Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/393 E. 2022/44 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/393 Esas
KARAR NO: 2022/44
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/11/2019
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-belirleme yolunda ilerlediğini,—- hizmet vermeye başladıklarını, müvekkil —– oluştuğunu, — hizmet vermeye başladığını — tarihli —— hizmet verdiği ——-adını—- değiştiğini, bunun üzerine söz konusu değişikliğin —– açılma izni belgesinde —– olarak yazıldığını, bugün iş süreçlerine etkin bir şekilde sürdürebilmesi için müvekkil ——- altında toplandığını—- —– her alanında ve bir çok ilde bulunduğunu, vekil —– ibareli ve esas unsuru markaların —— olduğunu, yaptığı yatırım harcadığı —– —-ibareli markalar yönünden tescil ve koruma bakımından öncelik hakkına sahip olduğunu ancak davalı yan müvekkilin marka olarak ——- ibaresini adına tescil ettirmemesinden yararlanarak söz konusu markayı haksız ve hukuka aykırı surette adını tescil ettirerek söz konusu markayı müvekkilin kendi adına tescil ettirmesini önüne geçmeye çalıştığını, müvekkil şirket iş bu markanın tescilinden — yılından beri tescilsiz bir şekilde kullandığını, —- nezdinde tescil ettirmek için müracaat ettiğinde söz konusu markanın davalı yan adına tescil edildiğini öğrendiğini, ——yazıldığında sadece müvekkil şirket haberleri çıktığını, bilindiği üzere —— bu halde tescilinin —– bahsedildiğini, bunun —– ile getirildiğini buna göre markanın eskiye dayalı öncelikle kullanıcısı o markanın gerçek hak sahibi olduğunu, —– kimse o markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikle hak sağladığını marka tescilden önce kullanılması halinde sicile kaydedilmesi açıklayıcı nitelikte olduğunu buna karşılık eskiye dayalı hak sahibinin olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikli olması gerekli olmadığını, davacı adına tescilli şekil markaları ile davalıya ait markanın —— ihtimali olduğu, davaya konu dava tescilli markaların tescilli olduğu emtialarda ——-ciddi kullanım olarak kabul edilen şekilde kullanılmaması nedeniyle iptaline karar verilmesini, davalı yan tamamen kötü niyetli bir şekilde müvekkil şirket tarafından ——- beri tescilli tescilsiz bir şekilde kullanılarak ayırt edicilik kazandırılan markalarının aynısını ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini müvekkil tarafından kullanılan —— emtialarda kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkil markasının —– bilinirliği ortak ibarelerin güçlü bir ayırt edici niteliğe sahip olması da davaya konu markaları müvekkil markalarıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer kıldığını müvekkil şirket markaları ile davalı yan markalarının tescilli olduğu, emtiaların aynı ——– olduğunu tüketicilerin markaların farklı firmalara ait olduğunu anlayabilmeleri mümkün olmadığını kaldı ki müvekkil şirket markasının toplumda ulaştığı bilinirlik her iki firmanın ——- ticari ilişkinin olduğu hususu dikkate alındığında müvekkilin markaların aynısını davalı arasında kötü niyetli bir şekilde tescil edilmesi nedeniyle tüketicinin her iki markasını ticari ve fiili bağlantı kurabileceğini açık olduğunu, davalının sayısız marka oluşturabilme imkanı varken müvekkile ait markalarını kullanarak iş bu markanın gerçek hak sahibiymişçesine tüketiciler nezdinde —– bağlantı kurulmasını sağlayarak haksız yararlanmaya ve haksız kazanç temin niyetin açık göstergesi olduğunu belirterek;—- markaların hükümsüzlüğünü, ——-markaların tıbbi hizmetler alanında kullanmama nedeniyle iptalini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından açılan hükümsüzlük ve kullanmama nedeni ile iptal davasına konu markaların her birinin bağımsızlığını koruması ve her marka yönünden iddia ve ispatların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ayrı ayrı dava konusu olması nedeni ile tefrik edilmiş, mahkememiz —-dosyasında açılan davacı tarafın —-numaralı marka yönünden eldeki bu davanın görülmesine bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
Davaya konu diğer markalar olan: —— ayrı ayrı tefrik edilerek yeni bir esasa kayıt edilmelerine karar verilmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markanın —– —— kullanımı ile ilgili haklarının çok uzun yıllardan beri müvekkili şirketine ait olduğunu, bu bağlamda dava konusu —- markasını koruma ve kötü amaçlı tescil başvurularını önleme amaçlı olarak tescil edilen bir marka olduğunu, —- tarihinden beri, Müvekkili şirket adına —-müvekkil şirket adına kayıtlıdır ve —- fiilen kullanıldığını, ayrıca müvekkilinin——- marka tescil başvurusu —- arasında yer alan—- kapsamında olup, adı geçen şirketin bu yöndeki —– tescil ve ilan edildiğini, bu kullanım;—–açıkça yer almaktadır. Ayrıca kullanıma ilişkin bilgileri ve belgeler ——- sunulacaktır. ——- Hatta takip eden dönemde, daha önce adı —- tarafından devralınmış ve bu —– ——ruhsata bağlandığını, marka sahibinin izni ile kullanılması da açıkça ciddi kullanım olarak kabul edildiğini, müvekkilimizin, Davacının geliştirdiğini ve bilinir hale getirdiğini iddia ettiği ——- markasını kötü niyetli olarak tescil ettirerek menfaat temin etmeye ihtiyacı olmadığını, ——- markası ile ilgili ilk tescil başvurusunu —- yaptığını, Daha sonrasında da kendi adına tescil ettirmiş olduğu bu markayı fiilen kullandığını, davacının önceye dayalı bir kullanım hakkının bulunmadığı, ——— markasının müvekkil tarafından fiilen kullanıldığı ve——- öngörülen —- boyunca kullanmama şeklinde bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını belirterek; Hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilen —- markasının koruyucu marka olduğu dikkate alınarak, asıl marka —– da halen kullanılmakta olması nedeniyle, davacını haksız ve mesnetsiz iddialarla açtığı iş bu marka hükümsüzlüğü davasının reddini, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait—- — markası — davalı tarafından kötü niyetli olarak tescil ettirilip ettirilmediği—- —- kullanılıp kullanılmadığı, kötü niyetli olması halinde hükümsüzlüğü, kullanılmaması halinde iptali davasıdır.
