Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/67 Esas
KARAR NO: 2022/219
DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/02/2020
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı vekili dilekçesinde, Müvekkillerden —–markasının sahibi olduğunu, bahsi geçen marka müvekkilinin ——- tarihli başvurusu ile — tescil numarası ile müvekkili—- tescil edildiği Müvekkillerden —- sahibi olup, bahsi geçen marka müvekkilin —- tescil numarası İle müvekkil —– tescil edildiğini, Söz konusu markalar her ne kadar. —– yıllarında tescil edilmiş olsa da esasen, müvekkili —— yaratılmış, ve aynı zamanda kullanılmaya başlanmış bir marka olduğunu. —- yılında ———- sunumunun yapıldığı bir restoran işletmesi olduğunu, — bu yana devam eden aile geleneği olan ———– sahibi ve yetkilisi olduğu diğer müvekkil —— aynı yerde, ve şekilde işletilmeye devam etmiş ve hali hazırda da işletilmeye devam ettiğini , Müvekkillerden — bahsi geçen işletmesi,—– geleneksel ——– biri halinde olduğunu ——— olduğunu, Müvekkil—- nitelikteki,——–markası, basından gördüğü bu saygı ve itibarın yanında, farklı bir mecra olarak——– tarihi lezzet noktalarından biri olarak kabul edilmiş olduğunu, müvekkillerin sahibi olduğu —– yılından bu yana İşlettiği ——- tarihi nitelik kazanmış,—– biri haline geldiğini, Müvekkillerinin, —- yakaladığı başarının devamını sağlamak ve aynı zamanda markanın ——– Hakkında Kanun kapsamında binanın yıkılma sebebiyle kapatıldığını, ———– olarak görev aldığını, davalının ——– çalışmaya başlamış ve şubenin kentsel dönüşüm süreci nedeniyle kapanmasına kadar şube çalışanı olarak görevine devam etmiş olduğunu, kapanış ile birlikte —- tarihinde işten ayrıldığını, müvekkiller,—– altında işlettiği———-sunduğunu ,—– olduğunu, hatta davalı taraf’da kendi—- aynı şairin aynı şiirinin aynı mısralarını, müvekkillerin kullanımı ile aynı çizim ve şekille kendi ——– kullandığını.———– ; Müvekkillerin yarım asrı aşkın bir marka bilinirliğine, müşteri saygınlığına sahip olması, Davalının müvekkil —– çalışması, davalının müvekkil ——– sonra, müvekkili markasına tecavüz eden bir markayı kullanması, davalının tecavüz teşkil eden marka ile müvekkilin faaliyet konusu ile bire bir aynı olan bir restoran açması, Davalının tecavüz teşkil eden marka ile açmış olduğu müvekkilin faaliyet konusu ile bire bir aynı olan restoranda, duvar yazıları dahil olmak üzere müvekkilin—– bir taklit etmesi, gelen müşterilere müvekkilin bir şubesi olduğunu beyan etmesi” olarak sayılacağını belirtmiş olduğunu, Hangi mahkeme ——- dosyası ile yapılan tespitte alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafın marka kullanımının müvekkilin tescilli markası ile iltibas yarattığı tespit edildi Her ne kadar bahsi geçen bilirkişi raporunda marka kullanımları arasında iltibas tespit edildikten sonra, bunun tecavüz teşkil etmediği belirtilse de, bu değerlendirme bilirkişi raporunda SMK madde 155 dikkate alınmaksızın, kanun öncesi dönemden gelen alışkanlıktan kaynaklandığını, zira SMK 155 hükmü yukarıda izah edildiği gibi açık olup, markasını sonradan tescil ettiren tarafın, kendi tesciline dayanarak kendinden önce tescil edilen marka ile iltibas yaratma hakkı bulunmadığını, Maddi ve manevi tazminat talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile; Dilekçesinde belirttikleri konularda teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Davalının davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespiti, tespiti takiben tecavüz oluşturan fiillerin durdurulması, önlenmesi ile tecavüzün giderilmesine, Dava sonunda verilecek hükmün, kesinleşmeyi müteakip masrafları davalı tarafından