Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/399 E. 2022/164 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK

ESAS NO:2019/399 Esas
KARAR NO:2022/164

DAVA: —- Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan —(Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı/Karşı Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkili —sanayinde tasarım faaliyetinde bulunmakta olup, Müvekkilin 30.03.2018 tarihinde— numarasıyla —tescil başvurusunda bulunduğunu, Tasarımın taklitleri davalı tarafından “— markasıyla üretim ve satışı yapılmakta olduğunu, Yine Davalının—online satışının gerçekleştirildiği tespit edildiğini, Müvekkile ait orijinal ürün örneği ile davalıdan satın alınarak temin edilen taklit ürün örneği —-sayılı dosyasına sunularak davalının —adresinde ve yine davalıya ait — adlı internet satış sitesinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını, —-sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile davalının tasarım hakkına tecavüzde bulunduğu tespit edildiğini, — internet adresinde iş bu davaya konusu modelin halen satışta olduğu ve takım olarak satış fiyatının 99,99 TL olduğu, Davalı firmanın modeli ile davacıya ait —-nolu tasarımının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim açısından ayırt edicilik derecesinde farklı olmadığı, davalı tarafından davacı firmanın kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde tescil başvurusunda bulunulan tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu, kanaatine varılmıştır” denilerek tasarım hakkına tecavüzün varlığı tespit edildiğini, Hiç ihtimal vermemekle birlikte davalının haksız eyleminin müvekkilin tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı yönünde kanaate varılması halinde dahi davalının eylemi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre haksız rekabet oluşturduğunu, Belirsiz alacak davası hükümlerine göre tazminat miktarı tam ve kesin olarak tespit edildiğinde talebimizi artırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tespiti tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte talep ettiklerini, Maddi tazminatın hesaplanmasına dair tercihimizi 6769 sayılı Kanunun 151/2.a maddesine göre talep ettiklerini, Müvekkilin tasarımlarına tecavüz ile haksız rekabet sonucu aldığı siparişler iptal edildiğinden oldukça büyük zararı olduğunu, Maddi zarar hesabına ilişkin belgelerimizi ibraz edeceklerini, Bu noktada Davalının kaç adet üretim yaptığının belirlenmesi gerektiğini belirtmiş ve Öncelikle 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerine sonrasında da Türk Ticaret Kanunundaki haksız rekabete ilişkin hükümler dikkate alınarak; Taklit ürünlerin başta davalıların iş yerlerinde, diğer mağazalarında üretim ve satışının durdurulmasına, görüldüğü yerde toplatılmasına, ürünün satışını yapan internet sitelerinde satışının durdurulmasına yönelik İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesini, Davalıların tasarım hakkına tecavüzün Tesbitini, Durdurulmasını, Önlenmesini, Belirsiz alacak davası hükümlerine göre alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde talebimizi arttırmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 07.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, 20.000 TL manevi tazminatın delil tespitinin yapıldığı 07.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, Davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının masrafı davalılara ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki —birer tanesinde yayınlanmasını, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı/Karşı Davacı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkil —-ve dünyada tanınmış ve bir marka olan —markalı ve kendisine ait bulunan diğer markalı ürünleri üreten, satışını yapan, 850’yi aşkın mağazası ve 55.000’i aşkın çalışanı bulunan ve tüketici ve personeline davranışlarıyla ilgili diğer firmalara örnek olan saygın bir şirket olduğunu, Dava dilekçesinin HMK 31. madde uyarınca açıklatılması talebimiz vardır. Öncelikle davacı tarafından açılan davada SMK da düzenlenen tasarım haklarının ihlali konusunda hangi seçimlik hakkını kullandığı yönünde açıklamaya yapması gerektiğini, Zira mahkemenin toplayacağı deliller ve yapılacak savunmanın yönü bakımından bu açıklamaya ihtiyaç bulunduğunu, Davacı vekili dava dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş ancak maddi tazminatın hesaplanmasında yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında hangi usul üzerinden hesaplanması istediği hususunda bir beyanda bulunmadığını, Davacı, her ne kadar —tescil nolu “—- adlı tasarım ile ilgil —nezdindeki— siciline 30/03/2018 tarihli başvuru neticesinde 24/04/2018 Tescil Yayın Bülten Tarihi itibariyle ile salt tescil hakkı almış olsa da, tescili yapılan tasarım “—” unsuru ve “—” unsuru taşımadığını, — tescil nolu “—” adlı tasarımın tescilinden önce piyasada bulunan benzer model ve desen bulunduğunu gösteren — görsellerde —- ihlal edildiğini iddia ettiği çizgi raporu genel bir internet araştırması ile aratıldığında birçok desenle karşılaşıldığını, Dilekçeleri ekindeki görsellerde de görülebileceği üzere, kendilerinin çizgi raporlarının hem — anlamında farklı olduğunu, Davacının tasarımına benzeyen tasarımlar piyasada değişik firmalarca oluşturulmuş ve piyasada meşhur ve maruf olan modeller olduğunu, Bu modelin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim önceki tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile aynı olacağı görüldüğünü, Davacının tasarımının piyasadaki diğer modellerden farklı olmadığı —- vasfını taşımadığını, Görünüm itibariyle tüm — modellerinin başka türlü üretilemeyeceği açık olduğunu,— eşyanın tabiatı bakımından başka türlü tasarlanamayacağından tasarım sahibinin bir şekilde tescil edilen tasarım bakımından tüm — üretiminin sadece bahse konu tasarım sahibinin uhdesinde olacağını düşündürecek hukuki temel bulunmadığını, Davacı vekilinin, benzerlik iddiaları açık seçik belli olmadığı da yazılan dilekçeden anlaşıldığını, Benzerliğin hangi noktalardan kaynaklandığı ve piyasada bulunan—- modellerinden —özelliklerini vurgu yapılmaması ve genel ifadelerle tazminat talep edildiğini, — ancak bu görünümde üretilebileceğini, Ancak üzerindeki— sağlanabileceğini, Ürünler yan yana konulduğunda bilinçli tüketici tarafından farklılıklar anında tespit edilebilecek düzeyde bulunduğunu, Mahkemenizin vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararının, müvekkilin 75 şehirde 415 mağazasında dava konusu ürünlerin arama ve toplama işlemi yapılmasına olanak vermektedir. Somut hiç bir delille desteklenmeyen bu iddia sonucu verilen ihtiyati tedbir kararı, müvekkilin saygınlığını azaltan ve itibarını düşüren bir durum olacağını, Davacı vekili, dava dilekçesinde, ürünlerin hangi mağazalarda bulunduğuna yönelik beyanda bulunmadan ihtiyati tedbir talep etmiş olması son derece kötü niyetli bir yaklaşım olarak nitelendirilmesi gerektiğini, Davacı – —vekili, dava dilekçesinde,—-dosyasından alınan bilirkişi raporu ile davalının tasarım hakkına tecavüzde bulunduğu tespit edilmiştir.” dediğini ve iddiasını destekler başkaca bir delil sunmadığını, ancak davacının bahsettiği tasarım hakkına tecavüz edildiğine bilirkişi değil mahkemenin karar verebileceğini, Mahkemenizce verilen ihtiyati tedbir kararının doğuracağı sonuçları temin etmek üzere şirket bünyesinde tüm mağazalarımızda ve online satış yapılan internet sitesinden dava konusu ürünler satıştan kaldırıldığını, SMK” nın 56/1 yenilik ve ayırt edicilik yönünden “—numaralı tasarımın hükümsüzlüğü gerektiğini, Davacı/karşı davalı tarafından 30.03.2018 tarihinde tescil ettirilen tasarım çok eski tarihten bu yana —firması ve başkaca firmalar tarafından kullanılmakta olduğundan kanununun aradığı yenilik şartını taşımadı. Dosyaya sunulan delillerde karşı davalı tarafından şirket tarafından ve —-satan diğer firmalar tarafından da çok eski tarihten beri kullanılıp satıldığından karşı davalı tarafından oluşturulmuş bir tasarım olmadığının ispatı olduğunu, Karşı davalı tarafından — özelliği taşımayan bir tasarımı — özelliği taşıyormuşcasına incelemesiz tescil sürecinden yararlanarak Türk Hukukunda adına tasarım olarak tescil sağladığını, Davalının —tasarım tescillerinde uygulanan incelemesiz – sistemden yararlanarak tescilini sağladığı “—-numaralı tasarımının “—-” vasfını taşımaması nedeniyle SMK kapsamında koruma kapsamında bulunmadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini,—- tasarımının benzer tasarımlar olduğunu, — taşımayan Tespite Konu model için esin kaynağı olarak değerlendirilebilecek — görselini aşağıda verdiklerini belirtmiş ve Davacının talebinde seçimlik haklardan hangisini kullandığının