Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/403 E. 2022/46 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/403 Esas
KARAR NO: 2022/46
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizin —- sayılı dosyasında, Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmiş, tefrik edilen mahkememi— dosyasında davacı tarafın —- numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- belirleme yolunda ilerlediğini, —- hizmet vermeye başladıklarını, müvekkil şirket grubu halinde faaliyet gösteren bir çok firmadan oluştuğunu, —-başladığını —– değiştiğini, bunun üzerine söz konusu değişikliğin işletme adı olarak tescil edildiğini, ——– yazıldığını, bugün iş süreçlerine etkin bir şekilde sürdürebilmesi için müvekkil şirket ünvanı —– unsuru markaların orijinal ve özgün olduğunu, yaptığı yatırım harcadığı sermaye ve emek ile kazandığını —– yönünden tescil ve koruma bakımından öncelik hakkına sahip olduğunu ancak davalı yan müvekkilin marka olarak —– ibaresini adına tescil ettirmemesinden yararlanarak söz konusu markayı haksız ve hukuka aykırı surette adını tescil ettirerek söz konusu markayı müvekkilin kendi adına tescil ettirmesini önüne geçmeye çalıştığını, müvekkil şirket iş bu markanın tescilinden —– nezdinde tescil ettirmek için müracaat ettiğinde söz konusu markanın davalı yan adına tescil edildiğini öğrendiğini,—— yazıldığında sadece müvekkil şirket haberleri çıktığını, bilindiği üzere marka sicile kayıt edilmesi ile birlikte kullanmaya başlamışsa bu halde tescilinin kurucu etkisinden bahsedildiğini, bunun ——getirildiğini buna göre markanın eskiye dayalı öncelikle kullanıcısı o markanın gerçek hak sahibi olduğunu, bir markayı ihdas ve istimal eden kimse o markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikle hak sağladığını marka tescilden önce kullanılması halinde sicile kaydedilmesi açıklayıcı nitelikte olduğunu buna karşılık eskiye dayalı hak sahibinin olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikli olması gerekli olmadığını, davacı adına tescilli şekil markaları ile davalıya ait markanın —–açısından karıştırılma ihtimali olduğu, davaya konu dava tescilli markaların tescilli olduğu emtialarda —– kullanım olarak kabul edilen şekilde kullanılmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini, davalı yan tamamen kötü niyetli bir şekilde müvekkil şirket tarafından uzun yıllardan beri tescilli tescilsiz bir şekilde kullanılarak ayırt edicilik kazandırılan markalarının aynısını ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini müvekkil tarafından kullanılan —– veya türdeş emtialarda kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkil markasının sektörün yaygın bilinirliği ortak ibarelerin güçlü bir ayırt edici niteliğe sahip olması da davaya konu markaları müvekkil markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer kıldığını müvekkil şirket markaları ile davalı yan markalarının tescilli olduğu, emtiaların aynı veya türdeş olduğunu tüketicilerin markaların farklı firmalara ait olduğunu anlayabilmeleri mümkün olmadığını kaldı ki müvekkil şirket markasının toplumda ulaştığı bilinirlik her iki firmanın aynı sektörde faaliyet göstermesi ve aralarında bir dönem ticari ilişkinin olduğu hususu dikkate alındığında müvekkilin markaların aynısını davalı arasında kötü niyetli bir şekilde tescil edilmesi nedeniyle tüketicinin her iki markasını ticari ve fiili bağlantı kurabileceğini açık olduğunu, davalının sayısız marka oluşturabilme imkanı varken müvekkile ait markalarını kullanarak iş bu markanın gerçek hak sahibiymişçesine tüketiciler nezdinde Markalar arası bağlantı kurulmasını sağlayarak haksız yararlanmaya ve haksız kazanç temin niyetin açık göstergesi olduğunu belirterek; ——– —-hizmetler alanında kullanmama nedeniyle iptalini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markanın —– sınıfında kullamımı ile ilgili haklarının çok uzun yıllardan beri müvekkili şirketine ait olduğunu, bu bağlamda dava konusu —– koruma ve kötü amaçlı tescil başvurularını önleme amaçlı olarak tescil edilen bir marka olduğunu,—– fiilen kullanıldığımı, ayrıca müvekkilinin —— yer almaktadır. Ayrıca kullanıma ilişkin bilgileri ve belgeler—-sunulacaktır. —– eden dönemde, daha önce adı ——– bağlandığını, marka sahibinin izni ile kullanılması da açıkça ciddi kullanım olarak kabul edildiğini, müvekkilimizin, Davacının geliştirdiğini ve bilinir hale getirdiğini iddia ettiği ——- markasını kötü niyetli olarak tescil ettirerek menfaat temin etmeye ihtiyacı olmadığını, Müvekkil ——- markası ile ilgili ilk tescil başvurusunu—– yaptığını, Daha sonrasında da kendi adına tescil ettirmiş olduğu bu markayı fiilen kullandığını, davacının önceye dayalı bir kullanım hakkının bulunmadığı, ——— markasının müvekkil tarafından fitlen kullanıldığı ve —- süre boyunca kullanmama şeklinde bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirlerek; Hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilen ——– halen kullanılmakta olması nedeniyle, davacını haksız ve mesnetsiz iddialarla açtığı iş bu marka hükümsüzlüğü davasının reddini. Yargılama gideri ve vekalet ücrelinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalı adına tescilli olan —— markasının hükümsüzlüğü ve iptali olup taraflar markaların tescilli oldukları mal ve hizmet sınıfları da değerlendirilerek benzer olup olmadıkları, davacı markasının tanınmış olup olmadığı, davacının marka üzerinde gerçek hak sahibi olup olmadığı, davalının marka tescilinin kötü niyet kapsamında kalıp kalmadığı, davalının dava konusu markayı kullanıp kullanmadığı davasıdır.
