Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/259 E. 2021/91 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/259 Esas
KARAR NO: 2021/91
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2020
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili———- yılından beri faaliyet göstermekte olup, — yüksek tanınmışlık seviyesine ulaşmış olan —- markasının sahibi olduğunu, Müvekkili şirket,in yüze yakın marka tesciline sahip olup markası altında yürüttüğü —– çalışmaları ile yeni ve öncü tasarımlar ortaya koymakta ve yüksek bedellerde yatırım yaptığı bu tescilli tasarımları tanınmış markası altında tüketiciye sunarak sektörde önem kazanmaya devam eden yerli —- ithalat ve ihracatçısı olduğunu, müvekkili şirketin, ticaretini yaptığı tüm ürünlerde—– markasını kullanmakta olduğunu, — davalı şirketin —markasının, müvekkili şirketin — tarihinden beridir kurum nezdinde tescilli —-markası ile hem işaret bakımından yüksek derecede benzerlik teşkil etmesi hem de aynı sınıfta mal ve hizmetleri kapsaması sebebiyle, marka tescilinin hükümsüzlüğüne kesin olarak karar verildiğini, ancak davalı şirket tarafından, — tarihinde tekrardan — markası için —- Sınıfında marka tescil başvurusunda bulunulmuş, ilgili marka başvurusu —- sayılı marka bülteninde yayınlandığını, ilgili başvurudan haberdar olunmaması sebebiyle herhangi bir itirazda bulunulmadığını, buna istinaden davalı şirket markası — tescil numarası ile — tarihinde kurumunuz nezdinde tescil edilmiş, anılan tescil —- tarihli tescil yayın bülteninde ilan olunduğunu, davalı şirketin — markasının, müvekkili şirketin tanınmış ——- markası ile iltibas yarattığı; bu markanın adeta müvekkili şirketin markasının bir diğer serisi olduğu veya müvekkili şirketin markasıyla aralarında herhangi bir bağlantı olduğu izlenimi uyandırdığı ve özellikle —- markasının tüketici tarafından en çok tanındığı —- Sınıfta bulunan ürünler bakımından bu izlenimin daha da yüksek olduğu açıkça —–verilen kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit edilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin –markasını aynı —- Sınıf mal ve hizmetler için tescil ettirdiğini, oysa müvekkili şirketin —–markası hala aktif olarak kullanılmakta, müvekkili şirketin bütün ticari faaliyetleri, tüketicilere sunduğu mal ve hizmetler —– markası altında sürdürülmeye devam etmekte olduğunu , tüm sebeplerle davalı şirketin —-tescilli markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekmekte olduğunu, —markasının, müvekkili şirketin tescilli —-markası ile anlamsal, kavramsal, görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzerlik teşkil etmekte ve iltibas yarattığını, müvekkile ait — markasının tanınmışlığının tespitine, Davalı şirketin —–markasının hükümsüzlüğüne, Davanın ve verilecek hükmün etkinliğinin sağlanması için, davalı şirkete ait ——- sayılı markanın üçüncü kişilere devrinin yargılama kesinleşinceye kadar önlenmesi amacıyla, sicil kaydına ihtiyati tedbir konulması, verilecek ihtiyati tedbir kararının açılan dava ile birlikte ——– nezdindeki sicile şerh edilmesine, Yargılama gideri ile vekâlet ücretinin Davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
S A VU N M A : Davalı tarafa tebligat yapılmasına rağmen, davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE G E R E K Ç E / Dava, Davalı şirkete ait —- markasının davacıya ait —— iltibas yaratıp yaratmadığı, tescilin kötü niyetli olup olmadığı hükümsüzlük davasıdır.
Mahkememiz dosyasından alınan —- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacının— markasının, davalının hükümsüzlüğü talep edilen —- markasının başvuru tarihi itibariyle—- Sınıf açısından, tanınmış marka olduğu, davacının— nezdinde tescilli markalarının esas unsuru olan —ibaresi ve markaları ile davalının ——-markası ile fonetik olarak benzer olduğu, her iki markasının tescil kapsamlarının aynı olduğu, tescil kapsamlarında da yer alan malların orta düzeyde tüketici kitlesine hitap eden mallar olup, davalının söz konusu ürünler üzerinde ——- ibaresini markasal olarak kullanmasının tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği, davalının söz konusu markayı kullanarak haksız kazanç elde etmesinin yanısıra, kalitesi kötü ürün piyasaya arz etmesi halinde ise davacının tanınmış markası ve itibarının zarar görmesinin söz konusu olabileceği, sonuç olarak davalı markasının hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davalının ——– markası için tescil başvurusunu kötü niyetle yaptığı kanaatinin olduğu ve fakat bu konudaki nihai değerlendirme ve takdir hakkının mahkemeye ait olduğuna ilişkin raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ile; Her ne kadar davacı tarafından davalı aleyhine, Davalı şirkete ait —- markasının davacıya ait ——markası ile iltibas yaratıp yaratmadığı, tescilin kötü niyetli olup olmadığı hükümsüzlük davası açılmış ise de, davacı vekili tarafından dava konusu marka için, taraflarca hazırlanan ve imzalanan sulh protokolü ile anlaştıkları buna ilişkin sulh protokolünün Mahkememize sunulduğu bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından tarafların talepleri değerlendirilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Sulh protokolü nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı vekilinin talebi ile, ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021