsiz olarak mağaza ismi olarak kullandığını, Mağazanın kimin tarafından işletildiğinin anlaşılması için yapılan araştırnada,——–tarafından işletildiği bilgisine ulaşıldığını, nitekim bu hususun yapılan alışveriş sonucunda alınan kasa fişinden de anlaşıldığını, Davalının davacıdan izin almaksızın —markasını mağaza ismi olarak kullandığını, oysa —- markasının mağazacılık alanında kullanım hakkının davacıya ait olduğunu, Davacının —– markasının mağazacılık alanında tescilli olduğunu, Davacının —– sınıfında yer alan tescilli —— yılındaki mevzuat değişikliğinden önce yapılan tesciller olduğunu, tescil edilen tüm Mal/hizmetler açısından sonuç doğurduğunu, Davacının —— sınıfındaki —-markasını bütün mal ve hizmetler bakımından herhangi bir ayrıma gitmeksizin tamamını kapsar şekilde tescil edildiğini, davacı şirketin —– markasının yıllardan beri mağazacılık hizmetleri için marka hakkının kendisine verdiği yetki çerçevesinde kullandığını, ——Sınıflarda tescil edildiğini, Nitekim davacının bu tescilleri yaptığı sırada yürürlükte olan—– sayılı tebliğ hükümlerine göre ——sınıftaki mal ve hizmetlerin herhangi bir sınırlandırmaya tutulmasının söz konusu olmadığını, netice itibari ile davacının işbu davaya konu markaları bu tebliğ hükümlerine göre tescil edildiğini ve mağazacılık hizmetinin tamamını kapsar şekilde korumaya kavuşturduğunu, —- tarihinde —- değişiklik —–ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ’de değişiklik yapıldığını, Bu tebliğe dayanan yeni uygulama Tebliğ m. 3’e göre bu tebliğin —— tarihinden önce tescil başvurusu yapılan markaları etkilemediğini, Davacının —- çapında binlerce mağazası bulunduğunu ve bunlardan yaklaşık —— tabelasını taşıdığını, ayrıca internet üzerinde satış yaptığı —– adlı ——– bulunduğunu, Davalının kullandığı markanın —– tarafından mağazacılık alanında tescili reddedilen bir marka olduğunu, davalının bu markayı kullanmasının hukukun çizdiği sınırlar dışında kaldığını, —-markasının mağazacılık alanında kullanılması hususunda davacı şirketten başka hiç kimseye kanun tarafından verilen bir hak bulunmadığını, aksine dava dışı ——- tarafından— markasının—- Sınıfta tescil edilmesi için yapılan başvuruların çoğunun —– tarafından re’sen reddedildiğini, Davalının kullandığı markanın davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiğini, davalının mağaza tabelasında kullandığı markanın, davacı şirketin markası ile neredeyse birebir aynı, iltibas yaratacak derecede benzer bir marka olduğunu, Farklı sınıflarda dahi, davalının mağaza tabelasında kullandığı —- şekil markasının davacı şirketin markası ile iltbas yarattığının —- tarafından iki farklı kararda tespit edilmiş olduğunu, aynı sınıftaki kullanımının tecavüz yaratmasının mutlak olduğunu, —– farklı sınıflardaki tescillere rağmen davacı şirketin —- markasının tanınmış olmasından dolayı ve karşı tarafça kullanılan——- dolayı karıştırılma ihtimali bulunduğu sonucuna vardığını, ——markasının farklı ürünler için kullanılması halinde dahi bu markaların tüketiciler tarafından karıştırılırken aynı sınıfta kullanılmasının karıştırılma ile sonuçlanacağının kesin olduğunu, Müşterilerin —- markalı zücaciye ürünleri aldıklarında dahi ürünlerin kalitesizliğinden dolayı şikayetlerini davacı şirkete yönelitiklerini, —– markalı zücaciye ürünlerinin davacı şirket tarafından üretilmiş olduğunu zannederek alışveriş yaptıklarını, farklı ürünlerde dahi kullanıldığında davacı şirket tarafından üretildiği zannı uyandıran —– markasının aynı hizmetlerde mağazacılıkta kullanılması sonucu iltibasın doğacağının kuşkusuz olduğunu, Davalının davacı şirketin markasını taklit etmek suretiyle mağaza açmasının haksız rekabet teşkil ettiğini, Davalının davacının tekel hakkına sahip olduğu mağazacılık alanında —- markasını kullanmasının açık bir tecavüz olduğunu, Davalı tarafça yapılan marka başvurularının —-tarafından reddedildiğini, ——-Markalarının kurum tarafından —- Sınıf bakımından kısmen reddedildiği, bu red kararlarının gerekçesinin davacıya ait markalar olduğu, Davalının —- markasını mağaza ismi olarak kullanmasının bu kadar aleni bir şekilde davacı şirketin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği için bu haksız kullanımın durdurulması için acil olarak ihtiyati tedbir verilmesini talep ettiklerini, Tüm bu sebepler ve hukuki deliller neticesinde —— markasının tüm sınıflar nezdinde kullanım hakkının müvekkil şirkete ait olduğunu davalının bu hakları ihlal ettiğini beyan etmiş ve bu sebeple bu kullanımların durdurulması ve önlenmesi adına her türlü ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davanın kabulünü talep etmiştir.