karşılanmak suretiyle—– tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, ve ——— yer alan maddeler uyarınca davalının, müvekkile ait markayı taklit ederek kamuoyunu aldatıcı ve yanıltıcı eylemleri suretiyle rekabeti kötüye kullanıyor olması sebebiyle haksız rekabetin önlenmesine, ve —— davalı adına—— hükümsüzlüğüne, karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait ——— tescil edilmiş ve koruma altına alınmış olduğunu, ——-bir süredir davacı ve davalılar birbirinden haberdar olduğunu ve bu süreçte herhangi bir işlem yapmayarak sessiz kaldığını, usul yönünden de huzurdaki bu dava —-davacı tarafından açılmış olduğunu, huzurdaki üç davacıdan ikisinin konuyla uzaktan yakından alakası bulunmadığını, diğer davacı—— hukuken haklı bir sebebi bulunmadığını, ——– Mahkemenizce verilen karardan da anlaşılacağı üzere, davacılardan —— hak sahibi olmadığı da sayın mahkemenizce belirlenmiş olduğunu, Davacılardan—– tescil sahibi olduğunu——– içerdiğini, dava konusunun bu sınıfla bu sektörle en ufak bir bağlantısı bulunmadığını, davalının ——— hiç bir bağlantısı bulunmadığın, davacı—— bulunmadığını, Davacı ———– marka ile müvekkilimize ait markanın arasında benzerlik bulunmadığını, Davacı tarafın işbu davayı açmadan önce mahkeme aracılığıyla iki kere tespit yaptırmış olduğunu, Bu iki tespit raporunda da markaya tecavüz ve haksız rekabet unsurlarını barınmadığını net bir biçimde belirtilmiş olduğunu, davacı tarafın burada da ya tutarsa mantığıyla iki tespit yaptırmış olabileceği kanaatine varmaktayız ama iki rapor denemesi de tutmadığını, Davacı taraf, diğer tespit işleminden dava dilekçesinde bahsetmemiş olduğunu.———– raporda da karıştırmaya yol bulunmadığı açıkça ifade edildi; Davalı firmanın———– ihtimali bulunmadığını, zira gerek okunuş gerek yazılış haliyle markalar birbirinden farklı olduğunu, ek taraflı bir bakış açısıyla ve gerçeği ————markasının ——-kasıtlı kapatılarak gösterildiği fotoğraflar mahkeme ye sunulmuş olduğunu,—– de bu fotoğrafları baz alarak tedbir kararı verdiğini, farklı açılardan çekilen fotoğraflardan anlaşılacağı üzere böyle bir durum kesinlikle sözkonusu olmadığını———– numarası ile tescili bulunduğunu, böyle bir durumda davacının iddialarının kabul edilmesi demek kendi markasının da hükümsüz olabileceği anlamına geleceği anlamına geldiğini, Davalı firmanın —— uzun süredir tescilli sair markaya sahip olduğunu ——açılmış—– işletilmiş, ——— bırakılmış , alıcının yıkım kararı nedeniyle yeni işletme başvurusu ——- tarafından iptal edilmiş , ödenen paranın geri verilmemesi nedeniyle——– kararında tahliye protokolünü —— imzalamış olduğunu. Bu durum ——- işletildiği gösterdiğini, —–tarihinden, ——- işletilmiş olduğunu. Bu süre içerisinde kullandığı tabela isimden dolayı kendilerine bir dava açılmaması, devredilen —— devamlılığını gösterdiğini. Tüm konularla ilgili şahitlerinin olduğunu, gerektiğinde mahkeme nezdinde ifade verebilecekler —– çalışan —– çalışmaya devam ettiğini, Yukarıda sigortalı çalışan—— yılının —- ayına kadar çalışmış——–olduğunu, —– kayıtlarından bunun rahatlıkla görülebilineceğini,———– bulunan şubeden haberdar olmadıkları beyan etmişlerdir lâkin işletmeye de defalarca geldiklerini.