Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/20 E. 2022/81 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/20 Esas
KARAR NO : 2022/81

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili— beri — gösterdiğini,— ibareli markanın sahibi olduğunu, anılan markanın müvekkili tarafından— kullanıldığını———- yazıldığında ilk sırada müvekkiline—- sitesinin yer aldığını, davalı tarafından haksız—-” şeklindeki alan adıyla —–sattığını, davalı —- kullanıldığını, müvekkili tarafından yapılan araştırma sonucunda davalının 2016 yılında işe başladığının anlaşıldığını, davalının 02.02.2017 yılında marka tescil başvurusunda bulunduğunu ve aynı markayı 02.01.2018 tarihinde tescil ettirdiğini, fakat bu durumun SMK m.135 uyarınca marka tecavüz davasında savunma olarak ileri sürülemeyeceğini, taraf markaları arasında—- bulunduğunu, davalının benzer emtialarda tescilli olan markasının hükümsüz kılınması gerektiğini, müvekkili şirketin davalı ile tecavüzün giderilmesi için iletişime geçildiğini, davalının bu talebe olumlu bir dönüş yapmadığını, müvekkili şirket tarafından davalının —- sitesindeki adresine ihtarname keşide edildiğini fakat gönderilen ihtarnamenin alıcının tanınmamasına bağlı olarak iade edildiğini, akabinde—- bildirilen adresine gönderildiğini, ilgili ihtarnamenin Teb. K. m.21/2’ye göre—– edildiğini, davalının anılan ihtarnameye cevap vermediğini belirterek davalıya ait görünen markanın hükümsüz kılınmasını ve sicilden terkin edilmesini, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespit edilmesini, tespit edilen eylemlerin önlenmesini, durdurulmasını ve sonuçlarının—- önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesini, —— tüm ürünlere el konulmasını, üzerindeki markanın silinmesini, silinmesi mümkün değil ise imha edilmesini, davalının (fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak) şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata mahkum edilmesini, verilecek hükmün masrafı davalıdan alınarak — bir kez ilan edilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; .Davacının —– üretim yaptığını, Davalının—– davalının çeşitli markalarda ve çeşitli ——– olduğunu, iki işletmenin birbiri ile karışma ihtimalinin olmadığını davacının tescil sınıfı ——– olduğunu, Davacı—–yılında yaptığı başvuruya itiraz etmiş ancak doğal olarak itirazlarının reddedildiğini, 17/03/2020 tarihli bilirkişi heyetince hazırlanan raporda davalının markası ile davacı markasının farklı olduğu davacı markasına tecavüz olmadığı tekrar tespit olunduğunu—- hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığını, marka hakkına tecavüzün olmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini görülmüştür.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; Davacı adına tescilil —-markasının davalı tarafından tecavüz ve haksız rekabette bulunulup bulunulmadığı, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlük davasıdır.
