Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/104 E. 2022/216 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/104 Esas
KARAR NO: 2022/216
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ;Müvekkil şirket—— nezdinde——- markaların——- dahil tüm haklarının sahibi olduğunu, bu ——-, marka sahibi konumunda olan müvekkil şirketinin aynı zamanda —— yer sağlayıcı olarak faaliyet yürüten, alıcı ve satıcıyı buluşturan—— işleten konumunda olduğunu, Davalı——– tarihleri arasında müvekkili ———- çalıştığını, davalının iş sözleşmesi, yönetimin aldığı kararla —– feshedildiğini, ne var ki davalı—– sonra ———– kurduğunu ve müvekkili ——çalıştığı dönemlerde edinmiş olduğu —— pazarlayarak haksız rekabet de oluşturacak şekilde müvekkili şirketin ——- hakkına tecavüz niteliğinde işlem ve eylemler gerçekleştirdiğini, davalının, müvekkili şirketin marka hakkında tecavüz teşkil eden işbu fiillerinin —-tarihinde öğrenilmesi üzerine, ivedilikle —– ile tespit edilerek, davalıya ———faaliyetlerinin derhal durdurulmasına yönelik hususların ihtar edildiğini, fakat davalının, işbu eylemlerini sürdürmeye ve faaliyetlerine devam ettiğini, taraflarınca yapılan araştırmalar neticesinde; davalının —– müvekkil şirket bünyesinde çalıştığı dönemlerde ———- adını satın almış olduğu ve niyetli olarak iş sözleşmesi sona erdikten sonra,——– kurduğunu ve haksız rekabet çerçevesinde marka hakkına tecavüz fiilerini gerçekleştirerek ——— yapmaya başladığının öğrenildiğini, davalının, müvekkili şirketin marka hakkında tecavüz teşkil eden eylemlerinin devam etmesi üzerine davalı hakkında —–tarihinde —— şikayette bulunulduğunu, şikayet üzerine ——— numarası ile açılan davanın halen istinaf aşamasında olduğunu, davalı tarafça, ——-şekilde—— şeklindeki alan adının kullanımı sonucu müvekkilinin marka hakkında ——— kapsamında tecavüz oluşturduğunu, zira müvekkilinin markasının esas unsuru —— olduğunu, müvekkilin markasının taklit edildiği ———- ibarelerin aynılık veya benzerlik değerlendirilmesine bir etkisi bulunmadığını, kaldı ki davalının müvekkili şirketin eski çalışanı olması hasebiyle markayı taklit amacıyla hareket ettiği noktasında bir tereddüt bulunmadığını, müvekkili şirket adına kayıtlı markanın ——– sınıflarında kayıtlı ve tescilli olduğu, davalı tarafından yapılan kullanım da ——–alanlarında olduğunu, aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetler kapsamında yapıldığını, bu itibarla davalının dava konusu davranışlarının, müvekkili şirketin marka hakkını ihlal ettiği ve aynı zamanda TTK 55 ve devamı maddeleri hükümlerine göre haksız rekabet oluşturduğunu, davalının dava konusu davranışlarının, müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu ve aynı zamanda TTK anlamında haksız rekabet oluşturduğu, marka hakkına tecavüz sonucu maddi ve manevi tazminat hükümlerinin düzenlendiği——— maddesi hükümlerine göre davacının maddi zararı fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsadığını, yoksun kalınan kazancın hesaplama yöntemi ——hükmüne göre ve davacının seçimi doğrultusunda belirleneceğini, bu nedenle maddi zarar olarak müvekkilinin fiili kaybı ile birlikte ———– yoksun kalınan kazanı belirlenmesini talep ettiklerini, işbu talepleri HMK 107. Maddesine göre belirsiz alacak niteliğinde olup, bilirkişi raporu sonucu belirlenecek bedele talep artırım haklarını saklı tuttuklarını, bununla birlikte davalının dava konusu davranışının marka hakkına tecavüz oluşturması, markanın ————– önde gelen ve tanınmış markalardan olması, davalının eski çalışan olması —– taklit amacıyla hareket ettiği ve bu durumun müvekkil şirketin manevi ve ticari kişiliğine saldırı niteliğinde bulunması, ayrıca ihtarnamede de belirttikleri üzere, davacı tarafça, müvekkil şirketin—— kayıtlı adres bilgilerinin değiştirilerek ——- taşındığını ve bu durumun düzeltilmesi sürecinde ciddi itibar kaybına sebebiyet verdiğini bu nedenle ——– manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, tüm