beyanının dosyaya sunulması yönünde muhtıra gönderilmesini ve bu konuda kesin süre verilmesine Haksız ve yersiz olarak açılan tasarım hakkına tecavüz testipitinin, ihtiyati tedbir talebinin, maddi ve manevi zarar oluşmamış olması nedeniyle davanın REDDİNE, Karşı davalarının kabulü ile “—-” numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne , dava şartı olan arabuluculuk ilk oturumuna TARAFIMIZCA katılım sağlandığından müvekkil lehine yargılama sonunda yargılama gideri ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, asıl davada— hakkına—— tasarımın hükümsüzlüğü davasıdır. Mahkememiz dosyasından aldırılan bilirkişi kök raporunda sonuç olarak; Asıl davada Davacı taraf adına tescilli —numaralı tasarım ile davalı tarafa ait ürün ırasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davalı taraf dava konusu ürünlerin üretim ve satış miktarını vermekten imtina etiğinden, bünyesinde yapılan satışın miktarı tespit edilememiş olup, davacı tarafın maksimum satabileceği adedi – davalı taraf ile kıyaslayacak bir bilgi olmadığından ve heyetimizdeki sektör bilirkişisinin görüşü davalı boyutundaki bir işletmede seri üretim yapacağı hususundan hareketle | —asgari 2.500 adet ürün üretebileceği ,Davacı tarafın 6769 sayılı Kanunun 151/2-a maddesine göre yoksul kalınan kazancının en az 2.500 adet ürün üzerinden 80.850,00 TL. olduğu , karşı davada Davacı / Karşı Davalı tarafa ait —– numaralı Tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 30.03.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğuna dair raporunu sunmuşlardır.Mahkememiz dosyasından aldırılan ek bilirkişi raporunda sonuç olarak: Davacı / Karşı Davalı tarafa ait — numaralı Tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 30.03.2018 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu, Davaya konu tasarıma ait davacı şirketin 2018 yılında 1317 adet, 2019 yılında 49 adet satış yaptığı , bir sonraki yıla göre 1268 adet eksik sattığı, Davacının tasarımının tescil tarihi olan 30.03.2018 tarihinden itibaren dava tarihine kadar kapasitesine uygun olarak ve davalının satışlarının etkisinin yansıması ile yoksun kalınan satış miktarının 2.500 adet daha olabileceği ,bu sebeplerle kök rapordaki hesaplamayı değiştirecek bir husus olmadığınına dair ek raporunu sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir. Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Asıl dava, davacı adına tescilli—-) numaralı tasarıma yönelik tecavüzün tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat davası olduğu, davacı tarafından davacı adına tescilli giysi tasarımının benzerinin davalı tarafça üretilip, satışa sunulduğu bu durumun tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla maddi manevi tazminat davasının açıldığı, davalı tarafça asıl dava yönünden davanın reddine karar verildiği ayrıca karşı dava yönünden ise davaya konu edilen tasarımın ayırt edicilik ve yenilik özelliğini taşımadığı, bu sebeple hükümsüzlüğünün talep edildiği, özellikle davacı tarafından yaptırılan —- sayılı dosyasında yaptırılan tespit ve aldırılan 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait tasarıma benzer bir adet ürüne rastlandığı ürünler arasında benzerlik olduğu yönünde görüş bildirildiği mahkememizce dosyanın esası bakımından ve karşı dava yönünden aldırılan bilirkişi raporunda karşı dava yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, asıl dava yönünden ise benzerlik oluştuğu ve maddi tazminatın 80.850,00 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan ek raporda kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği buna göre, öncelikle karşı dava hükümsüzlük davası olduğundan, hükümsüzlük davası yönünden davalı – karşı davacı tarafından sunulan ürün görselleri ile davacıya ait dava konusu —-numaralı tasarımın karşılaştırılması sonucu, benzerlik olmadığı davacıya ait tasarımın daha önce kamuya sunulmadığı ve yeni olduğu, ayırt edici özelliklere sahip olduğu belirtildiğinden mahkememizce bilirkişi raporu doğrultusunda hükümsüzlük davası yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, asıl dava yönünden ise, dava konusunun uzmanlık gerektiren hususlardan olması sebebiyle taraf iş yerinde yapılan tespit ve taraf —hesaplarında taraflara ait ürün görselleri arasında yapılan karşılaştırmada, davalı – karşı davacıya ait ürün ile davacı – karşı davalının