Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/432 E. 2023/304 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/432 Esas
KARAR NO: 2023/304
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkilinin, —– kendi şirketleri bünyesinde formülünü buldukları bir takım seri halindeki güzellik bakım ürünlerini imal etmiş ve —- yetkili mercilerine başvurarak marka ve patent hakkını —- altında tescil ettirmiştir. —- yılında yapılan başvuru olumlu sonuçlanmış ve tescil işlemi gerçekleştiğini, —- yaşayan davacının —– pazarına ürünlerin sunulabilmesi için ——olay tan adlı şahıs ile anlaşma yaptığını, adı geçen şahsın sahibi olduğu şirket aracılığıyla —– pazarlanması ve ürünün tanıtılması yoluna gittiğini, ancak davaya konu marka sadece —- distribütörlük için yetkilendirilen — adlı şahıs—- başvuru numarası ile başvurarak davaya konu markayı kendi adına tescil ettirdiğini, —–yapılan devir sözleşmesi ile —- adlı şahsa devrettiğini adı geçen şahsında herhangi bir değişiklik yapmadan —–nolu markaları tescil ettirdiğini, Tüm bu gelişmeler sonrasında davacı vekili müvekkili davacının —-adlı şahıs ile irtibata geçmiş ve——davada marka hükümsüzlüğü davasını ikame ettiklerini ve adı geçen şahsın davaya konu markaları ilişkisi olduğu davalı —- devrettiğini, adı geçen şahsın çok kez müvekkili davacı ile ilişkide bulunduğunu ve davaya konu —- distribütörlüğü için talepte bulunduğunu ve —- unvanlı şirket kurduğunu, —– marka devrini satın aldıktan sonra paravan şirketler üzerinden davaya konu markanın ithalatını durdurduğunu, davaya konu —- nolu markanın kötü niyetli tescilinin tespiti ve daha sonradan bu markaya bağlı olarak tescil edilen seri markaların tüm ana ve alt sınıflarıyla hükümsüzlüğüne karar verilmek suretiyle sicilden terkinini, —–Kişilere devrinin engellenmesini dava ve talep ettikleri anlaşıldı. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı yan yetki itirazında bulunarak, davanın zamanaşımından ve uzun süre sessiz kalınması nedeniyle hak kaybından reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yanın davaya konu —- nolu markanın yanında müvekkili davalıya ait diğer ——– markaların 3. Kişilere devrinin engellenmesine ilişkin talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli tescil sebebiyle markanın hükümsüzlüğünü talep etmesinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, davacının — davaya konu marka ile ilgili tescil belgesini sunmadığını,—–kullanmadığını, bu nedenle de kötüniyet karinesinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığını iddia ve talep ettiği, davalının yetki itirazı sonucu dosya—-dosya ile taraflar arasında davaya konu—– adlı markanın davalı tarafından kötü niyetle tescil ettirildiğinden davacı tarafından adı geçen markanın hükümsüzlüğüne ve diğer markaların da ihtiyati tedbirini talep edilmiş ve davalı tarafından da davanın reddi talep ettiği anlaşıldı.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, —— numaralı markanın kötüniyetli tescil sebebiyle hükümsüzlüğüne ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda; huzurdaki davaya konu —- nolu —- dava dışı—- mal ve hizmet sınıflarında —-tarihinde tescili yapıldığı, adı geçen şirketin tasfiye sürecine girmesi üzerin şirketin ortağı — yev. No ile yapılan devir sözleşmesi ile —- tarihinde devredildiği, dava dışı — marka üzerindeki hakkını —- tarihinde —–Nolu devir sözleşmesi ile — devrettiği, —– tarihinde yapılan devir sözleşmesi ile marka üzerindeki hakkını davalı —- devrettiği ve devrin —- bildirildiği, üzerine tedbir konulan ve davalıya ait aşağıdaki markaların da —- yapılan devir sözleşmesi ile davalıya devredildiği, —– davacı — esas unsurlu marka için — — tarihinde başvurmuş ise de bu başvuru —-tarihinde terk ettiği, davacı davaya konu —-marka ofisine —- tarihinde başvurmuş ve önceki