Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/94 E. 2023/266 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/94 Esas

KARAR NO:2023/266

DAVA:Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ:14/03/2020

KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacının başta——– alanlarında faaliyet gösterdiğini, —–yılından itibaren bünyesinde grup şirketleri barındırdığını,—– dışında tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunu, —- nezdinde birçok marka tescili bulunduğunu, — yılından başlamak üzere — adet marka tescili bulunduğunu, davalı tarafın —–ibaresini tescili için başvuruda bulunduklarını, ancak başvurunun ayırt edici yönünün bulunmaması sebebi ile reddedildiğini, akabinde yaptıkları karara itiraz işleminin de reddedildiğini, yine davalı tarafın ———– üzerinden faaliyet gösterdiğini, bu sitenin davacı faaliyetleriyle karışıklığa yol açtığını, davalı tarafın ——— iptali için dava açtığını, davanın reddedildiğini, yine davalının tanınmış marka başvurusunun reddi ile açmış oldukları davada alınan bilirkişi raporunda tanınmışlığa ilişkin somut delillerin bulunmaması sebebi ile davanın reddedildiğini, davalı tarafın, müvekkili markalarına tecavüz ettiği gibi, haksız rekabete sebebiyet verdiğini, adı geçen ———sitesinde bu faaliyetlerine devam ettiğini, davalının bu faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu, müvekkilinin haksız rekabet sonucu zarara uğradığını, tüm açıklamaları sebebi ile, davalı tarafın —– sitesinin erişime engellenmesini, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL yoksun kalınan karın dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizine hükmolunmasını, müvekkilinin oluşan zararının telafisi kapsamında 20.000 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine dair karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— sınıfa dahil olan taşımacılık hizmetleri açısından ayırt ediciliği zayıf bir marka olduğunu, müvekkili tarafından ——- ibareli tescil başvurularına davalının ——- markasını dayanak göstererek yaptığı itirazların reddedildiğini, müvekkilinin——— tarihinden bu yana aralıksız ve yoğun olarak kullandığını,——- ibareli markanın gerçek marka hakkı sahibi olduğunu, davacının da bu durumdan haberdar olduğunu, davalının ——- kullandığını, davacının tescilinin —yılında olduğunu,———— kesinleşmiş kararında bu durumun tespit edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının markasını nitelikli olarak kullanmadığını, müvekkilinin ——tescil ettirmek için başvurduğundan ——- dava dışı kişinin tescili karşılaştığını, müvekkilinin hükümsüzlük davası açtığı sırada davacının ———- tescil ettirdiğini, ancak tüm bu süreçlerde markayı ticari olarak kullanmadığını ancak davalının yaptığı marka tescil başvurularına kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davacının itirazlarının —- ibareli markanın müvekkili adına ——— sınıflar için tescilli olduğunu, marka hakkına tecavüzün şartlarının oluşmadığını iddia ederek, davacının ihtiyati tedbir talebinin ve davasının reddini talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava,Davacıya ait ———-ibareli markaların davalı tarafından kullanılan ——– davacı markalarına haksız rakabet ve tacavüzde bulunup bulunmadığı, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır
.Mahkememizde aldırılan ——- tarihli bilirkişi raporunda; davalı faaliyetlerinin davacı markalarının tescil kapsamında bulunması sebebi ile ortalama hizmet alıcıları açısından karıştırılmaya sebebiyet vererek iltibas yarattığına, davalının marka kullanımının haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda, davalı adına —– nezdinde ——-ve henüz tescil veya red kararı verilmemiş iki markasının bulunmasının haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğuna dair rapor sundukları görüldü.Mahkememizde aldırılan —-tarihli bilirkişi raporunda; davalı ——- dosyada mevcut belge ve davalının mali tabloları üzerinde yapılan incelemede ——– yılları arasında faaliyetinin zararla sonuçlanması sebebiyle davacının yoksun kalınan karının bulunmadığı, manevi tazminatın, toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olan marka sahibinin manevi tazminat