Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/397 E. 2023/241 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/397
KARAR NO : 2023/241

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 2013/2019
KARAR TARİHİ :
02/11/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı Tarafa —– tescil numaralı Tasarım Belgesinde tescilli olan Dekoratif Taş Deseni Tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını, Tescilsiz tasarımlar yönünden, Davacının —–Asliye Hukuk Mahkemesinin —– Talimat sayılı dosyasına ( —–Fikri Ve Sınai Haklar Mahkemesinin —— sayılı dosyaya tespiti talep edilen) sunmuş olduğu dilekçesinde yer alan ve tespitini talep ettiği ve görselleri yer alan, kataloglarında da yer alan Tescilsiz tasarımlarının da (5 adet tasarım) daha önce kamuya sunulmuş olmaları, yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşımamaları ve tasarımların doğal yapısı gereği zorunlu görünümde olmaları nedeni ile hükümsüzlüğü ile TPMK Sicilinden terkinine karar verilmesini, hükümsüzlüğünü talep ettikleri tasarımın ekte sundukları internet görselleri, —– video kayıtları, dergi ve kataloglarda yer alan firmalar tarafından çok daha önce piyasaya sürdüğü ürünler ile birebir aynı olduğunu, yenilik vasfına haiz olmayan tasarımların tescil edilmeyeceği hususlarının Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, davalı tarafın, dava konusu tasarımları uzun yıllardan bu yana var olduğunu bildiği halde kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, Tescilsiz tasarımlarda dahil olmak üzere, öncelikli olarak dava konusu olan —— Tescil Numaralı tasarım belgelerinin 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi, lisans veya benzeri işlemlere konu edilmemesi yönünde Türk Patent Kurumu (TPMK) kayıtlarına ve siciline İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini ve Tedbir kararının sicile işlenmesi için TPE Başkanlığına müzekkere yazılmasını, işbu dava sürecinde davalı yanın dava konusu tescilli ve tescilsiz tasarımlardan doğan haklarının davacıya karşı ileri sürülmesinin önlenmesi durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, talep ve

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı şirket yaklaşık 1,5 yıl önce kurulan, sektörde kendine ait hiçbir ürünü olmayan, müvekkil şirket ürünlerini birebir kopyalayarak üretim yapan, haksız ve dayanaksız iddialarda bulunduğunu, müvekkili şirketin, tasarım belgesine konu—–isimli ürün grubunda yer alan tasarımın tescil başvuru ve tescil tarihi 10/05/2013’dir. SMK 57/2 md gereğince, müvekkil şirketin 10.05.2012 tarihine kadar kamuya sunumları dahil yasal koruma altında olduğunu, buna rağmen bu tasarımın uygulandığı ürün davacı şirketin birebir kopyalayarak ürettiği ürünlerden olduğunu, müvekkili şirketin, tasarım belgesine konu “—–” isimli ürün grubunda yer alan tasarımın tescil başvuru ve tescil tarihinin 30/11/2016 olduğunu, SMK 57/2 maddesi gereğince, yasal olarak müvekkil şirketin 30.11.2015 tarihine kadar kamuya sunumları dahil yasal koruma altında olduğunu, buna rağmen bu tasarımın uygulandığı ürün davacı şirketin birebir kopyalayarak ürettiği ürünlerden olduğunu, müvekkili şirketin, tasarım belgesine konu “—-” isimli ürün grubunda yer alan tasarımların tescil başvuru ve tescil tarihi 21.12.2018 olduğunu, SMK 57/2 maddesi gereğince, yasal olarak müvekkil şirketin 21.12.2017 tarihine kadar kamuya sunumları dahil yasal koruma altında olduğunu, buna rağmen bu tasarımın uygulandığı ürün davacı şirketin birebir kopyalayarak ürettiği ürünlerden olduğunu, müvekkili şirket tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olduğunu, davacının aksi yöndeki tüm iddialarının afaki, gerçeklerden uzak ve mesnetsiz olduğunu, davacının, ihtiyati tedbir kararlarını müvekkili şirket —– ürün toplamaya gidene kadar müvekkil şirketten sakladığını, mahalle gidildiğinde bile sadece 05.12.