Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/255 E. 2023/47 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/255 Esas
KARAR NO : 2023/47

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin şirket uzun yıllardır insan kaynakları süreçlerinde aktif bir şekilde faaliyet göstermekte olup, kurumsal firma veya gerçek kişi kullanıcılarına kişilik envanteri hizmeti sunduğunu, bu hizmet kapsamında kullanıcılara birtakım testler göndererek neticesinde ortaya çıkan raporlar ile kullanıcılara ilişkin kişilik analizi yaptığını,—- işaretini, —- nezdinde —– marka olarak tescil ettirdiğini, davacı şirketin kurucu ortaklarından dava dışı —-adına 2014 yılında —– ibaresini de—–başvuru numarasıyla——nezdinde tescil edilen markanın ise, 15/01/2018 tarihli—-Lisans Sözleşmesi kapsamında kullanım haklarını elde ettiğini, Davacının, her iki tescilli markayı ve—— unvanını, hem bu hizmeti sunduğu —— web sitesi üzerinden, hem de her türlü yazılı veya internet ortamındaki mecralarda kullandığını, Davalı şirket ise, Müvekkil şirket ile özdeşleşen, gerek kurumsal gerek ise bireysel müşteriler nezdinde doğrudan müvekkil şirketin —– unvanına atıf yapan, müvekkil şirket tarafından 15 yılı aşkın süredir müşterilere sunulan ve müşterilerden gelen talepler doğrultusunda sürekli olarak gelişime ve değişime uğrayan ——- adıyla tanınan ürünün sektördeki bilinirliğinden faydalanmak suretiyle haksız kazanç elde etmeye çalışmakta, ilk başta Müvekkil şirket tarafından geliştirilmiş olan bu ürünü kendi şirketine ait bir ürün östererek kullanıcıları yanıltmaktadır. Yanı sıra davalı taraf,—— web adresi üzerinden ——ibareleriyle, Müvekkil şirket adına tescilli ve Müvekkil şirketin kullanım hakkına sahip olduğu markaları kullanmak suretiyle Müvekkil şirketin marka haklarına tecavüz ettiği gibi, tescilli markaların sektördeki bilinirliğinden yararlanarak kendi şirketinin tanıtımını yapmakta, satış ve pazarlama aracı olarak Müvekkil şirket adına tescilli markaları kullanımının Davalı tarafın gerek —– web adresi üzerinden görsel mecrada gerek dava dilekçesi ekinde tanıtım broşürleri gibi yazılı mecrada kullandığı tescilsiz “—— işareti ise davacı şirkete —— Lisans Sözleşmesi kapsamında lisans verilen tescilli ——markası ile gerek her iki işaretin genel görünümü gerek ise davacı şirket ile davalı şirketin aynı sektörde faaliyet göstermeleri ve birebir aynı ürünler için kullanılıyor olmaları sebebiyle iltibas ve karışıklığa neden olduğunu,—— Lisans Sözleşmesi’nin 2.4. maddesi uyarınca; lisansa konu markadan doğan haklara üçüncü bir kişi tarafından tecavüz edilmesi durumunda, “Lisans Alan” olarak Müvekkil şirkete —- sayılı —–doğan tüm talep ve dava haklarını, markanın sahibinin iznine ihtiyaç duymaksızın kullanma hakkının verildi; Davacı tarafından uygulanan bu analiz, uygulamada —— olarak bilinmekle birlikte, “—— temelde dört faktörle kişinin karakter özelliklerini ve davranış stilini anlamaya çalışan bir teorinin adı olıp bu faktörlerin ilk harflerinin aynı zamanda teorinin de ismini oluşturduğunu, ——-olarak davacı şirket ile özdeşleştiğini, davalının davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermekle birlikte, davacı adına tescilli ——-ifadesinin birebir aynısını davacı adına tescilli marka kapsamına giren ürünlerde kullanarak iltibas oluşturduğunu, bu eylemin marka hakkına tecavüz ev haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, Bu nedenlerle; Davacı şirketin tescilli——- markaları ile benzerlik arz eden davalı tarafça kullanılan tescilsiz —–işaretlerinin ve —– web sitesinin KULLANIM ŞEKLİ ve GENEL GÖRÜNÜMÜ olmak üzere tüm özellikleri itibariyle davacı şirket marka hakkına tecavüz doğurduğu ve bu durumun aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ile —— amir hükümleri uyarınca, davalı şirketin müvekkil şirketin marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasını ve önlenmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı şirketin —–markasının sahibi olduğunu 2017 yılında —— marka sahibi ve Davacı Şirket ortağı ——Başkanlığı’na karşı dava açarak marka tescil başvurusunun reddi işleminin iptali ile markasının tescilini talep ettiğini, davalı şirketin 2017 yılında dava açtığında —– markasının—– adına tescilli olduğunu, ancak —— haklarını 2018 yılında —– marka lisans sözleşmesi ile —— devrettiğinden bahsedildiğini, kendilerine herhangi bir sözleşmenin tebliğ edilmediğini, —— 20/12/2018 tarih ve—— sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilerek—— ibareli davacı marka başvurusu ile ——markası arasında başvurunun kapsadığı —- sınıfındaki “İş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, personel