talebinin tarafların kusur ve tutumları doğrultusunda tamamen sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan —- bilirkişi raporunda; kök raporumuzda vardıkları sonuçlardan herhangi bir değişiklik olmadığı yönünde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan —— tarihli bilirkişi raporunda; Davacı adına tescilli ——- ibareli markaların——– görünüm itibariyle davalının———şeklindeki marka kullanımları arasında belirgin farklılıklar bulunmadığı, son tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu yönüyle markaların benzer olduğu, davacı adına tescilli —– ibareli markaların, davalının — şeklindeki marka kullanımları arasında ortak unsur bulunmadığı, ortalama tüzetici nezdinde ——— ibarelerinin karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, bu yönüyle markaların benzer olmadığı, ———— ibareli markaların ——– dahil mal ve hizmetler açısından hükümsüzlük şartlarının gerçekleştiği ———– markasıyla benzer olmadığı sonucuna varıldığından SMK 6/3 hükmü gereğince hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, davacının ————–yapılan arşiv incelemesinde davacının —— markasını ilk kullanım tarihinin —– olduğu, davacının —– yılında yayınlamış olduğu, davalının ———— yapılan ——- incelemesinde davalının —- tarihinin —–olduğu, davalının—— yayınlamış olduğu, davacı———— dosyaya delil olarak sunmuş olduğu ——adet faturanın—– kendisine ait olduğu ve faturalar üzerindeki tespitlerimizin detayının mali inceleme başlığı altında yapıldığı, ilgili ——– adet faturanın Davacı şirketin ticari defterleri üzerinden tespitinin yapılamadığı, bu hususta delil olarak değerlendirilme noktasında nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemede olduğu, —– ilk kullanımının Davalı ——– yapıldığı, tescilden önceki bir tarihte markasal kullanımın gerçek hak sahipliği korumasını sağlayacağı da göz önüne alındığında, Davalı——ibareli marka bakımından gerçek hak sahibi olduğu yönünde rapor sunulduğu görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava olan mahkememizin —— sayılı dosyasında davacının ——- olup davalının ise —– olduğu, davanın davacı adına tescilli —— esas unsurlu markalara davalı tarafından kullanılan —— esas unsurlu marka ve kullanımların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve meni talepli olduğu, birleşen mahkememizin —- esas sayılı dosyasında ise davacının—— davalının ise ——– olduğu, davanın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, mahkememizin birleşen —– Esas sayılı dosyasında ise davacının —- davanın davalı —–adına tescilli —–numaralı markaların———-üzerinde gerçek hak sahipliğine dayanan aynı zamanda kötüniyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, mahkememizce esas dava olan —– sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak aldırılan —– ilk raporda taraf markalarının benzer olduğu, davalı kullanımlarının haklı sebebe dayanıp dayanmadığı yönünde takdirin mahkemeye bırakıldığı, davanın esası yönünden aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda ise sonuç itibariyle —– ————sitesi üzerinde yapılan incelemede ilk kullanımın —– yılına kadar —–kaydının olduğu, davacı karşı davalı—– ise —–öncesinde—— logosunun kullanıldığı,—— kullanımlarının daha önceki tarihe dayandığı şeklinde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan ———- tarihli kök raporundaki görüşlerin muhafaza edildiği, raporlar arasında çelişki olması ve tüm taleplerin de değerlendirilmesi bakımından ayrıca birleşen dosyalar yönünden de dosya kapsamına uygun yeniden inceleme yaptırılmasına ilişkin bu defa yeni bir heyetten —- tarihli yeni bir bilirkişi raporu alındığı, bu raporda da sonuç itibariyle———– üzerinde öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunun belirtildiği, bu şekilde tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birarada değerlendirildiğinde; davacı birleşen dava davalısı——— tescilli sahibi olduğu, davalının da —- uzun yıllardır ticari faaliyette bulunduğu,—— özellikle araç kiralama sektöründe faaliyet gösterdiği, davacı birleşen dava davalısı —–de yine benzer olarak—— faaliyet gösterdiği bu yönüyle tarafların ticaret faaliyetlerinin özellikle—— emtia ve hizmetler