Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/356 E. 2022/84 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/356 Esas
KARAR NO:2022/84
DAVA:Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ:02/12/2019
KARAR TARİHİ:09/06/2022
——sayılı —–tarihli görevsizlik kararına istinaden mahkememize gönderilen dava dosyasında yapılan duruşma sonunda .
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirketin —- yılından beri tescilli olduğunu ve — ile bilinir hale geldiğini, davalı şirketin —- bakımından oluşturulan itibardan haksız olarak yararlandığını, maddi ve hukuku gerekçelere dayanılarak davalı—- terkinine karar verilmesini, davalı şirketin — TTK m. 52 ve TTK m.46 uyarınca ve marka hakkına dayalı olarak ve — m.7 uyarınca terkin edilmesini, davalı şirketin davacı müvekkil şirketin—-unvanıyla neredeyse aynı olan—-TTK m.52’de bahsedilen ticari dürüstlüğe aykırı olduğunu, davacı —- tarihinde tescil edildiğini, davalı şirketin “—-olarak—–tarihinde tescil edildiğini, hem yazılış hemde okunuş olarak birbirleriyle aynı olan—– kelimelerinin karıştırılmasının kaçınılmaz olduğunu çünkü tarafların iştigal alanlarının aynı olduğunu ayrıca davalı şirkete ait —- unvanı ——alan adının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davalı şirketin —- altındaki grup şirketlerden biri olduğunu, Şirket adının —- olmasının sebebinin —- olması olduğunu, Davalı şirketin ortaklık yapısının —kişiden oluştuğunu ve sebebi sadece o olduğunu, Davalı şirketin —- adı ile herhangi bir satışı bulunmadığını, Davalı şirket satışlarını —– markası altında yaptığını, bunun dışında diğer firmaların talepleri doğrultusunda —- üretim yaptığını, davacının—- unvanı ile iltibas oluşturacak herhangi bir hareketi bulunmadığını, Davacı tarafça sanki davalı firma —-adı altında üretim yapıyor ve de bu marka ile alakalı ürünleri barındırdığı/sattığı algısı oluşturulmasını kabul etmediklerini, Davanın bu sebeple reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacının iddia ettiğinin aksine, tescile konu —-markasının davalı tarafından aynı veya benzer işaretlerle kullanıldığı iddia dahi edilemeyeceğini,—-en ufak benzerliği dahi olmayan markanın davacıdan özenilip de kullanıldığı iddiasının usule ve hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu, Öncelikle iltibas oluşturmak için, başkasına ait bir markayı, bırakacağı genel izlenimle birlikte ilk bakışta kolay bir şekilde ayırt edilemeyecek kadar benzetmek veya bu suretle iltibas yaratarak aldatıcı benzerlik meydana getirmek suretiyle taklit ve tağyir etmek şeklinde oluşturulması gerektiğini, davalı şirketin böyle bir davranışı bulunmadığını, davalının—–adını kullandığı herhangi bir satışının da bulunmadığını, Davacının dava dilekçesinde dünya genelinde bilinen marka, Ülkemizi yurt dışında en iyi temsil firma,—- yılında dünyanın en büyük—- şirketi arasına giren ilk—-şirketi olarak —–markasının değil, —-markasının olduğunu, yani bilinirlik olarak lanse edilen hususun davacı şirket markası ve unvanı ile ilişkisi bulunmadığını, davalı şirketin adı ile arama yapıldığında davacı tarafın isminin çıktığı iddialarının da gerçeklikten uzak olduğunu,—-davalı unvanı yazıldığında davalı şirketin internet adresi, davacının unvanı yazıldığında davacının internet adresi çıktığını, aramanın yanlış yazıldığının vurgulanmasının da söz konusu olmadığını, davalı şirketin kendi çevresinde yeterince tanınırlığı bulunmakta, bunu artırmak için gereken gayreti sarf etmekte olduğunu, Davacı tarafın—–alan adının terkini taleplerinin iyi niyetten yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, yine arama motoruna her iki şirketin isimleri ayrı ayrı yazıldığında, davalı şirket için en başta çıkan adresin—-adresi olduğunu, davacı tarafın unvanı yazılarak yapılan araştırmalarda en üste çıkan adresin ise—- adresi olduğunu, yine davacı tarafın unvanı ile —-adı ile yapılan aramada herhangi bir alan adı çıkmadığını belirtmiş, davanın reddini, talep etmiştir..