Dosyanın bir marka uzmanı ve bilişim uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek,—- kullanımlarının inceleme yapılarak, davacı markalarının davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının, kullanıyorsa ne şekilde kullandığının, kullanımın haklı sebebe dayanıp dayanmadığının, davacı taraf markaları ile benzer olup olmadığı hususlarının, tescilli olduğu mal ve hizmet sınıfları da dikkate alınarak rapor düzenlenmesi için bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler— sonuç olarak; Davacıya ait olduğu —-”—- tarihinde —— bilgisinin bulunduğu, ayrıca tescil iletişim bilgilerinde ——” adresinin,—-” ibaresinin kullanıldığı,—– —– sağlayıcı ve tescil bilgileri incelendiğinde, ——- edildiğinin ——- hakkındaki bilgilerin gizlendiğinin tespit edildiği, ayrıca—- tarihinde site yayınının sona ereceği bilgisinin yer aldığı, Davalıya —- —— —- hesaptan—–yapıldığı,—— resmine yer verildiği,—- itibaren aktif olduğu, hesaptan yapılan paylaşımlarda “——– ibaresinin kullanıldığı, Davalıya—- hesap bilgileri kısmında hesabın——” ibaresinin kullanıldığı, Davalıya ait olduğu —-adresine, — resminin kullanıldığı,—-oluşturulduğu, hesaptan yapılan— kullanıldığı, Davacı ve davalı markasının görsellerinin—-” ibaresini ihtiva ettiği, markalar arasındaki farklılığın, markalarda tercih edilen şekil unsurlarından kaynaklandığı, fakat bu farklılığın markaların benzer olarak algılanmasının önüne geçmediği, davacının markasının tescilli olduğu hizmetler ile davalı markasının tescilli olduğu emtialar arasında benzerlik bulunmadığı, yine bu kapsamda, davalının marka kullanımlarının davacının marka tescili kapsamında kalmadığı ve davalı kullanımlarının davacının markasının tescilli olduğu hizmetler ile benzerlik de göstermediği, somut olayda mal ve hizmet benzerliği şartı gerçekleşmediğinden, davacının gerek hükümsüzlük istemindeki gerekse de marka hakkına tecavüze dayalı taleplerindeki iddialarının temelsiz kaldığı yönünde raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Bilirkişiler 22/03/2021 tarihli raporda sonuç olarak : Taraf markalarının —– bakımlarından bütünsel benzerliği, başvuru veya tescilde yer alan malların ve / veya hizmetlerin niteliği ve benzerliği, yerleşik ve devamlılık göstereceği düşünülen ticaret kanalların benzerliği, tüketici kitlesinin benzerliği ve yukarıda gerekçeleriyle açıklanan nedenler ile; Davalıya ait —- markanın takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere hükümsüzlük koşullarının oluştuğuna, Davacı markalarının kapsadığı hizmetlerle benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan davalı markasının 6769 Sayılı SMK m. 155- (1) hükmü çerçevesi de düşünüldüğünde takdiri Yüce Mahkemede olmak üzere, davacı markasına tecavüz ettiğine, Taraf markalarının görsel,—— bakımlarından bütünsel benzerliği, başvuru veya tescilde yer alan malların ve / veya hizmetlerin niteliği ve benzerliği, yerleşik ve devamlılık göstereceği düşünülen —-kanalların benzerliği, tüketici kitlesinin benzerliği ve yukarıda gerekçeleriyle açıklanan nedenler ile; Davalıya ait —- markanın takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere hükümsüzlük koşullarının oluştuğuna, Davacı markalarının kapsadığı hizmetlerle benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle —– tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan davalı markasının 6769 Sayılı SMK m. 155- (1) hükmü çerçevesi de düşünüldüğünde takdiri Yüce Mahkemede olmak üzere, davacı markasına tecavüz ettiğine, dair raporu mahkememize sunmuşlardır.
Bilirkişiler —- raporda sonuç olarak; Davacının —–markasının —–.—— satış hizmetlerinde —markaları karşılaştırıldığında markalar arasında ——- benzerliğin olduğu——- arasında —– tespitinde markaların karşılaştırmasının yanyana konularak yapılamayacağı, bu nedenle sözkonusu ———- —— gözönüne alınarak davalı markasındaki görsel farklılığın davacının markasından uzaklaştırmaya yeterli olmadığı , taraf markalarının benzer olduğu Söz konusu mal ve hizmetlerin kullanım amacı ve alanlarının benzerliği, mal ve hizmetlerin kullanıcılarının benzerliği, mal ve hizmetlerin ticari pazara ulaşmasında kullanılan satış yollarının benzerliği gözönüne alındığında benzer mal ve hizmetler olduğu, bu mal ve hizmetlerin orta düzeyde tüketiciye hitap eden mal ve hizmetler olduğu, sonraki tarihli davalı markasının sözkonusu markayı — alan mallarda kullanılması halinde orta düzeyde tüketici nezdinde iltibas ihtimalinin mevcut olduğu Yukarıdaki tespitlerimiz doğrultusunda davalının kullanımlarının —- halleri düzenleyen SMK 29/a hükmüne göre marka hakkına tecavüz teşkil edebileceği, yönünde