Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/421 E. 2022/71 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/421 Esas
KARAR NO : 2022/71

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacının şahıs şirketi olan —-tarihinden—- yılından —- sektöründe bilfiil faaliyet gösterdiğini, —- sektörünün öncülerinden olup sektör içerisinde de bilindiğini, — noktaya getirdiğini düşündüğü şirketi adına yıllardır kullanmakta olduğu —- markasını tescil ettirmek için başvuru yapmayı düşünmüş ancak Davalı şirketin tamamen ilgisiz ve haksız bir şekilde, kendisine ait olan — markasını kendi adına tescil ettirdiğini gördüğünü, davalının haksız ve kötü niyetli olarak anılan markayı tescil ettirmiş olması sebebiyle, —- isimli internet siteleri alan adlarını aldığını, bu siteleri aracılığı ile ticaret yapmaya devam ettiğini, — araması yapıldığında davacının en üst sırada çıktığını, Müvekkil markasını genişletebilmek adına bunların dışında ayrıca — bir hesap açmış olup bugüne kadar —altında ———-bulunmakta ve —— görüntülenme aldığını, Dolayısıyla davacının —-kazandığını, Davalı şirketin kötü niyetli olarak —- markasını kendi adına tescil ettirdiğini, Davalının basiretli tacir olarak , tescilini talep ettiği işaretin,—- tarafından kullanıldığını ve/veya tescil edilmiş olduğunu bilmesi ya da bilebilecek durumda Olduğunu, Davalı şirket ——- faaliyet göstermediğini, —– bulunduğunu, Bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,—–markası üzerinden davacının Gerçek Hak Sahibi olduğunun tespiti ve/veya Davalı Şirketin marka tescili kötü niyetli yaptığının tespiti ile dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kurularak faaliyete geçtiği —- tarihinden bu yana değerli ———- satışı ile iştigal etmekte olup; şirketin anılan faaliyetleri ——– etmiş olduğu faaliyetleri ile birlikte 2002 yılına kadar uzandığını, uzun yıllardır firma faaliyetleri kapsamında metal arama————-gibi ürünleri imal ederek ve dünyaca ünlü —–markalarının —-yaparak —- dört bir yanında faaliyet gösterdiğini, uzun yıllardır gerçekleştirmiş olduğu faaliyetler neticesinde gerek imal etmiş olduğu ürünler ve gerekse —- gerçekleştirmiş olduğu eğitimsel faaliyetleri ile —– sektörüne yön vererek; sektörde ve ilgili tüketici kitlesi üzerinde büyük bir bilinirliğe kavuştuğunu, şirketin kurucusu ve müdürü olan—, şirketin anılan kapsamdaki bilinirliğe kavuşması adına yıllardır ——, firmasının unvanını kullanarak——————- sayılarını bulan —yayınladığını, davalının zaman içerisinde sürekli olarak —– bilinirliği sayesinde genişleyen ——— markalarını kullanarak —-genelindeki bayileri ve —- aracılığıyla yönettiğini,—nezdinde tescilli olan; —- numaralı — —— adlarının da sahibi olduğunu, markalarını da bayileri ve internet siteleri üzerinden yoğun bir şekilde kullandığını, marka tescillerindeki yer alan ibarelerin, belirtmiş olduğumuz internet sitelerinde yoğun bir şekilde ve özellikle bu ibareler ön plana çıkarılacak şekilde markasal anlamda kullanılmakta olduğunu, davacının sahibi olduğu şahıs şirketi firmasının —- veya mesleki faaliyet belgesinde “—- ibaresi yazması dava konusu ibareyi markasal anlamda kullanmış olduğunu göstermeyeceğini, uygulamada bahsedilen gerçek hak sahipliği ilkesi, tescilsiz işaretin ——– hukukuna özgü bir şekilde; eş söyleyişle markasal anlamda kullanılmış olmasını aradığını, buna karşılık, davacı tarafın —- kullanım olarak nitelendirilemeyecek belgelere dayanarak dava konusu ibareyi anılan amaçla kullanmış olduğunu iddia ettiğini dava konusu markanın işletme adı olarak tescil edilmesi, muhakkak marka olarak kullanıldığını da göstermeyeceğini, davacının marka üzerinde hak sahipliği iddiasını ispatlayamadığını, Marka kullanımına ilişkin tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın, dava konusu ibareyi —– kullanmadığı, esasen böyle bir iradesinin de çok yakın bir zamana kadar olmadığı rahatlıkla görüldüğünü, davacının 3-4 ay öncesine kadar davacının marka başvurusunda bulunma fikrinin bulunmadığını belirterek, davacının asıl iradesini açıkça ikrar ettiğini, Son olarak, davacının davalı şirketin —– olmasına dayanarak, dava konusu marka ile birlikte —markaların da sahibi olduğunu vurgulayarak, tüm marka tescillerinde kötü niyetli olduğunu iddia etiğini, yukarıda detaylıca bahsedildiği üzere, vekil eden şirket tüm markalarını, bayileri ve bu bayilerinin bağıntılı olduğu internet siteleri vasıtasıyla yerel olarak yoğun bir şekilde kullandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir..