Mahkememiz dosyasından aldırılan —– tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yapılan tespitler yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılatı değerlendirmeler sonucu; Dosya münrecatı ve——– sürenin geçtiği. davalının markalarını ciddiolarak kullanma mükellefiyetinin olduğu, Dosya mündercatı ile davalının —— yapılan inceleme neticesinde; dava tarihi olan —–kapsamları dahilinde kullanmadığı tespit edilmiş ve tescillerinin iptali koşullarının mevcut olduğu, Davalının ——- —- markası olduğu, yazıldığı gibi okunduğu, bir bütün olarak anlamsız olduğu,—– olduğu, dolayısıyla ——— ibarelerinin——-olduğu, Davacının iştigal alanı ile davacıya ait markaların kapsamındaki —— hitap ettiği, davalının sözkonusu markalarının yukarıda belirtilen mal ve hizmetler açısından kullanılmasının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği ,bu anlamda nihai takdir mahkemenize ait olmakla hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, belirtildiği üzere aynı sektörde faaliyet göstermesi ve faaliyetlerini bilmesi gerektiği—–davalının kullanımlarının mevcut verilere göre kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkında nihai takdirin ve hukuki yorumun mahkememize ait olduğu na dair raporunu sunmuşlardır.
—- tarihli ek raporda sonuç olarak: Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; Dosya ——- verilen kararlar, —— gözönüne alındığında, davacı şirketin —– sahibi olduğu, Davalı ———-, dava tarihi itibariyle tescil edilmelerinin üzerinden —- sürenin geçtiği, davalının markalarını ciddi olarak kullanma mükellefiyetinin olduğu, Dosya mündercatı ile davalının ticarikayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; dava tarihi olan — tarihinden önceki —- sözkonu markalarını tescil kapsamları dahilinde kullanmadığı tespit edilmiş ve tescillerinin iptali koşullarının mevcut olduğu, Davalının —– okunduğu, bir bütün olarak anlamsız olduğu,—– sonunda yer alan—– olarak —- sahip olduğu, dolayısıyla bu vurgu nedeniyle —— ibarelerinin kulaktaki ve hafızalardaki —- daha fala olduğu ve markaların davacıya ait —- ibaresi i—- benzer olduğu, Davacının iştigal alanı ile davacıya ait markaların kapsamındaki——-hitap ettiği, , davalının sözkonusu markalarının yukarıda belirtilen mal ve hizmetler açısından kullanılmasının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceği ,bu anlamda nihai takdir mahkemenize ait olmakla hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu Davalının, davacı ile yukarıda da arz edildiği üzere aynı sektörde faaliyet göstermesi nedeniyle basiretli bir tacirin davalı marka ve faaliyetlerini bilmesi gerektiği —– mevcut verilere göre davalının marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığı şeklinde değerlendirilebileceği, bu konuda nihai takdirin —– ait olduğu, davalı tarafın marka tescilinin kötüniyetli olarak yapıldığı hususunda kanaate varılması halinde dava konusu markanın kapsamı dahilindeki tüm hizmetler açısından hükümsüzlüğünün sözkonusu olabileceği tespit edildiğine dair raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davacı şirketin — yılından beri kesintisiz olarak ——ibareli çok sayıda tescilli marka sahibi olduğunu, markaya uzun süredir harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, —— ibaresini tescil ettirmemesinden faydalanarak, hukuka aykırı bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, davaya konu davalı adına tescilli ——-markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağının, davalı marka tescilinin kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu sebeplerle öncelikle markanın hükümsüzlüğüne ayrıca markanın ——bakımından beş yıllık süre zarfında ciddi biçimde kullanılmadığı bu sebeple iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkememizce taraflar adına tescilli markalar, —–, taraflar arasında daha önce görülmüş mahkeme dosyaları celp edilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunca sunulan —– yılından beri kullandığı ve —-bakımından öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu, davalının tescillerinin kötü niyetli olduğunun ayrıca davaya konu markanın —- tarihli ek raporda kök raporun tekrar edildiği, buna göre öncelikle hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı şirket tarafından davaya konu—— hak sahipliği ve markalar arasındaki benzerlik sebebiyle hükümsüzlük talepleri yönünden davaya konu —— denilmekle tarafların ortak olarak —-alanında hizmet verdiği ve birbirlerinin markalarından