Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/288 E. 2023/29 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO: 2023/29
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 20/08/2020
KARAR TARİHİ: 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili davacının ——- ibareli çok sayıda markanın tescilli sahibi olduğunu, davacının bu konuda basılı yayınlarla —– faaliyet gösterdiğini, davalının davaya konu —-numaralı markasının müvekkille benzer olarak ——-Sınıfta tescil ettirdiğini, davalı markası ile müvekkili markalarının benzer olduğunu, hizmet alanlarının iltibasa sebebiyet vereceğini yine davalı markasının kötü niyetli olarak tescil edildiğini belirterek hükümsüzlüğüne karar verilmesini ayrıca davalıların marka kullanımlarının —–alanında olduğunu buna ilişkin tespit yapıldığını, davalıların bu eylemlerinin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, yine davacının markasının tanınmış marka olduğunu, davalıların eylemlerinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile 1.000 TL maddi 10.000 TL Manevi tazminatın davalılardan alınması ile davalı adına tescilli ——- numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesi ile; yetki itirazında bulunduklarını, hükümsüzlük yönünden markaların bütün olarak değerlendirildiğinden benzerlik olmadığını, tescilli olduğu sınıfların tamamen farklı olduğunu davacı markasının tanınmış marka olmadığını, davacının tescilinin kötü niyetli olmadığını, davacıya ait markanın davacıya ait tescilli sınıflarda kullanılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —— markalarının——- yılından bu yana basım- yayın ve eğitim hizmetleri alanında faaliyet gösterdiğini, bu ibarelerin ve bu ibarelerle oluşturulan seri markaların ——-sınıfta faaliyet gösterdiğini, bu markaların özellikle ——— üzerinde kullanıldığını, davacı ——olarak piyasaya sürmediğini, sadece —–kurumlarında ve yine —- kullanıldığını, dava konusu edilen ve müvekkile ait—–ibareli markanın, —— tescil ettirildiğini ve bu itibarla davalının markası ile davacı şirket markalarının iltibas tehlikesi içerisinde olduğunu, davalıca verilecek olan ——hizmetlerinin, eğitim hizmetleri ile iltibas oluşturacağını; davalıların —- açmış oldukları —— bu işletmenin paravan olduğunu, esasen bu işletmenin bir —— faaliyeti verdiğini, bu durumun —— dosyası üzerinden tespit edildiğini, taraf markaları arasında görsel, —– benzerliğim mevcut olduğunu, davacının —– ibareli markalarının tanınmış marka olduğunu, bu durumun— pek çok yerinde açılan —— dosyaları ile ispatlanmış olduğunu, beyan ederek, marka tecavüzünün durdurulmasını, tespitini ve önlenmesini; dava konusu ——– ibarelerinin yer aldığı tanıtım vasıtaları ile tabelalara el konulmasını, imha edilmesini, dava konusu olan ve müvekkile ait —- numaralı ——– ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, bu markanın kullanımından doğan tecavüzün engellenmesini talep ettiği, davacı taraf, dava dilekçesinde, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğünü ve marka hakkına tecavüzün tespiti talep etmiştir. Ancak, marka sahibi olan davalının ikametgahı ——– olduğu gibi, davalı müvekkilin tecavüz iddialarına dayanak alınan ticari faaliyetleri de —- yürütülmekte ve yetkili ve görevli mahkeme ——olduğunu, dava dilekçesi 6100 sayılı hmk’ nın gereklerine uygun olarak —— alınmadığını, taraf markaları arasında bütünsel anlamda benzerlik bulunmadığını, markada yer alan ——— kendine has bir ——— yazıldığı, hemen arkasından gelen ibarelerin markanın kullanıldığı alan olan——- olduğu, —– başlamak üzere —– markanın kullanıldığı alan olan ——- hizmetlerinin refere edildiği, —– üzerinde ——- edildiğinin görüldüğü, markaların bir kısmında ——vurgulandığı, bir kısmında——şeklinde ——–bulunduğu, kuş tasvirinin kullanılmış olduğu markalarda —– bulunduğu, ——ibareli markada ise, yalnızca —— yazıldığı ve yer bildiren bir kelime olan —— hemen köşeye konumlandırıldığının görüldüğünü, taraf markalarının tescilli olduğu sınıflar birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacı yan, dava dilekçesinde müvekkil markası ile davacı yana ait markalar arasında sınıfsal