Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/406 E. 2023/41 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/406 Esas
KARAR NO: 2023/41
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 04/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- alınan —— tarihinden itibaren—- markasının —- —- tarihinde başvuruda bulunarak ——sınıfta —— markasının sahibi olduğunu, davacı, hem şirket unvanında hem de markasında —— adını kurulduğu tarihten —– kullanmakta,——- unvanı ve markası ile tanındığını, —– sözlük anlamıyla harabe demek olduğunu, bu konu ile ilgilenen —–ilgilenenlerin kişilerin ilgisinde ve bilgisinde olmasına rağmen, bir işletme için tercih edilecek bir isim olmadığını, davacı ortaklarından —— olduğundan ve nihai hedefinin —— olması nedeniyle bu ismi şirketin ismi olarak seçmiş ve şirket —– yılında kurulurken —— görev alacağı açıklaması kuruluş sözleşmesinde yer aldığını, davacının tanınırlık elde etmiş olduğu —— ve hemen aynı ————– markası ile faaliyete geçmeye çalışan davalı şirket, —– markası ile internet sitesi açmış ——– ve reklamlarında ——– markasını kullandığını, davalının markamıza yönelik tecavüz teşkil eden davranışları yasalarla korunan haklarımıza tecavüz teşkil edip, haksız rekabet oluşturmakta olduğundan ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na aykırılık teşkil etmekte olduğundan markalarına yaptığı tecavüzün durdurulması davalı tarafa önce ihtarname çekildiği ancak tecavüzünü devam ettirmiş olması nedeniyle aleyhinde dava açıldığını, açılan davamızın kabulüne karar verilerek kararın kesinleştiğini, Davalı şirket —- tarihinde kurulmuştur. Kurulduğu tarihten itibaren tecavüzün durdurulmasına karar verilinceye kadar—— faaliyet gösterdiğini, ——- dosyasının —— tarihli bilirkişi raporunda, otelin henüz faaliyete geçmediği ve ancak asmış olduğu tabelalar, yaptığı reklamlar ve açtığı —-markamıza tecavüz etmekte olduğu tespit edildiğini, aynı iş kolunda faaliyet göstermekte olan şirketler karıştırılmış ve davalı şirkete yapılacak iş başvurularında işçi adayları şirketimize gelmiş ve—- davalıya gönderilmesi gereken faturalar dahi şirket maillerine gönderildiğini, davacının markasının hükümsüzlüğüne dair dava dahi ——– markasını davacıdan alabilmek için her yolu denediğini, davacı hakkında olumsuz söylemlerde bulunulmuş, yaptığı iş sorgulanmış, bazen aşağılanmıştır. Davacı şirketin gelirindeki düşme, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin yanı sıra hem müvekkillerin süreçte ——– olarak yıpratılmaları hem de hakkındaki olumsuz reklamın sürdürülmüş olduğunu, markalarına yapılan tecavüz nedeniyle uğradıkları zararların ve davalının markalarını kullanmak suretiyle elde ettiği gelirin hesaplanmak suretiyle tarafımıza maddi tazminat ödemesine ve manevi olarak verdiği zararları tazmin etmesine karar verilmesini talep ettiği ——– markalarına yapılan tecavüz nedeniyle uğradığı zararların ve davalının markalarını kullanmak suretiyle elde ettiği gelirin hesaplanmak suretiyle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı tutularak 100.000 TL maddi, tazminat ödemesine, Yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf —— müddetle ——– demiştir. Davacı taraf bu beyanıyla Mahkemenizde yanlış bir———- yaratmaya çalışmaktadır zira davacının bu ifade ile iddia ettiği ———— tescil edilmiş bir marka olduğunu, sınıf —- —— alanlarında geçerli bir tescil olduğunu, davalının————alanında davacı adına tescilli olmadığını, davalı şirket —– markasını sınıf —— kullandığını, ——– tarihinde alındığı, yine ——– adlarının da müvekkil şirket tarafından satın alındığı görüldüğünü, —- gönderilen bir başka ——- yapmakta olduğunuz otel projeniz —– alımını düşündüğünüz…” denildiğini, bu durum —– projenin işbu yazışma tarihi baz alınsa dahi en geç ——- tarihi itibariyle fiilen mevcut olduğu ve bu projenin üçüncü kişiler tarafından da bilindiğini gösterdiğini davalı şirket ——– almakta olan otelini fotoğraflarıyla birlikte—— yana ——- kullanıcılarla paylaşmakladır. Dolayısıyla davalı şirket tarafından —–markasının en geç —– fiilen kullanılmaya başlandığı düşünülse dahi bu