Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/149 E. 2021/130 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/149 Esas
KARAR NO: 2021/130
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2020
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;– başından itibaren—– yılından itibaren —- olduğunu.—- sınıflarda iptali gerekmekte olduğunu, —- içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —- kullanılmayan ya da kullanımına —– Hükmünü amir olduğunu. — işbu maddeyle bir marka ticareti yapılmasının önüne geçmek, —-olduğunu. Davalı taraf —- tescil ettirmiş olduğunu. Ancak davalı yan işbu markalarının tamamını yoğun ve ciddi olarak tescilli olan tüm sınıflarda kullanmamakta olduğunu. Hayatın olağan akışında davalının aynı sınıflarda birden fazla markayı yoğun ve ciddi olarak kullanması söz konusu olamaz olduğunu. Zaten davalı yan da markalarını tescilden beri kullanmamakta olduğunu. Davalı yan markalarını kullanmasa dahi davacı şirket —— ibaresi ile marka başvurusu yaptığında davalı yan davacının tescil başvurusuna itirazda bulunarak kötü niyetli davranmakta olduğunu, davalının kullanmadığı markaları nedeni ile davacının marka tescili elde edememekte olduğunu. davalının kötü niyetli bir şekilde tescil ettirip, yenilemek sureti ile koruma süresini uzatıp gerçekte kullanmadığı Davalının —– markası nedeni ile marka tescili elde edemediği için kanunun aradığı —- grubuna dahil olmakta olduğunu. İspat yükünün davalıya ait olduğunu, Davalının Davalının —– markasını tescilli olduğu tüm sınıflar/mal ve hizmetler bakımından kullanmadığı açık olup velev ki aksi bir iddiası varsa da davalının aksini ispat etmesi gerekmekte olduğunu, Davalının, kötü niyetli tescilin yanı sıra kötü niyetli bir devir veya temlik durumu müvekkilin mağdur olmasına sebebiyet vereceğinden, davalının Davalının —- markasının dava sonuna kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi amacı ile marka sicili kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini ve davalıya ait — markasının —- Sınıfta kayıtlı olduğu, mal ve hizmetler bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı tarafın kötüniyetli olarak bahse konu tanınmış markalarının kısımlarını kullanmadıklarını bu sebeple iptalini talep ettiği. Davalı Müvekkili şirket adına tescil ettirdiği markanın her bir ürününü kullandığını. Bu hususun daha önce de şirketler arasında çekilen ihtarlarla da davacı tarafa belirtildiğini. Müvekkili şirket —- ismi ve ekleriyle uzun yıllardan bu yana ticari faaliyetlere başladığı ve halen de ticari hayatına devam ettiğini. Müvekkili —- yıllardır müvekkillerine ait olduğunu yıllardır onlar tarafından kullanıldığını. Markanın tanınmışlığı müvekkil şirket tarafından sağlandığı ve tanınmış marka siciline tescil edildiği.—-da aynı tescil işlemi yapıldığı. Müvekkili şirketin —-her üründe dünya markası olacak şekilde çalışmalar yaptığı. Tanınmış markanın aynısının yahut benzerinin herhangi bir başka sınıfta tescil edilmesi söz konusu olamayacağı. Marka sahibinin böyle bir marka başvurusuna itirazda bulunmasına gerek kalmadan,—– tanınmış markanın aynısı yahut benzeri olan bir markayı red ettiğini, tanınmış marka hakkı sahiplerinin muhtemel bir davada marka haklarına tecavüz iddiasını ispat edebilmeleri, markalarını taklit girişiminde bulunan bir kimsenin kötü niyetini kanıtlamaları daha kolay olduğu. Tanınmış marka hakkı sahiplerinin taklit marka sahibine karşı açacakları bir davada tazminat davasında uğradıkları zararlarının büyüklüğünü kanıtlamaları—- marka hakkı sahiplerine göre daha kolay olduğunu. —–ismi ve logosu müvekkili şirkete ait olduğu. Davacı tarafın iddia ettiği ve müvekkilinin kullanmadığını belirttiği bazı sınıflardaki —- müvekkili tarafından kullanıldığı. Kullanılmamış olmasının söz konusu olmadığı. Müvekkili şirkete ait— kayıtlı dava dilekçesinde belirtilen—- kullanıldığı