ve kullanımlarından haberdar olduğu markanın tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık —— olduğu, bu sebeple gerçek hak sahipliği ve benzerlik sebebiyle markaların hükümsüzlüğü talebinin ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine, kötü niyetli tescil talebi bakımından ise kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük taleplerine sessiz kalma savunması ileri sürülemeyeceğinden mahkememizce kötü niyetli tescil iddiası nedeniyle yapılan değerlendirmede, —– ve istikrarlı kararlarında belirttiği üzere kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekir çünkü —– iyi niyettir, davacı şirketçe kötü niyete gerekçe olarak tarafların uzun yıllara dayalı olarak aynı sektörde faaliyet göstermeleri, davalının bunu bilmesine rağmen markayı kendi adına birebir aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil ettirmesinin kötü niyeti olduğunu iddia etmiş, mahkememizce markalar karşılaştırıldığında, davacı şirketin —- çok sayıda tescilli markasının olduğu, davaya konu —- karşılaştırıldığında, davaya konu markanın başına —– ibaresini barındırması sebebiyle taraflara ait markalar arasında kısmi benzerlik olduğu açıktır ve tarafların aynı sektörde, —–alanlarında faaliyet göstermeleri sebebiyle, bu benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa da sebebiyet vereceği bu sebeple davalının kötü niyetli marka tescilinde bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde—- yılından beri davalı adına tescilli bulunan ve fiilen kullanılan —– gerçek hak sahibinin davalı şirket olduğunu, buna ilişkin marka kayıtları da incelendiğinde, davalı şirket adına kayıtlı bulunan —– ibaresinden türetilerek davalı şirket tarafından çeşitli marka tescillerine konu edildiği, buna göre davacı şirketçe —- tescil edildiği, davalı tarafından daha sonra kullanılan ve tescile konu edilen —- türetilmiş olduğu buna göre davalının —- davacının ilk kullanımda bulunduğunu belirttiği tarih olan— yılından önce olması sebebiyle marka üzerinde gerçek hak sahipliği bakımından davacı iddialarının kanıtlanamadığı, davalı şirketin —- türetmek şeklinde kullandığı —– şekilde yaptırılan tesciller bakımından kötü niyetli hareket ettiğinin düşünülemeyeceği, bu sebeple kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük iddiası bakımından da,kötüniyet iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği, kullanılmama sebebiyle iptal talebi bakımından ise, —– uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —- ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. —- markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması kullanma kabul edilir, buna göre; davalı şirketçe davaya konu edilen —- kullanılmadığı yönünden yaptırılan ——neticesi aldırılan bilirkişi kök raporunda markanın beş yıl içinde ciddi bir biçimde kullanılmadığı yönünde görüş bildirildiği, davalı şirketçe internet ve ticari belgeler üzerinde yapılan incelemede sadece —–kullanıldığına dair herhangi bir sonuca ulaşılamadığı, yine ticari defterler üzerinde yaptırılan incelemede, davalı tarafından — markasının kullanıldığı—- yönünden de kullanım sayılacağı yönünden de beyan ve itirazda bulunulmuş ise de —- farklılaştırıldığı, bu farklı kullanımının —- usul ve yasaya uygun olarak bir kullanım kabul edilemeyeceği zira — ibaresinde yer alan —- geldiği, —– markasının da esas itibariyle —– yönünden kullanım kabul edilemeyeceği yine gerek yasa koyucu gerekse—- uygulamalarda iptal talepleri bakımından kullanılmayan sicilde gereksiz yere yer tutan markaların iptal edilmesinin gerektirdiği, ayrıca marka kullanımının —– ciddi bir biçimde ara verilmeksizin beş yıl kesintisiz olarak kullanılması gerektiği belirtilmiş olmakla, davalı şirketçe ——– markası bakımından kullanma sayılamayacağı anlaşılmakla, kullanılmama talebi yönünden davanın kabulüne karar verilerek, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-Hükümsüzlük talebi yönünden davanın reddine,
3-Kullanılmama nedeniyle iptal yönünden davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli —- ibareli markanın tescilli olduğu —–bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine,
6-Davalı vekiline davanın red edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL harç, 336,55 TL tebligat ve müzekkere, 1.500,00 TL bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 1.890,95 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/2 ‘si olan 945,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022