Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/118 E. 2021/140 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/118 Esas
KARAR NO : 2021/140

DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Mahkememizin dosyası incelendi.
İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesi ile—— numaralı, “..——– başvuru numaralı evrakla marka başvurusunda bulunduğunu, Ancak davalı taraf, imtiyaz sahibi olduğunu iddia ettiği “———– de ortak olduğunu gerçeğe aykırı olarak beyan etmiştir. Bu asılsız beyanın sık sık tekrarlandığı —– içeriklerinde ise davalı tarafça, —– çeşitli —–.—— sahibinin bir başkası olduğu iddiasının yanında, işyerinin türlü rüşvet, usulsüz ve hukuksuz işlerin içerisinde olduğu, birtakım —— ilişkilerin varlığı iddialarıyla iftiralara yer verilmesi müvekkilin işyerine ilişkin türlü usulsüzlükler yapıldığına dair — müvekkilinin kişilik hakları ve sürdürdüğü işin onuru, itibarı ile ticari hayatı açıkça zedelenmiş ve söz konusu———–değerine açıkça zarar verildiğini. Davalının haksız itham, iftira ve hakaret oluşturan eylemleri nedeniyle marka hakkı zedelenen ve iş hacmi küçülen müvekkil lehine 20.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce maddi ve manevi tazminat talebi yönünden dosya tefrik edilmiş ve bu esas üzerinden devam etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava SMK 149 ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat davasıdır.
——– Sözleşmesinden —– Usülü Hakkında Kanun’ un 20. Maddesinde 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra aşağıda belirtilen maddenin eklendiği ve Madde 5/A (1)’ de ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği ve anılan kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yasanın 18/A-(2) gereğince: Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilemez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkmaksızın davanın usulden reddedine karar verilir. Arabulucuya barvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Mahkememizce yasanın 18/A-(2) maddesi gereğince davacı vekiline muhtıra
gönderilmesine ve muhtırada tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının, dava şartı haline getirildiği, davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmanız için 1 hafta kesin süre verildiği, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmadığı takdirde, davanın tazminat talepleri yönünden usulden reddedileceğinin ihtar edilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili 08/07/2021 tarihli dilekçesi ile haksız itham,iftira ve hakaret nedeni ile —- davacının maddi ve manevi tazminata uğradığını belirterek haksız fiilin tespiti, önlenmesi ve durdurulması yönünde talebi olmaksızın salt maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, sadece maddi ve manevi tazminat talebine dayanılan davalarda —– olduğundan bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkmaksızın, HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer OLMADIĞINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.