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava; — numaralı — markasının gerçek hak sahipliği kötü niyetli ve haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak tescili iddiasıyla hükümsüzlüğü davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan, — bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davalı adına —- yer alan hizmetler için —–nezdinde tescilli olduğu, Davalının ilk olarak—-“Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Makine ve ———– —- daha önce kullanımlarının olduğu, davacının sözkonusu ibare üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğuna ilişkin tespit yapılamadığı, Kullanım önceliği açısından davalının davacıdan daha önce —— ürünlerinin satış ve pazarlaması için —- kullanımlarının mevcut olduğu, , davacının sözkonusu ibare için ilk ve gerçek hak sahibi olduğunun tespit edilemediği, dosya kapsamındaki belgelerin incelenmesinden, her iki firmanın —-zamandır birlikte faaliyet gösterdikleri, bu nedenle de hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığına dair raporunu sunmuşlardır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan 24/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak: Davacının ilk olarak —- ibaresini —-davalıdan daha önce kullanımlarının olduğu, davacının söz konusu ibare üzerinde ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, — markasının davalı adına — Sınıfta yer alan hizmetler için —olduğu, Davacının “—- ibaresini”, —-davalıdan daha önce ciddi olarak kullanımlarının olup, ilk ve gerçek hak sahibi olduğunun tespiti nedeni ile , davalı adına —- markasının “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için—–kullanılan elemanlar: ——— açısından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğuna dair ek raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından davalı adına tescilli—— markanın gerçek sahibinin davacı olduğu, —-beri faaliyet gösterdiğini, uzun yıllardır —- ticaret unvanını kullandığını, markanın gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, davalının tescilinin kötü niyetli olarak yapıldığını belirterek davanın kabulünü talep ettiği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile, davalının———– üretim ve satım işi ile uğraştığını birçok—-bulunduğu ——— bulunduğunu bu sebeple bu markayı adına tescil ettirdiğini, davalının —– markasını markasal olarak kullanmadığını, davalının tescillerinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce davada gerçek hak sahipliğine dayalı hükümsüzlük iddiası olduğundan davacı tarafça bildirilen tanıkların talimat yoluyla ifadeleri alınmış, —Mahkemesince beyanı alınan tanık —- beyanında davacıya —-yapımında yardımcı olduğunu, davacıyı sektörde—— olarak tanıdıklarını, —- bürolarından —- adıyla tescil verilemeyeceğinden dolayı tescil başvurusunda bulunmadığını, davacının uzun zamandır —- işi ile uğraştığını belirttiği, diğer tanık—- alınan beyanında 5 yıldır davacıyı tanıdığını, davacının iş yerine—yerinde çalıştığını, davacının — olarak sektörde bilindiğini beyan ettiği, —dinlenen tanık —- faaliyette bulunduğunu, davacıyı —- firmasının sahibi olduğunu, —-sektöründe —-denildiğinde … adlı kişinin bilindiğini, —- genelinde tahminen —– firmasının olduğunu beyan ettiği, mahkememizce alınan—- raporunda, davacıya ait internet siteleri ve deliller davalıya aitmiş gibi değerlendirildiğinden, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan 24/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının — markasının ilk ve gerçek