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararını sunmuş, toplama işlemi bittiğinde 13.12.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararını sunduğunu, davacının kötü niyetinin her işleminde kendini ortaya koyduğunu, davacının tedbir kararını gizlediği gibi, mahkemeye sundukları dilekçelerinde, “tedbir kararından haberdar oldukları halde kötü niyetle mahkemeden tedbir kararı aldılar” diyerek, gerçek dışı ithamlarda bulunduğunu, davacının dilekçesinde ve ekinde yer alan anlatım ve görsellerin tamamen çarpıtılarak ve yanlış aksettirilerek davacı zaman kazanma imkânına ulaştığını, davacının, ticaret hayatında müvekkilinin emek ve yatırımlarından, ticari çalışmalarından haksız şekilde nemalanmayı, kolay yoldan haksız para kazanmayı hedeflediği için huzurdaki davayı açtığını, davacının, kendi doğal taşlarını temin edip, kendi tasarımlarını doğal taşlarına uygulayarak üretim yapmak yerine, müvekkili şirketin tasarımlarını kopyalayarak üretim yaparak, müvekkilimin haklarına tecavüz ettiğini, davacının iş bu dava vasıtası ile aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararını kaldırtıp, suça konu bilirkişi raporu sayesinde lehine ihtiyati tedbir kararı alarak rahat bir şekilde müvekkil şirket ürünlerini kopyalayıp, haksız kazanç sağlama imkanına kavuştuğunu, müvekkili şirketin tasarımlarına ait doğal taş şablonları, sadece müvekkil şirkette mevcut olduğunu, mahalde inceleme yapıldığında, tasarımların uygulandığı bu doğal taş tasarım şablonlarının kolayca görüleceğini, tasarım uygulanan bir doğal taş şablonunun aynısından farklı 2 şirkette olma ihtimali hiçbir şekilde mümkün olmadığını, davacının sadece ürünü çoğaltma aşamasında değil, silikon kalıpları aldığı üretim şablonlarında da başkasının ürününü kopyalamak yolunu seçtiği için “kopyacı firmalardandır” yasaya aykırı üretim yaptığını, dosyaya sundukları deliller arasında yer alan yerli ve yabancı, kopyacı olmayan firmaların üretim aşamasında “doğal taş tasarım şablonlarının” önemine dikkat çeken duyuruların, açıklamaların, kopyacı firmayla kendi tasarım ürünlerini kullanan şirketlerin üretim farkını en doğal şekli ile ortaya koyduğunu, müvekkili şirketin tescilli tasarımların, tescil tarihleri itibariyle yeni ve ayırt edici tasarımlar ve orijinal doğal taş tasarım şablonlarının da müvekkil şirkette olduğunu, müvekkilinin bu tasarımların sahibi olmasa, doğal taş tasarım şablonlarının orijinalinin müvekkil şirkette olmayacağını, davacının kendisinin hak iddia etmediği tasarımlar için, müvekkil şirketin hak sahibi olmadığını söylemesi yasal olarak hak sahibi olmayan davacı tarafından ileri sürebilecek bir iddia olmadığını, tasarımların gerçek hak sahibi müvekkil şirkete karşı tecavüz ve men davalarının açılmış olduğunu, oysa bu konuda dava açılan tarafın davacı olduğunu, davacının, “davaya konu tasarımın daha önce sunduğu internet görselleri,—–video kayıtları, dergi ve kataloglarda yer alan firmalar tarafından çok daha önce piyasaya sürdüğü ürünler ile bire bir aynı olduğu” iddiasını yalanlayan, —– tarafından hazırlanan bilimsel raporları ve suça konu 25.11.2019 tarih —–.sayılı şaibeli raporu hazırlayan şikayetli bilirkişiler hakkında uyarma cezası verilen —– Bilirkişilik Bölge Kurulu kararının dosyada mevcut olduğunu belirterek; öncelikle Mahkemenizin yasaya aykırı şekilde vermiş olduğu haksız tedbir kararının TÜMÜNÜN kaldırılmasına, yasaya aykırı, maddi dayanaktan yoksun, kötü niyetli davacının davasının ve taleplerinin tümüyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E :
Dava, Davalı adına tescilli ——sicil numaralı tasarım belgesi ile davalıya ait olduğu bildirilen beş adet tescilsiz tasarımın yenilik vasfını içermediği kötü niyetli olarak tescil edildiği, daha önce kamuya sunulduğu iddiasıyla hükümsüzlük ve sicilden terkin davadır.