açıklamaları sebebi ile; Davalının dava konusu davranışlarının, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,”. Davalının, müvekkiline ait markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet eylemi sebebiyle, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararlara( fili kaybı ve yoksun kalınan kazanç) karşılık olarak HMK 107. Maddesi hükmüne göre talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——-maddi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ” Davalının, marka hakkına tecavüz ve müvekkili şirketin manevi ve ticari kişiliğine saldırı niteliğinde davranışları nedeniyle uğranılan manevi zararlara karşılık olarak ——-manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işletilecek olan ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Mahkeme tarafından davalı aleyhine karar verilmesi durumunda, masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere kararın kamuya yayın yoluyla duyurulmasına, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili —- ilk işe girdiği tarih olan —— şirketin bünyesinde daha sonra işyerinin devri neticesinde —— iş akdinin haksız olarak sonlandığı ——– tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, müvekkilinin sahip olduğu nitelik gereği sözleşmesi ile yükümlendiği her görevi hakkıyla yerine getirdiğini, ancak, davacının müvekkiline karşı beslediği husumet sebebiyle, müvekkilin iş akdini herhangi bir sebep gösterilmeden ihbar süresine uyulmaksızın ——- fesh ettiğini, müvekkilinin yıllarca emek verdiği yerde haksız fesihten doğan hakları bir yana, alın terinin karşılığı olan ücretini dahi davacıdan alamadığını bu sebeple ——- davasını ikame ettiklerini, müvekkilinin işçilik alacaklarına ilişkin açmış olduğu davadan sonra karşı tarafın müvekkiline karşı duymuş olduğu husumeti daha belirgin bir hale getirerek eyleme geçtiğini, daha önce kendisine bilgi verildiği için —- olduğu ve hiçbir zaman aktif edilmediğini bildiği——– ilgili olarak önce ihtarname göndermiş, akabinde de suç duyurusunda bulunduğunu,———– yargılama sonucunda gerek alınan bilirkişi raporları ile gerekse mahkeme kararı ile söz konusu domainin hiç bir zaman aktif edilmediği, içeriğine dahi ulaşılamadığı, yine söz konusu tescilli markanın kullanılarak —–bir hizmet sunulmadığı veya bir ürün satışının yapılmadığı, sanık tarafından gerçekleştirilen eylemin sadece bu markanın alan adını satın almaktan ibaret olduğu, ticari bir faaliyet bulunulmadığı ve gelir elde edilmediği, davalının, tescilli markayı kullanarak ürettiği ürün yada hizmet bulunmadığından suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Marka Hakkına Tecavüz” suçundan beraatına karar verildiğini, davacı taraf her ne kadar —— önde gelen ve tanınmış markalardan olduğunu ve büyük zarara uğradığını beyan etmiş olsa da, bu iddialarda gerçeği yansıtmadığını, şirket olarak asıl———-olduğunun beyan edilse de ekte sunmuş olduğu belgelerden de anlaşılacağı; üzere bu sitenin faal olarak kullanılmadığı, herhangi bir ticari faaliyette bulunulmadığının tespit edildiğini, bu nedenle de hizmet ve ürünlerin karışması yada bir zararın oluşmasının mümkün olmadığını, iddiasının —— herhangi bir ticari faaliyette bulunmayan davacının, ——- satın alan kişilerden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, halbuki ——— almada hiçbir kısıtlama söz konusu olmadığını, bu alan adları belli bir firma tarafından satılmakta olduğunu, satılan yada satın alınan ———- davacının tekelinde bulunamayacağını, —– satın almanın tek başına ticari faaliyet olarak nitelendirilemeyeceğini ve bir itibar zedelenmesinden de bahsedilemeyeceğini, tüm açıklamaları sebebi ile; Davacı tarafından usul ve esaslara uyulmadan ikame edilen haksız davanın reddine, Yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait ——– kullanıp kullanmadığı kullanması halinde davacı markasına tecavüz edip etmediği veya haksız rekabette bulunup bulunmadığı, tecavüzün tespiti halinde tazminat davasıdır.