hak sahibi olduğu yönünde görüş bildirildiği, buna göre tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dinlenen tanık beyanlarında davacının uzun zamandır — ticari unvanı ile —- faaliyette bulunduğunun anlaşıldığı, yine bilirkişi raporunda tespit edilen ve incelenen —- davacıya ait olduğu ve 17/06/2013 tarihinde kayıt yaptırıldığı,—- görsellerinin ve fiyat bilgisinin yer aldığı, yine davacıya ait ———– tarihinde açıldığı, —– kez izlendiği, yine davacıya ait —– —- -2015 yıllarında açıldığının tespit edildiği, yine davacı tarafından dosyaya sunulan —-belgesi incelendiğinde iş yeri unvanının — olarak yer aldığı, belgenin veriliş tarihinin —- olduğu, vergi levhasında da davacının ticaret unvanının — aldığı, davalının—-medya hesaplarındaki kullanımlarının —markasal kullanımlar olduğu, davalıya ait —- numaralı —–ibareli markanın — koruma tarihi olarak —- tescilli olduğu, davalının davaya konu markası ile davacı tarafından kullanılan — markasının birebir aynı olduğu, bu sebeple markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açabileceği, davalı tarafından davaya konu —- numaralı —-markasının davacıdan daha önceki tarihlerde kullanıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, buna göre davacının —- markası üzerinde davalıya nazaran ilk ve gerçek hak sahibi olduğu, bu sebeple taraf markalarının ticari faaliyet alanları değerlendirildiğinde, davalı adına —- numaralı ——- malları el verişli bir şekilde görmesi ve satın alması—— hizmetler parekende, ———hizmetleri bakımından SMK nın 6/3. Maddesi uyarınca kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, davacı tarafından kötü niyetli tescil nedeniyle hükümsüzlük talebi değerlendirildiğinde, asıl olan iyi niyet olup, kötü niyeti iddia edenin bunu ispat etmesi gerekmektedir. Davacı tarafından, davalı şirketin —–markasının sahibi olduğu faka—– gibi birçok marka tescilinin bulunduğu,——- herhangi bir faaliyetinin olmadığını, davacı kullanımından haberdar olduğu veya olması gerektiğini belirterek tescilin kötü niyetli olduğunu iddia ettiği, mahkememizce dosya kapsamından ve dinlenen tanık beyanlarından, ——– gösteren ortalama 150 civarında iş yeri veya kişi olduğu, davacının uzun yıllardır —– gösterdiği——-markasına ilişkin — faaliyetlerinin olduğu,——– dikkate alındığında, davalı şirketin davacı markasından haberdar olduğu veya olması gerektiği, yine dosya içerisindeki belgelerden davalının —— eklemek suretiyle çok sayıda tescilde bulunduğu, bu davranışın iyi niyetli bir davranış olarak değerlendirilemeyeceği şöyle ki bu illerde — sektöründe faaliyet gösteren kişi veya kurumların bu unvan ve marka ile faaliyette bulunmasını engelleyici bir davranış olduğu, davamız bakımından da davacının —- tescilinin kötü niyetli olduğu kanaatine ulaşılması sebebiyle, kötü niyetli tescil halinde markanın tescilli olduğu tüm sınıftaki hizmet ve emtialar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğinden, 6769 Sayılı SMK’ nın 6/9 Maddesi uyarınca, kötü niyetli tescil sebebiyle davanın kabulüne ve davaya konu—- sayılı markanın tescilli olduğu tüm hizmet ve emtialar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli——- sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Alınması gereken —- harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan—- ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 383,60 TL müzekkere, tebligat gideri 2.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.628,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.