tartışmasız olduğunu. Davacı tarafça belirtilen ve davalı tarafından kullanılmayan herhangi bir terkine maruz kalacak ürün markası bulunmamakta olduğunu. Açılan davanın reddini istemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli —– nolu marka kaydı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Bilirkişiler—- sonuç olarak——— olduğu, Davalı holding ile ilişkili şirketler arasın da imzalanana marka kullanım —–markaların kullandırtıldığı tespit edilmiştir. Dava konusu olayda markalar, markaların kullanımı, sözleşme tarihlerinin aşağıdaki şekilde olduğu yerinde yapılan denetim de tespit edilmiştir. Davacıya ait olduğu belirtilen dosyaya sunulan bahsi geçen —-kayıt olunduğu, Davacıya—— aktif olarak kullanıp kullanılmadığını tespit edebilmek adına — üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili —- yılından bu yana arşiv kayıtlarına ulaşıldığı ve davacı tarafından internet sitesi olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalıya ait olduğu belirtilen dosyaya———– bu alan adının — tarihinin kayıt olunduğu, Davalıya ait olan ilgili —– yılından bu yana arşiv kayıtlarına ulaşıldığı ve davalı tarafından —- olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalı tarafa ait ve iptali istenen —dosya numaralı — kullanıldığı, —–yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan —— markanın kullanılmama nedeni ile tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından iptaline ilişkin olup, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafınca sunulan —- tarihli rapor ile davalı şirketçe tescilli olduğu —- yönünden kullanıldığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava,——— şeklinde tanımlanmış olup buna göre kullanımın nasıl olması gerektiği genel olarak tarif edildiğinde; —– olmasının gerektiği, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması kullanımın ciddi olması , markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurda kullanılması, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin reklam veya tanıtımlarında kullanılması, markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, markanın kullanılamaması halinde ise kullanılamamanın haklı bir nedene dayanması gerektiği yine —– belirtildiği üzere tanınmış markalarında markayı kullanma zorunluluğu olup, kullanmama nedeni ile iptal davalar bakımından tanınmış markalara herhangi bir şekilde ayrıcalık sağlanmayacağı, bu şekilde dosya içeriği incelendiğinde; öncelikle davacının, davayı açmakta hukuki yaranının olup olmadığı bakımından kullanmama nedeni ile iptal davalarını kimlerin açacağı —–olarak belirtildiği, ilgili kişiler kavramının çok fazla geniş olarak tutulmayıp çok fazla dar olarak da tutulmaması gerektiği, buna göre davacının ticari ünvanı’nın —– sayıda tescilli marka sahibi olduğu, her ne kadar bilirkişiler tarafından davacının bu emtialar bakımından davayı açmakta hukuki yararının olduğu belirtilmiş isede, tarafların ortak olarak —- göstermesi hem davacı şirketin hem de davalı şirketin dava dışı diğer markalarda ortak olarak — marka sahibi olmaları değerlendirildiğinde, davacının —– davayı açabilecek ilgili kişiler kapsamına girdiği yönünde mahkememize kanaat ulaştığı, esas yönünden ise kullanılmama nedeni ile iptal davaları —–Yine markanın kullanılmaması nedeni ile iptal davalarında ispat yükü genel hükümlerin aksine davalıda olup, davalının markayı yasada belirtildiği koşullar çerçevesinde kullandığını ispat etmesi gerekmekte olup, davalı tarafından sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı bakımından bilirkişi tarafından sunulan — tarihli raporda, davalı tarafından davaya konu ——–ödül aldığı, —- emtiasına ilişkin olduğu bu bakımdan davalının kiremit emtiası ile ilişkin ciddi kullanımının tespit edildiği, davaya konu ——süre içerisinde ciddi kullanımını ispat ettiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021