Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/44 E. 2022/68 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/44 Esas
KARAR NO : 2022/68

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Asıl davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kendine —– çalışmaları ile——- tarafından eserleri görüldüğünde tanınan bir—– müvekkilinin—– eserinin yer aldığını öğrendiği, alışveriş merkezine herhangi bir eserini vermediği, herhangi bir —– eserlerinin satıldığına ilişkin bir bilgi verilmediği, davalı — giden müvekkilinin, duvarlarda ——- kendisine ait olmadığını, ancak kendisinin çok bilinen eserlerinden birebir kopyalanarak üretildiğini gördüğünü, bu eserin — sergide yer aldığı, gerek aynı sergide, gerekse diğer sergilerde elbette müvekkilinin sanatçı kişiliğini yansıtan başka birçok esere de yer verilmiş olduğu, orijinalinin görseli sunulan eserden kopyalanmak suretiyle, orijinalinden daha büyük ve daha küçük boyutlarda olmak üzere taklit edilen iki —-öğrenen müvekkilinin, — yönetici ve —– ile görüştüğü ve kendisinden özür dilenerek haksızlığın derhal giderileceği sözü verildiği, aradan geçen süreye ve verilen söze rağmen herhangi bir bağlantı kurulmaması üzerine davalılardan — vasıtasıyla ——- tarihli ihtarname gönderildiği, anılan ihtarnameye karşı — gün ve — sayılı cevabi ihtarnamesi gönderildiği, eserlerin— biçimde çoğaltılmalarında herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, ancak derhal kaldırılarak depoda muhafazaya alındıklarının belirtildiği anlaşıldığından, depoya kaldırıldığı belirtilen ihtilaf konusu ürünlerin herhangi bir yerde, şekilde ve biçimde kullanılmasının, sergilenmesinin, satılmasının, dolaşıma çıkarılmasının takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir yoluyla yasaklanmasına, hukuka aykırı eylemlerin devam etmesi sebebiyle, FSEK’nun 77. maddesi uyarınca—– tedbiren kapatılmasına, müvekkilinin ihlal edilen üç adet manevi hakkı nedeniyle her biri için 75.000,00 TL. den toplam— tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Hak düşürücü sure ve zamanaşımı bakımından itiraz ettiklerini, davaya konu ihlalin öğrenildiği tarihin belirtilmediğini, dava konusu eserlerin diğer davalı şirketten satın alındığını, bu nedenle davalıya bu anlamda hüsümet yönetilmesinde hukuki dayanan bulunmadığını, davacının eser sahipliğinin ve dava konusu çalışmalarının eser vasfını haiz olup olmadığının ispata ihtiyacı olduğunu, çalışmaya konu—– olduğunu, bununla ilgili çok sayıda görsel ve çizimin yer aldığını, kendilerine gönderdikleri ihtarnamede hiçbir zaman davacıya ait olduğu iddia olunan eserlere dair herhangi bir eylem ve işlem de bulunulmadığını, davacının iddiasına konu eser üzerindeki herhangi bir hakkı ihlal edecek herhangi bir tasarrufta bulunmadıklarını, eserleri çoğaltmadıklarını, yaymadıklarını, işlemediklerini ve buna benzer başka bir işlemde bulunmadıklarını, söz konusu —- mimari — — karşılama alanlarında kullanılmak — aldıklarını, davalı tarafından kendilerine sunulan ve satın alınan tüm ——içeren teklif mektubunu delil olarak sunduklarını, Maddi tazminat talebinin——- belirlendiğini ve tazminat talebi yönünden belirsiz alacak davası açıldığını belirtmiş işlerse de davacının maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak yöneltilmesi ne itiraz ettiklerini, Davacının dava kanusu ürünlerin kime ait olduğunu üzerinde bir hak sahipliği ihtilaf olup olmadığını varsa davacının izni olmaksızın çoğaltmaya konu edilip edilmediğini bilmediğini ve bilebilecek durumda da olmadığını, FSEK 66. Maddesi uyarınca söz konusu eserler depoya kaldırılıp kullanılmadığından tecavüzün ref’ine ilişkin hükümlerin bu davada uygulanamayacağını, mali hakları haleldar edilen kimse tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere müteallik hükümler çerçevesinde tazminat edebileceği hükmü mevcut olduğundan, davalının kusurunun bulunması şartı arandığından huzur’daki davada dava alınan iyi niyetle hareket ettiğinin ortada olduğundan tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın ve taleplerin reddine karar verilmesİni talep etmiştir.