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının —- ünvanı olan —–ibaresinin davacı —-ünvanına benzerliği nedeni ile terkini koşullarının oluşup oluşmadığı, yine davalı adına kayıtlı —-adının terkini davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan —- tarihli —- raporunda sonuç olarak; Davacının —– İncelemesinde: Güncel olarak yapılan incelemede davacının herhangi bir —– sitesinin olmadığı, Davacının—– İncelemesinde: Davacının —-kullandığı, davacının —– hizmet vermektedir. Şirketimizin geniş ürün yelpazesi içerisinde——açıklamasının yer aldığı —- alan adı kaydını yapan kişi/firma bilgisinin gizli olduğu, alan adının —– tarihinde kayıt ettirildiği ve —-tarihine kadar kayıtlı olduğu, —– İncelemeleri: Davacının markası olan—- ibaresi ile arama yapıldığında ilk sırada davalının internet sitesinin arama sonuçlarında çıktığı, Davalının markası olan —–ibaresi ile arama yapıldığında ilk sırada davalının—- arama sonuçlarında çıktığı ve —–gibi bir açıklama ile davacının —–tespit edilmiştir. 6102 Sayılı TTK ve 6769 Sayılı SMK Kapsamında Davalı Kullanımlarının Değerlendirilmesi Tarafların —- esaslı unsurlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olması ve tamamlayıcı unsurlarının aynı olması sebebi ile, davacı yanın 6102 Sayılı TTK’ nın 52. Maddesine dayanarak davalı —-terkini talebinde bulunulabileceği; Davacı yanın tescilli —– markaları ile davalı yanın ——ibareli kullanımları ve ——-adındaki kullanım değerlendirildiğinde, davalı kullanımlarının davacı markaları ile iltibasa sebebiyet verebileceği, davalının davacı ile aynı sektörde tüketiciye sunduğu kullanımları arasında bağlantı kurulabileceği, davalı kullanımlarının görsel ve işitsel olarak davacı yan adına tescilli——– ile benzer olduğu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesi uyarınca, davalı yanın, marka sahibi davacı yanın izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmasının marka hakkına ihlal yarattığı ve haksız rekabete sebebiyet verdiği, Bu kapsamda, kanaatimizce, davacı yanın 6769 Sayılı SMK’ nın 7/3 e ve 7/3 d maddesi uyarınca, davalının —— kullanımını engelleme hakkı bulunduğuna dair raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan —– raporu, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekili, davacının —-yılından beri—– numaralı markanın tescilli sahibi olduğunu. Davalı şirket tarafından kullanılan —– davacı markası ve ——- faydalanmaya yönelik—– dürüstlüğe aykırı olarak tescil edildiğini yine, davalı tarafından kullanılan —— isimli internet sitesinin de davacı markasının tescilli olduğu ve davacının ticari faaliyet alanı ile aynı sektörde kullanıldığını belirterek terkinini talep ettiği, davalı vekilince taraf markaları arasında ilişki bulunmadığını, davacı taleplerinin hukuka uygun olmadıı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda —–heyetine tevdi edildiği, —– heyetince sunulan —– tarihli raporda; davalı kullanımlarının, davacı —– ünvanına yönelik ihlal ve haksız rekabet yarattığı şeklinde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının — nezdinde—- numaralı —-markasının —- tescilli olduğu, yine—- kayıtlarının incelendiğinde, davacı şirketin — ticari ünvanı ile—– yılında tescil edildiği, davalı şirketin ise —-tarihinde —– ticari ünvanı ile tescil edildiği, tarafların ticari faaliyet alanlarına bakıldığında ortak olarak ilaç sektöründe faaliyette bulundukları, davalı —— kullanımı ile davacıya ait —– ibaresinin ayniyet derecesinde benzer olduğu. Tarafların —— faaliyette bulunmaları sebebi ile,bu kullanımların ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği, davacı şirketin ticaret sicil tescil tarihi ve——tarihlerinin davalı kullanımlarından çok daha önceki tarihlere dayandığı, bu sebeple —— ibaresi üzerinde davacının eskiye dayalı üstün hak sahibi olduğu, davalının davacı ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği de dikkate alınarak;—– ibaresini ticari ünvan olarak tescil ettirmesinin iyiniyetli bir tescil olarak değerlendirilemeyeceği zira davacının —— ibaresi ile çok uzun yıllardır —– sektöründe faaliyet gösterdiği, davalının davacının —— markasını ve ticari ünvanından haberdar olması gerektiği, buna rağmen davacı adına tescilli marka ve ticaret ünvanını testil ettirmesinin iyi niyetli bir davranış olarak değerlendirilemeyeceği, bu durumun 6102 sayılı TTK. Nın 52. Maddesi uyarınca davacının, davalının ticaret ünvanının terkini talebinde haklı olduğu sonucuna ulaşıldığı, yine davalı tarafından kullanılan —–isimli—- de davacı marka ve ticaret ünvanına ayniyet derecesinde benzer olması, bu internet sitesinin ortalama tüketici nezdinde davacıya ait internet sitesi gibi algılanabileceği bu durumun da davacının marka ve ticaret ünvanına yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı şirkete ait ticaret unvanında —— terkinine,
2-Davalı şirkete ait—-isimli internet sitesinin kapatılmasına,
3-Alınması gereken —– harçtan peşin alınan—- harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan —–ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve —- harç, —- müzekkere, tebligat gideri, —- Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam—- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, Dair davacı vekili ile davalı ekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren — hafta içerisinde — açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.