Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/368 E. 2023/10 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/368 Esas- (BİRLEŞEN 2021/16 ESAS )
KARAR NO: 2023/10
DAVA : Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
ASIL DAVA TARİHİ : 27/10/2020
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının dilekçelerinde özetle; müvekkilinin kurucusu —— kurduğunu, ayrıca müvekkilinin ——- üzerinde —— olduğunu, yine müvekkilinin tescilli markaları olduğunu, müvekkilinin ——–markalarını kullanmakla ayırt edici nitelik kazandırdığını, Davalı, müvekkilin tanınmış ——birebir taklit ederek kullanmakta, müvekkil fikri mülkiyet haklarına açıkça tecavüz
etmekte, haksız rekabet yapmaktadır. Bu nedenlerle, ——- dosyası ile delil tespiti yapılmış ve —— tarihli bilirkişi raporuyla davalı kullanımlarının müvekkilin markalarına ayırt edilemeyecek düzeyde benzer kullanımların olduğu tespit edildiği, Davalının kullanımlarının
müvekkilin tescilli —– aleyhine haksız rekabet oluşturduğu açık olduğu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 7. ve 149. maddeleri uyarınca müvekkil marka haklarına tecavüz ve TTK. 55 maddelerine göre haksız rekabet teşkil ettiği, müvekkil tescilli markalarını, ticaret unvanı ve diğer sınai mülkiyet haklarını izinsiz kullanarak iltibas ve haksız rekabete sebebiyet veren ve bu şekilde haksız kazanç elde eden davalı eylemlerinin durdurulması, önlenmesi ve kaldırılması talep edilmiştir.

K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile, parlayan ——markasını —-marka tescil no —– hakkı yetkisine sahip olduğu,
—– iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gereği bu marka altında çalıştığını,
davacının hiçbir hakkına tecavüz olmadığını kaldı ki ——- ibaresi bilimsel bir terim olup hiçbir kişi kurumun tekeline alınabilecek bir terim olmadığını belirtmiştir .

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E /Dava, davacı adına tescilli——-markalarına davalı tarafından tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunulmadığı, bulunulması halinde tespiti, önlenmesi ve kaldırılması davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının markalarının ——– olarak hayatına devam etmiş olduğu görülmüş —– ulaştığı tanınmışlık düzeyinin halen markanın itibarından haksız bir yarar elde edebilecek seviyede olduğu,
davalının kullandığı tespit edilen ——- —– ibaresi ile —-işaretinin ibare olarak vurgulanan kısmın —– davacının tescilli markaları ile benzer olduğu, smk mad. 7/2b ve c açısından tecavüzün söz konusu olduğu, hitap edilen tüketiciler nezdinde karıştırılma ve davalının markalarının itibarından haksız bir yarar elde etmesi, itibarına zarar vermesi ve ayırt edici ——— zedelemesi ihtimalinin kuvvetli olduğu yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan——– Tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Dosya kapsamında bilirkişi raporuna davalının yapmış olduğu itirazlar neticesinde yapılan değerleme neticesinde aşağıdaki tespitler yapılmıştır. Davalının ——- ile mükelletiyetliği bulunmakta olup faaliyetini——– Sürdürdüğü Fikri ve sınai haklar bilirkişisi Hukukçu —–tarafından mahkemeye sunulan——- tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde davalının marka Kullanımlarının davacının tescilli markaları ile benzer olduğu, SMK mad. 7/2b ve c açısından tecavüzün söz konusu olduğu. hitap edilen tüketiciler nezdinde karıştırılma ve davalının markalarının itibarından haksız bir yarar elde etmesi, ilibarına zarar vermesi ve ayırt edici ———- ihtimalinin kuvvetli olduğu görliş ve kanaatlerine varıldığı şeklinde olmuş. heyetinin yapmış olduğu bu tespit kapsamında Davalının ———- imzalamış olması durumunda ödemesi gercken —– defaya mahsus olmak üzere ödenecek tutar ve yıllık hasılatın ——— oranında yapılan hesaplamada ödenecek ——– tutarımım ——— olması gerektiği Kötü niyet iddialarının hukuki yorum gereklirmesi sebebi ile bu konudaki takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğu. Bilirkişi olarak davalının——– markası markasını kullanarak elde ettikleri gelir ve bilirkişi olarak yapmış olduğum hesaplamalar neticesinde oluşan tazminat tutarı neticesinde oluşan tutar Yüce mahkeme tarafından değerlendirilirken “Sebepsiz zenginleşmeyi de değerlendirilmesi gerektiği takdiri mahkemeye ait olduğu. Fiili Zararın ispat yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, davacının bu hususla bir kayıt veya belge dosyaya sunmadığı, Manevi lazminatın, toplum içinde itibarı, stalü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olan marka sahibinin manevi tazminat talebinin tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da tamamen sayın mahkemenin takdirinde bulunduğu, yönünde rapor sunulmuştur.
