Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/419 E. 2023/227 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/419
KARAR NO : 2023/227

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkiline ait,—–internet sitesinden (—–) bağlantısı ile yaklaşık 3.700.000 kere izlenmiş olması nedeniyle popüler olan, —–getirtilecek kayıtlardan da görüleceği üzere —-adlı ilk satırı—–ile başlayan devamında “…—– diye süren eserin, —– nolu davalının yazdığı (takma isim kullanılması durumunda değinilen kişinin kendisi), —— nolu davalının yetkilisi olduğu —– nolu davalı yayıncının yayınevinden (—–) “—–” adıyla basılmış, müvekkiline ait olan sözlerin kitabın 156. Sayfasında alıntı yapılmadan kullanıldığı, değinilen kitabın —– Baskı adıyla Mayıs 2019’da bir kez daha baskı yaptığı, aşırmanın yapıldığı sayfanın fotoğrafının—–nolu davalının sosyal medya hesaplarında paylaşıldığı, bu durumun müvekkilinin hayranlarınca fark edilmesiyle Eylül ayında müvekkiline bildirildiği, Müvekkiline ait eserin kendi tanınırlığıyla uyumsuzluk gösteren bir içeriğe sahip olan kitap içinde kullanılarak eserin bütünlüğünü bozma yoluyla manevi hakları; işleme, çoğaltma, yayma yoluyla da mali hakları ihlal edildiği hususlarını beyan ederek, müvekkiline ait olan sözlerin aşırılması (İntihal) sonucu gerçekleşen tecavüzün önlenmesi (Men’i) ile HMK.Md. 107/1 uyarınca açılan belirsiz alacak davasından ötürü, FSEK md. 68’e göre tecavüzün giderilerek (Ref’i), rayiç bedelin 3 katı tutarında tazminat ile müvekkilinin manevi zararları için 50.000 TL manevi ödencenin, belirlenecek maddi ödence ile birlikte tecavüz tarihinden yürütülecek en yüksek reeskont faizleriyle dayanışmalı davalılardan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu müvekkilinin kitaplarının sadece birinci basısında yer aldığı, bu basının sadece 2100 adet satıldığı, müvekkilinin durum kendisine bildirildiğinde birinci basıdan sonraki basılardan bu metni çıkarttığı, dolayısıyla oran hesaplanırken tek kitap üzerinden değil tüm bası sayısı ile sayfa sayısı çarpılıp, ortalama sayfa başına düşen kelime sayısı ile de çarpılarak bir oran hesaplanması gerektiği, ortaya çıkacak oran göz önüne alındığında müvekkilinin kasıtlı olarak bir alıntı yapmadığı durumun esinlenmeden ibaret olduğu, Davacının hak sahibi olduğu şarkı sözlerinin bulunduğu albümü 2018 tarihinde yayımladığı, ancak şarkının … tarafından bizzat —— 5 Eylül 2017 tarihinde paylaşıldığı, Müvekkilinin—– ilgilenen bir kitap yazarı olduğu, 16.06.2016 tarihinde —-” isimli şarkının—— yayımlandığı, sanatçının şarkısının davacının şarkısının yayımlama tarihinden önce yayımlandığı, şarkının sözlerinde geçen—–cümlesinin müvekkilin ilham kaynağı olduğu, —– isimli şarkının tüm sözleri göz önüne alındığında şarkıdaki ana fikrin—-ve emirlerine olan nankörlüğünü anlattığı, —- emirlerini sürekli unuttuğuna vurgu yapıldığı, Müvekkilin yazdığı kitabın da ana fikrinin —-üzerine olduğu, müvekkilinin—– şarkısından esinlenerek yazdığı bu