Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/134 E. 2022/83 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2022/83

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/05/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunanMarka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—–diğer pek çok ticari faaliyetinin yanı —- — uzmanlaşmış, —- doğrulama, —–faaliyet göstermekte ve—– nezdinde uzun yıllardır kazandığı saygınlık sayesinde —– olarak denetim hizmeti verdiğini, müvekkili —- sahibinin, ——- anlamda bankalara ve bankaların müşterilerine —- bir isimden daha kolay bir şekilde hitap edebileceğini düşündüğü —-” markasını oluşturduğunu, bu bağlamda müvekkilinin— öncelikle “— şirketinin, müvekkili için —- tasarımını, —- adının —- kurulumunu, ——– yönetimini üstlenmiş ve —-yılında başladığı bu işleri — yılında tamamladığını. müvekkili sirketin.————- kaydedildiğini, davalı şirketin, müvekkilinin ——- kısa bir süre sonra müvekkil şirketin denetim piyasasındaki tanınmışlığı ve itibarından yararlanmak maksadıyla ve tamamen kötü niyetli bir şekilde Müvekkilimizin—— etmek suretiyle —– sözleşmesindeki amaç ve konu başlığı altında yer alan faaliyet alanlarında değişiklikler yaptığını, davalının müvekkiline —– karar verdikten sonraki ilk adımı, müvekkilinin —- tarihinde tescil ettirip kullanmaya başladığı —– tarihinde tescil ettirmek olduğunu, davalıya ——- kayıtları incelendiğinde, sitenin görünümünün baştan itibaren aynı olduğu, başından itibaren her zaman —- yerlerinde müvekkilimize ait “——– —– taklit edilmek suretiyle kullanıldığı açıkça görüldüğünü belirterek; davallının eylemlerinin 6769 sayılı SMK kapsamında marka hakkına tecavüz ve ——– kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini, bu bağlamda, davalının müvekkilimize ait dava konusu marka ve —- aynısını veya benzerini—-dâhil her türlü —– kullanmasının yasaklanmasına, müvekkiline ———-etmek amacıyla davalı tarafından tescil edilmiş ve kullanılmış olan davalıya ait —–alan adının ve internet sitesinin kullanılmasının yasaklanmasına, —- engellenmesine, davalı tarafından müvekkilimize ait marka ve logonun kullanıldığı her türlü belge ve ————- konulmasına ve imhasına, 6769 sayılı SMK m.151/2-b uyarınca, davalının tüm ticari defter ve kayıtları, fiş ve faturaları, banka —- ekstreleri ve sair kayıt içi ve/veya kayıt dışı tüm gelirleri —- bilirkişi maarifetiyle incelenmek suretiyle müvekkilimizin ticaret unvanı,—-kullanmak suretiyle elde ettiği kazancın hesaplanmasına, fazlaya ilişkin taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla yoksun kalınan kar bakımından şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Müvekkilinin ticaret unvanı,— kötü niyetli bir şekilde taklit etmek suretiyle müvekkilimizin manevi açıdan zarar görmesine de sebebiyet veren davalının marka hakkına tecavüz ile haksız rekabet eylemleri nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Davalı —- ticaret unvanındaki “—– olmadığı takdirde ticaret unvanının tamamının TTK m.52 uyarınca ticaret sicilinden terkinine, her türlü masraf ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf her ne kadar uyuşmazlık konusu markanın kendisine ait olduğunu iddia etse de müvekkili şirketin marka başvuru tarihi olan 20.10.2017 tarihi itibariyle davacı—- hiçbir yerinde ne marka tescili ne de marka başvurusu bulunmadığını, hal böyle iken de halihazırda davacı tarafın uyuşmazlık konusu marka üzerinde hak sahibi olması hukuka aykırı kararların bir sonucu olduğunu, Zira müvekkili şirketin, ticaret unvanını da uyuşmazlık konusu markayı da —- uygun şekilde tescil başvurusunda bulunarak kullanmaya