Mahkememizce aldırılan——- tarihli ek raporda; Dosya kapsamında bilirkişi raporuna davalının yapmış olduğu itirazlar neticesinde yapılan değerleme neticesinde aşağıdaki tespitler yapılmış. Davalının ——-numarası ile mükellefiyetliği bulunmakta olup faaliyetini ——– Sürdürdüğü, Davalının itirazları tekrar değerlendirildiğinde kök rapordaki kanaatlerin korunduğu, Bilirkişi heyetinin yapmış olduğu bu tespit kapsamında Davalının davacı ile ——sözleşmesi imzalamış olması durumunda ödemesi gereken ——-tutarı —— Bir defaya mahsus olmak üzere ödenecek tutar ve yıllık hasılatın ———yapılan hesaplamada ödenecek ——-tutarının —— olması gerektiği, Kötü niyet iddialarının hukuki yorum gerektirmesi sebebi ile bu konudaki takdir yetkisinin mahkemeye ait olduğu, Bilirkişi olarak davalının ‘——– markasını kullanarak elde ettikleri gelir ve heyetimizdeki mali bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamalar neticesinde oluşan tazminat tutarı neticesinde oluşan tutar Yüce mahkeme tarafından değerlendirilirken “Sebepsiz zenginleşmeyi de değerlendirilmesi gerektiği takdiri Yüce Mahkeme’nin olmak üzere görüş ve kanaatine varılmış olduğu,—— Fiili Zararın ispat yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, davacının bu hususta bir kayıt veya belge dosyaya sunmadığı, Manevi tazminatın, toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olan marka sahibinin manevi tazminat talebinin tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da tamamen sayın mahkemenin taktirinde olduğu yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır. Mahkemenin —- sayılı dosya mahkememiz—— davası birbiriyle irtibatlı olduğundan, her iki davanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, asıl dava markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve men’i ile birleşen mahkememizin ——- sayılı dosyası ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacının—- ibareli çok sayıda markanın tescilli sahibi olduğu davalı tarafından kullanılmış olan —– şekil ibaresi davacının markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasında bulunduğu, davalının ise —–numaralı markanın sahibi olduğunu,——-ibaresinin tanımlayıcı mahiyette olup kimsenin tekiline verilemeyeceği savunması ile davanın reddini talep ettiği, dosya içerisindeki bilirkişi raporları incelendiğinde öncelikle mahkememizin —— sayılı dosyası ile davalıya ait iş yeri ve —— yapılan tespit ve aldırılan —— tarihli bilirkişi raporunda, davalının iş yerinde ———— ibarelerinin kullanıldığı fakat bu ibarelerin davacının tescilli markalarında bulunan ——— birlikte kullanıldığı, bu sebeple bilirkişi heyetince marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce davalının savunmalarının da değerlendirilmesi bakımından dosyanın esas yönünden bilirkişi heyetine verildiği, bilirkişi heyetince sunulan ——-tarihli bilirkişi raporunda, davalı kullanımlarının davacı adına tescilli ve ayır edicilik kazanmış ——–işareti ile birlikte kullanılan——— ibaresinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği yönünde görüş bildirildiği, buna göre de asıl dava bakımından yapılan değerlendirmede davacı şirketin uzun yıllardır —–unvanında —– alanında faaliyette bulunduğu, çok sayıda —— ibaresi ile birlikte kullanılan şekil markalarının tescilli sahibi olduğu, özellikle davamıza konu edilen davalı kullanımları yönünden davacının —- numaralı ———- Sınıflarda sahibi olduğu yine davacının—– içerisinde —-olan şekil markasının —— Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davalı şirketin ise —– şeklinde tasarlanmış markanın ——— Sınıfta tescilli sahibi olduğu, tarafların ortak olarak —–bulunduğu, davacı şirketin çok uzun yıllardır —— faaliyette bulunması sebebiyle davalının davacının markalarından haberdar olduğu veya olması gerektiği, taraf marka ve kullanımları karşılaştırıldığında, ortak olarak —— konulmuş —– kullanıldığı, her ne kadar——- ibaresi tanımlayıcı mahiyette ise de davacının —— çok uzun yıllardır ——- birlikte kullanıp bu şekilde markaya ayırt edicilik kattığı, davalının da iş yerinde yapılan tespitte———– birlikte kullandığı ve kendi adına tescilli markası olmasına rağmen kullanımlarının davacı markasına benzer şekilde olduğu, bu şekilde davacı markasının bilinirliğinden faydalanmaya yönelik haksız bir eylemde bulunduğu zira ortalama tüketicilerin——birlikte kullanılan ————- görmesi halinde davalı markasının davacıya ait bir şubeymiş veya temsilcisiymiş gibi algılanıp karışıklığa yol açabileceği bu nedenle eylemin 6769 Sayılı SMK’ nun 29. Maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz TTK ‘ nun 55/1-a)4 maddesi uyarınca ise haksız rekabet teşkil ettiği bu sebeple asıl dava y önünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, mahkememizce birleşen tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede ise, asıl davada marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünden kabul verildiğinden davacının 6769 Sayılı SMK’ nun 149/1-ç maddesi uyarınca davacının maddi ve manevi zarar talebinde bulunabileceği, davacının zararının fiili zarar ve yoksun kalınan