Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/23 E. 2020/14 K. 20.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/23 Esas
KARAR NO : 2020/14

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2020

Mahkememizin——- Esas sayılı dosyasından maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden tefrik edilerek mahkememizde— Esas numarasını alarak Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı dava dilekçesi ile : Davacı müvekkiline ait tescilli markanın davalı tarafından haksız olarak taklit edilmesi sebebiyle müvekkiline ait markanın zarar gördüğünü, SMK m.151/2-a-b-c gereğince ; a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. üç hesaplama şekli ile belirlenecek miktarlardan hangisi fazla ise o miktarda maddi tazminatın hüküm altına alınmasını, müvekkilinde meydana gelen maddi zararın tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla tarafınca belirlenmesi mümkün olmayan maddi tazminat miktarından şimdilik —- tazminatın tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava SMK 149 ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat davasıdır.
19/12/2018 tarih 30630 sayılı T.C. Resmi Gazetede yayımlanan ——–sinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usülü Hakkında Kanun’ un 20. Maddesinde 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra aşağıda belirtilen maddenin eklendiği ve Madde 5/A (1)’ de ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği ve anılan kanunun — tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yasanın 18/A-(2) gereğince: Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varıladığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilemez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkmaksızın davanın usulden reddedine karar verilir. Arabulucuya barvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava açılmadan önce davacı tarafından tazminat taleplerine yönelik zorunlu dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, Bu hali ile HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.