işe yerleştirme, işe alma,personel seçimi, personel temini hizmetleri “ bakımından benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, zira hem anlamsal, hem görsel, hem işitsel açıdan söz konusu markaların birbiriyle yeterli düzeyde farklılaştığını tespit edildiğini, davanın İstinaf incelemesinin reddedilerek Yargıtay temyiz aşamasında olduğunu, bu nedenle davanın derdestlik itirazlarının kabulü ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Taraf markalarında ortak unsur olarak yer alan ——- ibaresinin ilk yalan makinesinin mucidi olan psikolog —– teorisine dayanan 4 farklı davranışsal özelliği barındıran bir davranış değerlendirme aracı olup, —–1928 yılında yayınladığı “——kitabına dayandığını, İstatistiki çalışma ve —– hazırlanmasının 1972 senesinde—–tarafından yapılarak zamanla geliştirilerek tüm dünyaya armağan edildiğini, dünya üzerinde bu çalışmanın 50 milyondan fazla kişinin kullandığı pekçok —– değerlendirmelerinin temelini oluşturduğunu, günümüzde —— kişilik envanteri olarak bilinen bu yöntemin özellikle kurumsal firmaların personel seçiminde yaygın olarak kullandığı bir psikolojik değerlendirme aracı olduğunu, tabanlı davranış envanterinin geliştirilme süresindeki çalışmaların; 1956’da bir endüstriyel psikolog —— modelinin teorisini kullanarak ilk —— değerlendirmesini yaptığını, bu değerlendirmenin kalifiye eleman seçme konusunda yardıma ihtiyacı olan işletmelerde kullanılmak üzere tasarlandığını, çalışmaların 1970’lerde —– tarafından yine ——-tabanlı değerlendirme aracı olan —–yaratmak için kullanıldığı,—– adında başka bir—–yanında dünyada kabul görmüş kuramın daha olduğunu, Dünya’da kabul görmüş davranış envanterlerinin uzun yıllar boyunca pek çok bu sayesinde ortaya çıkarılmış, psikoloji kuramları üzerine inşa edildiğini ve bu konuda doğal hak sahibi olan ve çalışma yapan bilim adamlarının kendi adlarına herhangi bir patent, marka, telif ve tescil ve benzeri sistemlere başvuruda bulunmadan yapmış olduğu bilimsel çalışmaları insanlığın kullanımına sunduklarını, —– kişilik testi veya —– kişilik envanteri tamlamalarında —— ibaresi ölçeğin dayandırıldığı bilimsel alt yapıyı ifade etmek için kullanıldığı ,——yoğun şekilde kullanılan —– kişilik testi, —–kişilik envanteri, —— kişilik testi, DEĞER ki farklı kişilik testlerinin de olduğunu, kullanıcıların ilgili ölçülerini hangi bilimsel altyapıya dayandığını bilmeleri için ölçeğin dayandığı teori tanımlayıcı olarak kullanılmak zorunda bulunduğunu, bu bakımdan tüm teoriler gibi insanlığa ait herkesin özgürce kullanabileceği tek başına bir firmaya da şahsa tescilini mümkün olamayacağını, bir kişilik envanteri olduğunu davalının—— tabanlı bir çalışma yaptığı için verilen hizmetin hangi psikoloji kuramına dayandığını ifade etmek için adında —– ibaresini kullanmak ve tüketiciye doğru bilgilendirmek mecburiyetinde olduğunu , Örneğin —– sektöründe kutunun içinde ana maddeyi anlatan ve tanımlayıcı ifade olan —-sözcüğünün psikoloji anlamında karşılığı olduğunu,Uluslararası bir envanter için—– Akademi tarafından yapılan benzerlik, karıştırma ihtimali ve aynı mallar hizmetler içerdikleri, tüketiciler açısından karışıklığa haksızlığa neden olabileceği iddiaların asılsız olduğunu, —– ibaresinin——alt grubunda tanımlayıcılık içerdiğini ,——Personel seçimi için Psikolojik test ) olarak ifade edildiğini, bu kapsamda ——alt grubunda yer alan iş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri bakımından —– ibaresinin tanımlayıcılık içeren zayıf marka olduğunu, bunun ——sayılı kararı ve yine —— sayılı kararı ile ve dosya içindeki mevcut bilirkişi raporu ile değerlendirildiğini , bu nedenle taraf markaları arasında iltibas benzerlik ve irtibat tehlikesinin bulunmadığını, Söz konusu ibarenin kullanılması açısından davacı lehine müktesep bir hak oluşturmayacağını, çünkü—– davranışı envanterinin kendileri tarafından tarafından oluşturulmadığını, Bunun yanı sıra her iki markanın bütünsel bakış açısıyla karşılaştırılması sonucunda görsel anlamda birbirinden farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimallerinin mevcut olmadığını, Yukarıda ifade edilen mahkeme kararları karşısında davalarının—— markasını tescilsiz işaret olarak nitelendirilmesi ve davacı şirketin markasına haksız tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği yönündeki iddiaların son derece haksız olduğunu, bu ve böylelikle davacının kendisinden başka bir şirketin ——- teorisine dayalı bir psikometrik araç ile hizmet vermesini kısıtlayıcı tart girişiminin rekabete sınırlandırıcı bir eylem teşkil edeceğini, bunun hukuka aykırı olduğunu, zayıf bir marka seçen kimsenin bunun sonuçlarına da katlanmasını zorunlu olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep edildiği görülmüştür.