Davalı —— devam ettiğini, daha sonra ——— tamamladığını,— oluşturduğunu, burada—– şekilde—– yaptığını, —-üreten bir firma olduğunu, davalı ile diğer davalı … ——– ürünler, —- eserlerinin davalı tarafından tasarlanması ve üretilmesi konusunda anlaşıldığını, Davalı ve Davacı arasında geçen bu durumda herhangi bir hak ihlalinden söz edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde —sergilenen eserlerin davalının eserlerinden kopyalanmak sureti ile ancak —– olarak gerçekleştirilen ———— halinde ——- yapıştırılması sureti ile oluşturulduğu, eser’in orijinal ve —kopyalanan eser —- olup , —-diyerek aslında davalının ortaya çıkardığı eser ile davacı eserlerinin birbirinden ne kadar farklı olduğu ikrarını içerdiğini, eserler arasında benzerlik olmadığını, her eserin kendi yaratıcısının hususiyetini taşıdığını, Dolayısıyla iki farklı eserin söz konusu olduğu bu yüzden de herhangi bir hak ihlalinden söz edilemeyeceğini ifade ettiği Ayrıca Davacı şirket tarafından yapılmış ve 2 yılı aşkın süredir sergilenmekte olan ürünlerin — parçalarının — oyulması ve biçimlendirilmesi daha sonra ———— kullanılarak———– olduğunu, yapılışı tekniklerinin birbirinden farklı ve yapılışlarında herhangi bir kopyalama maksadının söz konusu olmadığını, Davacının —- —- rağmen bugüne kadar kendilerine ulaşmadıkları, talep ve bildirimlerini kendilerine yönlendirmediklerini, dolayısıyla öğrenme tarihinden itibaren dava tarihine kadar kendilerine başvurmayan davacının şimdi dava açmakta hukuki yararının olmadığını, diğer davalı tarafından verilen sözlerin davada davalı açısından herhangi bir bağlayıcılığının olmadığını, dava açabilmesi için önceden kendilerine bildirimde bulunulması gerektiğini, fSEK 21 maddesinde işleme Hakkı , FSEK 22.maddesinde çoğaltma hakkı ve cayma hakkı, umuma iletim hakkı ihlalinden söz edildiğini, ancak davalının ortaya çıkardığı eserin davacı tarafın da kahul ettiği gibi farklı teknikler kullanılarak farklı boyutlarda meydana getirilen farklı eserler olduğu için herhangi bir hak ihlalinin ortada olmadığını, bu nedenle söz konusu davanın ve taleplerinin reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davacıya ait olduğu iddia edilen iki adet eserin birebir kopyalanarak davalı ….—- ait işyerinde sergilendiği sergilenme nedeniyle öncelikle eserlerin kopyalama olup olmadığı olması halinde tazminat davadır.
