Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/402 E. 2022/13 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/402 Esas
KARAR NO : 2022/13

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- — markaları ve—ibareli tescilli markası bulunduğunu. Söz konusu markaların, müvekkili— ——- satışını yaptığı tüm ürünler ve sürdürdüğü faaliyetler yönünden çok sayıda mal ve— sınıfın tüm alt sınıflarında olmak üzere tescilli olarak yoğun şekilde kullanıldığını. Müvekkili Şirket adına tescilli ve uzun yıllardır yoğun bir şekilde—— Müvekkili Şirket markalarının tescilli olduğu aynı mal ve hizmetleri kapsar şekilde kullanılmakta ve çok çeşitli ürünlerin ——— yapıldığını. davalı’nın— gerçekleştirildiği söz konusu kullanımların tespiti için ——-” ibarelerine ilişkin tüm kullanımları ayrıntılı şekilde tespit edildiği, bilirkişi raporu ile de tespit— kullanımlar Müvekkil Şirket’in tescilli markalarına açık şekilde tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği. davalı Şirket, Müvekkili Şirket’in— oluşan — sayı ile marka tescil başvurusunda da bulunduğu. Söz konusu başvuru, Müvekkili Şirket’e ait marka tescilleri kapsamındaki — olduğu gibi davalının, Müvekkili Şirket markalarının tescilli olduğu diğer mal ve hizmetlerde de faaliyetlerini sürdürdüğünü. Müvekkili Şirket’e ait marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet suretiyle gerçekleştirilen her türlü fiilin durdurulması amacıyla, karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere teminatsız olarak, aksi kanaatte makul bir teminat karşılığında, yukarıdaki ilgili başlık altında ayrıntılı şekilde açıkladığımız kapsamda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı’nın Müvekkili— haklarına tecavüzünün tespiti ile tecavüz fiillerinin durdurulması ve tecavüzün kaldırılmasına, davalı tarafından Müvekkili Şirket’in— kullanımlarının haksız olduğunun tespitine, söz konusu markaların aynen veya ayırt edilemeyecek derecede benzer şekilde kullanılması suretiyle davalı tarafından gerçekleştirilen haksız rekabetin men’ine, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalı yanın — ünvanının, Müvekkili —-tescilli markaları ile iltibas yarattığının tespitine ve “—” ibaresinin davalının ticaret ünvanından terkinine, kararın masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere —–, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı şirketin iddialarının tamamı gerçek dışı ve hiç bir somut gerekçeye dayanmadığını, davacı yanın davalı müvekkili şirket ile birebir ——–ettiği ve kullanmakta olduğu— davacı aleyhine tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, bu durumunda———- dosya ile yapılan bilirkişi raporu ile tespit edildiği iddia edilmişse de anılan bilirkişi raporunda ortaya koyulan tek husus—– emtiası ticareti yapan müvekkilinin —kullanmış olduğunun tespit edildiğini, davacı— edilmemiş ————-bu faaliyetin— oluşturduğunu, müvekkilinin faaliyet konusuna bakılacak olursa —- faaliyet alanının belirlenmiş olduğu, tarafların faaliyet alanlarının birbiri—————- davalının yalnızca —- yaptığını, davalıya ait —-satışının yapıldığı , davacı şirket tarafından satılan— tarafından satılan ürünlerin tüketici tarafından karıştırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle davacının— kelimesinin kullanımını yasaklamak gibi bir hakkının olamayacağını, — tarihinde davacının marka tecavüzü olduğunu iddia ettiği ibaresinin davalı şirketin yetkilisi olan —eşi tarafından tescil edilmek üzere başvuruda bulunulduğu ve yalnızca tescil ücreti ödenemediği için tescil işleminin tamamlanamadığı ilgili kayıtların incelenmesi ile anlaşılacağını.——- ilgili ibare müvekkili tarafından uzun süreler boyunca kullanılmış olup davacının iddia ettiği gibi davacıya ait markanın tanınırlığından faydalanmak gibi bir saikinin olmadığını, tarafların — birbirinden tamamen farklı şekillerde oluşu gerek tarafların faaliyet alanlarının tamamen birbirinden farklı oluşu gerek tarafların satmış oldukları ürünlerin tamamen birbirinden farklı oluşu gerek davacının——- ibaresinin marka tescilini yaptırmış ve bahsedilen tescil işlemi sırasında yapılan — araştırması neticesinde — edilmemiş olması birlikte değerlendirildiğinde kolaylıkla anlaşılmakta olup bu itibarla eldeki davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davacı adına tescilli——– markalara davalı tarafından —- ibaresi kullanılmak suretiyle tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunulmadığı, davalının ticari unvanında —- terkini davasıdır.