Mahkemizden alınan —– tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yapılan—— yapılan değerlendirmeler sonucu; —– ibaresi ile yaptırılan aramada tek bir sayfada toplam—sonuca ulaşıldığı, ulaşılan sonuçlarda —- ibaresini davacı ve davalının kullanımına yönelik herhangi bir sonuca ulaşılamadığı, —–Tescil tarihinden itibaren —– haklı bir sebep olmadan —— bakımından marka sahibi tarafından—- ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına —– kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Davalı —– markasını kullandığına dair resmi evrakları üzerinde herhangi bir veriye rastlanmamıştır. Davalı vekili ile yapılan görüşmede —-markası —- markasını korumak için tescil edilmiş bir alt markasıdır.——— kulanılmamaktadır. Şeklinde açıklamada bulunmuştur. Davacı adına —– tescilli olduğu, Davalı adına tescilli olup — talep edilen markalardan—— ilk tescil edilenin —tarihinde başvurusu yapılan —–tescil numaralı marka olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen diğer markalar bakımından —-anlamında yapılacak incelemenin kazanılmış hak nedeniyle —- etmeyeceği, Davacı adına tescilli olup —- anlamında red gerekçesi olabilecek markaların hiçbirinde ——- bakımından hükümsüzlüğünün istenebileceği,—— tarihli tescil bulunmadığından hükümsüzlük istenemeyeceği,— hüküğmsüzlüğe gerekçe olabilecek davacı markaları ——tescil sınıfı benzerliği ve markayı oluşturan kelimelerin iltbasa yol açabilmesi ihtimali nedeniyle benzerlik olduğu—- sonraki tescillerin başvurusunun yapıldığı dönemde davalı adına —- davalı adına tescil edilebilmiş olması ve davalı markalarının bu markalar ile birlikte seri marka sayılması nedeniyle —– tescil numaralı panamedica şekil, —- hükümsüzlük şartlarının oluşmayacağı, Davalının, davacının —–benzer görüp —- ettiği ancak daha sonra taraflar arasındaki itiraz ve marka tescili vaktasının karşılıllı itiraz ve davalara dönüştüğü, bu bağlamda tarafların kendi koruma alanlarını sağlama alma çabası içinde oldukları Dava konusu, markaların kötü niyetli olarak başvurulduğuna dair somut veri ortaya konulmadığından davalının kötü niyetli olmadığı, Somut olayda davalının —– markasının ——olduğu bu anlamda seri marka olgusunun gerçekleştiği,—- davacı tarafça kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyaya sunulan delilerin davalı markalarının tescilinden daha sonraki tarihlere ait olduğu, özellikle ——herhangi bir delil sunulmadığı,——–kullanım vakıasından söz edebilmek için ticaret alanında kullanılan işaretin —- kullanım şartı bulunduğu, davacının — ibaresini markasal kullanıma konu etmiş olmasının —- hükümsüzlüğü için yeterli olmayacağı, ——yıllık hak düşürücü süre öngördüğünden —- hükümsüzlük taleplerinin ileri sürülemeyeceği ,Davalının ——- markaları ile ilgili somut kullanım verisi sunmadığı, bu markaların —– markasının koruma/çevre markası olduğunu ayrıca ifade ettiği dikkate alındığında ————– iptal edilebileceği görüş ve kanaatlerine varıldığına dair raporunu sunmuşlardır.