kazancı kapsadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacının fiili zararına ilişkin belge sunmadığı için yoksun kalınan kazancın davacının tercihine göre SMK’ nun 151/2-c maddesi uyarınca ——–sözleşmesi kullanılması halinde ödenecek ——-bedeli üzerinden hesaplama yapılmak üzere dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, mali müşavir bilirkişi tarafından davacı tarafından sunulan emsal ———sözleşmeleri incelenerek bir kereye mahsus giriş bedeli —– hesaplanarak toplam ——- tazminat hesabı yapıldığı, mahkememizce bilirkişi tarafından yapılan maddi tazminata ilişkin hesaplama yöntemine katılınmadığı, şöyle ki davacının delil olarak dosyaya sunmuş olduğu ——–sözleşmeleri incelendiğinde, dava dışı —–yapılan ———sözleşmesinin —- tarihli olduğu, süresinin — yıl olduğu, bir kereye mahsus ——- —– olarak belirlendiği ayrıca cironun—- verileceğinin kararlaştırıldığı, dava dışı—— davacı arasında yapılan —– sözleşmesinin bir kereye mahsus—–şeklinde olduğu fakat sözleşme süresinin —- yıllık olduğu, yine dosyaya sunulan diğer bir sözleşmesi ise dava dışı —- davacı arasında olup —- yılında imzalandığı, ——— olduğu fakat sözleşmenin —– olduğu, dosyaya sunulan diğer——- sözleşmeleri incelendiğinde ise —-yılında düzenlenen sözleşmelerin genel olarak —- olduğu fakat süresinin —– ay olduğu, buna göre de dosya içerisindeki belgelerden kesin bir ——— bedelinin saptanamadığı ayrıca mahkememizce tecavüz davalarında ——–bedeli için —— müzekkere yazıldığı ve müzekkerelere davalının o marka ile elde etmiş olduğu cironun —— olacak şekilde —— bedelinin uygun olacağı yönünde görüş bildirildiği, bu kapsamda da davalının mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlerinde —- oranında —– bedelinin davalının elde ettiği ciroya göre —– ciro yönünden sunulan ——– sözleşmelerinde bu oranın kararlaştırılmış olduğu görüldüğünden bu yöndeki hesaplamanın doğru olduğu, giriş bedeli yönünden bilirkişi tarafından her ne kadar —— ücret alınmış ise de dosya içerisindeki belgelerden alınan giriş bedelinin bazen 3 yıllık bazen 10 yıllık bir kullanıma ilişkin olarak alındığı, bu kapsamda davalının kullanımları, kullanım şekli süresi dikkate alınarak davacının yoksun kalınan kazancı tam olarak hesaplanamadığından mahkememizce Borçlar Kanunu 50. Maddesi uyarınca resen hesaplama yapılarak giriş bedeli olarak ——- mahkememizce maddi tazminat yönünden uygun bir rakam olduğu, manevi tazminat yönünden ise davalı kullanımları süresi, davalının incelenen mali kayıt ve belgeleri ve tüm dosya kapsamına göre ——- manevi tazminatın uygun bulunduğu, faizin başlangıcı yönünden ise faizin haksız fiil tarihinden itibaren başlayacağı, haksız fiilin dosya içerisindeki değişik iş bilirkişi raporunda bilişim bilirkişisinin yaptığı tespite göre ilk olarak kullanımın —– tarihinde yapıldığı bu sebeple davalının bu tarih itibariyle temerrüde düştüğü bu nedenle mahkememizce —- tarihinden itibaren avans faiz yürütülerek maddi ve manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-ASILDAVANIN KABULÜ ile davalı tarafından davacının marka hakkına yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve meni ile bu kapsamda davalı tarafından ———— ——- İBARESİ ile birlikte tek başına kullanmasının yasaklanmasına, bu şekilde kullanılan her türlü materyale el konulmasına karar kesinleştiğinde imhasına,
2-BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN: davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 32.286,74 TL maddi tazminatın haksız fiilin tespit tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-MANEVİ TAZMİNAT BAKIMINDAN: davanın kısmen kabulü ile ——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Alınması gereken 179,90 TL Harçtan Peşin alınan 54,40 TL nin mahsubu ile eksik alınan 125,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Asıl dava yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-Birleşen davanın kabul edilen MADDİ tazminat talebi bakımından Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Birleşen davanın red edilen MADDİ tazminat talebi bakımından Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca,Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 .TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
3-Birleşen davanın kabul edilen MANEVİ tazminat talebi bakımından Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Birleşen davanın red edilen MANEVİ tazminat talebi bakımından Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Alınması gereken 2.888,60 TL Harçtan Peşin alınan ve tamamlama harcı ile birlikte toplam 1.148,16 TL nin mahsubu ile eksik alınan 1.740,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Yargılama giderleri her iki dosya ayırt edilmeksizin birlikte yapıldığından, davanın kabul ve ret oranına göre, Davacı tarafından yapılan 3.307,00 TL tebligat ve müzekkere ve bilirkişi masrafları ile değişik dosyasından yapılan 2.550,00 TL olmak üzere toplam 5.857,00 TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre %81′ i olan 4.744,17 TL nin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023