başladığını, davacı tarafın —–nezdinde marka başvurusu da müvekkil şirketin marka başvurusundan sonra gerçekleştiğini, davacı tarafın hukuka aykırı şekilde tescil ettirdiği markası “—-karşılık müvekkil şirketin ticaret unvanı “— olduğunu, dolayısıyla da davacı tarafın marka hakkına dayanarak müvekkil şirketin ticaret unvanından “—-talep etme hakkı bulunmadığını, — bu ibareden sonra gelen “—- yapılan işi nitelendiren “—- dolayı davacı tarafın “—–marka tescili bulunsa dahi ——– ifadesinin kullanılmasını engelleme hakkı bulunmadığını, davacı şirketin kuruluşunun —- tarihi olup ispata muhtaç olmak ile birlikte davacı taraf en iyi ihtimal ile uyuşmazlık konusu markayı müvekkil şirketin marka başvurusu yaptığı tarih olan—– tarihine kadar yalnızca 6 ay süre ile kullanmış ve bu süre zarfında bu ibarenin marka olarak tescil dünyanın hiçbir yerinde bir başvuru yapmadığını, davacı tarafın —– marka başvurusu da ——-şirketin marka başvurusundan sonra olduğunu, Müvekkili şirketin tesadüfen seçmiş olduğu bu markanın davacı tarafın kullandığı markaya benzerliği gerekçe gösterilerek marka korumasının tescil ile başlayacağı, ülkesellik ve hukuk güvenliği ilkelerinin hiçe sayılması hukuka uygun düşmediğini belirterek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava,”—— —– hak sahipliği davalı tarafından markaya haksız rekabet ve tecavüzde bulunulup bulunulmadığı, bulunması halinde tecavüz davasıdır.
Mahkemizden alınan —- tarihli bilirkişi raporunda; Marka Yönünden; —- başvuru numaralı—-) ibareli marka ——– tescil başvurusu yapıldığı,—– tarihinde tescil edildiği, markanın işler durumda olduğu ve haklarının Davacı taraf “———– ibareli marka için —-sınıflar için marka tescil başvurusu yapıldığı, — tarihinde —- ile ret markanın — müddete —- işlemden kalktığı, marka başvurusunun Davalı Taraf “—-ait olduğu. Davacı tarafa ait marka ile Davalı tarafa ait marka kullanımları karşılaştırıldığında markaların ——– aynı olduğu, —-incelemede yer aldığı üzere markanın yaratıcısı ve ilk kullanım hakkının Davacı Tarafa ait olduğu, Davalı marka kullanımının Davacı marka haklarına — karışıklığa sebep olduğu görüş ve kanaatine varılmış.— yönünden; Davalıya ait olduğu belirtilen—- incelemede; Söz konusu sitenin hali hazırdaki yayınında herhangi bir içerik olmadığı görülmüştür. Site tescil bilgilerinde; —- kayıt edildiği,—– bilgilerinin yer aldığı,—- gizlenmiş olduğu, —- ilgilerinde— bilgilerinin yer aldığı, —– ve yayın tarihinin— tarihinde yayına başladığı tespit edilmiştir. Söz konusu sitenin——–, Firmanın “—- sunduğu —- hizmetleri ile kendini gösterdiği, kısa sürede birçok ülkede farklı sektörlerden gelen talepleri aynı titizlikle karşılayan firmalarının, gelecekte de kurduğu sağlam bir temel ile müşterilerine hizmet vermeyi sürdürebileceği belirtilmiştir. —-olduğu, Firmaya —– tespit edilmiştir. Davacıya ait olduğu belirtilen —-üzerinde yapılan incelemede; —konularında hizmet verdiği bilgilerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Firma hakkında yer alan bilgilerde; Firma adının —, İşinizi daha hızlı, daha basit ve daha verimli hale getirmek için çözümler sağlama konusunda uzmanlaşmış bir grup uluslararası ekip olduğu, temel denetim, doğrulama — yetkinlikleri, sınıfının en iyisi olmak için sürekli olarak geliştirildiği belirtilmişti —bilgilerinde; — edildiği, ——–bilgilerinin gizlenmiş olduğu, — firmasına ait sunucularda barındırıldığı, — tarihinde yayına başladığı ve yayın tarihinin —-tarihinde son bulacağı bilgilerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Söz konusu sitenin — tarihlerini kapsayan — kaydı olduğu tespit edilmiştir.