tarihte davacı şirket tarafından —– sınıfında tescil edilmiş bir markası olmadığı görüleceğini, davacı taraf, davalı şirketin———-markasını kullanmaya başlayıp bu anlamda başvurular yapma süreci devam ederken haksız ve kötü niyetli olarak, davalı şirkete zarar verme amacıyla tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirket, davacı tarafından yapılan başvurunun sürecinden çok geç haberdar olduğundan bu yönde itirazda bulunamamış ve davacının huzurdaki davada olduğu gibi kötü niyetli ithamlarıyla karşı karşıya kaldığını, davalı şirket çıktılardaki yazışmaların tarihi esas alınsa dahi en geç —– tarihinden bu yana —– markasını fiilen kullanmakta olup davacının ‘geçici konaklama hizmeti’ sınıfında tescili ya da başvurusu yapılmış bir markası da bulunmadığından davacının markasına tecavüzü asla oluşturmadığını, davalı şirketin ——— anlamında hak elde ettiğini, haricen yapılan incelemelerde davacının ——- bölgesinde faaliyet gösteren ———– şirketi olduğu, içerisinin boş olduğu, dışardan bakıldığında fiili bir çalışması olup olmadığının bile anlaşılamadığı, müvekkil şirketin ——markasını fiilen kullanmaya başladığı dönemlerde davalı şirketin tamamen farklı bir sınıfta bu marka içeriğindeki ——- ibaresini kullandığı görülmüştür. Bilindiği gibi marka hakkına tecavüzden bahsedebilmek için en basitinden mütecaviz tarafından kullanılan işaretin tescil edilmiş bir markanın aynısı veya onun benzeri olması ve tescil edilmiş markanın tescil edildiği mal ve hizmetlerde kullanılmasının gerektiğini, davalı şirket tarafından kullanılan ——- markasının davalı şirketin—– olarak faaliyet gösterdiği alanla aynı alanda kullanılmıyor olması da zaten ortada davalının sınıf ——-yaptırdığı marka hakkına bir tecavüz olmadığını da göstermektedir. Yine davalı şirketin kurmuş olduğu otelin büyüklüğü ve dikkat çekiciliği, davalı tarafın —— kıyaslandığında davalı şirketin davalı tarafın ismine ya da markasına ihtiyaç duymasının mantıklı bir nedeni olmadığı da görüleceğini, davacı tarafın davalı şirkete ait —— ortaya çıkması ve ——— fiilen kullanılmasından çok sonra tamamen farklı bir alanda kullandığı markasına güvenerek haksız şekilde tescil talebinde bulunduğunu, davacı tarafın davalı şirketten —– —-bir marka hakkı bedeli olduğunu, davalı şirket davacının bu taleplerine olumlu yanıt vermeyip hukuka aykırı bir tutum içinde olmadığını ifade ettiğinde taraf bu kez de —— sözde marka değeri üzerinden pazarlık yapmaya giriştiğini, davacı taraf davalı şirketin otel olmasından bahisle haksız kazanç çalıştığını, davacı tarafın —– ilgili hiçbir faaliyetleri olmamasına rağmen sadece davalı şirketten daha önce —- nezdinde marka başvurusunda bulunmuş sebebiyle davalı şirketin fiili kullanımının hiçe sayılmasının adalete aykırı olacağını, davalı şirketin ——markasını bir bütün olarak kullanması, öncelikle —— çağrıştırması sebebiyle olduğunu, davacı tarafın ——- markasının, davalı şirketin isminden ya da şanından faydalanmak isteyeceği derecede tanınmış, bilinen bir marka olmadığı da görülebileceğini, davalı şirket bu çağrışımdan yola çıkarak kuracağı —– kullanım kolaylığı olması adına ——olarak kullanmıştır. Zaten davacı taraf nedense —— bu yana farklı alanda tescilli olan markasını, davalı şirket ——– isimli bir —— başladıktan sonra bu kez de konaklama hizmetleri için tescil ettirmek istediğini, davalı şirketin herhangi bir kötü niyeti olmadığı gibi davacı tarafın, —– markasının fiilen nerdeyse bir yıl boyunca kullanılmasından, bu anlamda alan adlarının alınmasından çok sonra davalı şirket ile aynı hizmet alanında başvuru yapmış olması ve bu başvuru neticesinde edindiği sözde hakkını kötüye kullanması açıkça kötü niyetli olduğunu, davalı şirkete ait —— oldukça——- tüm reklam faaliyetlerini, ——— ve tanıtımlarını internet sitesi üzerinden yapmaktadır, haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine karar verilmesini talep ettikleri şeklinde cevap sundukları görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, Davacı adına tescilli ——markasına davacı tarafından tecavüz edildiği iddiasıyla maddi tazminat talebi ilişkin davadır.