raporu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, bilirkişi raporları ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının —. —- yılından beri kullandığını davalı tarafından kullanılan —- ibaresinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği aynı zamanda davalı adına tescilli ——- numaralı markanın benzerlik ve kötü niyetli tescil sebebi ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların ticari faaliyet alanlarının farklı olduğunu. Bu sebeple marka hakkına tecavüz mevcut olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği. Mahkememizce tedbir talebine ilişkin olarak aldırılan 17/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; taraf markalarının tescilli olduğu emtialar bakımından benzerlik bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği. Mahkememizce esasa yönelik aldırılan — bilirkişi raporunda; taraf markalarının benzer olduğu. Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğu yönünde görüş bildirildiği. Raporlar arasında çelişki olması üzerine aldırılan 08/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda ise taraf markalarının benzer olduğu. Bu sebeple marka hakkına tecavüz teşkil edeceği yönünde görüş bildirildiği. Buna göre de; davacının — markanın— —- sahibi olduğu. Taraf markaları kelime yapısı itibari ile incelendiğinde; birebir aynı olduğu. Fakat karıştırılma ihtimali sebebi ile hükümsüzlük bakımından kullanıldığı mal ve hizmetlerin de aynı veya benzer olması gerektiği anlaşıldığından bu yönünde yapılan incelemede; davacı şirketin —- —sektöründe faaliyette bulunduğu, davacıya— tarihinde oluşturulduğu ve bu sitede bilirkişi raporu ile de tespit edildiği şekilde — satışları yapıldığı, davacının—— yayınlanan değişiklik tarihinden önce olduğu, daha sonra davacı tarafından tescil edilen — kapsamındaki tesciline davalı şirkete ait markanın tescilli olduğu — kapsamına dahil edildiğinin görüldüğü, bu şekilde davacının —numaralı markasının—–mal ve hizmetlerin de dahil edilmesi yine, davacının —- sektöründe faaliyet göstermesi, davalı şirketin de yine davacı ile — faaliyet göstermesi bu bakımdan davacının —davalıya nazaran öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu. Davacı —- sektöründe kullanılıyor olması, davalının da davacı ile aynı sektörde faaliyet gösterdiği dikkate alındığında davalının davacı markasından haberdar olduğu yada haberdar olması gerektiği, bu yönü ile de bakıldığında mahkememizce davalı markasının kötü niyetli olarak tescil ettirildiği kanaatine ulaşıldığı bu nedenle davalıya ait — numaralı markanın kötü niyetli tescil sebebi ile tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, yine davalı tarafından tescilli markaya dayalı olarak kullanım gerçekleştirmiş isede 6769 sayılı SMK’ nın 155/1 maddesi uyarınca tescilli marka savunmasının kendisinden önceki hak sahibine karşı kullanılamayacağı belirtilmiş olduğundan davacının — markası üzerinde gerçek hak sahibi olması, davalını — sebebi ile ortalama tüketici nezdinde taraf ürün ve kullanılmalarının tek bir kişiye aitmiş gibi algılanabileceği bu sebeple ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği bu durumun SMK’.nun 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yine davalı kullanımlarının TTK’.nın haksız rekabet hükümlerini düzenleyen 55/4 maddesi uyarınca “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” hükmünün de ihlali niteliğinde haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine ulaşıldığından marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yönünden de davanın kabulü ile buna ilişkin bilirkişi raporu ile davalı tarafından kullanıldığı tespit edilen davalıya ait ——-hesaplarının erişime engellenmesine karar vermek gerekmiş, neticeten hem hükümsüzlük yönünden hem de marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiası yönünden davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalıya ait — numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Davalı tarafından davacının —–markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, — tanıtım –davalıya iadesine, silinmesi mümkün değil ise el konulmasına ve karar kesinleştiğinde imhasına,
3-Davalıya—-adreslerine erişimin engellenmesine,
4-Alınması gereken 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Hükümsüzlük davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan — ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Marka hakkına Tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç, 325,30 TL müzekkere, tebligat gideri 3.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.879,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.