Mahkemizden alınan 05/02/2021tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Davaya konu davalılardan — Tarafından —-üslubunu ve izlerini taşıyan —— FSEK kapsamında — olmadığı, bu —– ürünlerin tasarım olarak adlandırılabileceği, Bu nedenle davacının FSEK kapsamında eserden doğan manevi ve mali haklarına tecavüz eyleminin mevcut olmadığı, dolayısıyla FSEK kapsamında maddi ve manevi tazminat hesaplaması yapılmadığı”, yönünde raporu mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce aldırılan 23/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “—– dava konusu her iki çalışmada da — özgün eserlerinin birer kopyaları olduğu sonucuna varılmıştır. Dava konusu bu kopya çalışmalar hiçbir şekilde ——- olarak tanımlanamaz. Tamamıyla değişik malzemeler kullanılarak yapılmış.Benzer birimleri çok sayıda, tekrar ederek belli bir düzende bir araya getirerek gerek elde — sonsuz—— mümkündür. Ancak iki ayrı kişinin iki çalışmada —eseri birbirinin aynı işler üretebilmesi olası değildir. Görsellerin incelemesinde görüldüğü üzere; her iki dava konusu çalışmada da,— yer olmayacak derecede ayniyetlik taşıdığı ve her ne amaçla ve her ne malzemeyle yapılmış olursa olsun dava konusu bu çalışmaların, — eserlerin kopyaları olduğu sonucuna varılmıştır. FSEK kapsamında; Davaya———- FSEK mad.4/1 bağlamında ——– sahibinin davacı … olduğu, davaya konu —– ve —- oluşturulduğu, Dosya içeriğinden anlaşıldığı kadarıyla —- eserlerin işlenmesi, çoğaltılması dava dışı— tarafından gerçekleştirilerek ihlal edildiği, Davaya konu —— davalı —–tarafından davacının adı belirtilmeden satışı sunulmakla adın belirtilmesi salahiyeti, yayma hakkı ve davalı … tarafından adı belirtilmeden sergilenmekle adın belirtilmesi salahiyeti ile temsil hakkının ihlal edildiği, FSEK m.68 yönünden kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunmasını aranmadığı, davalı …—- temsil hakkının ihlalinde kusuru olmaması yönünden iddiaları bakımından tazminatın üç kata kadar artırılması yönünde takdirin sayın Mahkemede olduğu, FSEK m.68 bakımından rayiç bedel için davacı tarafından sunulan deliller değerlendirildiğinde davacının talepte bulunduğu şekilde taklit ürünlerden — bedel olarak uygun olduğu, davacının talep etmiş olduğu üç kata kadar fazlasında takdirin sayın Mahkemede olduğu, davacının —– ihtarnameyi gönderdiği göz önüne alınarak rayiç bedellerin günümüzdeki karşılığını iki şekilde güncelleyebiliriz. Enflasyon oranları göz önüne alınarak ortalama %20 artırdığımızda ; yatay konumda kullanılan —- ———— 60.000TL‘——- sonucuna ulaşırız, —- seviyesine olan etkisi nedeniyle bir de rayiç bedeller—– sonucuna ulaşırız,Öte yandan davalı … açısından rayiç bedel belirlenmesinde eserlerin satışına yönelik değil, temsil hakkının ihlal edilmesi nedeniyle temsile yönelik bir rayiç belirlenerek tazminata hükmedilmesi noktasında takdirin sayın Mahkemede olduğu ancak bu doğrultuda dosya içeriğinde bu rayiç bedeli tespit edecek bir delil olmadığından değerlendirme yapılamadığı, Davalılar tarafından ihlal edilen adın belirtilmesi——-manevi hakkına yönelik olarak FSEK mad.70 uyarınca para ve/veya başka türlü manevi tazminata hükmedilmesinde takdirin sayın Mahkemede olduğu anlaşılmaktadır”. Yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan 21/02/2022 taihli raporda sonuç olarak,”Davaya konu orijinal eserlerin FSEK mad.4/1 bağlamında— sahibinin davacı … olduğu ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından korunan eserlerden olduğu, Davalıların davaya konu —— ürünleri davacıya —— çoğaltarak oluşturdukları ve aralarında alım-satım yaptıkları, Yine davalıların aralarında 5846 Sayılı yasanın 52. Maddesine uygun bir sözleşme bulunmadığı için he iki davalının da eşit bir biçimde ve müteselsilen sorumlu oldukları, Davacı eser sahibinin talep edeceği tazminat miktarının,—- numaralı davalı — diğer davalı … adına düzenlenmiş faturada belirlenen meblağdan hareket edilerek hesaplanmasının hakkaniyete ve olayın özelliğine uygun olacağı, Buna göre davacının yatay konumda kullanılan—– olmak üzere her iki eser için toplam olarak — maddi tazminat talep edebileceği, FSEK m. 68 kapsamında ise davacının yatay konumda kullanılan —–olmak üzere —- doksan bin sekiz yüz lira) maddi tazminat talep edebileceği Davacıya ödenecek tazminattan her iki davalının da birlikte ve eşit şekilde sorumlu tutulabileceği, Davacının manevi tazminata da hak kazandığı ancak bunun takdirinin mahkemeye ait olduğu” yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce tazminat talepleri yönünden sehven tefrik kararı verilerek —- sayılı dosyasına kaydedildiği daha sonra sehven yapıldığı anlaşıldığından —- dosyanın iş bu dosya ile birleştirildiği görülmüştür.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporu,—- değerlendirildiğinde; dava dilekçesi ile; Davacının —– olduğu, davalı .——— davacıya ait iki —– duvarlarda sergilenerek kullanıldığının görülmesi üzerine davalı ….– ihtarname gönderildiği– eserlerin diğer davalı— satın alındığının bildirildiği, davalıların bu şekildeki eser kullanımının davacının mali ve manevi haklarının ihlali niteliğinde olduğu iddia edilerek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu. Davalı ….–cevap dilekçesi ile, dava konusu olan eserlerin diğer davalı şirketten satın alındığını bu sebeple davalı …——- husumet yöneltilemeyeceğini, eserlerin çoğaltılmadığını, — şeklinde yapılıp bu şekilde kullanıldığını. Davalı .——davaya konu eserin kime ait olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını bu sebeple bundan dolayı sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep ettiği. Davalı —– cevap dilekçesi ile, davalı ——— olduğunu. Davacıya ait eser ile davalı tarafından ortaya çıkarılan eserlerin farklı olduğu. Benzerlik olmadığı,———– mali ve manevi hak ihlallerinin koşullarının mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce dosyanın tüm deliller toplandıktan sonra bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan 05/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında; davalı —– oluşturulan dava konusu eserlerin —– olduğu bu sebeple FSEK den kaynaklana mali ve manevi hakların ihlal edilmediği yönünde görüş bildirdikleri. Davacı vekilinin itirazları üzerine bu defa mahkememizce yeni bir heyet oluşturulduğu. Bu yeni heyette hazırlanan ———– tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu eserlerin davacıya ait— nitelendirilen eserlerden işlenerek ve çoğaltılarak oluşturulduğu. Bu nedenle davacının mali ve manevi haklarının ihlal edildiği, maddi tazminat olarak ise,———- belirlendiği, bunun üzerinden hesaplama yapıldığı, alınan mevcut iki rapor arasında çelişki olması üzerine bu defa hem çelişkinin giderilmesi hem de hüküm kurmaya elverişli rapor alınması bakımından dosyanı yeni bir heyete tevdi edildiği, alınan———tarihli rapor ile davalı —- oluşturulup kullanılan dava konusu eserlerin, davacıya ait mali ve manevi hakların ihlali niteliğinde olduğu. Eserlerden birincisi için ———- belirlendiği ve bunun üzerinden maddi tazminat hesabının yapıldığı, mahkememizce de iş bu 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporunun Usul ve yasaya uygun dosya kapsamı doğrultusunda hüküm kurmaya elverişli odluğu bu sebeple hükme esas alındığı, buna göre de; öncelikle davamıza konu eserlerin davacı —- .— eserlerinden yararlanılarak yapıldığı iddiası yönünde davalılarca benzerliği —- ait olduğu iddia edilen eserlerin hak sahipliğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği yönünde itirazlarda bulunulduğu, davacılar tarafından dosyamıza sunulan ..—- incelendiğinde; yine dosya içerisindeki bilirkişi incelemeleri özellikle bu konuda uzman sektör bilirkişilerin incelemeleri neticesinde davalıların benzerini üretip kullandıkları ——— davacı … tarafından meydana getirildiğinin ve bu eserler üzerinde hak sahibinin davacı … olduğunun anlaşıldığı. Davalılarca kullanılmış eserlerin davacının FSEK den kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal edip etmediği yönünde yapılan değerlendirmede; öncelikle üç bilirkişi raporunda da davalılarca oluşturulup kullanılan eserler ile davacıya ait ———– olduğunun tespit edildiği. Bu hususta zaten herhangi