başvurusunu yenilemiştir. —– tarihli başvurusunda sadece —- ürünleri koruma altına aldığı, huzurdaki davaya konu markaları davalıya devreden —- davacının markasını aktif hale getirdiği —– tarihinde kurulduğu ve kurulan şirketin yüzde —- olduğu, şirketin ticaret unvanında yer alan —-ayırt edici eki davaya konu —–markasının okunuşu olduğu,—- kelimesi marka olarak tescil edildiği emtia ve hizmte sınıflarında yüksek ayırt ediciliği bulunan bir kelimedir. Hal böyle iken —– ayırt edici ekinin—–olması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, zira davaya konu markası dava dışı —-adına —- yılında başvurusu yapıldığını, bu markanın —- tarihinde olduğunu——- ayırt ediciliği son derece yüksek olan bu markanın okunuşunu kurduğu
şirketin ticaret unvanına ayırt edici ek olarak—- yılında davaya konu markanın esas unsurunu içeren —– ibareli şirket kuruyor ancak o dönemde davaya konu —nolu marka üzerinde hak sahipliğini —- tarihinde devir yolu ile elde ettiği, davaya konu —– esas unsurlu diğer dört markanın tescil tarihleri de —–da olduğu, —–tarafından devir sözleşmesinin ertesi günü —- başvurusu yapıldığı, —-nolu , markanın tescil başvurusu devirden sonraki bir ay içinde yani —- tarihinde yapılmıştır. —- nolu markanın tescil başvurusu da aynı yıl içinde devirden yaklaşık beş ay sonra —- tarihinde yapıldığı, davalı —-göre —-tarihinde kurulmuş ve ortakları arasında —-bulunmamaktadır. Davaya konu marka üzerinde hak sahipliğini —- devir yolu ile elde ettiği, ——- öncesine dayanan bir organik bağ olup olmadığı ticaret sicil kayıtlarından ve dosyadaki bilgi ve belgelerden tarafımızca tespit edilemediği, davacının —- içinde tescil ile kazanılmış bir marka hakkı bulunmadığını, davacı —- markasının gerçek hak sahibi olduğunu iddia ediyorsa da bu iddiasını dosyadaki bilgi ve belgelerden tespit edilemediği, —– davacı arasındaki ilişkinin niteliği ve adı geçen şahsın kötü niyetli olup olmadığının tespiti gerekiyor ise de belirtmek gerekir ki davacının —- tescilli bir markası bulunmadığı, davacının hükümsüzlüğünü talep ettiği ——- nolu marka tescili davacının — tescilinden de önce olduğu, davacının iddiası doğrultusunda dava dışı —— markaları tescil ettirerek davacının marka tesciline engel olduğuna yönelik iddiasının dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, somut olayda —- markasının davacıya ait olduğunu bile bile daha sonra ——- markaları tescil ettirerek TTK m. 18/2 gibi basiretli bir tacir gibi davranmadığını iddia eden davacının bunu ispat etmesi gerektiği, aynı sektörde faaliyet gösteren davacı ile —- arasındaki ticari ilişki sebebiyle, dava dışı —– yılında markaları kendi adına tescil ettirmesi kötü niyetin varlığına karine olmakta ise de bu yorumun çıkartılabilmesi için davacı ile—-arasındaki ilişkinin niteliğinin delillerle ispat edilmesi gerektiği, huzurdaki davada davalı —- davacı ve dava dışı —— arasında organik bir bağ tespit edilememekle birlikte davalının da TTK M. 18/2 uyarınca basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğu, davacının TTK m. 18/2 uyarınca davalı ——olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından davacının davalının kötü niyetini ispat etmesi gerektiği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu —— nolu markanın davacı tarafından gerçek hak sahipliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığından SMK m. 6/3 koşullarının oluşmadığı, davacının 5 yıldan fazla bir süredir sessiz kaldığı, davacının kötü niyet iddiasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Dosya mahkememize —– karar sayılı yetkisizlik kararıyla mahkememize gönderildiği anlaşıldı. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu —- numaralı —— davalı şirket adına tescilli olduğu, davacı tarafından—– başvurarak tescil ettirdiği, — bu marka ile ilgili ticari faaliyette bulunmak için dava dışı —–anlaştığını, fakat —- davaya konu markayı—- numarasıyla kendi adına tescil ettirdiği, daha sonrada markayı dava dışı —– şahsa devrettiğini, en son markanın davalı şirkete devredildiğini, tescilin kötüniyetli olduğunu belirterek markanın hükümsüz kılınmasını talep ettiği, davalı tarafından markanın kötüniyetle tescil ettirilmediği, belirtilerek davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce dinlenen —– alınan beyanında kendisinin ve davacının —- olduğunu, kendisinin —- yılında davacı ile— konuştuğunu, davacının —- isimli ürün geliştirdiğini, bu ürünün başkaları tarafından tescil ettirilmemesi için kendi adına —-tescil ettirdiğini, dava dışı —- davacıdan bu ürünleri alıp —- satmaya başladığını öğrendiğini, —- bu marka ile ticari iş yapması sebebiyle markayı—- devrettiğini, fakat —- yılından sonra davacıdan mal almayı bırakıp aynı isimli farklı ürünler pazarlamaya başladığından —– markasının gerçek sahibinin davacı olduğunu beyan ettiği, mahkememizce aldırılan —– tarihli alınan bilirkişi raporunda sonuç itibariyle davalı şirketin kötüniyetli olduğuna dair ispat yapılamadığından hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, aldırılan ek — tarihli bilirkişi raporunda da kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, öncelikle davacı tarafından —- isimli ürününü dava dışı —— kişiler aracılığıyla ——- ithal ettiğini fakat buna ilişkin yazılan müzekkerelere rağmen —- ulaşılamadığı, bahsi geçen şirketlerin —— olduğu, davaya konu markamızın tescil tarihi ise ——–yılı olduğu, her ne kadar markanın ilk tescilini yaptıran dava dışı ——- markanın ilk sahibinin davacı olduğunu belirtmiş ise de dava konumuzun gerçek hak sahipliğine ilişkin hükümsüzlük değil, kötüniyetli hükümsüzlük talebi olduğu, markanın tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık — yıllık süre geçtiği, davacının bu süre zarfında dava dışı—– markayı kendi adıyla tescil ettirdiğini ve daha sonra dava dışı —- devrettiğini bildiği veya bilmesi gerektiği, zira dava dışı —- davacı ile ticari faaliyette de bulunduğu, davacı tarafından—– tarihinde başvuruda bulunduğu, başvurunun askıya alındığı daha sonra —- Sınıfta tescilinin sağlandığı, davacının halihazırda markanın tescilli sahibi olduğu, davacının —- tescil başvuru tarihinin —- yılı olduğu, davamıza konu markanın başvuru tarihinin ise —-tarihi olduğu, kaldı ki tescil bakımından ülkesellik ilkesi gereğince davacının —– de öncelik hakkı sağlamayacağı, dosya içerisindeki belgeler, dinlenen tanık beyanları değerlendirildiğinde esasen ——- ibaresinin ilk yaratanın davacı olduğu yönünde kanaat oluşmuş ise bile davaya konu markanın kötüniyetli tescil edildiğine dair dosyaya hiçbir delil sunulmadığı, asıl olanın iyiniyet olduğu, kötüniyeti iddia edenin bunu ispat etmesi gerektiği, kaldı ki davaya konu markanın ——- bilen davacının 16 yıl boyunca bu duruma sessiz kalması bu süre zarfında markayı tescil ettirip kullanan dava dışı 3. Kişiler ve davalı şirketin bu marka ile ilgili yatırımlar yapması ticari faaliyetlerde bulunması karşısında, marka tescili kötüniyetli olsa dahi yaklaşık 16 yıldır bu duruma sessiz kalan ve davaya konu marka tescilinden haberdar olan veya olması gereken davacının bu süre sonunda işbu davayı açmasının da iyiniyetli olmayacağı Medeni Kanun 2. Maddesi uyarınca “herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” denilmek suretiyle kötüniyetin korunamayacağı, kötüniyetli olarak dava açanların karşı tarafın kötüniyetli olduğu iddiasına da dayanamayacağı, bu şekilde hem kötüniyetli tescilin ispatlanamamış olması, hemde tescil tarihi ile dava tarihi arasında 16 yıllık süre geçmesi nedeniyle kötüniyet iddiasının ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 233.95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2023