— muayene, ———konularında hizmet verdiği bilgilerinin yer aldığı tespit edilmiştir. Firma hakkında yer alan bilgilerde; —dünyanın önde —– belgelendirme kuruluşu olduğu, Dünyanın neresinde olursanız olun, hangi sektörde olursanız olun, kullanımınızı daha hızlı, daha basit ve daha verimli hale getirmek için özel çözümler sağlamak için uluslararası uzman ekiplerine güvenilebileceği belirtilmiştir. — bilgilerinde;—yer aldığı—— ———–aldığı, —- iletişim numarasının,—- kayıtları:— olduğu, — firmasının, İşinizi daha hızlı, daha basit ve daha verimli hale getirmek için çözümler sağlama konusunda uzmanlaşmış bir grup uluslararası ekip olduğu, temel denetim, doğrulama ve—- yetkinlikleri, sınıfının en iyisi olmak için sürekli olarak geliştirildiği belirtilmiştir. —-Firma adresinin —- tarihinde—- Davacı tarafın maddi tazminatı SMK” nun 151/2-b maddesi “ Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” uyarınca hesaplanmasını talep ettiği, Nihai takdir ve hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenize ait olup maddi tazminat hesaplamasına konu edilecek dönemler seçenekli olarak hesaplanmıştır. Davacı tarafın —- —-) marka başvuru tarihi olan 17.11.2017 tarihinden 27.05.2020 dava tarihine kadar ki dönem içinde hesaplanan maddi tazminat tutarının 55.228,03 TL. Olduğu, Davacı tarafın — marka başvuru tarihi olan —- zarar etmesi nedeniyle maddi tazminatın hesaplanmadığı, TBK’ nun 50. Ve 51. Maddeleri uyarınca hakkaniyete uygun bir maddi tazminat belirlenip belirlenmeyeceğinin nihai takdiri mahkemeye ait olduğu, Davalı tarafın davaya konu olan markaya ait unvanını değiştirdiği — dava tarihine kadar ki dönem içinde hesaplanan maddi tazminat tutarının—yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan 25/12/2021 tarihli ek raporda sonuç olarak; Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda yapılan değerlendirmeler yukarıda rapor içerisinde yer almış olup, kök raporda yapılan hesaplamaları değiştirecek bir husus olmadığından takdir in mahkememize ait olduğu davacı tarafın—- tazminat tutarının —-. olduğu,Davacı tarafın —-marka başvuru tarihi olan—– tarihinden —-dava tarihine kadar ki dönem içinde davacının toplamda zarar etmesi nedeniyle maddi tazminatın hesaplanmadığı, TBK’nun 50. ve 51. Maddeleri uyarınca hakkaniyete uygun bir maddi tazminat belirlenip belirlenmeyeceğinin nihai takdiri Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davalı tarafın davaya konu olan markaya ait unvanını değiştirdiği —-dava tarihine kadar ki dönem içinde hesaplanan maddi tazminat tutarının 53.604,38 TL. olduğu, davalı vekilinin maddi tazminat hesaplamalarına itirazlarında da kök raporumuzdaki hesaplamaları değiştirecek bir husus olmadığını, taleplerinin mahkemeye ait olduğu yönünde ek raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporu, kayıt ve belgeler,—-,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili, davacı şirketin—— faaliyetine başladığını, —-ünvanın tescili için —- marka başvurusunda bulunduğunu, markanın — tarihinde tescil edildiğini. Aynı markanın ——–numarası ile tescil edildiğini, davalı tarafından davacı—- tanıtım unsurlarının taklit edilmeye başladığını, buna ilişkin öncelikle alan adı tescili gerçekleştirdiğini, — sitelerinde davacıya ait marka ve —-benzerini ve aynısını kullandığını, yöne marka başvurusunda bulunduğunu, davacının itirazı üzerine red edildiğini. Davalının bu eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile önlenmesi ve maddi manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu markanın tüm dünyada ilk baş vurusunu yapanın davalı şirket olduğunu. Davalının ticaret ünvanı kullanımının markasal olmadığını, davalının kötü