Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/230
KARAR NO : 2023/134
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının —– markasının Türkiye ve Dünyadaki tek hak sahibi tescilli ve tanınmış marka sahibi olduğunu, markanın Türkiye’de —– numarası ile 9. sınıfta tescilli olduğunu daha sonra 2017 ve 2019 yıllarında da tesciller yapıldığını, davacının ayrıca —– markasının tescilli sahibi olduğunu, yine—-nezdinde de 26 adet marka tescili bulunduğunu, davalının davacının markasını olduğu gibi kopyaladığını, davalının —– numarası ile —–markasını kendi adına 35. sınıfta tescil ettirdiğini, sınıflar arasında benzerlik olduğunu, müvekkil markasının tanınmış marka olduğunu, davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu belirterek SMK m. 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümlerine göre —– sayılı davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, Davalı adına tescilli —– numaralı markanın benzerlik, tanınmışlık, kötü niyetli tescil nedeni ile hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalı adına—–sayı ile tescilli “—-” ibareli markanın davacı firma adına tescilli “—–” ibareli seri markalarla benzer olduğu ve tüketici nezdinde karıştırılma riskinin bulunduğu, bu sebeple hükümsüzlük koşullarının oluştuğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 23/11/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda: Mal ve hizmetler yönünden davalı markasının davacı markası ile karıştırılma riskinin bulunduğu sonucuna varıldığı, davacı vekilinin tanınmışlık iddiası ile ilgili olarak kök raporumuzdaki görüşlerini muhafaza ettiklerini, tarafların gösterdikleri deliller toplandığı ve tüm usuli eksiklikler giderildiği şeklinde rapor sundukları görüldü. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının —– numaralı—- ibareli markanın 09. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, yine davacının iddiasına göre hem yurtdışında hemde —– nezdinde “——” markasının yaratıcısı olduğu ve tek hak sahibi olduğunun iddia edildiği, davalı tarafından tescil ettirilen davaya konu—– numaralı markanın SMK 6/1, 6/3,6/4,6/5, 6/6 ve 6/9. Maddeleri uyarınca hükümsüzlüğünü talep ettiği, davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı fakat duruşmada alınan beyanda davalının tescil tarihinin davacıdan önce olduğunun belirtilerek davanın reddini talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplanıldıktan sonra aldırılan 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı markasının sunulan delillere göre tanınmışlığının tespit edilemediğini fakat davalı markasının davacı markalarına benzer olduğu bu sebeple hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan ek raporda ise kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği ve taraf markaları arasındaki benzer mal ve hizmetlerin belirtildiği, mahkememizce tüm dosya kapsamı yönünden yapılan değerlendirmede bilişim bilirkişi raporuna göre—–markasının özellikle teknolojik ürünler bakımından davacı tarafından davacıya ait—– isimli internet sitesinde yoğun şekilde kullanıldığı bu sitelerin aynı zamanda —– satış platformlarına da bağlantılı olduğu, yine Türkiye’de yer alan —–isimli internet sitesinde de davacıya ait ürünlerin satışının yapıldığının görüldüğü, marka yönünden yapılan incelemede ise davaya konu davalı adına tescilli —-numaralı —- ibareli markanın 35. Sınıfta tescilli olduğu, davacının ise—- numaralı—– ibareli markanın 9. Sınıfta tescilli sahibi olduğu ayrıca davalı markasının tescil tarihinden sonra olmak üzere —–markasını tescil ettiği fakat dosya içerisine sunulan bilgi ve belgelerden davacının —– markasını tüm dünyada yoğun olarak kullandığı, markanın yaratıcısı olduğu, yurt dışında birçok ülkede—-nezdinde —– ibareli markanın tescilli sahibi olduğu, dosya içerisindeki belgelerden davalının —– markasını kullandığına dair herhangi bir delil sunulmadığı, bilirkişi raporuna göre davacının tescilli markası olan —– numaralı marka ile davalının davaya konu —- ibareli markasının 35. Sınıfta yer alan bir takım emtialar bakımından benzer olduğu fakat 35. Sınıftaki diğer mal ve hizmetler bakımından örtüşmediği buna göre benzerlik ve gerçek hak sahipliği iddiaları sebebiyle taraf markalarının bilirkişi raporuna göre ortak olarak değerlendirilen davalı markasında yer alan “istatistiklerin değerlendirilmesi, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, manyetik optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları, bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar, manyetik optik okuyuculu kartlar” yönünden kısmi olarak hükümsüzlük koşullarını oluştuğu, tanınmışlık iddiası yönünden ise bir markanın tanınmışlığının ancak tescil yoluyla tescil olmadığı takdirde mahkememizce de değerlendirilebileceği fakat bilirkişi raporunda tanınmışlığa ilişkin yeterli veri sunulmadığından bu hususta tespit yapılamadığı bildirilmiş bu sebeple tanınmışlık hususu ispat edilemediğinden bu bakımdan hükümsüzlük davasının reddine karar vermek gerekmiş kötüniyet iddiası yönünden ise aslolan iyiniyet olup kötüniyeti ispat edeni iddia etmesi gerekmekte olup davalının dava tescili anında kötüniyetli olup olmadığı yönünde davaya konu markanın ilk olarak dava dışı —-tarafından tescil ettirildiği, daha sonra —- tarafından—- Noterliğinin 11/12/2019 tarih ve —- yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi ile markanın dosyamız davalısına devredildiği, devir sözleşmesi incelendiğinde dava dışı —– tarafından davalıya içinde dava konumuz —– ibareli —-sayılı markanın da olduğu toplam 13 bin markanın devredildiği, markanın birbirleri ile ilgili olmayıp farklı markalar olduğu, yine davalıların dosya kapsamında markayı herhangi bir şekilde kullanmadığı da gözetildiğinde davacının markasının özellikle teknolojik sektörde dosya kapsamına göre belli bir bilinirliğe sahip olduğu markayı devreden dava dışı —- ile markayı devralan —-bu durumu bildikleri ve bu markanın bu devir sözleşmesi de dikkate alındığında kullanmaktan ziyade yedekleme amacıyla tescil ettirildiği kanaatine ulaşıldığından SMK 6/9. Maddesi uyarınca kötüniyetli tescil olduğu kanaatine ulaşıldığından markanın tümden hükümsüzlüğüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli ——numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
1-Alınması gereken 179,90 TL harçtan alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 125,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 3.694,00 TL yargılama gideri ve 54,40 TL harç toplamı olan 3.748,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.