Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/150 E. 2021/121 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/150 Esas
KARAR NO: 2021/121
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2020
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı,—– devralmış ve kendi alanında etkin ve yetkin, başarıya inanmış —- ile şirketi daha ileriye taşımakta olduğunu.—-olduğunu. Tüketici tarafından da büyük bir ilgi ve beğeni ile tercih edilen—- ürünleri haklı bir marka değerine ulaşmış olduğunu, Davalı farklı farklı sınıflarda marka tescilleri olmasına rağmen tescilli markalarını yoğun ve ciddi olarak kullanmamakta olduğunu.Davalının —– markasının kullanılmayan sınıflarda iptali gerekmekte olduğunu,—- Hükmünü amir olduğunu. —- işbu maddeyle bir marka ticareti yapılmasının önüne geçmek, marka sicilinin —- dönüşmesini önlemeyi hedeflemiş olduğunu. Davalı taraf ——- markasını tescil ettirmiş olduğunu. Ancak davalı yan işbu markalarının tamamını yoğun ve ciddi olarak tescilli olan tüm sınıflarda kullanmamakta olduğunu. Hayatın olağan akışında davalının aynı sınıflarda birden fazla markayı yoğun ve ciddi olarak kullanması söz konusu olamaz olduğunu. Zaten davalı yan da markalarını tescilden beri kullanmamakta olduğunu. Davalı yan markalarını kullanmasa dahi davacı şirket—— başvurusu yaptığında davalı yan davacının tescil başvurusuna itirazda bulunarak kötü niyetli davranmakta olduğunu, davalının kullanmadığı markaları nedeni ile davacının marka tescili elde edememekte olduğunu. davalının kötü niyetli bir şekilde tescil ettirip, yenilemek sureti ile koruma süresini uzatıp gerçekte kullanmadığı Davalının—– markası nedeni ile marka tescili elde edemediği için kanunun aradığı ——— olduğunu. İspat yükünün davalıya ait olduğunu, Davalının Davalının — tescil nolu —- bakımından kullanmadığı açık olup velev ki aksi bir iddiası varsa da davalının aksini ispat etmesi gerekmekte olduğunu, Davalının, kötü niyetli tescilin yanı sıra kötü niyetli bir devir veya temlik durumu müvekkilin mağdur olmasına sebebiyet vereceğinden, davalının Davalının —-tescil nolu —- markasının dava sonuna kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi amacı ile marka sicili kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini ve davalıya ait —– olduğu, mal ve hizmetler bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı tarafın kötüniyetli olarak bahse konu tanınmış markalarının kısımlarını kullanmadıklarını bu sebeple iptalini talep ettiği. Davalı Müvekkili şirket adına tescil ettirdiği markanın her bir ürününü kullandığını. Bu hususun daha önce de şirketler arasında çekilen ihtarlarla da davacı tarafa belirtildiğini. Müvekkili şirket —- ismi ve ekleriyle uzun yıllardan bu yana ticari faaliyetlere başladığı ve halen de ticari hayatına devam ettiğini. Müvekkili —- yıllardır müvekkillerine ait olduğunu yıllardır onlar tarafından kullanıldığını. Markanın tanınmışlığı müvekkil şirket tarafından sağlandığı ve tanınmış marka siciline tescil edildiği. —- da aynı tescil işlemi yapıldığı. Müvekkili şirketin —- her üründe dünya markası olacak şekilde çalışmalar yaptığı. Tanınmış markanın aynısının yahut benzerinin herhangi bir başka sınıfta tescil edilmesi söz konusu olamayacağı. Marka sahibinin böyle bir marka başvurusuna itirazda bulunmasına gerek kalmadan, —- tanınmış markanın aynısı yahut benzeri olan bir markayı red ettiğini, tanınmış marka hakkı sahiplerinin muhtemel bir davada marka haklarına tecavüz iddiasını ispat edebilmeleri, markalarını taklit girişiminde bulunan bir kimsenin kötü niyetini kanıtlamaları daha kolay olduğu. Tanınmış marka hakkı sahiplerinin taklit marka sahibine karşı açacakları bir davada tazminat davasında uğradıkları zararlarının büyüklüğünü kanıtlamaları alelade marka hakkı sahiplerine göre daha kolay olduğunu. —– logosu müvekkili şirkete ait olduğu. Davacı tarafın iddia ettiği ve müvekkilinin kullanmadığını belirttiği bazı sınıflardaki —- tarafından kullanıldığı. Kullanılmamış olmasının söz konusu olmadığı Müvekkili şirkete ait ——-kullanıldığı tartışmasız olduğunu. Davacı tarafça belirtilen ve davalı tarafından kullanılmayan herhangi bir terkine maruz kalacak ürün markası bulunmamakta olduğunu. Açılan davanın reddini istemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli —– numaralı markanın kullanmama nedeniyle iptal davasıdır.