niyetli hareket etmediğini belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce marka tescil belgeleri ve başvuru belgeleri,—- kayıtları ve taraflarca sunulan tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetince sunulan — tarihli raporda; davalı marka kullanımının, davacı marka haklarına yönelik—– karışıklığa sebep olduğu, maddi tazminat yönünden ise davacının marka başvurusu ile dava tarihi arasındaki dönemde zarar ettiği, belirtilerek maddi tazminat hesabı yapılamadığı, bu konuda taktirin mahkemeye bırakıldığı, davalı tarafın ticari ünvanını değiştirdiği 28/09/2017 tarihi ile dava tarihi arasındaki maddi tazminat tutarının ise 53.604,38 TL olarak belirlendiği, tarafların itirazı üzerine aldırılan 25/12/2021 tarihli ek raporda; kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, buna göre tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının —- — görülmüş, davalı tarafın ise davacı markası ile birebir aynı olacak şekilde —- başvuru numarası ile tescil talebinde bulunduğu, marka başvurusunun 18/10/2018 tarihinde red edildiği, öncelikle davacı ticari ünvanı olan—. İbaresinin aynı zamanda davacının tescilli markası olduğu. Davacıya ait ticari ünvanı ve markanın davalı tarafından aynı yazı karakterli —– kullanılarak birebir aynı şekilde kullanıldığı, davacıya ait olan— davalıya ——-kullanılmadığı bu yönü ile de —–alan adı isimlerinin bire bir aynı olduğu, davalı—— kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporunda davalı — tarihinde yayına başladığı, sitenin ana sayfasında “—— hizmet verdiği bilgisinin yer aldığı. Davacıya —- sitesinin incelenmesi neticesi alınan bilirkişi raporunda ise; —- incelemesi konusunda hizmet verdiğinin belirtildiği. Davacı sitesinin yayına başlama tarihinin — olduğu. Davalıya ait —— sitesindeki görsellerinde davacıya — görsellerle benzer olduğu, bu şekilde taraf kullanımlarının aynı ticari faaliyet alanında ve kelime, şekil ve yazı karakteri itibari ile benzer olduğu. Davaya konu— gerçek hak sahipliği yönünden yapılan değerlendirmede, davalının iş bu markanın tescili için —- başvuru tarihinin 17/10/2017 olduğu, yine davalı şirket —ünvanı — olarak değiştirdiği, ticari faaliyet alanını da uluslararası— faaliyetlerinde bulunmak,—-davacı şirketin ticari faaliyet alanı ile aynı olacak şekilde tadil ettiği, davalı tarafından kullanılan —- alan adının 17/08/2017 tarihinde yayına başladığı, davacı şirketin ticari ünvanının —– tarihinde —- —ile tescil ettirdiği. Davaya konu markasının —- ile tescil ettirdiği, —– tescil numarası ile tescil ettirdiği, davacıya ait alan adının ise —— yılında yayına başladığı bu tarihler karşılaştırıldığında davacı şirket ünvanı tescilinin davalının marka başvurusu ve ticari ünvan değişikliği tarihinden daha önce olduğu, yine davacıya—– sitesinin kullanılma tarihinin de davalıya ait—– değişikliği ve marka tescil başvurusundan önce olduğu bu şekilde değerlendirildiğinde davaya konu ——— markası üzerinde davalıya nazaran gerçek ve üstün hak sahibi olduğunun anlaşıldığı. Davalı kullanımlarının 6769 sayılı kanunun 29/1b kapsamında Marka hakkına tecavüz teşkil ettiği zira davalının daha önce —— ünvanını davacıya ait ticari ünvanın bire bir aynısı olacak şekilde değiştirmesinin yine davacı ticari ünvanı ve markası ile bire bir aynı olacak şekilde marka başvurusunda bulunmasının, davalı şirkin ticari faaliyet alanını ———ederek davacı şirketin ticari faaliyet alanı ile neredeyse bire bir aynı olacak şekilde değiştirmesi gibi eylemler bir bütün olarak düşünüldüğünde bu eylemlerin davacı markasından faydalanmaya yönelik haksız ve kötü niyetli eylemler olduğu kanaatine ulaşılmış, bu