Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/25 E. 2022/161 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/25 Esas (Birleşen 2020/87 Esas)
KARAR NO: 2022/161
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2019
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ S T E M / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– suretiyle——-yer alan ve —— ——gösterdiği, —– ortak olduğu —– kuruluşundan bu —- verdiği,——–,—–ulaştığı, —– —- ——- —— haline geldiği. Halen —- —- ——- —- altında faaliyet gösteren yaklaşık —–nezdinde —– ——- olduğu —– markaları olduğu. Fakat davalı şirket, dağıtıcı—— ibareli markayı ve müvekkili şirketin —— bayi olarak görünen şirketlere kullandırarak müvekkili şirketin —– haklarına tecavüz ettiği ve haksız rekabete yol açtığı, davalı şirketin —–bulunduğu, davalı —- şirkete ait—- adına tescilli —– ibareli markaların tanıtıcı renk ve işaretleri ile birlikte kullanarak ve bayilerine kullandırarak, müvekkili şirket ait hem ——- ibareli markaları ve müvekkili —– taklit etmek suretiyle, tüketiciler nezdinde iltibasa sebebiyet vermekte, haksız rekabete yol açtığı, Karşı yanın ticari faaliyetlerindeki ——- markaları ve müvekkilinin —– iltibas yaratan bu kullanımı, hukuka aykırılık teşkil ettiği, —— markalarından ——vaki tecavüzün tespiti ve önlenmesi, davalının eylemlerinin haksız rekabet yarattığının tespiti ve haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat ve ——- hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı —– özetle; Yetki itirazı ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, müvekkili şirketin tescilli marka olarak kullandığı —— markası—– dahilinde ticari işletme yapmaya izin verdiği, müvekkili ——— uygun olarak ———- —–satışını yaptığı, müvekkili ———-ürünü bulunduğu, sadece ——yapmadığını, davacının belirtmiş olduğu —– davacıya —- tarafından kullanılan bir ibare de olmadığı,——-ibaresini kullandığını, müvekkili şirketin dağıtıcı firma olarak kullandığı marka olan —– davacı şirket ile ilgili hiçbir iltibas oluşturacak eylemi olmadığı davacının —–veya davacının ürünlerini taklit edici bir eylemi olmadığı, müvekkili şirketin —– davacının markasını—–taşımadığını, ayırca müvekkili şirketin kullandığı—— hiçbir unsur olmaksızın kullandığını , müvekkili şirketin kullandığı —– ibaresi kullanıldığından davacı markası ile iltibas oluşturacak bir durum söz konusu olmadığı, ———– herhangi bir bağı olmadığını, —– markasını kullanmalarında yasal bir engel bulunmadığından davanın reddi ile, —–sayılı dosyasında karar verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkememiz—- karar ile 1-Davacının — konusu —– tescil numaralı —- markasının Hükümsüzlüğne yönelik olarak açmış olduğu davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE, karar verilmiştir.
Karar davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuş ve —–tarihli kararı ile —— ve dava dosyasına davalı tarafça ibraz edildiği, yargılama sonunda mahkemenin hükümsüzlük ve terkin kararı vermesi halinde, tescil sahibinin hakları etkileneceğinden yokluğunda yargılama yürütülerek karar verilmesinin mümkün bulunmadığı ve hükmün infazında da sorun yaşanacağı anlaşılıyorsa da; dava tarihinde yürürlükte olan —–gereğince noterde geçerli bir devir ile hak sahibi olan davalının da davada taraf sıfatı bulunduğu göz önüne alınarak, ilk derece mahkemesince davacı tarafa tescil sahibine dava açması için uygun bir mehil verilerek, dava açılması halinde davaların birleştirilerek yargılamaya devam olunması, dava açılmaması halinde ise yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davalının tek başına taraf sıfatı bulunup bulunmadığının değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, doğrudan sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” kararı verilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl davada davacının tescilli tanınmış —— esas unsurlu markalarından doğan haklarına ve —– vaki tecavüzün tespiti ve önlenmesi, davalının eylemlerinin haksız rekabet yarattığının tespiti ve haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat ve birleşen davada —— ibareli markanın hükümsüzlüğü taleplidir.
—sayılı dosyadan tefrik edilen—– dosyada: Tüm dosya kapsamından; Mahkememizin—– Sayılı dosyası üzerinden Davacı tarafından davalı aleyhine marka hakkına dayalı marka hakkına tecavüz, tazminat ve davalı markasının hükümsüzlüğüne ilişkin açmış olduğu, davacının davalı markasının hükümsüzlüğüne yönelik talebi dışındaki taleplerinin tefrikine karar verildiği ve Mahkememizin —- Sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunduğu ve —– sayılı dosya üzerinden hükümsüzlük davası yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği ,Mahkememizin kararının —– kaldırıldığı, ve yeni esas numarasının —– numarası olduğu ve dosyann derdest olduğu olduğu, her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşıldığından, HMK 166/1. Madde gereğince her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Karar verilmiştir.
