Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/311 E. 2021/5 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/311 Esas
KARAR NO : 2021/5

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının ————–. sınıflarındaki emtiayı kapsayacak şekilde sahibi olduğunu, davalının ———- markasının, kendisine ait markalarla iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu, ———– markalarının esaslı unsurlarından biri olan ——– kelimesinin çok benzeri olan ———-” ibaresini içerdiğini, tek bir harf farkının ayırt edicilik özelliği sağlamadığını, iştigal alanlarının da benzer olması dolayısıyla iltibasın varlık bulduğunu, ———- ibaresinin tek başına tescilli olmasının gerekmediğini, Yargıtay ———daha önceki tarihli bir kararında———– içerdiği unsurlardan birinin veya birkaçının ya da hepsinin varlığı nedeniyle ortaya çıkabilir” şeklinde hüküm tesis ettiğini belirterek, davalıya ———– markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın dava konusu markasını parçalara ayırarak benzerlik kıyaslamasına sokmasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının yakın tarihlerde yapmış olduğu ———– ibaresinin esaslı unsur olduğu bir tek marka tescilinin dahi olmadığını, davacının davalının marka müracaatına ——-Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu nezdinde, 556 sayılı KHK’nın 8. Maddesi uyarınca “markalar arasında karışıklığa sebep olacak derecede benzerlik bulunduğu” iddiası ile itirazda bulunduğunu, ancak —– değerlendirme Kurulunun —– tarihli kararında davalı marka ile davacı markası arasında karıştırmaya sebep olacak düzeyde benzerlik bulunmadığından bahisle davacının talebinin reddedildiğini, bu red kararına karşı dava açma hakkı mevcut iken davacı tarafın dava açmadığını, davalının bu süreçte——-” markasına yatırımlar yaptığını ve dolayısıyla davacının kötüniyetli olarak derdest davayı ikame ettiğini, davacının markasının esaslı unsurunun ——– olduğunu, dava konusu markaların —- birbirinden farklı olduğunu, özellikle bayan müşterilerin alışveriş konusundaki alışkanlıkları da göz önünde alındığında markaların karıştırma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, benzerlik nedeniyle marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Taraflara ait ——– kayıtları dosya içine getirilmiş, incelendiğinde davacı—-. sınıflarda — markasının —nezdinde tescil edildiği, davalı adına —- tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler dosyaya sundukları —- tarihli raporlarında; hükümsüzlüğü talep edilen davalı adına tescilli —- tescil numaralı markalar ile karıştırılma ihtimali bulunduğu, bu nedenle—— markasının tescil edildiğini tüm sınıflar bakımından KHK 8/1-b ve KHK m.42 uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkememizce—– tarihli karar ile …Her ne kadar markaların yazım şekilleri birbirinden farklıysa da, bu durumun davacıya ait markalardaki ——– markasının arasındaki benzerliği ortadan kaldırmadığı gibi, benzerlik algısını arttıran bir diğer unsur da; tescil edildikleri sınıflar ile bağı bulunmayan ve — olmayan davacı markalarının yüksek ayırt ediciliğe sahip olmalarıdır. Ayrıca dosyaya sunulan — yıllarından bu yana kullandığı da tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle; davalının—– markasının, davacı adına daha önce tescil edilen —–” markasının esas unsuru — ibaresi ile karıştırılmaya neden olacak derecede benzer olduğu ve aynı sınıflarda tescilli olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, davalı adına tescilli—- numaralı — markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar vermek gerekmiştir… Kararı verilmiştir.
Davalı vekili tarafından karar istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesinin —- tarihli kararı ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından 11/11/2019 tarihli dilekçesi ile, karar temyiz edilmiş ve Yargıtay —. Hukuk Dairesinin —- tarihli kararı ile 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi uyarınca markalar arasında karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde markaların üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde —- anlamsal özelliklerin bir bütün olarak dikkate alındığı umumi intibaları itibariyle bir karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, davacı markasının— dava konusu davalı markasının —– markalarda esas unsur olarak ——– ibarelerinin anlamsal olarak farklı olduğu, görsel olarak davalı markasının ——- sayesinde birbirlerinden ayrıldığı, —– unsuru barındıran —- ile ayrıştığı; her iki tarafın markaları arasında,—— ise ortalama tüketici kitlesi bakımından karıştırılmaya yol açacak düzeyde olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi ve bu karara ilişkin istinaf isteminin esastan reddi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı taraf vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ,alınan bilirkişi raporu ve Yargıtay —— tarihli kararı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait —- —- davalıya ait dava konusu markanın——–ibarelerinin anlamsal olarak farklı olduğu, görsel olarak da davalı markasının ——davacı markasından ayrıldığı,—- ayrıştığı, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açacak düzeyde olmadığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile
eksik alınan 31,60 TL Harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekiline —- gereğince takdir olunan
5.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatıralan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 31,90 TL tebligat masrafı
olmak üzere toplam 2.031,90 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere
iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.