anlamda da benzerlik olduğunu ileri sürdüğünü, davacının dava dilekçesinde sunmuş olduğu marka tescil örneklerinde yer alan sınıfların —–sınıflar olduğu görüldüğünü, dava dilekçesinde de; bütün hükümsüzlük sebepleri ve tecavüz iddialarını birbirine karıştırmış olup; neyin hükümsüzlük sebebi, neyin tecavüz sebebi olduğu da, dava dilekçesi kapsamında net bir şekilde anlaşılamadığını, davacı yan, her ne kadar markasının tanınmış olduğunu ileri sürüyor olsa da, davacı markalarının tanınmış olduğu kabul edilemeyeceğini, davacı yan ———-unsurlu markalarının, davalının——— unsurlu markasının tescili karşısında ne gibi bir zarara uğradığını açık ve net bir şekilde ortaya koyması gerekirken bunu yapmaması ve davacı markalarının herhangi birinin ——- nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini dava dosyasına kazandıramaması nedeniyle, davacı şirket markalarının tanınmış olduğu iddialarının dinlenme olasılığı bulunmadığını, davacı yanın, davalıların kötü niyetli olduğunu ileri sürmesi hukuken kabul edilemeyeceğini, dava konusu markayı sadece tescil ettirmiş olması fiilinin hele ki markaların benzer olmaması hususu da dikkate alındığında kötü niyetli sayılması mümkün olmayacağını, davalının kötü niyetle markayı tescil ettirdiğine dair herhangi bir delil sunulmamış olduğundan, davacı tarafın iddialarının ——hukuka aykırı olduğu tartışmasız olduğunu, davalıya ——– marka, davacı yanın markalarının kullanıldığı sınıflarda kullanılmadığını, anılan işletmede ——- derslikler, ——- eden ——– edilmekte, öğrenciler bu dersliklerde —– imkanına, hem de ders çalışma imkanına sahip olduklarını, anılan ——– sıradan bir cafede de bulunabilmekte olup, müvekkil işletmenin ——gereği —— yapıldığını, davalının, işletmesi ve adına tescilli markası aracılığıyla davacı yan markalarına tecavüz edercesine bir kullanımdan söz edilmesi için, davalı firma bünyesinde —– veya bu mesleklere benzer mesleklerde kişileri istihdam etmesi gerektiğini, böyle bir istihdam söz konusu olmadığını, gerek ———– ibarelerinin aranması sonucu ulaşıldığı ortada olduğunu, davalının işletme kapsamında sunmuş olduğu hizmetlerin hiçbirinde —— kiralanan odalarda müvekkil adına herhangi bir ——– yapılanması bulunmadığını, herhangi bir tecavüzden bahsetme imkanı söz konusu dahi olmadığını, davalının tescilli markasını kullanmış olduğu —– binada, dava dışı—– mevcut olduğunu, yani, aynı binada yer alan iki kuruma ait markaların, dava kapsamında alınan ilk bilirkişi raporunda birlikte görünmesinin tek sebebi, alt kira sözleşme olduğunu, bu kira sözleşmesi ile binada yer alan işletmelerin de dava dışı ———- ve sair —— hesaplarındaki görsellerde yer alması gayet olağandır, zira kurumlar aynı binada alt-üst olarak konumlandırıldığını, davanın, esasına girilmeden yetkisizlik kararı verilerek ——- gönderilmesine, davalılar aleyhine ikame edilen ihtiyati tedbirin, tercihen teminatsız olarak kaldırılmasına, davacı yanca ikame edilen tecavüz ve hükümsüzlük davalarının ayrı ayrı reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi şeklinde cevap verdiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, davalı —– adına tescilli ——- hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığı, davalının bu marka kullanımlarının davacı markalarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği, maddi manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan——— üzerinde yapıları incelemeler yukarıda detaylı bir şekilde yazıldığı şeklinde rapor sunduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda; Davalılardan—— markasının benzerlik iddiasıyla hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı; davalılardan ———-kötü miyetli tescil iddiasıyla hükümsüzlüğüne ilişkin nihai takdirin Sayın Mahkeme’de olduğu, heyetimize talimat verilmesi halinde bu noktada da görüş ve kanaatlerinin arz edileceği; davalılar markasal kullanımının davacı markalarına tecavüz teşkil ettiği; davacı vekilinin bir noktada üç yıllık, diğer noktada bir yıllık tazminat talebine Sayın Mahkeme tarafından itibar edilmesi halinde tazminat rakamının toplamda ——- olabileceği hususunda rapor sundukları görüldü.