—– markasıyla işletilen şube iflas etmiş ve satışı ——– yapılmıştır. Eklerde satış sözleşmesi, faturası sunulmuş olduğunu. Davacılar dava dilekçesinde bu şube ile ilgili bilgilere kasıtlı olarak yer vermediklerini, Bu satışla da ilgili şahit olduğunu, ———- yeni bir şube açmadığını, işletmeyi satın almış ve kendi bağımsız markasını oluşturarak ticari hayatına devam ettiğini, ihtiyari tedcir talebinin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; Davalı adına tescilli———davacı markalarının tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunmadığı, markalar arasında benzerlik olup olmadığı, tecavüz ve haksız rekabet olması halinde tespiti ve önlenmesi, ve davalı markasının hükümsüzlüğü davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan ——tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davacıların —– markasının—– tescilli olduğu, Davalının hükümsüzlüğü talep edilen —– hizmetlerde—– tescilli olduğu, Taraf markalarının ———kullanıldığı, sözkonusu hizmetlerin orta düzeyde tüketiciye hitap eden hizmetlerden olduğu, Taraf markaları aynı anda yan yana göremeyen orta düzeyde tüketici nezdinde iltibasa düşme ihtimalinin mevcut olduğu , Davalı markasının SMK 6/1 ve 6/3 maddeleri uyarınca hükümsülük koşullarının mevcut olduğu, Yukarıdaki tespitlerimiz doğrultusunda davalının kullanımlarının SMK. kapsamında Marka hakkına tecavüz halleri düzenleyen SMK 29/a hükmüne göre marka hakkına tecavüz teşkil edebileceği, SMK 155. Maddesi uyarınca davalının, davacının tescilli markalarından sonraki tarihli markasını burada savunma olarak ileri süremeyeceği Davalının başvurusunu kötüniyetle yaptığı kanaatimizin olduğu ve fakat bu konudaki nihai değerlendirme ve takdir hakkının —–ait olduğu, Davalının ——- tarihinde karar dava tarihi itibariyle sözkonusu markanın tescil tarihinden —- yıllık sürenin geçmemiş olması nedeniyle, davalının iddialarının konusu olan sessiz kalma suretiyle hak kaybı koşullarının oluşmadığına dair raporunu sunmuşlardır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan ——— tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak: Davalı tarafın itirazlarının yeniden incelenmesi neticesinde kök raporumuzda belirttikleri tespit ve görüşlerinde herhangibir değişiklik olmadığına ilişkin ek raporu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava davacılar adına tescilli ————- markalarına yönelik olarak davalı tarafından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespiti, önlenmesi ve men’i ile davalı adına tescilli ——- markanın benzerlik, gerçek hak sahipliği ve kötü niyetli tescil iddiasına dayalı hükümsüzlüğe ilişkin olup, davacılar vekili davacılardan——– tescilli sahibi olduğunu diğer davacı —— markasının sahibi olduğu, markaların davacı——dedesinden kaldığını, daha sonra davacı —– sahibi olduğu diğer davacı şirket tarafından —- beri aynı yerde —– hizmet verdiğini, markadaki esas unsurun —-olduğunu, bu markanın—- tarihi —– biri olduğunu, davalının —– davacı şirket bünyesinde çalıştığını, daha sonra—– markasıyla—– açtığını, davalının tescilli markasının—— olduğunu,———üzerinde davacıların öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu, taraf markalarının benzer olduğunu, davalının kötü niyetli olarak davacılar markasının itibarından faydalanmaya yönelik tescilde bulunup kullandığını, bu durumun aynı zamanda marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu belirttiği, davalı vekili cevap dilekçesi ile, markalar arasında karıştırılma ihtimali olmadığını——- özgün bir marka olduğunu, davacıların davayı açmakta hukuki menfaatinin olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği, hükümsüzlük davasında gerçek hak sahipliği iddiasında da bulunulduğu için mahkememizce tanıkların dinlenmesine karar verildiği, dinlenen davacı tanıklarından—– alınan beyanında davacılara ait —– çalıştığını, davalının da —–davacı iş yerinde çalıştığını, davalının işlettiği iş yerinin daha önce——- sonra davalının ——-nedeniyle buradan ayrılarak diğer şubeye geçtiğini, diğer dinlenen tanık —– alınan beyanında, davalının