dizelerin davacı tarafından haksız kazanç haline dönüştürülmeye çalışıldığı, —– cümlesi davacı tarafından aşk ile bağdaştırılmış iken müvekkili tarafından—–olarak yani —- vesile ettiği —-yüreğinde bulunan —- sevgisini de—– anlamında kullanıldığı, Müvekkilinin tasavvuf edebiyatıyla ilgilenen ve bu yönde kitaplar okuyup müzikler dinleyen bir kişi olduğu, dolayısıyla davacının cümlesini kasten alıp kullanma gibi bir düşüncesi olmadığı, kullanıldığı iddia edilenin 8 kelimelik bir cümle olduğu, kelimeler ve cümle akışının günlük hayatta dahi defalarca kullanılabilecek cinsten olduğu, müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi eserinin bir kısmını bile isteye kendi ürünüymüş gibi alenileştirerek kitabında kullanıldığı iddialarını kabul etmelerinin mümkün olmadığı, Davacının maddi zararının açıklanmadığı, bu durumun açıklığa kavuşmaya muhtaç olduğu, İntihal için aranan temel şartın, özgün eser sahibinin hususiyetinin çalıntı esere aynen geçmesi olduğu; yoksa bir eserden esinlenip kendi hususiyetini yansıtarak meydana getirilmiş eserlerde intihalden söz edilemeyeceği, intihalin oluşabilmesi için başkası tarafından yaratılmış bir eserin bazı bölümlerinin, kısımlarının, pasajlarının, namelerinin, figürlerinin fail tarafından kendisine mal edinilmesi, sahiplenilmesi – gerektiği, müvekkilinin kitabındaki şikayet konusu satırlarda bir cümlenin dikkati çektiği, kitabın ve şarkı sözünün tamamı göz önüne alındığında cümlelerin çok farklı amaçlarla kullanıldığının görüleceği, müvekkilinin eyleminin intihal değil esinlenme olarak nitelendirilmesi gerektiği, İşbu suçun oluşabilmesi için melodisiyle özdeşleşmiş olan bu cümlenin aynı akışta kullanılmış olması gerektiği, FSEK md.71/1/3’de düzenlenen eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunarak işlenen intihal suçunda korunan hukuki menfaatin, eser sahibinin manevi haklarının ihlal edilmesinin engellenmek istenmesinin yanı sıra eser sahibinin fikri çabaları sonucu meydana getirdiği eserden başkalarının haksız bir biçimde yararlanmasının önüne geçmek olduğu, Bir müzik eserinin söz veya bestesinin başka bir müzik eserinde kullanılması halinde söz veya bestenin sahibi olan kişinin net bir biçimde kaynak olarak gösterilmesi gerektiği, aksi halde FSEK md.71/1/3 anlamında kaynak göstermeksizin iktibasta bulunma suçu işlenmiş olacağı, müvekkilinin eserinin kitap olduğu, meydana getirilen eserde, orijinal eser büyük ölçüde tekrarlanıyor veya kendini hissettiriyorsa da intihalden söz edilebileceği, sonradan meydana getirilen eserde alıntı esinlenme boyutunda kalmış başka bir ifadeyle orijinal eseri üretenin hususiyeti sonraki esere işlememişse intihalden bahsedilemeyeceği, hususlarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davacıya ait olduğu iddia edilen —-ibaresi ile başlayan yazının davalıların yayınlamış olduğu—– isimli kitabında isim belirtilmeksizin yayınlanıp yayınlanmadığı eserin gerçek hak sahipliğinini, maddi manevi tazminat taleplidir.