yönü ile de davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış ayrıca, davacı marka ve ticaret ünvanının taklit edilmesi yine aynı alanda ticari faaliyette bulunulması sebebi ile bu durumun TTK.nun haksız rekabet hükümlerini düzenleyen 55-1.a.4. Maddesi “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” hükmü uyarınca haksız rekabette teşkil ettiği anlaşıldığından öncelikle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve giderilmesine karar vermek gerekmiş, davalıya —- davalıya ait davacıyla esas — aynı olan— terkinine karar vermek gerekmiş, davalı eylemlerinin kötü niyetli ve haksız eylem niteliğinde olduğu tespit edildiğinden davacının maddi manevi tazminat talepleri de haklı olduğu maddi manevi tazminat talepleri yönünden davacı tarafından SMK.nın 151/2b maddesi uyarınca tazminat hesaplaması istendiği, davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde; —–yıllarında ise zarar ettiği anlaşıldığı bu yönü ile hesaplanması gereken davacının marka — arasında davalının zarar ettiği tespit edildiğinden maddi tazminat hesaplaması yapılamadığı. Bilirkişi raporunda davalının ünvan değişikliği ile dava tarihi arasında maddi tazminat hesabı yapıldığı ve buna göre maddi tazminatın 53.604,38 TL olarak hesaplandığı, fakat mahkememizce davacı markasının davalı şirketin ticari ünvan değişikliği tarihinde tescilli olmadığı anlaşıldığından hesaplama döneminin marka tescil tarihi ile dava tarihi arasında yapılması gerektiği, bu tarih arasında davalı zarar ettiği anlaşıldığından mahkememizce resen Borçlar Kanunun 50. Maddesi uyarınca mahkememizce dosya kapsamı, mali bilirkişi raporu da incelenerek taktiren ——- maddi tazminata hükmedildiği, manevi tazminat yönünden ise davalı eylemlerinin mahkememizce kötü niyetli olarak yapıldığı kanaatine ulaşılması, kullanımlar arasındaki benzerlik ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek taktiren 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmek sureti ile davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalının davacının — numaralı markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine, giderilmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalı tarafından davacıya ait dava konusu —-markasının ve benzerinin her — yasaklanmasına, davalıya —-engellenmesine, davalı tarafından davacı markasının bulunduğu ve kullanıldığı —- bulundukları her yerde —— dahil —– içerisinde el konulmasına,
2-Davalı ticaret unvanında——– ibaresinin terkinine,
3-Maddi tazminat yönünden takdiren ——– Maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat yönünden takdiren 30.000 TL Manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
6-Davacı vekiline kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası yönünden: davanın kabul edilen kısmı üzerinden —vekalet ücretinin davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine,
7-Davacı vekiline kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekiline red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı vekiline kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden —- gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalı vekiline red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden —-gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
11-Alınması gereken 3.757,05 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
12-Davacı tarafından yapılan 1.707,75 TL harç, 135,00 TL tebligat ve müzekkere, 3.600,00 TL bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 5.442,75 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre %68’i olan 3.701,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.