K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin dava dışı ——- olduğunu ve davacının bu firma ile de uzun süren husumetlerinin bulunduğunu söz konusu markalara ilişkin hükümsüzlük iddiasında bulunurken bir yandan da kendi markalarını tescil ettirdiklerini bunun kötü niyetli bir davranış olduğunu Davalı tarafından yasal marka tesciline dayalı kullanımın söz konusu olduğunu, davalının, dava dışı ————olduğunu, Davalının —-dışında herhangi bir marka altında ürün satmadığını, Davacı ile dava dışı—— yılından beri devam eden bir uyuşmazlık bulunduğunu, bu uyuşmazlığın temelinde davacının — sektöründe tescil ettirdiği ve kullandığı —- markasını zücaciye sektöründe de kullanmak istemesinin yattığını, Davacı tarafından açılan davaların hepsinin —- lehine sonuçlandığını, Davacının dava dışı —– adına tescilli ——– ibareli markayı muvafakati ile yasal olarak kullandığını, Dava dışı —- adına tescilli olan —– ibareli markalar bulunduğunu, Dava dışı —– adına tescilli —-ibareli markalara bakıldığında —– Sınıfta tescilli olduğunun anlaşıldığını, yasal marka haklarının bulunduğunu, Davacının marka kullanımının —–Sınıflarda tescilli markalarına dayalı yapmakta olduğu satış işlemi olduğunu, davacının —- sınıfta tescilli markalarına tecavüz oluşturmadığını,Davacı tarafından davalı mağazasına ilişkin görsellerde davalının dava dışı ——- frmasının adına tescilli olan zücaciye ürünleri açısından satış yapıldığının görülmekte olduğunu, bu açıdan davalının markasının tescilli olduğu emtialar açısından— açısından bir marka tesciline gerek olmadığını, davacının elbette ürettiği ve üzerinde marka tesciline hak kazandığı emtiaları mağazasında ve sanal ortamda satışını yapabileceğini, Davalının—— Sınıflar açısından hem tescil hem de kullanım açısından gerçek hak sahipliği bulunduğunu, bu emtialar açısından da —-anlamında gerçek hak sahipliği bulunduğunu, nitekim davalının gerçek hak sahipliği nedeni ile davacının dava dışı —– tescilli markası bulunduğu emtialar açısından yapmış olduğu —- sınıfında yaptığı başvurunun reddedilmiş olduğunu bu red kararının mahkeme ve —- kararları tarafından kesinleştiğini, Kesinleşen ——– kararında davalının —-Sınıfta tescilli olan ürünlerinin —- sınıf hizmetleri içeren bir hizmet markası olmasa dahi ticari alana çıkarabileceğinin hükme bağlandığını, bu açıdan davalının adına tescilli olan emtialar açısından talep edenin iddia ettiği gibi —. Sınıfı açısından tescile ihtiyacı olmadığını, Davacının —- Sınıfta yaptığı başvuruların da davalının markaları nedeni ile reddedildiğini, Davacı tarafından —– ibaresinin ev tekstili sektöründe davacı tarafından —- markasının kullanıldığını, Tüketici nezdinde iki markanın farklı firmalara ait olduğu bilincinin oluştuğu ve dolayısı ile karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, Davalı tarafından mağaza girişinde kullanılanın —- içeren logolu markası olduğunu, davalının ——- sayılı markasının bulunduğunu, davacının ise davalının logo ve rengine bakılmaksızın her markasına dava açtığını, Davacının hakkı olduğu düşünülse dahi uzun süre sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığını, Davacının iki dava açarak —– alan sınıfı —– olarak ayırmasının abesle iştigal olduğunu, —— satış ve mağazadan satışın aynı hizmet olarak kabul edildiğini, Bir tecavüz olayından bahsedilecek ise davacının —- yılları arasındaki kullanımının olduğunun açık olduğunu, Davalının, davacıdan çok öncesinde hizmet verdiğini, Davalıya ait ——- yıllarından beri satış yapıldığını, Davacının sanal mağazacılıktan — beri haberdar olduğunu fakat huzurdaki—— tarihli davaya kadar hiçbir şekilde yasal işlem başlatmadığını, Davalının gerçek hak sahipliği bulunduğunu, —- markasını ilk kez —- yılında tescil ettirmiş olup kesintisiz olarak kullandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —– markasına davalı tarafından ——-tabelasının kullanılmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği, etmesi halinde meni, refi ve önlenmesi taleplidir. Mahkememiz dosyasından aldırılan—- uyap tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davacının fiili satışların — markalı ev tekstili ürünleri ——Sınıfta yer alan —— satışı yaptığı, tarafların birbirlerinin faaliyet alanına girmediği, bu ürünlerin birbiri ile ikame edilemez nitelikte olduğu, davacının —- Sınıf kapsamında yer alan ——- Malların bir araya getirilmesi hizmetlerinin davalının fiilen satışa sunduğu ürünleri kapsamadığı, Davacının dayanak yaptığı markalarının tescilli olduğu genel mağazacılık hizmeti veya —– mallarının satışına ilişkin hizmetleri ile davalının dava dışı grup şirketin tescilli markalarının kapsamında bulunan ve onun muvafakati ile kullandığı —- Sınıfta yer alan ” Mallarını satışına ilişkin hizmeti arasında aynılık veya benzerlik bulunmadığı , — Davacı tarafın, —Sınıfı kapsayan markalarının — Sınıftaki malların kamuya sunumunu kapsamadığı ve davalının —- markalı ürünleri aynı isimli mağazada satışa sunmasının —- Sınıftaki tescillerin doğal kullanım şekli olarak kabul edilebileceği bu nedenle davacı marka haklarının kapsamına girilmeyeceğine dair raporunu sunmuşlardır.Mahkememiz dosyasından aldırılan 02/03/2023 uyap tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Tarafların dayandıkları tescil sınıflarına ve fiili kullanımlara, sadece —- markasını taşıyan Ürünleri kapsaması durumunda Davalıya ait —- markasal kullanımların, davacıya ait —– markalarla iltibas tehlikesi oluşturmadığı, davalıya ait markasal kullanımların dava dışı —– muvafakati ile gerçekleştiği ve davaya konu mağazada yer alan —– markalarının fonksiyonlarını yerine getirdiği, tabelada yer alan —- ibaresinin mağaza içinde sadece —-Sınıftaki —- markasını taşıyan ürünleri kapsaması durumunda davacıya ait marka haklarını ihlal etmediği gibi haksız rekabet de oluşturmadığına dair raporunu sunmuşlardır. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporu kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, dava davalı tarafından—- açılmış olan —- mağazasının davacı şirketin —- sınıf yönünden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti meni ve refine ilişkin olup davalı tarafından davalının da —–markalarının sahibi olduğu belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce davanın esası yönünden aldırılan 18/05/2022 uyap tarihli bilirkişi raporunda, davalı kullanımlarının —-markalarının tescilli olduğu emtialar bakımından perakende satış hizmeti niteliğinde olduğu, davalının —–Sınıflarda tescilli ürünlerini sattığı bu sebeple kullanılan emtialar yönünden benzerlik bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği itirazlar üzerine aldırılan 02/03/2023 tarihli ek raporda, davalının —– Sınıftaki kullanımının davacı markası ile ilişkilendirilebilecek nitelikte olduğu bu sebeple haksız rekabet oluşturabileceği yönünde kök rapordan farklı görüş bildirildiği, mahkememizce taraflar arasında hem mahkememizde aynı konuya ilişkin farklı davalar olması hem de aynı konuya ilişkin farklı mahkemelerde çok sayıda karar olması sebebiyle bilirkişilerce yapılmış olan hukuki yorum değişikliğinin mahkememizce değerlendirilebileceği bu sebeple yeniden bilirkişi raporu aldırılmadığı, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacı şirketin —- çok sayıda markanın aynı zamanda — numaralı tanınmış —- markasının sahibi olduğu, davacı şirketin özellikle —- markası ile tekstil sektöründe faaliyette bulunduğu, davalının ise dava dışı —- Sınıflarda tescilli olduğu özellikle bu sınıflarda uzun yıllardır faaliyette bulunduğu, bu şekilde —- ibareli markayı markayı kullandığı, taraf markaları karşılaştırıldığında, her iki markanın da esas unsurunun —- ibaresi olduğu bu yönüyle markaların ayniyet derecesinde benzer olduğu bir takım şekli farklılıklar var ise de netice itibariyle esas unsurun taraf markalarında ortak olarak — ibaresi olduğu fakat davacının — markası ile uzun yıllardır tekstil sektöründe dava dışı —– markası ile uzun yıllardır faaliyette bulunduğu, davalı şirketin de dava dışı —– hak sahibi olduğu markaların bulunduğu ürünleri davaya konu iş yerinde satmak için yetkilendirildiği, uyuşmazlığın esasının davalının — kapsamında tescilli olmamasına rağmen bu tescil kapsamında —-markasını kullanıp kullanmayacağı aldırılan kök bilirkişi raporu ve taraflar arasındaki benzer kararlar ve bilirkişi raporları incelendiğinde davalı tarafından satılan ürünlerin tescil kapsamı olan — ve — Sınıflardaki tescili perakende satış bakımından ayrıca — Sınıf nezdinde tescil yaptırmaksızın kullanılabileceği emtialar olduğu, bu sebeple davalının kullanmış olduğu —- markalarının — Sınıfta tescilli olmasa dahi — Sınıflardaki emtialar yönünden bu ürünlerin perakende satışa konu edilebilmesi için — Sınıf kapsamında kullanılması zorunluluğu olup bunun için ayrıca —-Sınıfta tescile gerek olmadığı mahkememizce oluşan kanaate göre bu kullanımların tescilli marka kullanımı sınırları içerisinde olduğu bu sebeple ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 120,60 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/06/2023