bakımından benzer olduğu, davaya konu uyuşmazlığı esasını oluşturan —- her ne kadar ——–Sınıftaki hizmetler bakımından zayıf bir ibare ise de tescilinin sağlandığı, zayıf bir ibare olsa da korunması gerektiği, davacı birleşen davalısı —– tescilli markaları incelendiğinde ——- numaralı markaların——- ibaresinden oluştuğu,———– numaralı markanın———- ibarelerinden oluştuğu, buna göre esas dava olan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi bakımından davacı——esas unsurlu markaların tescilli sahibi olduğunu belirterek davalı tarafından kullanılan——- markasının esas unsurlarının ———-ibaresi olması sebebiyle benzer olduğunu ve bu kullanımların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ettiği, davalının ise ——–markasının kullanımının davacı marka tescili ve kullanımlarından daha önceki bir tarihe dayandığını belirterek gerçek hak sahibinin—– olduğu iddia edilerek davanın reddinin talep edildiği, gerçek hak sahipliğinin ve önceki kullanımların tespiti bakımından yaptırılan bilirkişi raporlarında davacı —– davacı markalarının tescilli olduğu ————ibarelerinin ilk kullanım tarihinin——- yılında olduğunun tespit edildiği, —— isimli ———–sitesinde yapılan incelemede ise ilk kullanımın —— yılından başlamak üzere sitede—— kullanıldığı tespit edildiği, ———-siteleri üzerinde yaptırılan bu incelemeye göre ilk kullanımın asıl davada davalı,—– tarafından yapıldığının tespit edildiği, her ne kadar davacı ——– ——–sitesi daha önceki bir tarihte tescil ettirilmiş ise de—- kullanımların davacı —–olmadığı, bu da davacının bahse konu ———-sitesinin—— sonra satın alındığı yönünde kanaat oluşturduğu, davacı—- tarafından davalı—– kullandığı, —- ilk kullanım tarihi olan—— önce kullandığına dair herhangi bir delil ibraz edemediği, buna göre davalının ilk tescilli markası olan ——- numaralı markanın da tescil edildiği tarih itibariyle davalı ——- kullanımından sonraki bir tarihe denk geldiği bu sebeple taraf markaları ve kullanımlarında ortak unsur olan ve uyuşmazlığın esasını oluşturan ———–markası üzerinde, ——- üstün hak sahibi olduğu anlaşıldığından —— tescilli marka sahibi olsa da üstün hak sahibi yolcu ——–yönelik olarak tecavüz ve haksız rekabet talebinde bulunamayacağından asıl davanın red edildiğinden birleşen mahkememizin ——– esas sayılı tazminat davalarının da reddine karar vermek gerektiği, birleşen mahkememizin —– esas sayılı hükümsüzlük davaları bakımından ise yukarıda belirtildiği üzere ——-üzerinde birleşen dava davacısı —– davalı ——- nazaran öncelik ve üstün hak sahibi olduğu, taraf markaları ve kullanımları karşılaştırıldığında alınan bilirkişi raporlarına göre esas unsurun —– olduğu, davacının bu markayı——– kullanarak nispeten farklılaştırdığı, fakat içerisinde sektör bilirkişilerinin de olduğu heyetlerce sunulan raporda ortalama tüketici nezdinde markalar incelendiğinde, göze çarpan esas unsurun —-ibaresi olduğu, zayıf bir ibare olsa da marka olarak korunabileceği, tarafların birlikte ——– esas unsurlu markaları kullanması halinde bu durumun karışıklığa sebebiyet verebileceği, bu nedenle mahkememizde oluşan kanaate göre —- esas unsurlu markalarda gerçek hak sahibinin —–olduğu hususunda kanaat oluştuğundan birleşen dava davalısı —— esas unsurlu markaları yönünden tarafların ortak faaliyet alanı olan —–hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş, davaya konu edilen—– unsurundan oluştuğu, bu markanın davacının—- numaralı markasına benzer olmadığı, bilirkişi heyetlerince de bu yönde görüş bildirildiği, —– ibaresinden oluştuğu bu markanın da davacının —- markasına benzemediği, bu markalar yönünden iltibas tehlikesi olmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği, —- sayılı markanın ise —-tescilli olmaması sebebiyle emtia ve hizmetler bakımından karıştırılma ihtimali olmadığı sebebiyle bu marka yönünden de hükümsüzlük talebinin reddinin gerektiği, davaya konu diğer markalar olan —–markaların ——- ibaresinden oluştuğu, —-ibaresinin markanın esas unsuru olduğu, —- numaralı markanın —- numaralı markanın —— numaralı markanın ise ——şeklinde olup markalar incelendiğinde hem bilirkişi heyetince hemde mahkememizde oluşan kanaat gereğince markaların