Mahkememizde aldırılan—- tarihli bilirkişi raporunda; Davalılardan ——– markasının kötü niyetli tescil edildiği, bu sebeple tüm mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne ilişkin şartların oluştuğu, nihai takdirin —– olduğu; tarafların diğer itirazları yönünden kök rapordaki görüşlerimizi muhafaza ettiği şeklinde rapor sundukları görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının ———-esas unsurlu çok sayıda markanın tescili sahibi olduğu, davalı tarafından tescil edilmiş olan ——- numaralı markanın davacı markaları ile benzer olduğunun, bu sebeple hükümsüzlüğünü talep ettiği aynı zamanda marka kullanımını marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasıyla bu durumun tespiti önlenmesi ve meni ile maddi manevi tazminat talebinde bulunulduğu davalı tarafından davanın reddinin talep edildiği,——– sayılı dosyası ile yaptırılan tespit ve aldırılan bilirkişi raporunda davalının işyerinin giriş katında yiyecek içecek satılan masaların olduğu, fakat işyerinin diğer katlarında masa sandalye ve tahta bulunan sınıflara benzer odanın olduğu, derslere ilişkin afişlerin bulunduğu yönünde tespit yapıldığı, yine davalı şirket yetkilisinin sanık sıfatıyla yargılandığı, ——— sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi heyet raporunda da davalı kullanımlarının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği ayrıca taraf markaları arasında da benzerlik olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda ise hükümsüzlük yönünden markaların esas unsurlarının ———-ibaresi olması sebebiyle benzer olduğunu fakat markaların farklı sınıfta tescilli olduğunun bildirildiği, tecavüz yönünden ise davalılara ait işyerinde kütüphane biçiminde ve sınıf biçiminde düzenlemeler olup eğitim öğretim hizmeti sunulduğu, bu durumun davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce yapılan değerlendirmede öncelikle hükümsüzlük yönünde yaptırılan değerlendirilmede davacının çok sayıda davalının davaya konu ——- numaralı marka başvurusu tarihinden önce tescil edilmiş ———-esas unsurlu çok sayıda markanın tescil sahibi olduğu, davacı markalarının tescil sınıflarının ——-olduğu, ticari faaliyet alanınında —– basılı —–emtiyalarına ilişkin olduğu, taraf markalarının esas unsurlarının ortak olarak ————–ibaresi olduğu davalının tescilinde yer alan —— ibaresinin tanımlayıcı mahiyette olduğu bu yönüyle taraf markalarının kelime yapısı itibariyle benzer olduğu fakat tescil sınıflarının farklı olduğu, davalı tarafından davaya konu —–sayılı markanın tescil için başvuru tarihinin ——- tarihi olduğu, mahkememizce aldırılan tarafların —- hesaplarının incelenmesine dair ——- tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde davalının —– itibaren limit —– kullandığı ve faaliyet alanınında —–hizmetleri olduğu hususunun bizzat davalınında —– —— belirtildiği, buna göre de davalının davaya konu marka tescil başvurusunu yapmadan önce ————-markasını—– kullanmaya başladığı, fakat buna rağmen tescili —– gerçekleştirdiği, zira—– Sınıfta başvuru yapmış olması halinde davacı şirketin ———–ibareli markaları nedeniyle başvuruların ret edilebileceği buna göre de davalı kullanımlarının esas itibariyle —— —– hizmetlerinde olmasına rağmen tescilin —- yapılmasının tarafların ortak olarak eğitim sektöründe hizmet vermesi davalının davacının ———–ibaresi ile uzun yıllardır eğitim sektöründe yer alması sebebiyle davacı markasında haberdar olduğu veya olması gerektiği, buna rağmen bu yöndeki tescilin sınıflar farklı olsa da kötü niyetli tescil olduğu kanaatine ulaşıldığından hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünde ise her ne kadar marka tescil sahibi olsa da —– maddesi uyarınca tecavüz davalarında tescilli marka savunmasının önceki marka sahibine karşı ileri sürülemeyeceği davalı şirketin ve davalı şirket yetkilisinin——– adı altında işyerinde yapılan tespit ile belirtildiği üzere—– bulunulduğu, bu