bir çekişmenin de mevcut olmadığı. Davalılarca kullanılan eserlerin davacıya ait ——— eserden yararlanarak ve taklit edilmek sureti ile kullanıldığının tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu. Manevi haklar bakımından; davacının eserlerinin benzerinin veya taklit olarak yapılarak oluşturulan eserlerin FSEK 14. Madde kapsamında davacının — ihlali niteliğinde davacının rızası olmadan kamuya sunulduğu, yine davalılarca oluşturulup kullanılan eserlerde davacının adının belirtilmediği bu sebeple FSEK 15. Maddesi uyarınca adın belirtilmesi hakkının da ihlal edildiği. Mali haklar yönünden ise; davalılar tarafından davacı eserinin —– farklılıkları ile izinsiz olarak kopyalanarak işlenip farklı ——— duvara asılmak sureti ile sergilendiği bu şekilde davacının mali haklarından çoğaltma hakkı, yayma hakkı ve temsil hakkının ihlal edildiği. Her ne kadar alınan—– tarihli bilirkişi raporunda; davalılarca kullanılan eserlerin, —- olmadığı için mali ve manevi hakların ihlal edilemeyeceği yönünde görüş bildirilmiş ise de; davacıya ait —- yönünde herhangi ———- yoktur.—— yapılarak, kullanılmış nüshalarının eseri oluşturulan sanatçı tarafından meydana getirilmediği için bir sanat eseri veya eser niteliğinde olmayacağı açıktır. Fakat bu durumun kabulü halinde —–eserlerinin benzerlerinin yapılıp piyasaya sürülmesi halinde —– niteliğinde olamayacağı için FSEK’den kaynaklanan mali ve manevi hakların ihlali hükümlerinin —– tarafından hiç bir zaman kullanılamayacağı anlamına gelmektedir ki, bu sebeple —– kullanımların mali ve manevi hakları ihlal etmediği yönündeki bilirkişi raporuna bu yönü ile katılmak mümkün olmamıştır. Neticeten; davalıların davacıya ait iki ayrı eseri —— farklılıkları ile taklit etmek sureti ile oluşturup kullandıklarını ve bu kullanımların davacının mali ve manevi haklarının ihlali niteliğinde olduğu bu sebeple davanın FSEK.68. madde ve FSEK 70. Madde kapsamında maddi ve manevi tazminat taleplerinin haklı olduğu, maddi tazminat hesabı yönünden hükme esas alınan —– tarihli bilirkişi raporunda davalı —–tarafından oluşturulan dava konusu —-niteliğindeki eserin diğer davalı …—– satıldığı, buna ilişkin satış bedelleri dikkate alınarak emsal bedel tespit edildiği, birinci eser için —– —- bedel belirlendiği, davalılarca kullanılan eserlerin davacı —–eserlerinden faydalanılarak oluşturulmuş taklit niteliğindeki eserler olduğu değerlendirildiğinde——- rayiç bedel belirlenerek buna göre maddi tazminat hesabı yapılmasının hakkaniyet aykırı olduğu. Zira dava konusu eserlerin —-niteliğinde olmadığı ve —- belirlenip buna göre hesaplama yapılamayacağı, taraflar arasındaki fatura ve belgelerden davalı—-Tarafından davacıya satılan dava konusu eserlerin satış bedelleri belli olduğundan bu bedeller üzerinden maddi tazminat hesabı yapıldığında birinci eser için FSEK.68 kapsamında —- —–olmak üzere her —– toplam: ——–dosya kapsamına uygun olduğu bu sebeple de hükme esas alındığı, manevi tazminat yönünden ise, dava konusu eserler kullanılmak sureti ile davacının adın belirtilmesi ve umama arz hakkı ihlal edildiği için davacının FSEK.70.madde kapsamında manevi tazminat talebininde uygun bulunduğu, gelen —-davacıyı tanıyan olmadığı için sosyal ekonomik durum tespiti yapılamadığı bildirildiğinden mahkememizce dosya kapsamı ve davacının tanınmış bir ——- olduğu da dikkate alınarak ihlal edilen her bir eser yönünden 25.000 TL olmak üzere toplam —– manevi tazminata hükmetmek gerektiği,faiz talebi yönnden eylem haksız fiil olduğundan haksız fiilin yapıldığı tarih itibari ile faiz talep edilebileceğinden,davacı tarafından ihtarname tarihi itibari ile faiz talep edildiğnden,her ne kadar haksız fiil tarihi ihtarname tarihinden önce ise de,taleple bağlı kalınarak ——,davalılar tacir olduğundan,davaya konu edilen eserler ticari faaliyet kapsamında kullanıldığından ticari faiz işletilmesine, yine davalı ..