tasarım koruması altındaki görsellerin benzer olduğu yönünde görüş bildirildiği ve davalıya ait ürünlerin davacı tasarımına tecavüz teşkil ettiği yönünde görüş bildirmesi karşısında bu görüşe itibar edilerek, SMK’ nun 81/1-a) maddesi uyarınca davalı karşı davacı tarafından davacının tescilli —- numaralı tasarımına yönelik eylemde bulunulduğu anlaşıldığından, tasarım hakkına yönelik tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar vermek gerektiği yine SMK’ nun 149/1-ç) maddesi uyarınca davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği maddi tazminat talebi yönünden SMK’ nun 151/2-a) maddesi uyarınca yapılan hesaplamada, davacının davaya konu edilen tasarıma ilişkin üründen bir adeti için ürün başına 32.34 TL kar elde ettiği, davalı – karşı davacının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine bu üründen kaç adet satış yaptığı tespit edilememiş ise de — bilirkişisi tarafından 5 beden üzerinden ortalama 100 kat serim yapılabileceği ve bir tasarımdan ortalama 2.500 adet üretim yapılabileceği bildirildiği, davalı şirketin–tanınmış ve önde gelen firmalardan olduğu da dikkate alınarak bir tasarımdan minimum 2.500 adet üreteceği hesabının doğru olduğu bu nedenle 2.500 x 32,34 TL = 80.850,00 TL hesaplanan maddi tazminat talebinin mahkememizce de uygun bulunarak maddi tazminat talebinin bu yöndeki ıslah talebinin kabul edilmesine karar verildiği, manevi tazminat talebi yönünden ise dosya içerisindeki belgelerden davaya konu tasarımın sadece bir adet ürüne ilişkin ihlalde bulunulması taraf şirketlerin ticari faaliyet alanları ve büyüklüğü, kar hacimleri, dosyada incelenen mali bilirkişi raporları da dikkate alınarak takdiren 10.000 TL manevi tazminatın uygun olduğu anlaşıldığından, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
Asıl dava yönünden: Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı tarafından davacı adına tescilli — numaralı tasarıma yönelik tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine,
Maddi tazminat yönünden: Davanın kabulü ile 80.850,00 TL Maddi tazminatın tespiti tarihi olan 07/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden: Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 10.000 TL Manevi tazminatın tespit tarihi olan 07/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Hükmün ülke çapında yayın yapan —birinde ilanına,
1-Alınması gereken 6.205,96 TL harcı peşin olarak alınan 358,63 TL + 1.364,00 TL ıslah harcı toplam 1.722,63 TL den mahsubu ile eksik 4.483,33 TL nin davalı – karşı davacı— tahsili ile hazineye irat kaydına, davacı – karşı davalı tarafından yatırılan 1.722,63 TL Harcın davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı – karşı davalı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 244,85 TL yargılama gideri,—sayılı dosyası 850,00 TL masrafları olmak üzere toplam 4.094,85 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre 3.685,36 TL’ nin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya ödenmesine, bakiye kısmın davalı – karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Tasarım hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası yönünden: Dava tam kabul edildiğinden — uyarınca hesaplanan —vekalet ücretinin davalı – karşı davacı—alınarak davacı – karşı davalıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden : — uyarınca, hesaplanan —ücreti vekaletin davalı – karşı davacı — tahsiline, davacı – karşı davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden : —uyarınca, hesaplanan–ücreti vekaletin davalı – karşı davacı — tahsiline, davacı – karşı davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden: —uyarınca, hesaplanan —ücreti vekaletin davacı – karşı davalıdan tahsiline, davalı – karşı davacı —- verilmesine,
Karşı dava yönünden: Davanın reddine,
1-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın karşı davalı – karşı davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca, karşı dava red edildiğinden — gereğince takdir olunan —ücreti vekaletin davalı – karşı davacı — tahsili ile davacı – karşı davalı —- verilmesine,
3-Karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin karşı davacı üzerinden bırakılmasına,
4- Kullanılmayan gider avansı olması halinde ilgilileri iadesine
Dair davacı- karşı davalı vekili ile davalı – karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.