durumun davacının ——————–markası üzerinde önceye dayalı üstün hak sahibi olması nedeniyle ortalama tüketici nezdinde davalı kullanımının davacıya ait markalar olarak değerlendirilebileceği, aynı kaynaktan gelmiş olabileceği izlenimi yaratacağı, bu durumun SMK nun 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, yine davacının uzun yıllardır——— ürünleri yönünden bilinen bir marka olması nedeniyle davalının, davacının bu bilinirliğinden faydalanmaya yönelik eyleminin haksız bir eylem olduğu ve TTK nun 55/1.a/4 uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, bu nedenle bu talepler yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davacının SMK 149. Maddesi uyarınca maddi manevi tazminat talebinde bulunabileceği, maddi tazminat yönünden davacının lisans sözleşmesi talebinde bulunduğu, buna ilişkin dosyamıza emsal lisans sözleşmeleri sunulduğu, bu sözleşmeler üzerinden bilirkişi heyetince ihlalin iki ayrı işyerinde olduğu belirtilerek toplam 140.000,00 TL tazminata hükmedilmiş ise de bilirkişi heyetince dosyaya sunulan 3 ayrı lisans sözleşmesi ortalamasının 35 bin TL olarak alındığı ve bunun 4 ile çarpılarak 140.000,00 TL rakam bulunduğu fakat mahkememizce bu hesaplamanın dosya kapsamına uygun olmadığı sonucuna varıldığı, şöyle ki dava dışı —– ile yapılan lisans sözleşmesi tarihinin —– olduğu davamızın ise—– olduğu, yine diğer dava dışı ——-yapılan —–de —– tarihli olduğu, diğer —– ise tarihi tam belli olmamak ile birlikte yıllık bedelinin —– olduğu, bu bedelin de tam olarak yılının belli olmaması sebebiyle birebir dosyamızda lisans sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceği, bu yönüyle maddi tazminat hesabının dosya kapsamına uygun olmaması sebebiyle mahkememizce borçlar kanununun —– uyarınca resen hesaplama yapılarak davalının —— yıllarında davaya konu markayı kullanıp tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespit edildiği buna göre 2 yıllık lisans bedeli olarak yıllık 25 bin TL den toplam 50 bin TL ayrıca davalının davaya konu markayı farklı bir işyerinde de kullandığı hususu tespit edildiğinden fakat oradaki kullanımın küçük ve sınırlı bir kullanım olduğu da dikkate alınarak 10 bin TL de eklenmek suretiyle resen toplam maddi tazminatın 60.000 TL olarak kabulüne bu miktara bilişim raporuyla tespit edilen ilk ihlal tarihinin 20/01/2019 olduğu ve bu tarih itibariyle ticari faize hükmetmek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden de ihlalin niteliği, süresi, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesi kapsamı, takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yazılacak kararda belirtileceği üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile hükümsüzlük davası yönünden : davalı adına tescilli —–numaralı markanın Hükümsüzlüğüne,
Marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet yönünden davalı tarafından davacının —– unsurlu markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, —– ibareli basılı yayınlara tanıtım vasıtalarına tabelalara El konulmasına, El konulan ürünlerin hüküm kesinleştiğinde İmha edilmesine,
Manevi tazminat yönünden davanın KABULÜ ile 10.000 TL manevi tazminatın——- tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 60.000 TL maddi tazminatın——tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 4.781,70 TL harçtan peşin alınan 187,86 TL peşin harç ve 2.373,78 TL tamamlama harcının mahsubu ile 2.220,06 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 2.561,64‬ TL harcın davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Kabul edilen hükümsüzlük davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7- Ret edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 889,10 TL değişik iş ve mahkememizden yapılan 4.117,00 TL masraf toplamı 5.006,1 TL nin davanın kabul ret oranına göre %85’i olan 4.255,185 TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 07/02/2023