Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/72 E. 2020/51 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/72 Esas
KARAR NO: 2020/51
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ: 15/03/2019
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Davacının sahibi olduğu ve—- olarak işlettiği——— tarihinde ————— markasını tescil ettirdiğini, davalının ise bu markaya benzer olan ——markasını —– tarihinden itibaren daha sonra tescil ettirdiğini, markalar arasında benzerlik olduğunu, bu nedenle sözkonusu markanın iptal edilmesi gerektiğini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalının ——————–ismiyle kurulmuş ve——–vefatıyla mirasçısı sıfatıyla————adlı işletmenin sahibi olduğunu, ayrıca — de pastane açtığını, ———- markasını———-no ile tescil ettirdiğini, bu ibarenin gerçek hak sahibinin kendileri olduğunu, ————– tanındığını, Davacı tarafın, —– tarihinde ————tarafından kurulan—————-devraldığını, bundan sonra ——————- adını kullanmaya başladığını, sözkonusu markanın gerçek hak sahibi olduğunu, eskiye dayalı kullanımla ayırt edici hale getirdiklerini,———–markasının piyasada maruf hale gelmiş olması nedeniyle kötüniyetle tescil başvurusu yapanın davacının kendisi olduğunu, hatta bu nedenle ——– ibaresi özellikle yazdıklarını, asıl davacının davalının haklı şöhretinden yararlanmak istediğini, bu nedenle davalının ——————– Noterliği’nden ——————– yevmiye sayılı ihtarnameyi keşide ettiklerini ve ancak marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerine son verilmeyince ———–FSHHM nın ——–E sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ondan sonra davacının bu davayı açmış olduğunu, davalının————adını alıp kullandığını, bu alan adında ————ibaresinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ————- tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının marka tescilinin kendi markalarından sonra yaptırıldığını, davalının daha öncesinde tescilli isminin ———— olduğunu, davacının marka olarak kendi soyadını kullandığını, davalının önceden ifade edilen sebeplerle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalının—————- markasının davacı markasıyla benzer olduğu iddiasıyla hükümsüz kılınması talepli davadır.
———— yazılan müzekkere cevapları gereğince ——— markasının ——— tarihinden itibaren davacı adına tescilli olduğu,hükümsüzlüğü talep edilen ———— markasının ise ————- tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
———Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ——Esas sayılı dosyanın uyap üzerinden gönderildiği incelenmesinde; davacının —- davalının ————- davanın markaya tecvazden kaynaklı olup derdest olduğu görülmüştür.
Taraflarca tanık deliline dayanılmış ve tanık beyanlar alınmıştır.
Davalı tanığı ——— duruşmada alınan beyanında; ” Davalı ——— benim abim olur. ——– yılından beri devam etmektedir. Ben abimin yanında çalışıyorum. —- abimin yanında çalışıyorum. ———-yılından beri ——olarak ben, ————— kullanıyorduk, —- olarak işletiyorduk. Daha sonra aynı marka adı altında —faaliyet göstermeye başladık, — yılından beri —- ——- olarak marka kullanılmaktadır. Öncesindede —– yılından beri ———- kullanılmaktadır.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ———- duruşmada alınan beyanda “Ben —– beyi tanımam,——- çalışıyorum, Bilir ibareli iş yerinde açıldığından beri ——- devraldığımız tarihten beri çalışıyorum —- yılının ilk aylarından beri iş yerini açtık iş yerinde pasta – börek satılmaktadır. Bir iki ay işlettik. Biz işletmeye başlattıktan sonra şile tarafına giden müşteriler şiledede böyle bir pastane var dediler. Biz de onlara———– ile bir ilgimiz olmadığını söyledik, ———— iş yerini işletirken marka ne olsun diye konuşuldu, —— sahibidir, şirketin ismi ——– idi. ——— olduğu için marka olarak———- adı tescil edildi. Gelen müşterilere de şiledeki ——- bizle bir ilgisi olmadığını da söyledik, tescilden öncede böyle bir marka olup olmadığını araştırmadık şiledeki markadan haberimiz yoktur. ————olarak farklı, ürün olarak aynı ürünleri çıkartmıyoruz, bir kez ———- gittim————i gördüm, bizim işlettiğimiz pastaneden farklı idi. — de farklı idi markalarda benzemiyordu.———– taklidinde giyim kuşamdan her şey taklit edilir —————- arasında giyim kuşam- kullanılanmasalar herşey farklıdır, art niyet olmadığı taklit olmadığı alenidir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ———-duruşmada alınan beyanında;” Ben davalının iş yerinde çalışıyorum, aynı zamanda da davalı benim eşimin abisidir. Müşterilerimiz sayesinde bilgimiz oldu. ——— ilgili. — öyle bir şubemiz olmadığını onlara dile getirdim, sürekli halen devam ediyor. Biz markayı——– olarak kullanıyoruz, —- yılında—açtık. Önce ——- olarak açtık, bu pastaneyi ——— yılından beri işletiyordu. Daha sonra markayı ——— olarak kullanmaya başladık ,——– markayı ———- kullanıyoruz, yazlıkçı müşterilerimiz bize gelince “Hayırlı olsun ———– yeni iş yeri açmışsınız bizim için iyi oldu daha yakın oldu dediler ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili tanık —————- önceki celse de tanığa ulaşılmadığından tanığın dinlenilmesine gerek olmadığı yönünde beyanda bulunmuş olmakla HMK 241. Madde gereğince davacının daha önce dinlenen tanık beyanları ile aynı minvalde tanık ————-dinletilmek istediği anlaşıldığından bu tanığın dinlenilmesine yer olmadığına karar verilerilmiştir.
