Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/147 E. 2022/18 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/147 Esas
KARAR NO : 2022/18

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizin —-Esas sayılı dosyasından tefrik kararı ile tefrik edilen Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı,—itibaren —alanında faaliyet gösterirken,—- yaptığı birçok ürününü üretmeye başlamış olduğunu. Çok uzun yıllardı— devralmış ve kendi alanında etkin—-, başarıya — şirketi daha ileriye taşımakta olduğunu. —– alanda yaklaşık—,———- satış noktasında, ürünlerini tüketici ile buluşturmakta olduğunu.— gerçekleştirmekte olduğunu.– da büyük bir ilgi ve beğeni ile tercih edilen —- ürünleri haklı bir marka değerine ulaşmış olduğunu, Davalı farklı farklı sınıflarda marka tescilleri olmasına rağmen tescilli markalarını yoğun ve ciddi olarak kullanmamakta olduğunu. Davalının — tescil numarasıyla kayıtlı— kullanılmayan sınıflarda iptali gerekmekte olduğunu, 6769 sayılı SMK’nın 9/1 fıkrası : “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından — biçimde kullanılmayan ya da kullanımına ——-kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.” Hükmünü –olduğunu.– işbu maddeyle— yapılmasının önüne geçmek, —– dönüşmesini önlemeyi hedeflemiş olduğunu. Davalı — markasını tescil ettirmiş olduğunu. Ancak davalı yan işbu markalarının tamamını yoğun ve ciddi olarak tescilli olan tüm sınıflarda kullanmamakta olduğunu. Hayatın olağan akışında davalının aynı sınıflarda birden fazla markayı yoğun ve ciddi olarak kullanması söz konusu olamaz olduğunu. Zaten davalı yan da markalarını tescilden beri kullanmamakta olduğunu. Davalı yan markalarını kullanmasa dahi davacı ——– ibaresi ile marka başvurusu yaptığında davalı yan davacının tescil başvurusuna itirazda bulunarak kötü niyetli davranmakta olduğunu, davalının kullanmadığı markaları nedeni ile davacının marka tescili elde edememekte olduğunu. davalının kötü niyetli bir şekilde tescil ettirip, yenilemek sureti ile koruma süresini uzatıp gerçekte kullanmadığı———- numarasıyla kayıtlı—markası nedeni ile marka tescili elde edemediği için kanunun aradığ—olmakta olduğunu. İspat yükünün davalıya ait olduğunu, Davalının —- tescil numarasıyla kayıtlı —– markasını tescilli olduğu tüm sınıflar/mal ve hizmetler bakımından kullanmadığı açık olup — aksi bir iddiası varsa da davalının aksini ispat etmesi gerekmekte olduğunu, Davalının, kötü niyetli tescilin yanı sıra kötü niyetli bir devir veya temlik durumu müvekkilin mağdur olmasına sebebiyet vereceğinden, davalının— markasının dava sonuna kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi amacı ile — kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini ve davalıya — tescil numarasıyla kayıtlı—- markasının–kayıtlı olduğu, mal ve hizmetler bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline ve —terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının ihtiyati tedbir talebi hem haksız hem de kapsamı itibarı ile yargılamayı gerektirmekte olduğunu. İşin esasına girilmeden, savunma ve karşı davamız dinlenmeden ve davacı lehine dava sonucunu sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuka aykırı olduğunu. Öncelikle ihtiyati tedbir kararının sayın mahkemece kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Davacı vekil aracılığıyla açmış olduğu davada haksız olması— açılan davanın reddi gerekmekte olduğunu. Dava dilekçesinde bahsedilen hususlar gerçeği yansıtmamakta olduğunu. Şöyle ki; Davalı taraf kötüniyetli olarak bahse konu ——– kısımlarını kullanmadıkları bu sebeple iptalini talep etmiş olduğunu. Bu durum kabul edilemez. Davalı Müvekkil şirket adına tescil ettirdiği markanın her bir ürününü kullanmaktadır. Bu husus daha önce de şirketler arasında çekilen ihtarlarla da davacı tarafa belirtilmiştir. ——tarihli ihtarname içeriği ) Kaldı ki tanınmış markanın marka sahiplerine kazandırdığı haklar bulunmakta olduğunu. Davalı —- uzun yıllardan bu yana ticari faaliyetlere başlamış ve halen de ticari hayatına başarılarla devam etmekte olduğunu. Davalı ——– müvekkillerime ait olup yıllardır onlar tarafından kullanılmakta olduğunu. —–yer almakta olduğunu. Markanın tanınmışlığı davalı şirket tarafından sağlanmış olduğunu ve tanınmış ———- edilmiş olduğunu. —- aynı tescil işlemi yapılmış olduğunu. Davalı— —- olacak şekilde çalışmalar yapmış olduğunu. Kaldı ki ekte sundukları belgede de görüleceği üzere markalarının— tanınmış —- tescil edilmiş olduğunu, Tanınmış markanın aynısının yahut benzerinin herhangi bir başka sınıfta tescil edilmesi söz konusu olamaz olduğunu. Marka sahibinin böyle bir marka başvurusuna itirazda bulunmasına gerek kalmadan, –tanınmış — yahut benzeri olan bir markayı red etmekte olduğunu, Tanınmış marka hakkı sahiplerinin muhtemel bir davada marka haklarına tecavüz iddiasını ispat edebilmeleri, markalarını taklit girişiminde bulunan bir kimsenin kötü niyetini kanıtlamaları daha kolay olduğunu, Tanınmış marka hakkı sahiplerinin —— sahibine karşı açacakları bir davada tazminat davasında uğradıkları zararlarının büyüklüğünü kanıtlamaları —- marka hakkı sahiplerine göre daha kolay olduğunu, ——— davalı şirkete ait olduğunu. Davacı tarafın iddia ettiği ve davalının kullanmadığını belirttiği bazı sınıflardaki — davalıca kullanılmakta olduğunu. Kullanılmamış olması söz konusu olmadığını. Kaldı ki davalı tanınmış marka olup davacı firma tarafından davalı şirketin isminin– tecavüzü kapsamında kullanıldığı kanaatinde olduklarını. Bu hususa ilişkin her türlü dava ve şikayet haklarımızın saklı tuttuklarını. Yukarıda anlatılan hususların tamamı bilirkişi incelemesi, keşif ve delil listesinde belirtilen ve belirtilecek delillerle ispat edilecek olduğunu. Neticeten davalı şirkete ait —– numarası ile kayıtlı —- — numarası ile kayıtlı—–tescil numarası ile kayıtlı —– — nolu tescil numarası ile kayıtlı ——, kullanıldığı tartışmasız olduğunu. Davacı tarafça belirtilen ve davalı tarafından kullanılmayan herhangi bir —- maruz kalacak — bulunmamakta olduğunu. Açılı davanın reddi gerektiğini belirtmiştir
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli —– markanın kullanmama nedeniyle iptal koşullarının oluşup oluşmadığı taleplidir.
Mahkememiz dosyasından aldırılan— tarihli raporunda sonuç olarak; Davalının ——- incelemede raporun — maddesinde de açıklandığı şekilde dava konusu markaların — adına tescilli olduğu, Davalı ———– imzalanana marka kullanım sözleşmeleri —ait olduğu belirtilen dosyaya —— tarihinin kayıt olunduğu, Davacıya ait olan ilgili—–davacı tarafından —-olarak kullanıp kullanılmadığını tespit edebilmek adına—üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili —– — ulaşıldığı ve davacı tarafından —-olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalıya ait olduğu belirtilen dosyaya sunulan bahsi geçen “— tarihinin kayıt olunduğu, Davalıya ait olan İlgili —–” adresinde davalı tarafından geçmişte— olarak kullanıp kullanılmadığını tespit edebilmek adına—- üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili—- kayıtlarına ulaşıldığı ve davalı tarafından– sitesi olarak yoğun ve aralıksız bir şekilde kullanıldığı, Davalı tarafa ait ve iptali istenen—– ——-.————air somut delile rastlanmadığına, 5) Davalı tarafın— kullandırma sözleşmesi yaptığı, markanın başvuru tarihi—ve marka kullandırma sözleşmesinin tarihi ———-)—- çıkartmak için — bulunmadığı, bununla birlikte bu tür sözleşmelerin akdedilmesinin, tek başına markanın kullanıldığı anlamına gelmediği, üçüncü kişinin de markayı ciddi biçimde kullandığını ispatlaması gerektiğine, Davacı taraf kullanmama sebebi ile markanın tüm emtialar bakımından iptalini talep etmiş ise de yaptığı — bakımından kendi kullanımını yani dava açmada hukuki yararının olduğunu, SMK m.26-2 kapsamında “ilgili kişi” kapsamında sayılması gerektiğini ispatlayamadığına, Davalı tarafa ——– ibareli markanın,—- sebebi ile kısmi iptal koşullarının oluştuğu, davacının bu emtialar dışındaki emtialarda kullanımını ispatlayamadığı, SMK m.26-2 kapsamında “— kapsamında sayılıp sayılamayacağının Yüce Mahkemenin takdirinde olduğuna dair raporunu sunmuştur.