esas unsurunun ————ibaresi olduğu, zira ————————- şekilde yazıldığı, markanın baskın ve esas unsurunu oluşturduğu, bu yönüyle davacı ———– markasındaki——– Sınıftaki hizmetler bakımından iltibas tehlikesi oluşturduğu anlaşıldığından bu markalar yönünden ——- Sınıftaki hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, davacı tarafından —- Sınıftaki hizmetler yönünden de hükümsüzlük talebinde bulunulmuş ise de davacı —– sunduğu hizmetin ——- Sınıflara ilişkin olup bu sınıf bakımından davalıya nazaran üstün hak sahibi olduğu —— hizmetler bakımından üstün hak sahibi olmadığı sebebiyle bu sınıflar bakımından hükümsüzlük talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacı kötüniyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük talebinde bulunulmuş ise de kötüniyete gerekçe olarak davalının davaya konu markaların kullanımı için para talep ettiği iddiasına dayandığı, fakat kötüniyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük davalarında kötüniyetin marka tescil tarihinde mevcut olması gerekmekte olup belirtilen hususun markanın tescil edildiklerinden sonraki tarihlere dayandığı, tescil tarihlerinde davalı ———- kötüniyetli davrandığına dair somut delil sunulamadığı, zira aslonanın iyiniyet olup kötüniyeti iddia edenin ispat etmesi gerekmekteyken kötüniyet iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından kötüniyetli tescil iddiasına dayanan hükümsüzlük taleplerinin reddine karar verilerek neticeten asıl ve birleşen —-sayılı dosyasının reddine, birleşen—- esas sayılı dosyasının ise kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

G.D:
1-Asıl Davanın REDDİNE,
2-Birleşen mahkememizin ——sayılı davanın REDDİNE,
3-Birleşen mahkememizin —– esas sayılı davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
Davaya konu markalardan —— markalar yönünden davanın REDDİNE,
A- Davaya konu —– sayılı markanın ———hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
B-Davaya konu —- sayılı markanın —– Sınıfta tescilli ———— hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
C-Davaya konu —- sayılı markanın —– Sınıfta tescilli ———–hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
D-Davaya konu —- sayılı markanın —- Sınıfta tescilli ———-hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
E-Davaya konu —sayılı markanın ——Sınıfta tescilli ———– hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
F-Davaya konu —- sayılı markanın —– Sınıfta tescilli ———– hizmetleri yönünden markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,

5-Asıl Dava yönünden;
5.1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 215,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5.2-Dava ret edildiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacı —- alınarak davalı —– ödenmesine,
6-Birleşen —- dava yönünden;
6.1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 71,70 TL harcın davacıya iadesine,
6.2-Maddi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 20.000,00 TL ücreti vekaletin davacı —– alınarak davalı ——ödenmesine,
6.3-Manevi tazminat talebi yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 20.000,00 TL ücreti vekaletin davacı —– alınarak davalı —- ödenmesine,
7-Birleşen ——– sayılı dosyası yönünden;
7.1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 215,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7.2-Davanın kabul edilen kısmı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalı —- alınarak davacı ——- ödenmesine,
7.3-Davanın ret edilen kısmı yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacı —- alınarak davalı——- ödenmesine,
8-Yargılama giderleri ayrı ayrı yapılmayıp bütün yargılama giderleri asıl dosya üzerinden yapıldığından davanın kabul ret oranına göre;
8.1-Davacı birleşen dava davalısı —— tarafından yapılan toplam 20.383,60 TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre; 5.095,90 TL sinin—– alınarak —- ödenmesine, bakiye kısmın—–üzerinde bırakılmasına,
8.2-Davalı birleşen dava davacısı —–tarafından yapılan 7.775,60 TL yargılama giderinin kabul ret oranına 5.831,70 TL sinin — alınarak —– ödenmesine, bakiye kısmın —— üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2023