Mahkememiz ————– tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince; Dosyanın mahkememizde resen seçilecek konusunda uzman 1 bilişim uzmanı ve 1 marka vekili bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii ile; tarafların iştigal alanları ve taraf markalarının tescilli olduğu sınıflar da dikkate alınarak markaların benzer olup olmadığı, hususunda rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Bilirkişiler ——– tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı adına ——- tarihinden itibaren— alan hizmetler için tescilli ——— no ile tescilli olan( şekil) markası ile, davalı adına ——- tarihinden itibaren tescilli ——— Sınıflarda yer alan mallar ve hizmetler için ——– markaları görsel ve fonetik olarak ——- markalar olup ,——- yer alan —————————————— açısından ortalama tüketiciye hitap etmeleri nedeniyle, benzer markaların bu hizmetler kullanılması halinde ortalama tüketici nezdinde ————– meydana gelme ihtimalinin mevcut olduğu yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde;davacı tarafından SMK 6/1 gereğince taraf markalarının benzer olduğu iddiasıyla davalı adına tescilli olan ——————- markasının hükümsüzlüğü talep edilmektedir. SMK 6/1 gereğince ”Tescil başvurusu yapılan bir markanın ,tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı yada benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı yada benzerliği nedeniyle,tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynı halk tarafından ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.Ayrıca karıştırılma ihtimali açısından belirtilmek gerekir ki hüküm kapsamında karıştırılma ihtimalinin gerçekleşmesi için böyle bir ihtimal yeterli olup markalar arasında fiilen karıştırma ihtimalinin bulunması gerekli değildir.
”SMK 6/1 gereğince markanın benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilebilmesi için markaların benzerliği yanında taraf markalarının tescilli olduğu mal ve hizmet sınıfının da aynı yada benzer olması gerekmektedir.
Markalar arasında iltibasın bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntem ————————yöntemidir. Buna göre, markalar arasında benzerliğin olup olmadığına, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki dikkate alınarak karar verilir. Zira ortalama tüketici, markayı bütün olarak algılar ve markanın detaylarını değerlendirmeye girişmez. Bu yöntem uyarınca, bir marka farklı unsurlardan oluşmasına rağmen bütünü itibariyle bıraktığı etki itibariyle eski markayı çağrıştırabileceği gibi, tam tersine, unsurlardaki benzerliğe rağmen markalar tamamen farklı etki de bırakabilirler. Markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan, parçalara bölünerek inceleme yapılması ve özellikle markaların —————– tek başına ayırım gücü bulunmayan veya ayırım gücü zayıf işaretlerden oluşan kısımlarının aynı veya benzer olup olmadıkları üzerinde durulmasına da gerek yoktur. Somut olayda davacının markası———– markanın esas unusuru——- kelimesidir,davalının markası ise sarı elips içinde yer alan——-ibaresi olup, ———— ibaresi verilen hizmeti tanımlamakta olup davalı markasına ayırt edicilik kazandırmamaktadır.
İkinci olarak irdelenmesi gereken husus taraf markalarının tescilli oldukları mal ve hizmet sınıflarının benzer olup olmadığıdır. Her iki markanın da ortak tescil sınıfı——– Sınıftaki hizmet sınıflarıdır.———- Sınıftaki hizmet sınıfları da dikkat seviyesi düşük ortalama tüketiciye hitap eden hizmetlerdir. Dolayısıyla dava konusu markalar görsel olarak birbirine benzemekte ve hitap ettikleri kesim ortalama tüketici kesimi olması da nazara alınarak markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu açıktır.
Davalı dava konusu ———— markasında öncelikli kullanım iddiasına dayalı gerçek hak sahipliği savunması yapmıştır.Marka hakkına dayalı tecavüz davalarında davalılar tarafından yapılan gerçek hak sahipliği savunması yapılabilirse de ——– Hukuk Dairesi’nin ———————-tarihli kararında da belirtildiği üzere önceki tarihli tescilli markaya dayalı olarak açılmış bir hükümsüzlük davasında ,gerçek hak sahipliği iddia/savunması red nedeni olarak kabul edilemez, bunun aksinin kabulü, tescilde öncelik ve teklik ilkesine aykırılık oluşturur, önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin, tescil edilmiş bir markayı hükümsüz kıldırmadan, hak sahibine kendi markasını tescil ettirme hakkı vermez. Bu nedenle davalının gerçek hak sahipliğine ilişkin iddia ve savunmaları Mahkememiz tarafından davacının önceki tarihli tescilli marka hakkına dayanarak açtığı hükümsüzlük davasında davanın esasına etkisi olmayacağından değerlendirmeye alınmamıştır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle taraf markalarının tescilli oldukları mal ve hizmet sınıfları da değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile davacı markası ile iltibas yaratan davalının ——— nolu markasının ————— tescilli tüm hizmet sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalıya ait —— tesil nolu Markanın ———- Sınıfta tescilli tüm hizmet sınıfları yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve ————-TERKİNİNE,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 98,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 260,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.260,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre (%50) 1.130,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 1.130,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 92,50 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%50) 46,25 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%50) 46,25 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/06/2020