Mahkememizde aldırılan— tarihli bilirkişi raporunda; Davacı —– tarihinde ortak değişikliği —- tarihinde ise unvan değişikliği yaparaktan ünvanını —– olarak değiştirmiştir. Şirket ——–numarası ile kayıtlı olup ———– faaliyetini devam ettirdiğini, davacının ortaklık yapısı ve yetki durumu aşağıdaki —– ortaklarının değişmesi gerektiğindeki takdirin mahkemeye ait olduğunu, davalının dava konusu marka davacının —– markasından doğan haklarının ihlali ve haksız rekabet sayılacağı, bu durumun dosya da mevcut bilirkişi raporları ile de sabit olduğunu, davacının marka hakkının ihlali ve haksız rekabet eyleminde bulunulduğu iddiasına bağlı tespit, men, ref, maddi tazminat —— istemlerini davalı —– numarası ile kayıtlı olup davalı faaliyetine —–adresinde faaliyetine devam etmektedir. Şirket —– konaklama yerlerinin faaliyetleri ——–faaliyetini devam ettiğini, davalı şirket —- sözleşmesi imzaladığını —– altında sürdürmeye başladığını, davacının —- Dayalı Olarak Talep Edebileceği Tazminatın “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç Tutarı yıl bazın da aşağıdaki şekilde olduğunu, davacının SMK 151/2-b maddesine dayalı olarak talep edeceği tazminatın —– olacağı manevi tazminatın, toplum içinde itibarı, statü ve güvenin sarsılmasının karşılığının giderilmesi olan marka sahibinin manevi tazminat talebinin tarafların kusur ve tutumları doğrultusun da takdir mahkeme ait olmak üzere rapor sunduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan —- tarihli ek raporda; —— tarafından hazırlanan Bilirkişi Raporu ——– tarafından işi Raporunda davacının —- markasından doğan haklarının marka hakkının ihlali ve haksız rekabet sayılacağı, konusunda görüş bildirdiklerini, dolayısı ile marka ve sektör bilirkişileri davalının markayı kullandığı ve davacıya marka kullanımlıdan dolayı zarar verdiği tespit edildiğini, davacının marka hakkının ihlali ve haksız rekabet eyleminde bulunulduğu iddiasına bağlı tespit, men, ref, maddi tazminat —— istemlerinin yerinde olduğu, davalı şirket —- imzaladığı ve —— tarihinden itibaren faaliyetini —– sürdürmeye başladığını, davacının—– hakkına tecavüz edenin elde ettiği —-Tutarı yıl bazın da aşağıdaki şekilde olduğunu, davacının SMK 151/2-b maddesine dayalı olarak talep edeceği tazminatın —- olacağı şeklinde rapor sunduğu görüldü.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava markaya yönelik tecavüz nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olup davacının —- markasının ——Sınıfta tescilli sahibi olduğu, —— esas sayılı dosyası ile taraflar arasında görülen marka hakkına tecavüz davasında dosyamız davalısı tarafından davacının marka haklarına yönelik tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiği, kararın —— tarihinde kesinleştiği, buna göre huzurdaki davada daha önce marka hakkına tecavüz iddiası yönünden yapılan yargılamada tecavüz iddiasının kesinleşmiş mahkeme kararı ile ispatlanmış olması sebebiyle mahkememizce sadece maddi tazminata ilişkin yargılama yapılmış buna göre de—— uyarınca marka hakkının tecavüze uğrayanların maddi tazminat talebinde bulunabileceği davacı tarafından ——–uyarınca tazminat talebinde bulunulduğu, bunun üzerine davalı şirketin ticari defterleri üzerine yapılan incelemede tecavüz dönemi olan —tarihi ile dava tarihi olan —- tarihi arasında elde ettiği net gelirin —– olarak hesaplandığı, hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu bu sebeple maddi tazminat yönünden hükme esas alındığı, bu şekilde davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, fakat dava devam ederken davacı şirketin ticari ünvan değişikliği yaptığı, ayrıca davaya konu—–markalarının da dava dışı —– devrettiğinin anlaşıldığı,mahkememizce her ne kadar sehven—–sahibi olarak davacı sıfatıyla eklenmiş ise de mahkememizin —– celsesinde taraf değişikliği talebinin reddine karar verildiği, davacı vekilinin ticari ünvan değişikliğinden önce dosyaya koymuş olduğu vekaletnamenin halen geçerli olduğu, yeni bir vekaletname sunması gerekmediği, bu sebeple davacı vekili olarak davayı takip edebileceği, taraf değişikliği yönünden ise haksız eylem davacı şirkete yönelik olarak yapılmış olup eylem markanın dava dışı—- devrinden önce gerçekleşmiş olup tazminatta bu döneme ilişkindir. Marka hakkına tecavüzden zarar gören davacı ——dosyamıza taraf olması mümkün olmadığından taraf değişikliğinin reddine karar verilerek neticeden davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:Davanın KABULÜ ile, 250.860,88 TL’ nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 17.136,30 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL peşin harç ve 2.577,00 TL ıslah harcının mahsubu ile 12.851,55 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 1.707,75 TL harcın davalı tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 38.120,52 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 1.398,30 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2023