iş yerinin yanındaki balıkçıyı işlettiğini ———– iş yerini devraldığını, diğer davalı tanığı—— birlikte çalıştığını patronlarının —– olduğunu işler bozulunca iş yerini davalı ——- devraldığını, iş yerinin önceki ismi ——- olarak değiştirdiğini, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan —— kullanıldığını, markalar arasında iltibasın mevcut olduğunu, davalı kullanımlarının tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan —– görüşün muhafaza edildiği, buna göre tüm dosya kapsamına göre, davacı—— sahibi olduğu, davalı ———– tescilli sahibi olduğu, dosya kapsamından davacı şirketin——- iş yerlerini işleten firma olduğu diğer davacı gerçek kişilerin ise marka tescil sahipleri olduğu,—– uzun yıllardır —– beri nesilden nesile aktarılmak suretiyle kullanıldığı ve kullanımın halen devam ettiği, —- özellikle—— içerisindeki bilgi ve belgelere göre belli bir bilinirliği olduğu, markanın esas unsurunun ——-olduğu, diğer ibarelerin tanımlayıcı mahiyette olduğu, davalı markasında yer alan —- ortak olduğu yine davacı——- —–numaralı markada yer alan —– numaralı markasında yer alan———–benzer olduğu markaların ortak olarak —– olduğu hem bilirkişi raporu hem de mahkememizde oluşan kanaate göre markaların esas unsurunun—–sebebiyle ortalama tüketici nezdinde aynı kaynak veya işletmeye aitmiş izlenimi doğurup iltibasa yol açabileceği bu sebeple —- markasının gerçek ve üstün hak sahibinin davacılar olması sebebiyle—— oluştuğu——- kötü niyetli tescil iddiası yönünden ise davalının yaklaşık —— ait iş yerlerinde çalışmış olması davacıların —– kullandığını biliyor olması buna rağmen —— seçip kullanmasının tesadüfi bir seçim olmayacağı davacı markasının özellikle markada yer alan —- —- faydalanmaya yönelik marka seçiminin iyi niyetli tescil olmadığı, bu sebeple —— uyarınca tescilin kötü niyetli tescil olduğu kanaatine ulaşıldığından, kötü niyetli tescil halinde markanın tescilli olduğu tüm emtia ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verileceğinden davalı markasının bu yönüyle tescilli olduğu tüm emtia ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş yine davalı kullanımlarının markanın tescilli hali —— yazılmak suretiyle davacıların markasından yararlanmaya yönelik 6769 Sayılı yasanın 29.1-b) Maddesi kapsamında “marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri kullanmak suretiyle markayı taklit etmek ” hükmünü ihlal edecek şekilde marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda TTK’ nun 55/1-a) 4 maddesi uyarınca “başkasının malları ve iş ürünleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” hükmünü ihlal eder nitelikte haksız rekabet eylemi olduğu yine 6769 Sayılı SMK’ nın 155/1. Maddesi uyarınca “marka, patent veya tasarım hakkı sahibi kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez” denilmek suretiyle davalının tescilli marka kullanımı savunmasının da dinlenemeyeceği bu şekilde davanın tümden kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli ——–markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, davalı tarafından davacının marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine ve men’ine,
2-Hükmün ——— yayın yapan günlük gazetelerden birinde ilanına,
3-Alınması gereken 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hükümsüzlük talebi yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç, 203,00 müzekkere ve tebligat gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve Değişik iş dosyası masrafları 1.042,00 TL olmak üzere toplam 3.299,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı asil ile vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022