—- sayılı dosyadan tefrik edilen —- sayılı dosyada Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti onunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı mahkemeye sunumayacaklarını bildirdiği anlaşılmıştır. Bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Karar verilmiştir.
Dosyadan aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak : Davacının —– sayılı ——– markasının —— açıdan benzer olduğu, davalı markasının tüketici nezdinde davacı markalarının serisi olduğuna dair izlenim oluşturduğu, aynı mal ve hizmetleri kapsadığı, markalar arasında karıştırılma/ilişkilendirme ihtimali bulunduğu,——-davalı markasının hükümsüzlük koşulunun oluştuğu, Davacının —— — markalarının tanınmış marka olduğuna ilişkin dosya kapsamda yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, bu nedenle tanınmışlığa ik koşulunun oluşmadığı, hükümsüzlüğü talep edilen —— markanın kötü niyetle başvurulduğuna dair somut bir verinin dosya kapsamında bulunmadığı, kötü niyete dayalı hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, Davalı —– ibareli marka kullanımlarının, davacı markalarına karşı tecavüz eylemi oluşturduğu, Davacı taraf adına tescilli—– tescili ile davalı tarafa ait kullanım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin – farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, davacı aleyhine haksız rekabet koşulları oluştuğu yönünde raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan——-taraf iddiaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından davalı —-mahkememizin —– markasının hükümsüzlüğüne aynı zamanda davalı eylemlerinin davacının—- esas unsurlu markalarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden tespiti, önlenmesi ve men’i —-maddi tazminat —- manevi tazminat talep edildiği, mahkememizin —— tarihli tensip zaptı ile tazminat taleplerine yönelik taleplerin tefrik edildiği ve mahkememizin —- Esas sayılı dosya numarasını aldığı, ——-tarihli duruşmada ise marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete yönelik taleplerin yine tefrik edildiği ve mahkememizin —– Esasına kayıt edildiği, böylelikle mahkememizin —– sayılı dosyası üzerinden sadece markanın hükümsüzlüğü davasının görüldüğü ve iş bu davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği red kararının istinaf edilmesi üzerine —– kararı ile kaldırılarak davaya konu markanın tescil kaydında maliki görülen dava dışı —–dava açması için davacıya süre verilmesi ve açılan davaların birleştirilerek bir arada görülmesi denilmek suretiyle kararın kaldırıldığı, bozma sonrası dosyanın —– numarasını aldığı, davacı tarafından mahkememizin —– sayılı numarası ile dava dışı —- markanın hükümsüzlüğü talepli dava açtığı, iş bu davanın mahkememizin —– Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği yine davacı tarafından davalı —- açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti davasına ilişkin —- sayılı dosyasının da bu dava ile birleştiği, daha önce tazminat talepleri yönünden tefrik edilen mahkememizin —–sayılı dosyasının arabuluculuğa başvurulmadığı için usulden reddine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği bu şekilde huzurda görülen davanın esas davasının davalılardan —– markanın hükümsüzlüğü birleşen —– numaralı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olup davalısının —-Olduğu, birleşen ——-Tarafından davacının marka haklarına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve men’ine ilişkin olduğu öncelikle mahkememizin asıl davası yönünden yapılan değerlendirmede, davacı tarafından davaya konu ——- markanın hükümsüzlüğü talep edilmiş ise de, dava tarihi itibariyle celp edilen marka tescil belgelerinden davaya konu markanın dava dışı —- olduğu, her ne kadar —- davalı —– yevmiye numarası ile markanın davalı —- devredildiği bildirilmiş ise de iş bu sözleşmenin ——- kaydına bildirilmediği ve sicil kaydının değişmediği, hükümsüzlük davalarının ancak sicilde marka adına tescilli kişi veya kurumlar adına açılacağı, dava tarihi itibariyle davaya konu ——- markasının esas dosya yönünden taraf olmayan ——– olduğu anlaşıldığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş, birleşen mahkememizin ——- sayılı dosyası yönünden ise, tüm dosya kapsamı ve deliller toplanarak dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, alınan —— tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait markalar ile davalıya ait dava konusu markanın benzer olduğu, karıştırılma ihtimali olduğu yönünde görüş bildirildiği, buna göre mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacının tanınmış ——-adet markanın tescilli sahibi olduğu, tarafların markasının ortak —– kullanıldığı ve ——tescilli olduğu, gerek tescil sınıfları gerekse kullanıldığı emtia ve hizmetler bakımından taraf markalarının benzeştiği —- bakımından yapılan değerlendirmede davacıya ait bazı markaların ——- şeklinde olduğu bu markaların tamamının davalının davaya konu markasının