Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/130 E. 2021/103 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/130 Esas
KARAR NO: 2021/103
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/05/2020
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunanMarka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– başta olmak üzere, —– şeklinin marka olarak —- dâhil olmak üzere ——- ile marka olarak tescil ettirip koruma altına alındığını, Davalı —- markaları arasında benzerlik bulunduğunu, görsel, biçimsel, algılama ve markada ön plana çıkarılmak istenen unsurlar açısından bakıldığında, müvekkil markaları ile davaya konu —- ifade edilebilecek markanın tüketicinin kafasını karıştıracak düzeyde benzer olduğunu Müvekkilinin unsurlu markalarının —- nezdinde tescil edildiğini, müvekkilin unsurlu markaları davaya konu markanın tescil edildiği —- edilerek koruma altına alındığını, Müvekkilinin —-bakımından da otomatik korumaya tabi olduğunu, davalı markasının, — tanınmışlığından haksız şekilde faydalanan davalı adına tescil edilmiş markanın,——- karar verilmesi gerektiğini, Davalı markasının,—- gereğince, kötü niyetli tescil edilen marka olması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, başvuru sahibinin——– yakın ilişki içinde olan davalının, müvekkili firmayı ve müvekkili markasını bilmemesinin kabul edilemez olduğunu, tescil kapsamındaki emtiaların da ayırt edilemeyecek derecede benzer olması karşısında, davalının markasını tescil ederken kötü niyetli davranmış olduğunu, bu nedenle kötü niyetli davalı markasının hükümsüzlüğünün gerektiğini belirterek; Müvekkilin gerçek hak sahipliği ihlal etmesi ve müvekkil markasının tanınmışlığından faydalanmak amacıyla kötü niyetle tescil edilmiş olması nedeniyle, tümüyle hükümsüz kılınmasını, Dava konusu markanın ——– terkinini, Dava konusu markanın, davanın devamı sırasında 3.kişilere devredilmesinin hak kayıplarına neden olacağı dikkate alınarak, markanın 3.kişilere devredilmesinin önlenmesi zımnında İhtiyati Tedbir Kararı tesis edilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılarak karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin markasının, —– ayrılarak ———–oluştuğunu, karşılaştırmanın arasında yapılması gerektiğini, markaların bir bütün olduğundan karşılaştırma, daima karşılaştırılan markaların bütünü üzerinden yapıldığını, davacının, müvekkilinin markasını bölüp parçalayarak kendi markasına benzer gösterme çabasının yasanın öngördüğü karşılaştırma kuralına uymadığını, bu halde dahi benzerlik bulunmadığı apaçık görüldüğünü, müvekkilinin —— faaliyet gösteren ve birçok kez —- davalı şirketin de üretmiş olduğu —— düzenlemeye yönelik projeler ve bu projeler kapsamındaki faaliyetlerde kullandığını, bu husustaki yazılı ve görsel delillerin, müvekkiline—– olup bu yarışlardan —– temsilin verdiği gurur dışında bir menfaati bulunmadığını—— kendisini tanıtma vasıtası olma dışında bir işlev görmeyeceğinin açık olduğunu, bu faaliyetlerini ağırlıklı olarak —-yaptığını, bu bakımı ile ————–kazandırmasıyla da faaliyetleri bakımından davacı ile bir benzerlik bulunmadığını, davacı markasının kullanıldığı mal ve hizmet sınıfı ile müvekkil markasının tescil edildiği mal ve hizmet sınıfları tümüyle farklı olduğunu, davacının tanınmış marka olduğu iddiasının delili bulunmadığı gibi -kabul niteliğinde olmamak üzeretanınmış marka olsa dahi markalar arasında iltibasa yol açacak hiç bir benzerlik bulunmadığını belirterek, Haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli—- hükümsüzlüğü davasıdır.