— tarafından davaya konu eserlerin diğer davalı——– satın alıp bu şekilde kullandığının ve sorumluluğunun olmadığını iddia edilmiş ise de; FSEK. ‘den kaynaklanan mali ve manevi haklara tecavüz eyleminin aynı zamanda bir haksız eylem niteliğinde olduğu, haksız eyleminin icra edenlerin bu eylemden birlikte sorumlu oldukları. Davalı …———- maliki olduğu ———-kullandığı, bunun için davacının rızasına başvrulmadığı, oluşturulan eserlerin davacının mali ve manevi haklarına tecavüz edilmek sureti ile meydana getirildiği, davalı .—-davaya konu eserin bir başka —— ait eserden kopyalanıp kopyalanmadığı, eser sahibinin haklarının ihlal edilip edilmediği hususlarının araştırmak ve bilmekle yükümlü olduğu en azından bu durumu bilmese dahi bunun davalı …—– sorumluluktan kurtarmayacağı anlaşıldığından davacının ıslah talebi de dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği. Mahkememiz dosyasında sehven tazminat talepleri yönünden tefrik yapılarak mahkememizin ——— sayılı dosyası ile tazminat taleplerinin görülmesine karar verilmiş ise de daha sonra —- yapıldığı belirtilerek mahkememiz —– sayılı dosyası ile birleştirildiği, dava dilekçesi incelendiğinde; davanın — kaynaklı mali ve manevi hakların ihlali nedeni ile maddi manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davacının başkaca da bir talebinin bulunmadığı, mahkememizce sehven tefrik yapıldığından esas dosya olan —- sayılı dosyanın da herhangi bir araştırılmaya ve yargılamayı gerektirecek talep olmadığından konusuz kaldığı bu sebeple asıl dava bakımından sehven yapılan tefrik sebebi ile hüküm kurmaya yönelik talep ve iddia kalmadığından asıl dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği, maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ise mahkememizin birleşen —– esas sayılı dosya üzerinden yukarıda gerekçeleri belirtildiği şekilde karar verildiği, yine davacı tarafından hükmün ilanı talep edilmiş ise de; taraflar arasında——— ilişkisi kurulduğundan hükmün ilanı talebinin hukuki yararının kalmadığı anlaşıldığından bu talebinde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
A)Asıl dava bakımından: Sehven tefrik yapılıp asıl davada hüküm kurmaya yönelik talep ve iddia kalmadığından asıl dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına.
B)Birleşen dava bakımından :
Maddi tazminat yönünden,
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, toplam her iki eser için 190.800,00 TL maddi tazminatın 31/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 13.033,548 TL harçtan peşin alınan 7.685,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.348,548 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yatırılan 7.685,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacıya davanın kabul edilen maddi tazminat talebi bakımından — gereğince takdir olunan —–vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve mütelesilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalılara maddi tazminat davası bakımından davanın red edilen kısmı üzerinden—- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
C)Manevi tazminat yönünden:
Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, her bir eser için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL Manevi tazminatın 31/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 3.415,00 TL harçtan peşin olarak yatırılan 3.842,00 TL harcın mahsubu ile fazlaan alınan 427,00 TL harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 3.415,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacıya manevi tazminat davası yönünden davanın kabul edilen kısmı üzerinden——–gereğince takdir olunan —– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya ödenmesine,
4-Davalılara davanın red edilen kısmı üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
D)Taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulduğundan hükmün ilanı talebinin REDDİNE,
E)Yargılama giderleri bakımından davacı tarafından yapılan 7.545,00 TL toplam yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre %35,5 ‘i olan 2.679,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan toplam yargılama gideri olan 4.300,00 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre %64,5 olan 2.773,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.