Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/401 E. 2021/54 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/401 Esas
KARAR NO : 2021/54
DAVA : Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ ———– olduğu sene aynı—– kabul edildiğini, —— göreve başladığını, halihazırda ——olarak akademik çalışmalarına devam ettiğini,—— mezun olduğunu ve aynı sene ———kabul edildiğini, ——-olarak çalıştığını ve———- unvanını aldığını, davacıların halihazırda ——– olarak faaliyetlerini de sürdürdüğünü, müvekkili —— olduğu —— bir şirketi bulunduğunu,——– tarihine dek bahsi geçen şirket çatısı altında diş hekimliği faaliyetlerini —– kendi kliniğinde sürdürdüğünü, müvekkili—— tarihi itibari ile şirket hisselerinin büyük çoğunluğunu diğer ortak —– devrederek müvekkili —– kurmuş ve diş hekimliği faaliyetlerine devam ettiğini, ancak Müvekkili ————– olduğundan ticaret unvanını ve markasını kesintisiz kullanmaya devam ettiği, Müvekkili ———–halen hissedarı olduğu şirket ve ticaret unvanı sebebi ile ———– markanın kullanım hakkına sahip olduğu konusunda herhangi bir duraksama mevcut değildir. Kaldı ki —– senesinde—– olmuş ve—– göreve başlayarak —- biri olan ve ——— yapmış ve kendi——- de uzun yıllar hizmet verdiğini, bu sebeple ——— markası ve ticari unvanı nesilden nesile geçerek oldukça eskiye dayalı bir kullanıma ve hak sahipliğine işaret etmekte olduğunu, Müvekkillerin——- tarihinde ———- yapmış oldukları ——- markasının yayınına davalı tarafından itiraz edilmiştir. Söz konusu itirazda davalının —— tescil numaralımarkası gerekçe gösterilmiş ve işbu itiraz uzman tarafından kabul edilmiştir. Daha sonra ——–konu intikal etmiş ve maalesef—— yönde karar vermiştir. Davalının bir —— tescil numaralı markası mevcut olduğunu, Açıkça görüldüğü üzere,—–markasını ——— ile ilgili kullanması babasından bu yana kendisine ait olup; aynı isimde ticari işletmesi de —– tarihinde faaliyete geçmiştir. Halbuki davalının ——markasının ilk kullanım tarihi ——- markası ile ilgili devam eden yargı sürecinin sonucunu beklemeksizin müvekkilleri aleyhine tecavüzün meni nedeni ile —– tedbir talepli bir dava açıldığını, söz konusu davanın—– dosya ile derdest olduğunu, Mahkeme işbu davada ——– markasının Müvekkiller tarafından kullanımının durdurulmasına tedbiren karar verildiğini, Müvekkilin —– faaliyetlerinde kullanmak üzere seçmiş olduğu —- tescil numaralı —- —- tescil numaralı —- ile iltibas teşkil edip etmediğine, Eğer Mahkeme iltibasın varlığına dair kanaat getiriyor ise; Müvekkilin ————- markaları üzerindeki önceki kullanımından doğan hakları sebebi ile dava konusu markasını —— sınıfta yer alan ticari faaliyetlerinde kullanma hakkına sahip olup olmadığına, Yargılama giderinin ve avukatlık ücretinin tamamının karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kendisini vekil ile temsil etmiş davalı vekili cevap dilekçesi ile; tescilli marka hakkı sahibi müvekkili aleyhine açılan işbu davada, SMK madde 156/5 uyarınca, müvekkilinin yerleşim yeri olan —– Mahkemelerinin yetkili olduğunu yetkisizlik kararı verilerek dosyanın, yetkili ve görevli —– Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ——- marka tescili başvurusunda bulunan davacıların, aynı zamanda işbu davayı açmasında hiçbir hukuki yararı olmaması nedeniyle, davanın öncelikle HMK madde 114/1-h uyarınca hukuki yarar yokluğundan reddine, Davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmeyip esastan incelenmesi durumunda, SMK madde 154/1 hükmü uyarınca, marka tecavüzünden kaynaklı hakkında dava açılan, tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava açamayacağından davanın reddine, davanın usulden veya esastan reddine karar verilmemesi durumunda, davacıların —— ibaresini ticari faaliyetlerinde kullanmasının, müvekkilin aynı hizmet sınıfındaki, tescilli ——- markasına iltibas tehlikesi yarattığının ve bu nedenle marka tecavüzü oluşturduğunun tespitine, davacıların iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabulüne ve marka tecavüzü oluşmadığının tespitine karar verilmesi durumunda, işbu dava açılmadan önce SMK madde 154 uyarınca müvekkile başvuru yapılıp görüşünün sorulması imkanı varken müvekkile başvuru veya bildirim yapılmadan işbu davanın açılmasında müvekkilin hiçbir kusuru olmadığından ve işbu davanın açılmasına müvekkil sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Markaların korunmasına dair usul ve esaslar, ————————
Dava dosyası incelendiğinde; davalının süresi içerisinde müvekkilin ikametgahının —- olması nedeni ile Yetkili mahkemenin —– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu. Buna göre her ne kadar tecavüzün tespiti ve önlenmesi davalarında tecavüze uğrayan veya haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemeleri de yetkili ise de, dava konumuzun tecavüzün olmadığının tespiti olduğu ve bunun da davalıya ait —– numaralı markalara dayandırıldığı buradaki yetkili mahkemenin ——— uyarınca üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir, hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği buna göre de yetkili mahkemenin ——– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın YETKİSİZLİK nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK 20. Madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak
kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli ——– FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’ ne gönderilmesine,
3-Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
4-Yargılama harç ve giderlerin HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2 maddesi gereği vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden
itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021