Mahkememiz—- davalıya ait olduğu belirtilen — numaralı marka, davalı adına kayıtlı ise, dava sonuçlanıncaya kadar—-kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın —– KAYDINA TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, davalı dava konusu markayı devretmek için ciddi bir girişimi olur ve müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususda— müzekkere yazılmasına”, karar verilmiştir.
Bilirkişiler —- tarihli raporunda sonuç olarak;Davacıya ait olan —— tarihi itibariyle kullanıldığı tespit edilmiştir. MARKA TESCİLLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRME : Davacının —- tescil numaralı ——— oluştuğundan ve markalar bir bütün olarak —– algılandığından markaların tescil sınıfları aynı olsaydı dahi , davacı markasında yer alan —— kullanılmadığı ve ——- tüm unsurları ile bir bütün olarak değerlendirilmesi —– dikkate alındığında bu iki markanın birbiri ile —- anlamında benzer olduğunun söylenemeyeceği, Davalıya ait ve davacıya ait ve markalarında yer alan şekillerin birebir aynı olmadığı davalı markasında —-unsurunun aynı ağırlıkta marka örneğinde yer aldığı, davacı markasında yer alan — aynı olmadığı ve —- tüm unsurları ile bir bütün olarak değerlendirilmesi düsturu dikkate alındığında markaların tescil sınıfları aynı olsaydı dahi markaların — anlamında iltibasa yol açmayacağı, Davacının markasının özellikle—- mallar bakımından çok ciddi bir bilinirliğe sahip olduğu ve yine davacının markası altında ——– — yarışlarının resmi adının dahi davacının tanınmışlığından dolayı —kullanıldığı , davacı adına markasının tanınmış marka olarak kabul edilmesi için —- tanınmış marka başvurusu yapıldığı, Dosyaya sunulan deliller ve resen yapılan incelemede — alan mallar bakımından davacı adına tescilli ve markalarının TANINMIŞ MARKA sayılabileceği, Davacı adına tescilli ŞEKİL ve —–dikkate alındığında bu iki markanın birbiri ile benzer sayılamayacağı, davalı markasının tescil sınıflarında ayırt edici şekilde ve bütün olarak kullanıldığı dikkate alındığında,—-tanınmışlığının bulunduğu, tescil sınıfının özellikleri, tanınmış markanın korunma kapsamının çok daha yüksek olduğu dikkate alındığında davalı markasında yer alan logo her ne kadar —– markasının tanınmışlığının bulunduğu ürünlerin kamuya sunumu bakımından tanınmışlığın zedelenebileceği, bu bağlamda davalı markasının—- unsurundan oluşmaması ve şekil unsurunun ön panda olmaması nedeniyle ——- şartların gerçekleşmeyeceği, yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davacının tanınmış—- şeklindeki markanın davalı tarafından ——-gereğince hükümsüz kılınması gerektiğinden bahisle iş bu davayı ikame ettiği. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; markalar arasında karıştırılma ihtimali olmadığını, davalının —– —- olduğunu, bu markayı dava kendisini tanıtma vasıtası olarak tescil ettirdiğini, markalar arasında kullanılan mal ve hizmetler bakımından da farklılık olduğunu iddia ederek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce taraf delilleri, ——toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş. Markaların tescil sınıflarının farklı olduğu, bu nedenle iltibasa yol açmayacağı, —- ibaresi ile birlikte kullanıldığını bu nedenle tanınmış marka sayılabileceğini. Bu bağlamda davalı markasının ———— araya getirilmesi hizmetleri bakımından hükümsüzlüğünün istenebileceği yönünde görüş bildirdikleri. Buna göre davacı şirketin ——– tanınmış marka başvurusunda bulunduğu, dava tarihi itibari ile başvurunun henüz sonuçlanmadığı, buna göre öncelikle taraflar arasındaki markaların karıştırılma ihtimali olup olmadığı yönünde yapılan incelemede, davacı markalarının———— en geniş kapsamlı halinde tescilli olduğu buna göre tarafların tescil sınıfları bakımından birbiri ile örtüşmediği, sınıfsal bakımdan markalar arasında bir benzerlik olmadığı, markaların şekil