Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/407 E. 2022/47 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/407 Esas
KARAR NO : 2022/47

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizin ——- Esas sayılı dosyasında, Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmiş, tefrik edilen mahkememiz —- Esas dosyasında — numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … adına — ibareli olan markaları uzun yıllardır kullanılarak ayırt edicilik kazandırdığını, markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğundan 6769 sayılı SMK’nın 5/İç – 6/1 6/4 7 25 26 maddeleri açısından değerlendirmesi bakımından öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu bu sebeple — usul-yasaya aykırı ve kötüniyetli surette tescilli—-le usul-yasaya aykırı ve kötüniyetli surette tescilli — usul -yasaya aykırı ve kötüniyetli surette tescilli — aykırı ve kötüniyetli surette tescilli —, ibareli markaların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun “maddeleri doğrultusunda hükümsüzlüğüne sicilden terkinine, Davalı—-ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesine göre —- — kullanılmaması nedeniyle iptaline markalar sicilinden terkinine, Davalı yan adına—İle tescilli —- SMK’nın 9. Maddesine göre —. Sınıfta yer alan “— hizmetlerinde kullanılmaması nedeniyle iptaline markalar sicilinden terkinine, Davalı yan adına —– günlerinde kullanılanlar da dahil olmak üzere — karşı kullanılan ——” ve –, Sınıfta yer alan “—- nedeniyle iptaline, markalar sicilinden terkinine Yargılama giderleri ve Ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilen — müvekkili şirket tarafından halen dahi kullanılmakta olup, davacının haksız ve mesnetsiz iddialarla açtığı iş bu marka hükümsüzlüğü davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli —— markasının hükümsüzlüğü ve iptali olup taraflar markaların tescilli oldukları mal ve hizmet sınıfları da değerlendirilerek benzer olup olmadıkları, davacı markasının tanınmış olup olmadığı, davacının marka üzerinde gerçek hak sahibi olup olmadığı, davalının marka tescilinin kötü niyet kapsamında kalıp kalmadığı, davalının dava konusu markayı kullanıp kullanmadığı davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan — bilirkişi raporunda; yapılan tespitler ve değerlendirmeler sonucu Davalının —başvuru nolu markası ile davacının önceki tarihli markalarının—- ancak davacının —- benzer alanda marka tescili olmadığından ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı, Aynı sektörde faaliyette bulunan firma rın birbirinden haberdar olmaları beklendiği, kötüniyet göz önüne alınırken TTK nın 18/3 hükmü anlamında basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü neticesinde, davacı tarafından “—-yapmış olduğu yatırımlar ile sağlanan ayırt edicilikten davalının haberdar olmaması mümkün olmaması nedeniyle SMK mad.6/9 bağlamında kötüniyetten söz edilebileceği, Davacının “——– kullanımının—— alanında başladığı ve bu kullanımın davalının—- tescilli markasının başvuru tarihi olan — başlamış ve ayırt edicilik kazandırmış olmakla davacının SMK’nın 6/3. maddesi uyarınca öncelikli kullanım ve başvuruyu engelleme hakkına sahip bulunduğu SMK mad.9 bağlamında kullanım lisans alan tarafından da gerçekleştirilebileceği, mali yönden yapılan incelemede görüldüğü üzere davalı “——-şekil ibaresini —kullandığı, hükümsüzlüğe ilişkin yapılan değerlendirmede davalının iptali istenen tescilli markası olan — benzerliği açısından mad — markanın ayırt — değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması olduğu görüş ve kanaatlerine varılmış —– — İncelemede; İş bu internet sitesinde yapılan incelemede, sitenin ana sayfasında “—- marka ismi ve şekli bulund— başka yerlerinde— — sayfasının ana sayfasında, yaklaşık ——– görselinin bulunduğu, bu binaların— bulunduğu, görselin ——- markası, bunun da yanında “— bulunduğu, — kişinin sayfayı takip ettiği ve — kişinin orada olduğunu bildirdiğine ilişkin istatistiki bilgiler bulunduğu, ilave — nolu iletişim numarasının bulunduğu tespit edilmiştir. —sayfasının en üstünde “— şekli bulunduğu,— tarafından takip edildiği, sayfa yöneticisinin de 2 kişiyi takip ettiği,— hesabında;— şekli bulunduğu, bunun altında “—İncelemenin yapıldığı tarih itibariyle sayfanın—- sayfanın — görüntülendiği, — olduğu ve her bir —değişik sayıda (— olduğu tespit edilmiştir. —-yapıldığı tarih— takip edildiği,—gönderisi bulunan— görsellerin tamamına yakınında— paylaşıldığı, ilk paylaşımlarda “——- tarihinde dolacağı—— ismini tescil ettirenin —- “— şekilde yaptırılan aramada ilk sırada— önerildiği tespit edildiği, Mali bilirkişi olarak yapmış olduğum inceleme neticesinde — “Markanın Kullanılması” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrası şu şekildedir; “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından — kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.Davalı— kullandığına dair resmi evrakları üzerinde herhangi bir veriye rastlanmamıştır. Davalı vekili ile —- korumak için tescil edilmiş bir alt markasıdır. —- markası herhangi bir resmi evrakata kulanılmamaktadır, şeklinde açıklamada bulunmuştur. —şirketler içerisinde yer alan Dava dışı —- tarafından yukarıda liste halinde verilen faturaların üzerinde kullanıldığı tespit edildiğine dair raporunu sunmuşlardır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan 31/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Tarafların beyan ve itirazlarının dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu kök rapordaki kanaati değiştiren bir husus olmadığına dair ek raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davacı şirketin — yılından beri kesintisiz olarak —– vermeye başladığını, davacının —- ibareli çok sayıda tescilli marka sahibi olduğunu, markaya uzun süredir harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, — markası üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davacının — ibaresini tescil ettirmemesinden faydalanarak, hukuka aykırı bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, davaya konu davalı — tescil nolu — markanın davacıya ait — markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağının, davalı marka tescilinin kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu sebeplerle öncelikle markanın hükümsüzlüğüne ayrıca——– biçimde kullanılmadığı bu sebeple iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkememizce taraflar adına tescilli —– önce görülmüş mahkeme dosyaları celp edilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunca sunulan—– kök raporda davalının davaya konu —— — kullandığı yönünde görüş bildirildiği. — ek raporda kök raporun tekrar edildiği, buna göre öncelikle hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı şirket tarafından davaya konu — markanın SMK’. nun 6/1 ve 3. Maddeleri uyarınca gerçek hak sahipliği ve markalar arasındaki benzerlik sebebiyle hükümsüzlük talepleri yönünden davaya konu —– tarihinde—- edildiği, SMK’ nun 25/6. Maddesi uyarınca — bildiği veya bilmesi gerektiği halde bu duruma birbirini izleyen 5 yıl boyunca— kötü niyetli olmadıkça markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez” denilmekle tarafların ortak olarak — birbirlerinin markalarından ve kullanımlarından — olduğu markanın tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık 7 yıllık bir süre olduğu, bu sebeple gerçek hak sahipliği ve benzerlik sebebiyle markaların hükümsüzlüğü talebinin 5 yıllık yasal süre aşıldığından ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine, kötü niyetli tescil talebi bakımından ise kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük taleplerine sessiz kalma savunması ileri sürülemeyeceğinden mahkememizce kötü niyetli tescil iddiası nedeniyle yapılan değerlendirmede, Yargıtayın sürekli ve istikrarlı kararlarında belirttiği üzere kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekir çünkü aslolan iyi niyettir, davacı şirketçe kötü niyete gerekçe olarak tarafların uzun yıllara dayalı olarak aynı sektörde faaliyet göstermeleri, davalının bunu bilmesine rağmen markayı kendi adına birebir aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil ettirmesinin kötü niyeti olduğunu iddia etmiş, mahkememizce markalar karşılaştırıldığında, davacı şirketin —– çok sayıda tescilli markasının olduğu, davaya konu —- markası ile davacı — karşılaştırıldığında, Markaların birebir aynı olduğu, tarafların aynı sektörde,—- ortalama tüketici nezdinde karışıklığa da sebebiyet verebileceği,bu sebeple davalının kötü niyetli marka tescilinde bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde —yılından beri davalı adına tescilli bulunan ve fiilen kullanılan ——- üzerinde gerçek hak sahibinin davalı şirket olduğunu, buna ilişkin marka kayıtları da incelendiğinde, davalı şirket adına——-benzer olduğu, —- tarafından çeşitli marka tescillerine konu edildiği, buna göre davacı şirketçe ——ibaresini—-kullanıldığı belirtilmişken davalı —çok benzer şekilde — yılında tescil edildiği, davalı tarafından daha sonra kullanılan ve tescile konu edilen — markalarının — ibaresinden türetilmiş olduğu buna göre davalının — markasına benzer bir şekilde kullanmış— davacının ilk kullanımda bulunduğunu belirttiği tarih olan — olması sebebiyle — üzerinde gerçek hak sahipliği bakımından davacı iddialarının kanıtlanamadığı, davalı şirketin— ibaresinden türetmek — ibaresi ve bu şekilde yaptırılan — bakımından kötü niyetli hareket ettiğinin düşünülemeyeceği, bu sebeple kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük iddiası bakımından da,kötüniyet iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği, kullanılmama sebebiyle iptal talebi bakımından ise, SMK ‘ nun 26. Maddesinde hangi hallerde markanın iptaline karar verileceği belirtilmiş olup, yine SMK nun 9-1 Maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından — ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Yine 9/2.a) maddesi uyarınca markanın ayırt edici — unsurlarla kullanılması kullanma kabul edilir, buna göre; davalı şirketçe davaya— kullanılıp kullanılmadığı yönünden yaptırılan — neticesi aldırılan bilirkişi kök raporunda—- davalının — olan dava dışı —- tarihli—- —esas unsurlu markaların kullanıldığı, bu sebeple iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre; davalıya ait ——-inceleme ve davalı tarafından sunulan—- kayıtlar ve faturalar üzerinde yapılan incelemede dava dışı —- —adı altında faaliyette bulunduğunun—kullanılması bakımından markanın tescilli sahibinin markayı bizzat kullanmasının aranmadığı, markayı lisans sözleşmesi ile de kullandırması halinde bunun kullanma sayılacağının SMK. Nın 9/3. Maddesi uyarınca hüküm altına alındığı. Dosya içerisindeki fatura ve belgeler —— bedeli faturaları ve markayı fiilen kullanan dava dışı—– marka kullanımından kaynaklanan faturaların mevcut olduğu—- incelemesinde, davalı tarafından— kullanıldığının belirtildiği. Davalı— hem — ve faturalarda ciddi bir biçimde——- kullanmama nedeni ile iptal davasının reddine karar vermek gerektiği bu şekilde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükümsüzlük talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca, Davalı vekiline —- gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
4-İptal talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — Davalı vekiline— takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.