Mahkememizde aldırılan 17/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; — isimli şarkı sözlerinin eseri oluşturan unsurları taşıdığı ve yukarıda yapılan tanımlamalar kapsamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, Davacı … dava konusu—– isimli şarkının sözlerinin eser sahibi olduğu, Dava konusu—– isimli kitapta davacının eser sahibi olduğu şarkı sözlerinin incelenen kısmının intihal yolu ile aynen kullanıldığı ve bu kapsamda davacının mali haklarından FSEK m.22 ve 23’te düzenlenen çoğaltma ve yayma haklarının ve manevi haklarından FSEK md. 14.’teki umuma arz yetkisini ve FSEK m.15’teki eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlal edildiği, Davacının mali haklarının ihlali nedeniyle FSEK md. 68 çerçevesinde talep edebileceği bedelin 3.000 TL olduğu, bedelin 3 katına kadar tazminata hükmedilmesi hususunda takdirin Sayın Mahkemede olduğu, Davacının manevi haklarının ihlali nedeniyle tazminat talep edebileceği, manevi tazminatın türü ve miktarını takdir hakkının ise Sayın Mahkemeye ait olduğuna dair raporunu sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının eser hakkından kaynaklı maddi manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacının —– sitesi üzerinden yayınlanan —–adlı yazısında intihal yapılarak meydana getirildiği iddia edilen yazarının mahlas adı —–gerçek adının ise … olduğu diğer davalılar tarafından basılıp çoğaltılan —–isimli eser ile davacının mali manevi haklarının ihlaline ilişkin maddi manevi tazminat talebinden ibaret olduğu, davalılarca davanın reddinin talep edildiği, mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın konusunda uzman heyete tevdi edilerek davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği —– isimli yazının eser niteliğinde olup olmadığı bu yazıda davaya konu —- isimli kitaptan alıntı yapılıp yapılmadığı yapıldı ise emsal rayiç bedel tespit edilemediğinden resen emsal bedel tespiti yapılarak maddi tazminatın da hesaplanmasının talep edildiği, aldırılan 17/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının —–isimli eserinin şarkı sözü olarak kullanıldığı, —– halen yayında olduğunun tespit edildiği, eser sahibinin davacı …—— olduğu ve edebiyat eseri niteliğinde olduğunun tespit edildiği, davalılarca oluşturulan yazarının … (Mahlas adı —— yayıncısının ise davalı şirket ve davalı şirket yetkilisi … olduğunun belirtildiği, davalılara ait eser incelendiğinde davacıya ait sözlerin çok küçük değişiklikler ile aynen kullanıldığını, bu durumun intihal mahiyetinde olduğunun belirtildiği rayiç bedel olarak ise intihal edilen kısmın bedelinin 3.000 TL olarak tespit edildiği, buna göre tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının —-isimli eserinde ——” şeklinde şarkıda nakarat olarak geçen dizelerin bulunduğu davalı eserinde ise ——şeklinde neredeyse birebir aynı olacak şekilde alıntı yapıldığı, davacıya ait eserin ilk olarak 05/09/2017 tarihinde —– paylaşıldığı davalılarca meydana getirilen eserin ise 2019 yılında piyasaya sürüldüğü, buna göre de davacının davaya konu ihtilaflı sözler bakımından hak sahibi olduğu davalılarca yayınlanan—— isimli eserde davacının adı belirtilmeksizin alıntı yapılmak suretiyle intihale sebebiyet verildiği bu durumun FSEK de düzenlenen çoğaltma ve yayma hakkının ihlali şeklinde yine davacının adının belirtilmemesi sebebiyle mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini, davalıların bu eylemlerden eseri oluşturan ve çoğaltıp umuma arz eden olmaları sebebiyle birlikte sorumlu oldukları, bu sebeple davacının tecavüzün ref’i yöntemlerinden olan FSEK 68. Madde uyarınca 3 kat tazminat talep edebileceği gibi FSEK 70. Maddesi uyarınca manevi tazminat da talep edebileceği, bilirkişi raporunca intihal edilen kısmın toplamda 2 dizeden oluşması sebebiyle belirlenen 3.000 TL rayiç bedelin dosya kapsamına uygun olduğu bu sebeple FSEK 68. Madde uyarınca 3 katı olan 9.000 TL maddi tazminatın davalılardan alınmasına karar vermek gerektiği, manevi tazminat talebi yönünden de intihal yapılan sözlerin yaklaşık iki dizeden oluşması tarafların sosyal ve ekonomik durumları, eserlerin bandrol sayısı ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak takdiren 6.000 TL manevi tazminatın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından yine davalılarca ilk bandrol alınma tarihi olan 08.02.2019 tarihinde haksız eylem başladığından bu tarihten itibaren faiz işletilmek suretiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABUL
KISMEN REDDİ ile, 9.000,00 TL maddi tazminatın 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte,davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,6.000,00 TL Manevi tazminatın 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,Manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan alınan 44,40 TL peşin harç + 862,41 TL peşin harç + 154,00 TL ıslah harcın mahsubu ile fazla alınan 36,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafından yatırılan 1.060,81 TL Harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 4.589,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 2571,33 TL sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 9.000,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 6.000,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 6.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … ödenmesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.