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporu, kayıt ve belgeler—taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Dava, davalı adına tescilli —— numarasıyla kayıtlı—— markanın kullanılmama nedeni ile tescilli olduğu—– bakımından iptaline ilişkin olup, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafınca sunulan —– tarihli rapor ile davalı şirketçe———- bakımından kullanılmadığı yönünde rapor bildirildiği, sonuç kısmında ise, davacı tarafın ” —- bakımından davayı açmada hukuki yararının olduğu fakat diğer emtialar bakımından davayı açmakta hukuki yararının olmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava, 6769 sayılı SMK.nın 9/1 ve 26. Maddeleri uyarınca iptaline ilişkin olup, bir markanın kullanılması SMK.nın 9/2 Maddesine göre “markanın ayırt—- değiştirilmeden farklı unsurlarda kullanılması ve markanın sadece — amacı ile —-kullanılması” şeklinde tanımlanmış olup buna göre kullanımın nasıl olması gerektiği — olarak ——edildiğinde; —- olmasının—– markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması kullanımın ciddi olması , markanın ayırt — değiştirilmeden farklı unsurda kullanılması, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin—- veya tanıtımlarında kullanılması, markanın,— kullanılması, markanın kullanılamaması halinde ise — — dayanması gerektiği yine—-belirtildiği üzere tanınmış markalarında markayı kullanma zorunluluğu olup, kullanmama nedeni ile iptal davalar bakımından tanınmış markalara herhangi bir şekilde ayrıcalık sağlanmayacağı, bu şekilde dosya içeriği incelendiğinde; öncelikle davacının, davayı açmakta hukuki yaranının olup olmadığı bakımından kullanmama nedeni ile iptal davalarını kimlerin açacağı SMK.nın 26/2 maddesinde belirtilerek —- kavramının çok fazla geniş olarak tutulmayıp çok fazla —- tutulmaması gerektiği, buna göre davacının ticari —– olduğu, her ne kadar— davacının bu — bakımından davayı açmakta hukuki yararının olduğu belirtilmiş isede, tarafların —olarak—- göstermesi hem davacı şirketin hem de davalı şirketin dava dışı diğer markalarda ortak —- marka sahibi olmaları değerlendirildiğinde, davacının SMK nın 26/2 madde kapsamında davayı açabilecek ilgili kişiler kapsamına girdiği yönünde mahkememize kanaat ulaştığı, esas yönünden ise kullanılmama nedeni ile iptal davaları SMK. nın 9/1. Maddesi uyarınca ——- itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği,—- bakımından —-tarafından—— ara verilen markanın iptaline karar verilir”. Yine markanın kullanılmaması nedeni ile iptal davalarında ispat yükü genel hükümlerin aksine davalıda olup, davalının markayı yasada belirtildiği koşullar çerçevesinde kullandığını ispat etmesi gerekmekte olup, davalı tarafından sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı bakımından bilirkişi tarafından sunulan— raporda, davalı tarafından davaya konu ——- ve—- bakımından kullanılmadığının tespit edildiği, buna göre davalının dava konusu markayı SMK. nın 9/1 maddesi kapsamında 5 yıllık yasal süresi içerisinde ciddi bir şekilde kullanmadığının anlaşıldığı bu nedenle iptaline karar vermek gerektiği, her ne kadar davalı tarafından, davalı— markasının tanınmış marka olduğu yönde itirazda bulunulmuş ise de Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere tanınmış markalarında adına tescilli tüm markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından SMK.nın aradığı koşullarda kullanma zorunluluğu olup, tanınmış markalara yönelik kullanma bakımından herhangi bir ayrıcalık tanınmadığı bu nedenle davalının bu yöndeki itirazının yerinde olmadığı, neticeden davalı şirketin adına tescilli —- 5 yıllık yasal süresi içerisinde kullandığını ispat edemediği anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli —–ibareli markanın—–” emtiaları bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan –uyarınca, Davacı vekiline—- olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve 54,40 TL harç, 85,00 TL müzekkere, tebligat gideri, 900,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.039,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.