Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/394 E. 2022/38 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/394 Esas
KARAR NO: 2022/38
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmelerine, mahkememiz —– esas dosyasında açılan davacı tarafın —- numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine, davaya konu diğer markalar olan—- ayrı ayrı tefrik edilerek yeni bir esasa kayıt edilmelerine karar verilmiş olan davanın yapılan açık duruşması sonunda;
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil —– ibareli olan markaları uzun yıllardır kullanılarak ayırt edicilik kazandırdığını, markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğundan —– açısından değerlendirmesi bakımından öncelik ve üstün hak sahibi olduğunu bu sebeple ——, ibareli markaların —- doğrultusunda hükümsüzlüğüne sicilden terkinine, Davalı yan adına —–hizmetlerinde kullanılmaması nedeniyle iptaline markalar sicilinden terkinine, Davalı yan adına —–ibareli markanın —- kullanılmaması nedeniyle iptaline markalar sicilinden terkinine, Davalı yan adına ———- kullanılmaması nedeniyle iptaline, markalar sicilinden terkinine Yargılama giderleri ve Ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilen—— ibaresi, müvekkili şirket tarafından halen dahi kullanılmakta olup, davacının haksız ve mesnetsiz iddialarla açtığı iş bu marka hükümsüzlüğü davasının reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli olan —–markasının hükümsüzlüğü olup taraflar markaların tescilli oldukları mal ve hizmet sınıfları da değerlendirilerek benzer olup olmadıkları, davacı markasının tanınmış olup olmadığı, davacının marka üzerinde gerçek hak sahibi olup olmadığı, davalının marka tescilinin kötü niyet kapsamında kalıp kalmadığı, konusunda anlaşamadıkları talepli davadır.
Mahkememizce aldırılan —– tarihli raporda sonuç olarak; Davacının markaları ile davalının hükümsüzlüğü istenen markalarının benzer olduğu görülmekle birlikte, aynı veya benzer mal ve hizmetlerde tescilli olmadıklarından karıştırılma ihtimali olmadığı, davacının —ibaresi kullanımının —- tescilli markasının başvuru tarihi olan —- kullanmaya başlamak ve ayırt edicilik kazandırmakla davacının —- öncelikli kullanım ve başvuruyu engelleme hakkına sahip bulunduğu, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüyle birlikte tarafların aynı sektörde bulunmaları göz önüne alındığında, davacı tarafından —– ibaresinin kullanımı, yapmış olduğu yatırımlar ile sağlanan ayırt edicilikten davalının haberdar olmaması mümkün olmadığından —- bağlamında kötüniyetin söz konusu olabileceği, markanın kullanımının davalı tarafından lisans verilen —- da gerçekleştirilebileceği, Dosyadaki mevcut deliller ışığında davalı veya tescilli markanın —- hakkını verdiği —- tescilli markasının tıbbi hizmetler alanında kullanıldığı, —— yılları arasında —- alanında kullanıldığı, yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
—- tarihli ek raporda sonuç olarak; Davacının yukarıda incelenen markaları ile davalının hükümsüzlüğü istenen —– şekilli markasının benzer olduğu görülmekle birlikte, aynı veya benzer mal ve hizmetlerde tescilli olmadıklarından hitap edilen ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali olmadığı, Davacının ——-nolu tescilli markasının başvuru tarihi olan —- davacının öncelikli kullanım ve başvuruyu engelleme hakkına sahip bulunduğu, Kötü niyetin varlığına yönelik davacı ile davalının aynı sektörde olduğu, davalının basiretli bir tacir olarak davacının —kullanımı ve yatırımlarından haberdar olduğu noktasında takdirin —- olduğu, Davalının —— arasında tıbbi hizmetler alanında kullanıldığı dair ek raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davacı şirketin —– hizmet vermeye başladığını, davacının —- çok sayıda tescilli marka sahibi olduğunu, markaya uzun süredir harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, — üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davacının— tescil ettirmemesinden faydalanarak, hukuka aykırı bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, davaya konu davalı adına tescilli —— markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağının, davalı marka tescilinin kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu sebeplerle öncelikle markanın hükümsüzlüğüne ayrıca markanın —— yıllık süre zarfında ciddi biçimde kullanılmadığı bu sebeple iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkememizce taraflar adına tescilli markalar, ticari sicil kayıtları, taraflar arasında daha önce görülmüş mahkeme dosyaları celp edilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunca sunulan— tarihli kök raporda davalının davaya konu —- markasını tıbbi hizmetler alanında kullandığı yönünde görüş bildirildiği. itiraz üzerine aldırılan —- tarihli ek raporda kök raporun tekrar edildiği, buna göre öncelikle hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı şirket tarafından davaya konu —–sayılı markanın—– denilmekle tarafların ortak olarak sağlık alanında hizmet verdiği ve birbirlerinin markalarından ve kullanımlarından haberdar olduğu markanın tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık—–yıllık bir süre olduğu, bu sebeple gerçek hak sahipliği ve benzerlik sebebiyle markaların hükümsüzlüğü talebinin —yıllık yasal süre aşıldığından ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine, kötü niyetli tescil talebi bakımından ise kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük taleplerine sessiz kalma savunması ileri sürülemeyeceğinden mahkememizce kötü niyetli tescil iddiası nedeniyle yapılan değerlendirmede,—– istikrarlı kararlarında belirttiği üzere kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekir çünkü—– niyettir, davacı şirketçe kötü niyete gerekçe olarak tarafların uzun yıllara dayalı olarak aynı sektörde faaliyet göstermeleri, davalının bunu bilmesine rağmen markayı kendi adına birebir aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil ettirmesinin kötü niyeti olduğunu iddia etmiş, mahkememizce markalar karşılaştırıldığında, davacı şirketin — markasının olduğu, davaya konu —- markaları karşılaştırıldığında, Markaların birebir aynı olduğu, tarafların aynı sektörde, sağlık alanlarında faaliyet göstermeleri sebebiyle, bu benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa da sebebiyet verebileceği,bu sebeple davalının kötü niyetli marka tescilinde bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde—- yılından beri davalı adına tescilli bulunan ve fiilen kullanılan —- üzerinde gerçek hak sahibinin davalı şirket olduğunu, buna ilişkin marka kayıtları da incelendiğinde, davalı şirket adına kayıtlı bulunan —— ibaresi ile benzer olduğu,——–davalı şirket tarafından çeşitli marka tescillerine konu edildiği, buna göre davacı şirketçe — ibaresinin ilk olarak —-ılında kullanıldığı belirtilmişken davalı şirketçe— ibaresine çok benzer şekilde — yılında tescil edildiği, davalı tarafından daha sonra kullanılan ve tescile konu edilen—– ibaresinden türetilmiş olduğu buna göre davalının —- markasının davacının ilk kullanımda bulunduğunu belirttiği tarih olan — önce olması sebebiyle marka üzerinde gerçek hak sahipliği bakımından davacı iddialarının kanıtlanamadığı, davalı şirketin— yılında tescil ettirdiği — ibaresinden türetmek şeklinde kullandığı —- şekilde yaptırılan tesciller bakımından kötü niyetli hareket ettiğinin düşünülemeyeceği, bu sebeple kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük iddiası bakımından da,kötüniyet iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği, kullanılmama sebebiyle iptal talebi bakımından ise, —- hangi hallerde markanın iptaline karar verileceği belirtilmiş olup, yine —–uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.——– maddesi uyarınca markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması kullanma kabul edilir, buna göre; davalı şirketçe davaya konu edilen —- markasının kullanılıp kullanılmadığı yönünden yaptırılan—– üzerindeki inceleme neticesi aldırılan bilirkişi kök raporunda markanın davalının — olan dava dışı —- tarihli ——– markaların kullanıldığı, bu sebeple iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre; davalıya ait —- internet üzerinde yapılan inceleme ve davalı tarafından sunulan ticari kayıtlar ve faturalar üzerinde yapılan incelemede dava dışı — kullanıldığı ve —- bulunduğunun anlaşıldığı. Markanın kullanılması bakımından markanın tescilli sahibinin markayı bizzat kullanmasının aranmadığı, markayı—— kullandırması halinde bunun kullanma sayılacağının —- uyarınca hüküm altına alındığı. Dosya içerisindeki fatura ve belgeler incelendiğinde;— kadar marka kullanım bedeli faturaları ve markayı fiilen kullanan dava dışı —-kesilen marka kullanımından kaynaklanan faturaların mevcut olduğu. — yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı tarafından—-ibaresinin kullanıldığının belirtildiği. Davalı tarafından —- ibaresinin hem —– ismi olarak ve faturalarda ciddi bir biçimde —- içerisinde kullanıldığı anlaşıldığından, kullanmama nedeni ile iptal davasının reddine karar vermek gerektiği bu şekilde davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükümsüzlük davası yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
4-İptal davası yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 51,30 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022