Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/12 E. 2020/9 K. 13.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/12 Esas
KARAR NO: 2020/9
DAVA TARİHİ: 31/07/2019
KARAR TARİHİ: 13/01/2020
Mahkememizin ——- Esas sayılı dosyasından tazminat talepleri yönünden
tefrik edilen ve davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı dava dilekçesi ile : Müvekkili ——eğitim ve öğretim sektörü ile uğraştığı, ——— bulunan——— unvanlı eğitim merkezinde uzun yıllar faaliyet gösterdiği. Müvekkilinin, —- adlı markasını ——– tarihinde———- hizmetleri alanında logolu olarak tescil ettirdiği, —— yıllık koruma süresi dolduğunda da —— tarihinde yeniden koruma süresi uzatma talebinde bulunularak —– yılına kadar koruma devam ettiği. Söz konusu markanın kullanım hakları Müvekkili —— kendisine ait şirketi arasında imzalanan ——- Tarihli ———- devredildiği. Müvekkillerin,——–isimli markayı işyerinde, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında————– kullandığı.———adlı marka müvekkilinin çabaları ile, Hizmet kalitesi haklı bir üne kavuşmuş, bilinen ve aranan bir müessese ve marka haline geldiği. Davalının belirtilen adreste faaliyet gösterdiği gibi işletme adı olarak ———- ibaresini tabelalarında kullandığı. Müvekkiline ait markanın hangi şahıs ya da şirket tarafından kullanıldığı konusunda araştırma yapılmış ve ———- ile şifahen görüşmeler yapılmış ise de söz konusu bilginin kendileri ile paylaşılmasının mümkün olmadığı, ancak resmi bir yazı ile bu bilginin verilebileceği belirtildiği. Davalının ——— unvanını kullanması, müvekkilinin tescilli markasına açık bir tecavüz oluşturduğu. Bu suretle de haksız rekabete yol açtığı. Davalı, müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiği, tescilli marka ile aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi hizmetlerinde kullanıldığı. Bu markanın önüne de yalnızca——– ibaresi konulmuş olması bu durumu değiştirmediği. Nitekim özel kelimesinin herhangi bir ayırt ediciliği olmadığı.Söz konusu durum neticesinde, davalının müvekkile ait markayı kullanması tüketiciyi yanıltacak şekilde iltibasa yol açabilecek nitelikte olduğu. Haksız rekabetin tespiti, marka tecavüzünün tespiti, durdurulması ve önlenmesini, Ayrıca, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik ———TL maddi tazminatın ticari faiziyle davalıdan tahsili ve ———-TL manevi tazminatın ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E /
Dava SMK 149 ve devamı
maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce———- Esas sayılı dosyasından tazminat talepleri
yönünden tefrik edilerek ——– Esas numarası almıştır.
19/12/2018 tarih 30630 sayılı T.C. Resmi Gazetede yayımlanan Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usülü Hakkında Kanun’un 20. Maddesinde 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra aşağıda belirtilen maddenin eklendiği ve Madde 5/A (1)’ de ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği ve anılan kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu anlaşılmıştır.
Yasanın 18/A-(2) gereğince: Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya
varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilemez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkmaksızın davanın usulden reddedine karar verilir. Arabulucuya barvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Davacı vekilinin dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Dava Davalı şirketin, müvekkile ait tescilli markasına tecavüzünün tespiti ve meni, haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacının dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurmadıkları anlaşılmakla, bu hali ile yasanın aradığı şekilde zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve son tutanağın dava açılmadan önce alınmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla,
Bu hali ile HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ; Davanın USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/01/2020