Bilirkişiler— tarihli raporda sonuç olarak; “Davacının —-” emtiaların satış ve ——– kullanıldığı, benzer ve aynı hizmetlerde kullanımın sözkonusu olduğunun tespit edildiği, davalı kullanımlarının sözkonusu mal ve hizmetlerin hitap ettiği orta düzeyde tüketiciler nezdinde iltibasa neden olabileceği marka hakkına tecavüz — ——- ibaresinin terkini koşullarının mevcut olduğu”, yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler,– savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin—— ibareli toplam — markanın tescilli sahibi olduğu. Davalı tarafından —– şekilde kullanılmak sureti ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunu iddia edilerek marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile durdurulması ve önlenmesinin talep edildiği, davalı tarafından kullanımların– benzemediği, — kelimesinin kullanımının yasaklanamayacağı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce aldırılan 01/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ve davalı kullanımlarının benzer mal ve hizmetlerde olduğu, iltibas ihtimalinin bulunduğu tecavüz koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirildiği buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı—- ibareli markanın–. Sınıflarda tescilli sahibi olduğu. Davalı tarafından, davalı — numaralı—emtialar bakımından tescili için dava dışı —- tarafından başvuruda bulunulduğu fakat markanın tescil edilmediğinin anlaşıldığı, davalı– –ilişkin emtiaların tanıtımının ve— yapıldığının görüldüğü, davalı şirketin — incelendiğinde tescil tarihinin — tarihi olduğu ve ticari faaliyet alanının her türlü— —– satımına ilişkin olduğunun görüldüğü. Öncelikle davacı markaları ile davalı kullanımları incelendiğinde davacının —– markaların tescilli sahibi olduğu, davalı kullanımlarının —olduğu, — itibari ile bire bir aynı olduğu, — olarak karşılaştırma yapıldığında ise davacı—— tescilli olduğu davalının — Sınıfta yer alan “——— olduğu anlaşıldığından davalı kullanımlarını davacı markalarına kullanılan emtialar bakımından da benzer olduğu bu sebeple ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacağı ve davalı ürünlerinin davacıya ait ———————- ibareli markalar zannedilerek karışıklığa yol açabileceği bu sebeple marka hakkına tecavüz koşullarının da oluştuğu haksız rekabet yönünden yapılan değerlendirmede ise TTK.nun 55/1-a4 maddesinde “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” maddesine aykırı davranış olduğu kanaatine ulaşıldığı, —- davalının— ibarelerini kullanmasının davacının tescilli——– ibarelerine ilişkin ticari faaliyetleri olarak algılanabileceği bu şekilde ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açacağı anlaşıldığından davalının eylenin aynı zamanda haksız rekabette teşkil ettiği. Davalının — terki yönündeki talebin değerlendirilmesi bakımından ise, davalı şirketin tescil tarihinin —-tarihi olduğu,— — unsurun ———— ibaresi olduğu. Her ne kadar ——- ile markaların— ise de, çoğu zaman ticari ünvanın kullanımı — gelmektedir ve bu sebeple marka hakkına tecavüz etmesi durumu ortaya çıkmaktadır. Somut olayda da davalının— yer alan —ibaresinin —- değil de tek başına ———– olarak—- kullandığı, kullanımların davacının ticari faaliyet alanı ile de benzer olduğu tespit edildiğinden bu kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil ettiği bu sebeple ticari — yünündeki talebinin de kabulüne karar vermek gerektiği bu şekilde davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından davacı şirketin—— ibareli marka haklarına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin durdurulması ve kaldırılmasına. Bu kapsamda davalı tarafından—— her türlü—- kullanımın yasaklanmasına,
2-Davalı şirket — alan—- ibaresinin terkinine,
3-Hükmün —birinde ilanına,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca, Davacı vekiline— tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve 54,40 TL harç, 582,70 TL müzekkere, tebligat gideri, 2.600,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.237,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.