Mahkememiz—dosyasından tefrik kararı verilmeden önce —- nolu marka kaydı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Bilirkişiler– sonuç olarak—–de açıklandığı şekilde dava konusu markaların—–adına tescilli olduğu ,Davalı —- şirketler arasın da imzalanana marka kullanım —- kullandırtıldığı tespit edilmiştir. Dava konusu olayda markalar ,markaların kullanımı, sözleşme tarihlerinin aşağıdaki şekilde olduğu yerinde yapılan denetim de tespit edilmiştir. Davacıya ait olduğu belirtilen dosyaya sunulan bahsi geçen —— kullanılmadığını tespit edebilmek adına —– üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili ——yılından bu yana —- ulaşıldığı ve davacı tarafından —–olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalıya ait olduğu belirtilen dosyaya sunulan bahsi geçen———–adresinde davalı tarafından geçmişte aktif olarak kullanıp kullanılmadığını tespit edebilmek adına ——- bu yana arşiv kayıtlarına ulaşıldığı ve davalı tarafından internet sitesi olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalı tarafa ait ve iptali istenen——–içerisinde yukarıda belirtilen emtialarında faaliyetinin bulunmadığı, bununla birlikte bu tür sözleşmelerin akdedilmesinin, tek başına markanın kullanıldığı anlamına gelmediği, üçüncü kişinin de markayı ciddi biçimde kullandığını ispatlaması gerektiğine, Davacı taraf kullanmama sebebi ile markanın tüm emtialar bakımından iptalini talep etmiş ise de —— dışındaki emtialar bakımından kendi kullanımını yani dava açmada hukuki yararının olduğunu,– ——-,yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan — savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Dava, davalı adına tescilli —– kullanılmama nedeni ile tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından iptaline ilişkin olup, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafınca sunulan —–bakımından kullanılmadığı yönünde rapor bildirildiği, sonuç kısmında ise, davacı tarafın ——— şeklinde tanımlanmış olup buna göre kullanımın nasıl olması gerektiği genel olarak tarif edildiğinde; —– gerektiği, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması kullanımın ciddi olması , markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurda kullanılması, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin reklam veya tanıtımlarında kullanılması, markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, markanın kullanılamaması halinde ise kullanılamamanın haklı bir nedene dayanması gerektiği yine ——- kararlarında da belirtildiği üzere tanınmış markalarında markayı kullanma zorunluluğu olup, kullanmama nedeni ile iptal davalar bakımından tanınmış markalara herhangi bir şekilde ayrıcalık sağlanmayacağı, bu şekilde dosya içeriği incelendiğinde; öncelikle davacının, davayı açmakta hukuki yaranının olup olmadığı bakımından kullanmama nedeni ile iptal davalarını kimlerin açacağı — maddesinde belirtilerek—- belirtildiği, ilgili kişiler kavramının çok fazla geniş olarak tutulmayıp çok fazla dar olarak da tutulmaması gerektiği, buna göre davacının ticari ünvanı’nın —-olduğu, her ne kadar bilirkişiler tarafından taraflar sadece ortak olarak —– bakımından ortak olduğu ve davacının bu emtialar bakımından davayı açmakta hukuki yararının olduğu belirtilmiş isede, tarafların ortak olarak —- faaliyet göstermesi hem davacı şirketin hem de davalı şirketin — değerlendirildiğinde, davacının —- kapsamında davayı açabilecek ilgili kişiler kapsamına girdiği yönünde mahkememize kanaat ulaştığı, esas yönünden ise kullanılmama nedeni ile iptal davaları——-aksine davalıda olup, davalının markayı yasada belirtildiği koşullar çerçevesinde kullandığını ispat etmesi gerekmekte olup, davalı tarafından sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı bakımından bilirkişi tarafından sunulan — raporda, davalı tarafından davaya konu— numaralı markanın tescilli olduğu —- bakımından kullanılmadığının tespit edildiği, buna göre davalının dava konusu markayı—- yasal süresi içerisinde ciddi bir şekilde kullanmadığının anlaşıldığı bu nedenle iptaline karar vermek gerektiği, her ne kadar davalı tarafından, davalı —– tanınmış marka olduğu yönde itirazda bulunulmuş ise de —- kararlarında belirtildiği üzere tanınmış markalarında adına tescilli tüm markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından —– aradığı koşullarda kullanma zorunluluğu olup, tanınmış markalara yönelik kullanma bakımından herhangi bir ayrıcalık tanınmadığı bu nedenle davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, neticeden davalı şirketin adına tescilli ——- yıllık yasal süresi içerisinde kullandığını ispat edemediği anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli — numaralı —– ibareli markanın tüm sınıflar yönünden kullanılmama nedeni ile iptaline,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 4,90 TL Harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç, 74,00 TL, tebligat ve müzekkere masrafları, 900.00 TL ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.028,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021