Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/315 E. 2021/33 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/87 Esas
KARAR NO : 2021/19

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ——-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin——— sayılı dosyasında görülmekte olan “———-sayılı markaya ilişkin hükümsüzlük davasında,——– hükümsüzlük davası açmak üzere tarafına 2 haftalık kesin süre verilmiş olduğunu, mahkemenin ara kararı doğrultusunda, işbu davanın açıldığını, aynı gerekçe ile dosyaların birleştirilmesini etmiştir. İstanbul Anadolu ——. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin——– sayılı dosyanın davalısının Mersin —–. Noterliğinin ——– yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile markayı devralındığını ve fakat ———————–edilmediğini beyan etmesi üzerine, sicilde marka sahibi ———-karşı marka hükümsüzlüğü talepli işbu davanın açılması gerektiğini, Davalı————– sayılı “——bulunan mal ve hizmetler üzerinde kullanılmak üzere ——tarihinde tescil edilmiştir. Davalı şirket, Mersin—- Noterliğinin ———–yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile dava konusu markayı devrettiğini fakat ——— nezdinde işbu devir sözleşmesi tescil edilmediğini, bu nedenle, İstanbul Anadolu —– FSHHM’nin ———– Sayılı dosyası ile aralarında bağlantı bulunmakta olup, davalıların mecburi dava arkadaşı olduğunu, davalının devir sözleşmesi ile devrettiği marka, haksız ve hukuka aykırı olarak tescil edilmiş olmakla, markanın hükümsüzlüğü ile —————— terkini için iş bu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, davalı şirket ve markayı devralan şirket, markayı tescil edildiği şekilde değil, müvekkili şirketin kurumsal renklerini ve tasarımlarını taklit ederek markayı kullanmakta ve gerekçe olarak ——— sayılı markayı göstermekte olduklarını, öncelikle, davalıların kötü niyetli ve haksız rekabet yaratan eylemleri nedeniyle, işbu markanın hükümsüz kılınması gerekmekte olduğunu, davalı şirket markayı, tescil ettirdiği şekilde değil, müvekkilinin markasına yakınlaştırarak kullanmakta ise de, işbu marka tescili de müvekkilin —————— —- markalarıyla da———– yaratmakta, müvekkiline ait tanınmış markalardan haksız yarar elde etmekte, müvekkil markasının itibarını zarara uğratmakta ve ayırt edici karakterine zarar vermekte olduğunu, ayrıca, tescil kapsamını da aşan kullanım ile ——–gerçekleştirdiklerini açıkça gözler önüne sermekte olduğunu, dava konusu marka, müvekkili markaları ile 6769 sayılı SMK madde 6/1 anlamında benzer olup, taraf markaları arasında—— esas unsurlu seri markanın sahibi olduğunu, davalının hak sahibi olduğu markayı incelediğimizde ise, müvekkiline ait seri markaları bilen tüketicilerin, davalıya ait markayı da bu seri markalardan biri zannetmesinin kaçınılmaz olduğunu, kaldı ki, dava konusu marka, görsel,—– da müvekkil markaları ile benzer olduğunu, seri markalar söz konusu olduğunda karıştırılma ihtimali, tüketicinin mal ve hizmetlerin kaynağına ilişkin olarak yanılgıya düşmesi ve hatayla markanın başka bir firmaya ait marka serisine dahil olduğunu düşünmesi olasılığından kaynaklanmakta olduğunu, ayrıca belirtmek gerekir ki, işbu davaya konu durumda; müvekkilin dayanak aldığı mesnet markalar ile davalı yana ait ——– sınıfları içermekte olduğunu, davalı yanca gerçekleştirilen haksız kullanım, tüketicilerin zihninde anılan markanın müvekkilin markası olduğu ya da lisans yolu ile veya resmi bir izinle kullandırıldığı düşüncesini oluşturacak ve tüketici, aynı kalitede olduğu düşüncesi ile o hizmeti sırf bu sebepler ile alacaktır. Kanuna aykırı bu hareket ile hedeflenen amaç, markalar birebir taklit edilmese de bir markanın adına, anlamına, ambalajına ya da tasarımına benzer markalar yaratarak, tanınmış markaların yıllarca uğraşıp, edindiği haklı mevkide hitap ettiği tüketici çevresinde yaratmış olduğu ünü kullanarak piyasada yer edinmek ve haksız kazanç elde etmekte olduğunu bu nedenle, karşı tarafın kötü niyetli bu girişimi engellenmelidir. Bu durumda, müvekkilinin tescilli ve başvuru halindeki —- esas unsurlu markaları ile bir bütün olarak iltibas tehlikesi yarattığı ve karıştırılma ihtimali tartışmasız olan, dava konusu tescilli markanın tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğü ve sicilden terkini gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin her türlü maddi ve manevi tazminat talep ve sair dava hakları saklı kalmak kaydıyla; Öncelikle, işbu dosyanın aralarındaki bağlantı nedeniyle İstanbul Anadolu —-. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ——sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Dava konusu ——- sayılı markanın huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir karaır verilmesine——— sayı ile tescilli markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamından; Mahkememiz —– Esas sayılı dosyanın açılış tarihinin mahkememiz ——-Esas sayılı dosyasından önce olduğu, mahkememiz —-Esas sayılı dosyası ile yine Mahkememiz—- Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından, HMK 166/1. Madde gereğince “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmü değerlendirildiğinde, davacı vekilinin birleştirme talebi de dikkate alınarak her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz —– esas sayılı davası ile bu dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK’nun 166/1 maddesi uyarınca her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamaya Mahkememiz—- esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3-Harç, masraf ücreti vekalet tayin ve takdirinin asıl davada nihai kararla değerlendirilmesine,
4-İşbu birleştirme kararının taraflara tebliğine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , esasla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.