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davacı adına tescilli —— numarası ile tescilli sahibi olduğunu. Yine—– numaralı—— ibareli markanın dalı tarafından kullanılan —— kullanımı nedeni ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet davasıdır.Mahkememiz dosyasından aldırılan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davacının—– no ile —–Sınıfta yer alan hizmetler için —– markasının —– nezdinde tescilli marka hakkı sahibi olduğu, Dava dışı ———- sınıflarda yer alan hizmetler —– akademi markasının ——nezdinde tescilli marka hakkı sahibi olduğu,—–ibaresinin özellikle —– iş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri” açısından, bu hizmetleri doğrudan işaret ettiği, sözkonusu hizmetlerin karakteristik özelliklerine ilişkin olarak ima içeren gönderme içerdiği ve bu hizmetler arasında bağlantı bulunduğu , dolayısıyla “iş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri” ayırt edici bir ibare olmadığı, – Davalı tarafın kullanımlarının bütünsel bakış açısı ile davacının markasından farklı olduğu, ayırt ediciliğinin olduğu, hitap ettiği uzman tüketici kitlesi nezdinde iltibas yaratma ihtimaline neden olmayacağı, Davalı tarafın kullanımlarının haksız rekabet koşullarını oluşturmayacağı, Tespit ve kanaatimizi içeren raporunu sunmuşlardır. Mahkememiz dosyasından aldırılan 16/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak: Bilirkişi kök raporunun muhafaza edildiği anlaşılmıştır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporu kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından—— ibareli markaların tescilli sahibi ve lisans sözleşmesi kapsamında kullanıcısı olduğunu belirttiği davalı tarafından kullanılan—— ibaresinin davacı markalarına benzer olduğu iddiasıyla marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti önlenmesi ve men’ini talep ettiği, davalı tarafça —–markasının sahibi olduklarını,—— ibaresinin tanımlayıcı mahiyette olduğu, markalar arasında benzerlik olmadığı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda —– ibaresinin—– yer alan ” iş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri” bakımından tanımlayıcı mahiyette olduğu, markalar bir bütün olarak karşılaştırıldığında, iltibasın ihtimali olmadığından haksız rekabet koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, 16/12/2022 tarihli ek raporda da kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacı şirketin —–ibareli—– numaralı markanın —–yine şirket ortaklarından olan dava dışı —– adına tescilli—–numaralı —– ibareli markanın —–lisans sözleşmesi ile kullanıcısı olduğu, davalı tarafın ise —— numaralı—–markasının —–tescili için başvuruda bulunduğu, başvurunun reddi üzerine davalı tarafından red kararının iptali için dava açıldığı, davanın görüldüğü —— sayılı kararı ile ret kararının iptaline karar verildiği, dosyanın halen Yargıtay aşamasında olduğu anlaşıldığı, yine dosya içerisindeki belgelerden dava dışı davacı şirket ortaklarından —- tarafından—– ibaresinin ——. Sınıflarda tescili için —— numarası ile başvuruda bulunduğu, başvurun reddedildiği, mahkememizce davaya konu edilen taraf markalarındaki ortak ibare olan ——- ibaresinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratıp yaratmadığı hususunda içerisinde sektör bilirkişisinin de olduğu bilirkişi heyetince alınan raporda,——- ibaresinin insan kaynakları alanında personel seçimi sürecinde kişilik testlerinden yararlanmak için kullanılan bireyin kişilik özelliklerinden öne çıkan; ——-ibarelerinin baş harfleri ile oluşturulmuş bir tür kişilik envanteri olup özellikle —— yer alan ” iş yönetimi İdaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri” bakımından tanımlayıcı mahiyette olduğu, ibarenin de taraflarca bu alanda kullanıldığı —— ibaresinin kimsenin tekeline verilemeyeceği zaten davacı şirket ortağının da tek başına —- ibaresinin tescili için yaptığı ——- numaralı başvurunun da reddedildiği, bir an için tanımlayıcı mahiyette olmasa dahi özellikle bu alanda zayıf marka olduğu zayıf markaların yanına başka bir ibare ile farklılaştırılarak kullanılabileceği, yine taraf markalarının şekil olarak da kullanımlarının benzer olmadığı ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açmayacağı bu sebeple marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşmadığı kanaatine ulaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 125,50 TL harcın davacıdan tahsiline hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.