Mahkememizce aldırılan—–raporda sonuç olarak; ——- çalışıldığında sayfanın açılmadığı, söz konusu sitenin alan adının—– tarihinde tescil ettirildiği, tescil süresinin —— dolacağı, alan adı sahiplik bilgilerinin ——- tutulduğu—— raporun düzenlendiği —– tarihinde girilmeye çalışıldığında ———- verildiği ve sayfanın açılmadığı, söz konusu ——-alan adının ——– tarihinde tescil ettirildiği, tescil süresinin —-tarihinde dolacağı, alan adı sahiplik bilgilerinin—– tutulduğu, Davacı tarafın, davaya mesnet gösterdiği, ——– dosya numaralı —- markalarını davanın açıldığı—- tarihinde dava dışı ——- devir ettiğine, ” Dava tarihi itibariyle, davacı üzerinde davaya konu herhangi bir marka kaydının bulunmamasından kaynaklı, davalı tarafın SMK m.7 m.29 gereği davacının marka hakkına tecavüz ettiğinden söz edilemeyeceğine, Davacı tarafın, dava tarihi olan ——— tarihinde adına kayıtlı ve huzurdaki davada mesnet gösterdiği tüm markalarının dava dışı ——— devir etmesinden kaynaklı, dava açmasında herhangi bir hukuki hakkı ve yararı olmadığına dair Takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan —— tarihli ek raporda sonuç olarak; Yoksun kalınan kazancın lisans örneklemesi yoluyla belirlenmesinde, emsal bir araştırma yapılarak, markanın tanınmışlık düzeyi, ekonomik önemi, markanın konu olduğu lisansların Sayısı, türleri ve özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu noktada marka hakkı ihlal edilenin daha önce akdetmiş olduğu lisans sözleşmeleri mevcutsa ilk olarak bundan faydalanılmalıdır. Önceki dönemlerde akdedilen lisans sözleşmeleri mahkeme açısından bağlayıcı olmamakla birlikte, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında kolaylık sağlayacaktır. fiili karşılaştırılarak, —— arasında uygun bir uyarlama-oranlama yapılmalıdır. Burada hâkim somut olayın özelliklerini dikkate alarak bir değerlendirme yapar. Davacı taraf dosyaya emsal bir İisans anlaşması koymazsa, lisans ücretinin belirlenmesinde piyasada uygulanan kriterlere göre farazi bir lisans sözleşmesi bedeli belirlenmelidir. Taraflar arasında önceden herhangi bir sözleşme ilişkisi mevcutsa uygun lisans bedeli belirlenirken bundan faydalanılabilir. Davacı yan önceden düzenlenmiş her hangi bir ——– ibraz etmemiştir. diğer bir deyişle ilk olarak davacının satışını gerçekleştirdiği tüm ürünlerdeki ciro değil, tecavüze konu ürünlerin cirosu hesap edilmelidir. Daha sonra ise davalının üretim hacmi gibi diğer kriterlere geçilerek menfaatler dengesine uygun bir sonuca varılmalıdır. Uygulamada roya belirli oranların uygulanması suretiyle lisans bedelinin hesap edildiği kararlara da rastlanmaktadır. Bu yöntem iki şekilde uygulanmaktadır.———, ilk olarak marka hakkı ihlal edilenin cirosuna belirli oranların uygulanması yoluyla hesaplanabilir. İkinci olarak, tecavüz edenin satışlarını gösteren defter ve belgelere ulaşım imkânı varsa bu belgelerden ulaşılan ciroya uygulanacak bir oran üzerinden de ——— hesaplanabilir.—— lisans bedeli belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazancı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun —— arasında bir oran uygulanmaktadır. gelirine göre hesaplama yapıldığında ise bu gelire uygulanan oranın alt sınırı çoğu zaman —– altına düşmemektedir. Davalı Vekilinin —– tarihli Bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazda; varsa bir ihlalin bunun—– tarihine kadar devam ediyormuş gibi lisans bedeli hesaplaması yapıldığını ve hesaplamanın hatalı olduğunu ifade etmiştir. Ek raporumuz da sunmuş olduğumuz aşağıda gösterilen tabloda da anlaşılacağı gibi —— herhangi bir hasılat tespit edilmediğinde tazminat hesabında —- herhangi bir satış hasılatı dikkate alınmamıştır. —- lisans bedeli belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazancı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun —- arasında bir oran uygulanmaktadır. —- doğrultusunda ——– bedeli hesaplaması —- alınarak yapılan tazminat hesabında —— olarak hesaplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan ——- tarihli 2.ek raporda sonuç olarak; Dosya kapsamında, kök rapora yapılan itirazın değerlendirilmesi sonucunda: Ek raporumuzda sunmuş olduğumuz tablodan da anlaşılacağı gibi ———– için herhangi bir hasılat tespit edilmediğinde tazminat hesabında — için herhangi bir satış hasılatı dikkate alınmamıştır. —— da lisans bedeli belirlenirken markasına tecavüz edilen davacının kazancı üzerinden hesap yapıldığında genellikle cironun —– arasında bir oran uygulanmaktadır. —– doğrultusunda —– dikkate alınarak yapılan tazminat hesabında———- olarak hesaplandığı, yönünde ek raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Dava, marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve meni ile maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı şirket tarafından — ibareli markaların tescilli sahibi olduğu. Davalının —- tarihleri arasında davacı şirkette ——– yaptığını. İşten ayrıldıktan sonra —– —– sitesini kurduğunu, bu durumun davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, Davalı vekili beyan dilekçesi ile davacı ile aralarında iş davaları olduğunu davanın iş davası sebebi ile açıldığını. Davalının ceza davasından beraat ettiğini ayrıca ——– herhangi bir ticari faaliyette bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkememizce tüm dosya kapsamına göre dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi raporunda davacı şirkete ait markaların dava tarihinden önce dava dışı —- —- devir edildiği için tecavüz olmayacağı yönünde görüş bildirildiği. Aynı heyetten —— tarihli ek rapor alındığı ek raporda tecavüz olması halinde talep edilen lisans bedeli üzerinden maddi tazminatın —- olarak hesaplandığı. Davalı—-üzerinde yapılan incelemelerde yapılan kullanımların davacı markası ile benzer kullanımlar olduğu ve tecavüz sayılan fiillerden olduğu yönünde görüş bildirildiği. Mahkememizce —– tarihli 2. Ek raporda ise maddi tazminat tutarının ——– olarak hesaplandığı, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının dava tarihinden önce davaya kon ——- markanın ————– markanın ——— tescilli sahibi olduğu. Dava tarihinden önceki bir tarihte iş bu markaları dava dışı —— devrettiği, devir tarihlerinin —– olduğu. Dava tarihimizin ise —— tarihi olduğu. Davalının, davacıya ait iş yerinde ——– tarihleri arasında —– çalıştığı. Gerek davacı tarafından sunulan deliller gerekse bilirkişi tarafından yapılan incelemelerle davalının ——- açıp kullandığı, her ne kadar dava tarihi itibari ile ——- kullanım tespit edilememiş ise de, davacı tarafından dava tarihinden önce —– tarihinde yaptırılan ——– tutanağı bilirkişi heyetince incelendiğinde internet sitesinde davacının faaliyet alanı olan ——– hizmetler verildiğine dair tespitler yapıldığı bu durumun 67969 sayılı SMK.’nın 29 maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi TTK.’nun 55/1-a4 maddesi uyarınca haksız rekabette teşkil ettiği her ne kadar davalı tarafından herhangi bir ticari faaliyette bulunulmadığı beyan edilmiş ise de davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan hemen sonra davacıya ait markanın aynısını kullanarak davacı ile benzer ticari alanda faaliyet göstermesi kötü niyetli bir davranış olduğu burumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine ulaşıldığı yine davalı aleyhine açılan ceza davasının görüldüğü ——– dosyasında davalının— herhangi bir ürün satışı yapılmadığı ve hizmet sunulmadığı gerekçesi ile beraatine karar verildiği, beraat kararının da ——– kesinleştiği görülmüş ise de; mahkememizce ceza mahkemesi kararı ile bağlı olma zorunluluğu olmadığı, dosya içerisindeki bilgilerden her ne kadar davalı ticari faaliyette bulunmamış ise de, davacının markasının birebir aynısını kullanmak sureti ile —- açması ve bu—–belli bir süre kullanması eyleminin haksız bir eylem oluşturup marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından bu yönü ile kabulüne, maddi tazminat talebi yönünden ise davacı lisans bedeli hesaplaması yöntemi talep ettiğinden davacının kazancı üzerinden yaptırılan hesaplamanın 2. Ek raporda —- olarak hesaplandığı bu hesaplamanın dosya kapsamına uygun ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından mahkememizce marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet kabul edildiğinden bu maddi tazminat talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş, manevi tazminat talebi yönünden de davalının sosyal ekonomik durum raporu dosya kapsamı, davalının daha önce davacı şirkette çalışmış olması bir yandan da internet sitesi faaliyetinin sınırlı ve kısıtlı bir süre içerisinde yapılması gibi hususlar gözetilerek taktiren—- manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ayrıca, dava tarihi itibari ile davacı şirketin davaya konu —– esas unsurlu markaları devretmiş olduğu görülmüş ise de, davalının haksız eylemde bulunduğu tarihte dava konusu markaların davacı adına tescilli olduğu, marka hakkına tecavüz ve haksız eyleminin davacıya yönelik olarak yapıldığı, marka devredilmiş olsa bile davacının haksız eylemden kaynaklı talepte bulunacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULKISMEN REDDİ İle, davalı tarafından, davacının marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet eyleminde bulunduğunun tespitine,
2-Maddi tazminat bakımından —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat bakımından, davanın KISMEN KABULÜ ile, —- manevi tazminatın—— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya dair istemin reddine,
5-Hükmün günlük —– birinde kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere yayınlanmasına,
6-Alınması gereken 2.237,03 TL harçtan peşin alınan 1.060,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.176,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılan 1.060,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebi bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
8-Davacı vekiline davanın kabul edilen Kısmi MADDİ TAZMİNAT davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
9-Davacı vekiline davanın kabul edilen Kısmi MANEVİ TAZMİNAT davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
10-Davalı vekiline red edilen MADDİ TAZMİNAT davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 10.819,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davalı vekiline red edilen MANEVİ TAZMİNAT davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.000,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafından yatırılan yapılan 3.212,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile bilirkişi ücretleri yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre % 85’i olan 2.730,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022