daha önceki tarihlerde tescilli olduğu markalar karşılaştırılarak incelendiğinde, —– ibaresinin ortak olarak kullanıldığı, özellikle tarafların —-bakımından hizmet sunmuş olmaları sebebiyle —-ve kısıtlı bir süre içerisinde dikkati —– ibarelerinin de taraf markalarında ortak olarak yer aldığı düşünüldüğünde bu durumun ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği, bu sebeple —- taraf markalarının benzemesi davacının —– üzerinde davalıya nazaran üstün hak sahibi olması sebebiyle hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, davacı tanınmış marka iddiasında bulunmuş ise de davacının tanınmış markasının —- olduğu,—— markasının tanınmış marka olmadığı bu sebeple talebin reddine karar vermek gerektiği yine kötü niyetli tescil talep edilmiş ise de —–iyi niyet olup, kötü niyet iddiası olarak——-markasından faydalanmaya yönelik haksız girişim olduğu ileri sürülmüş ise de davalı markasının benzer esas unsurunun —– olduğu, —– ibaresi eklenmek suretiyle nispeten davacının —-esas unsurlu markalarından kısmen de olsa ayrışmaya çalıştığı bu sebeple kötü niyetli olduğunun soyut iddia dışında ispatlanamadığı anlaşıldığından neticeden —– Maddeleri uyarınca talep edilen hükümsüzlük taleplerini kabul görmemiş fakat —– hükümsüzlük talebi haklı görüldüğünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş,
Birleşen —– marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiası yönünden ise; Öncelikle —– dosyasında davalı —- yerinde yapılan tespit ve aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda, davalı kullanımlarının davacının tescilli olduğu markalara benzer —– olduğu, bu durumun iltibasa yol açacağı yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce esas yönünden aldırılan bilirkişi raporunda ise, davalı ve davacı kullanımlarının ortak olarak—- markası yönünden aynı olduğu yine davalı tarafından iş yerlerinde kullanılan —— tasarımının davacı —– benzer olarak kullanıldığı, yine davacı şirketin markalarının ağırlıklı olarak —– oluştuğu, davalının da—- şekilde —- bulunduğu hem markalarda yer alan —– olması hem davalının kullandığı —– davacı markasına benzer olması hem de —– benzer olması yine davalının—— ile devir aldığını iddia ettiği esas davamızın konusu olan —-sayılı markanın tescil belgesi incelendiğinde —— oluşur şekilde yazılıp tescil edildiği fakat davalı tarafından markanın bu haliyle kullanılmayıp davacı markasına yakınlaştırılacak renk ve şekilde kullanıldığı da tespit edildiğinden bu durumun da davacının marka gücü ve itibarından faydalanmaya yönelik —— hakkına ve davacı tarafından oluşturulan ve maruf hale getirilen ——- tecavüz teşkil ettiği yine bu durumun—–edecek şekilde haksız rekabet eylemi de olduğu değerlendirildiğinden birleşen davanın tümden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
Asıl dava yönünden davanın Pasif husumet yokluğundan reddine,
Birleşen —- sayılı dava yönünden davanın KABULÜ ile, —- markanın hükümsüzlüğüne,
Birleşen —- esas sayılı dava yönünden davanın KABULÜ ile, davalının, davacıya ait —– yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile durdurulmasına, önlenmesine, men’ine, bu kapsamda davalının, davacı markalarına benzer ve davacı markalarında yer alan—– edecek şekilde kullanımların her türlü —–ortamında yasaklanmasına, davalı tarafından —- markaya ve —- oluşan davacı markasına ve davacıya ait —- numaralı tescilli —-şekilde —- kullanımlarının yasaklanmasına, davalı tarafından bu şekilde kullanılan —— malzemeleri bulunduğu yerlerden kaldırılmasına, davalının davacı ——- tanıtım vasıtası olarak ihtiva eden reklam kullanımlarının durdurulmasına ve yasaklanmasına.
Hükmün masrafı davalıya ait olmak üzere gazetede ilanına,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN,
A.1-Asıl dava yönünden; Davalı —- lehine Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsiline davalı —- verilmesine,
A.2-Peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 346,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —– SAYILI DAVA YÖNÜNDEN :
B.1-Birleşen dava yönünden : Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, hesaplanan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalı —– tahsiline, davacıya ödenmesine,
B.2-Birleşen davada Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harcın davalı —- tahsiline hazineye gelir kaydına,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —– SAYILI DAVA YÖNÜNDEN :
C1-Birleşen dava yönünden : Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, hesaplanan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalı —– tahsiline, davacıya ödenmesine,
C.2-Alınması gereken 80,70 TL peşin harcın davalı —— tahsiline. Hazineye gelir kaydına,
D.1-Yargılama giderleri tüm dosyalar bakımından ortak olarak yapıldığından, toplam 4.908,50 TL yargılama giderinden davaların kabul ve red oranına göre 2/3′ ü olan 3.272,33 TL ‘ sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022