ve kelime yönünden yapılan incelemesinde ise, her iki markada hem kelime hem şekil unsurunu içermesi nedeni ile sadece kavramsal benzerlik yeterli değil şekiller ile değerlendirilerek bütünsel olarak benzerlik olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı markalarının —– unsurlu olduğu. Yine davacı markalarının sadece —- işareti şeklini oluşturan markalar olduğu. davalı markasının ise —–olduğu, bütünsel olarak bakıldığında —-olarak benzeşmediği, şekil itibari ile de her ne kadar davacının ——— benzediği, davalıya ait marka içerisinde yer alan ——–göründüğü, kaldı ki davalının markası içerisinde yer alan bu —– ibaresi üzerinde ve birlikte kullanıldığı, bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraf markaları arasında herhangi bir benzerlik olmadığı, tarafların ticari faaliyet alanlarının da farklı olduğu, davacı ———- firmalardan biri olduğu , davalının ise ———— olmadığı, sonucuna ulaşıldığı. Markalar arasında benzerlik olmayıp ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açamayacağı düşünüldüğünden davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının —– markasının tescilli tanınmış marka olmasa da bilirkişi raporu ile tanınmış marka — sayılabileceği belirtilmiş ise de, markalar arasında iltibas tehlikesi olmadığı bu nedenle davacının markasının tanınmış olmasının tek başına davaya konu markanın hükümsüz kılınmasını gerektirmeyeceği kaldı ki dosya içerisindeki belgelerden davacı markalarının sulandırılması gibi bir durum da söz konusu olmayıp davalının kullanımının davacının markalarının ayırt edicilik gücünden tanınmışlığından ve itibarından faydalanmaya yönelik haksız kazanç elde etme amacı taşıdığına dair de bir delil de yer almadığı, her ne kadar bilirkişi raporu ile davalının markasının —— müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için içecekler, meşrubatlar mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri bakımından kısmen hükümsüz kılınabileceği belirtilmiş ise de, markanın hükümsüz kılınması için markalar arasında iltibas tehlikesinin olması kısmen de olsa ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek derecede benzerliğin olması gerektiği, bilirkişi raporu ile taraflar arasında herhangi bir benzerlik olmadığı yönünde tespitte bulunulduktan sonra kısmen hükümsüz kılınması yönündeki sonuç çelişkili bir görüş olduğundan bu yönü ile rapora itibar edilmemiş, iltibas tehlikesi olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş,kötü niyetli tescil iddiası bakımından ise, ——- belirtildiği üzere aslolan iyi niyet olup, kötü niyeti iddia edenin bunu ispat etmesi gerekmektedir. Davacı tarafından, davacı markalarının — — olduğu bu nedenle davalının da bu alanda faaliyet göstermesi nedeni ile markalar arasında iltibas tehlikesi olduğu ve davalının tescilinin de bu bakımdan kötü niyetli olduğu iddia edilmiş ise de, davacı şirketin asıl faaliyet alanının —–olmadığı ve bu alanda tescilli markasının da bulunmadığı, davalı markasının ise hem faaliyet alanının hem de tescil sınıfının —–alanında olduğu, davacının —- ile tanıtım vasıtası olarak kullanıldığı markalarının tescilli olmadığı sınıflar bakımından —- dayalı olarak koruma talep edemeyeceği, bu bakımdan davacının bu yöndeki iltibas iddiaları ve davalının kötü niyetli marka kullanımlarının yasal bir dayanağının olmadığı, bu şekilde, taraf markaları arasında hem bilirkişi raporu ile hem de mahkememizce karıştırılma ihtimali olmadığı hem sınıfsal hem de kavramsal olarak benzerlik bulunmadığından davalının kötü niyetli olduğu da ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 4,90 TL Harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3–Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
-4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere
iadesine,
-Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/06/2021