Mahkememizde aldırılan 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bilirkişi incelemesi, davalı adına tescilli —–sicil numaralı tasarımların hükümsüzlük iddiları ile tescilsiz Davalı tarafa ait “—– öncelikli olmak üzere, “—–” koleksiyon isimli tescilsiz tasarımların yenilik kriterine sahip olup olmadığı hususlarında olup, yukarıda detayları ile gösterilen şekilde, dosya kapsamında mevcut bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; – “—–” isimli—–nolu tescil 10.05.2013 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımının, tescilli tasarımın—— dizilim tarzında üretilmiş olduğu ancak kendi özgün şekil yüzeylerine ait tasarımı olan, taş birimlerinin her birinin ayrı ayrı kendine özgü farklı yüzeyleri olduğu ve bu birimlerin bir arada kullanımında yine özgün bir ürün yaklaşımı ortaya koyduğu, tescilli tasarımın yenilik kriterini koruduğu, —–” isimli—– tescil 21.12.2018 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımlarından —– tescil nolu tasarımlarla benzer nitelikte tasarımların —– modelinde tespit edilen kullanımların,—– tescil nolu tasarımlarda birebir olmamakla birlikte genel izlenimde benzer olarak algılandığı, tespit edilen benzerliğin tescillerin yenilik kriterini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, —– isimli —- tescil 30.11.2016 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımları dosyaya sunulan —- videosundaki ve videonun link verdiği “—– isimli internet sitesinde” delil üründeki dizilim kompozisyon ve taş yüzeylerinin dokusu, geometrik formları ve dizilimleri bakımından, tescilli tasarımla genel izlenimde benzer olarak algılandıkları, tespit edilen benzerliğin tescillerin yenilik kriterini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, Tescilsiz tasarımların yeni olmadığı Davalı tarafa ait “—– öncelikli olmak üzere, —–koleksiyon isimli tescilsiz tasarımların yenilik vasfını taşımadığı yönünde inceleme talebi olduğu görülmüş olup, tescilsiz tasarımların, dosyaya delil olarak sunulan önceki tarihli üretilmiş ürünlerle, genel izlenimde benzer olarak algılandıkları, tescilsiz tasarımların yenilik kriterine sahip olmadığı, kanaatine varılmıştır. Şeklinde raporunu sunmuşlardır.
Mahkememizde aldırılan 23/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Bilirkişi incelemesi, davalı adına tescilli —– sicil numaralı tasarımların hükümsüzlük iddiları ile tescilsiz Davalı tarafa ait —— koleksiyon isimli tescilsiz tasarımların yenilik kriterine sahip olup olmadığı hususlarında 03.05.2021 tarihli Kök Bilirkişi Raporunda gösterilen şekilde, dosya kapsamında mevcut bilgi, belge ve deliller üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Tescilli tasarımların hükümsüzlüğü iddiaları; —– isimli—– nolu tescil 10.05.2013 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımının, tescilli tasarımın —– dizilim tarzında üretilmiş olduğu ancak kendi özgün şekil yüzeylerine ait tasarımı olan, taş birimlerinin her birinin ayrı ayrı kendine özgü farklı yüzeyleri olduğu ve bu birimlerin bir arada kullanımında yine özgün bir ürün yaklaşımı ortaya koyduğu, tescilli tasarımın yenilik kriterini koruduğu,—–isimli—– tescil 21.12.2018 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımlarından—– tescil nolu tasarımlarla benzer nitelikte tasarımların —– modelinde tespit edilen kullanımların, —– tescil nolu tasarımlarda birebir olmamakla birlikte genel izlenimde benzer olarak algılandığı, tespit edilen benzerliğin tescillerin yenilik kriterini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, —–isimli —– tescil 30.11.2016 tescil tarihli “Dekoratif Taş” tasarımları dosyaya sunulan —-” bulunan linkteki ve videonun link verdiği “—–” isimli internet sitesinde” delil üründeki dizilim kompozisyon ve taş yüzeylerinin dokusu, geometrik formları ve dizilimleri bakımından, tescilli tasarımla genel izlenimde benzer olarak algılandıkları, tespit edilen benzerliğin tescillerin yenilik kriterini ortadan kaldıracak nitelikte olduğu, Tescilsiz tasarımların yeni olmadığı iddiaları; 4- Davalı tarafa ait “——” koleksiyon isimli tescilsiz tasarımların yenilik vasfını taşımadığı yönünde inceleme talebi olduğu görülmüş olup, tescilsiz tasarımların, dosyaya delil olarak sunulan önceki tarihli üretilmiş ürünlerle, genel izlenimde benzer olarak algılandıkları, tescilsiz tasarımların yenilik kriterine sahip olmadığı, kanaatine varılmıştır. Şeklinde raporunu sunmuşlardır.Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştirİncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalı adına tescilli—- numaralı tasarımların ve tescilsiz —–isimli 5 adet tescilsiz tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı, tasarımların uzun süredir var olduğu iddiasına dayalı hükümsüzlük iddiası olup, davalı tarafından davacının davalıya ait tasarımları ve ürünleri kopyalamak suretiyle haksız rekabet ve tasarım hakkına yönelik tecavüzde bulunduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, buna göre dava, 6769 Sayılı yasanın 78. Maddesine dayalı tescilli ve tescilsiz tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkin olup, SMK’ nun 56. Maddesi uyarınca bir tasarımın korunabilmesi için yeni ve ayırt edici olması gerektiğinin belirtildiği yine hem kanun koyucu tarafından hem de Yargıtay tarafından mutlak anlamda bir yenilik ve ayırt edicilik arandığı, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce tescilsiz tasarım için ise kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olmasının gerektiği bu maddeler kapsamında davaya konu tasarımların dekoratif taş ürünlerine ilişkin o sektörde kullanılan tasarımlar olması sebebiyle tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadığının davacı tarafından sunulan deliller ile karşılaştırılmasının mahkememiz bilgisini aşan uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu bu sebeple dosya kapsamında oluşturulan bilirkişi heyetine yaptırılan inceleme ve neticesinde aldırılan bilirkişi raporlarından ilk aldırılan 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda tescilsiz tasarımların yeni olmadığı tescilli tasarımlardan—-numaralı tasarımların da yeni olmadığı, —–numaralı tasarımın ise yeni olduğu aldırılan ek raporlarda da kök rapordaki görüşlerin muhafaza edildiği buna göre, davaya konu edilen tescilli tasarımlardan —— numaralı tasarıma benzer olduğu iddia edilen yayının 16/03/2012 tarihinde yayınlandığı, buradaki tasarımlar ile davalıya ait —– numaralı tasarımla karşılaştırıldığında, farklı olduğu davalı tasarımının özgün bir tasarım olduğu yönünde görüş bildirildiği—- numaralı tasarıma benzer tasarımın ilk olarak 02/07/2015 tarihinde —– isimli internet adresinde benzerleri olacak şekilde yayınlandığını yine—- numaralı tasarımın benzerlerinin de 16/02/2016 tarihinde —– yayınlandığı, belirtilen yayınlarla davalıya ait tescilli tasarımlar karşılaştırıldığında bilirkişi heyetince benzer olarak değerlendirildiği, yine tescilsiz tasarımların da dosyaya sunulan deliller kapsamında benzer olarak üretildiği, yenilik kriterini karşılamadığı yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunun gerekçeli ve hüküm kurmaya el verişli olduğu, uzmanlık gerektiren hususlardan olması sebebiyle de mahkememizce de hükme esas alındığı, buna göre de——numaralı tescilli tasarım hariç diğer davaya konu tescilli ve tescilsiz tasarımların SMK 56. Maddesi kapsamında yeni ve ayırt edici olmadığı anlaşıldığından SMK 78. Maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, davalının tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet iddialarının dava konusunun hükümsüzlük davası olması sebebiyle dinlenemeyeceği, tecavüz ve haksız rekabet şartlarının buna ilişkin davalarda ayrıca değerlendirilebileceği, dava konumuzla ilgili olmayan bu yöndeki savunmalara itibar edilmeyerek neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-Davalı adına tescilli —– ve —–numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne,
2-Davalı tarafından kullanılan tescilsiz —– isimli tescilsiz tasarımların hükümsüzlüğüne,
3-Davalı adına tescilli —— sayılı tasarım yönünden hükümsüzlük talebinin reddine,
4-Alınması gereken 269,85 TL harçtan alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 225,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 3.918,55 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.962,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 1.981,47 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 386,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre 193,40 TL nin davacıdan tahsiline davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, takdir olunan 25.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Kullanılmayan gider avansların taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.