—- tarihli ek bilirkişi raporunda sonuç olarak: Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler ve tarafların itirazları sonucu;.—- kök raporda yer alan kanaatimizi değişmemiş olup; davalı —- markanın hükümsüzlüğü için tescil engeli olabilecek markaların —- olduğu, sonraki tescillerin başvurusunun yapıldığı dönemde davalı adına —- davalı adına tescil edilebilmiş olması ve davalı markalarının bu —– birlikte seri marka sayılması nedeniyle —– tescil numaralı —– markaları bakımından —anlamında hükümsüzlük şartlarının oluşmayacağı, takdirin ve değerlendirmenin muhtereme mahkemeye ait olduğu,.———– —-adı olarak kullanımın da hizmet markaları bakımından markasal kullanım sayılabileceğinin içtihat edildiği, Kök raporda bu kararın eksik yorumlandığı ve davacı tarafın bu itirazında haklı olduğu, kök raporda ortaya konulan görüşün —- çeliştiği yönündeki itirazın da yerinde olduğu, davacının ——- ibaresini kullanmasının markasal kullanım ve eskiye dayalı hak tesis edeceği yönündeki —– hukuksal değerlendirmesinin muhterem mahkemeye ait olduğu, Davacının tıbbi hizmetler bakımından tescilli markası bulunmadığı yönündeki görüşün hatalı olduğu itirazı bakımından görüşümüz değişmemiş olup; —— yapılmış olup değerlendirme —verilerine dayanmakta olduğu, —– edilebileceği, —- İtirazlar bakımından kanaatimiz aynı kalmakta olup, — konusu markaların —– olarak tescil edildikleri, davalının da —- başlayan pek çok markayı tescil ettirdiği, Davanın konusu —-markası olmadığı dikkate alındığında bu davanın konusunu oluşturmayan —- markası ile ilgili var olduğu iddia edilen kötü niyetin dava konusu arkalara teşmil edilmesinin, kötü niyet olgusunun amacını çok aşacağı, Davalının kullanımların ile ilgili itirazlar —-kanaatimiz değişmemiş olup, davalının —- markaları ile ilgili somut kullanım verisi sunmadığı, bu markaların —- —–olduğunu ayrıca ifade ettiği dikkate alındığında Hükümsüzlüğü talep edilen markalar ——- olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —–biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Davalı ——- kullandığına dair resmi evrakları üzerinde herhangi bir veriye rastlanmamıştır. Davalı vekili ile yapılan görüşmede ——— kullanılmamaktadır. Şeklinde açıklamada bulunmuştur. Görüş ve kanaatlerine varıldığına dair tespit ve incelemeleri içerir raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı vekili davacı şirketin —– hizmet vermeye başladığını, davacının—— sayıda tescilli marka sahibi olduğunu, markaya uzun süredir harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırdığını, —- markası üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, davalı şirket tarafından davacının —- ibaresini tescil ettirmemesinden faydalanarak, hukuka aykırı bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, davaya konu davalı adına tescilli —— ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağının, davalı marka tescilinin kötü niyetli olarak tescil edildiğini, bu sebeplerle öncelikle markanın hükümsüzlüğüne ayrıca markanın —–dosyaları celp edilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi raporunca sunulan —- öncelikli ve üstün hak sahibi olduğu, davalının tescillerinin kötü niyetli olduğunun ayrıca davaya konu markanın —- hizmetlerde kullanılmadığı yönünde görüş bildirildiği, itiraz üzerine aldırılan —- tarihli ek raporda kök raporun tekrar edildiği, buna göre öncelikle hükümsüzlük talebi yönünden yapılan değerlendirmede, davacı şirket tarafından davaya konu —- uyarınca gerçek hak sahipliği ve markalar arasındaki benzerlik sebebiyle hükümsüzlük talepleri yönünden davaya konu ——tarihinde tescil edildiği, —-marka sahibi sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde bu duruma birbirini izleyen—- yıl boyunca sessiz kalmış ise sonraki marka tescili kötü niyetli olmadıkça markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez” denilmekle tarafların ortak olarak ——-alanında hizmet verdiği ve birbirlerinin markalarından ve kullanımlarından haberdar olduğu markanın tescil tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık —– yıllık bir süre olduğu, bu sebeple gerçek hak sahipliği ve benzerlik sebebiyle markaların hükümsüzlüğü talebinin ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki taleplerinin reddine, kötü niyetli tescil talebi bakımından ise kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük taleplerine sessiz kalma savunması ileri sürülemeyeceğinden mahkememizce kötü niyetli tescil iddiası nedeniyle yapılan değerlendirmede, ——sürekli ve istikrarlı kararlarında belirttiği üzere kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekir çünkü ——iyi niyettir, davacı şirketçe kötü niyete gerekçe olarak tarafların uzun yıllara dayalı olarak aynı sektörde faaliyet göstermeleri, davalının bunu bilmesine rağmen markayı kendi adına birebir aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini tescil ettirmesinin kötü niyeti olduğunu iddia etmiş, mahkememizce markalar karşılaştırıldığında, davacı şirketin —–markası ile davacı adına tescilli — markaları karşılaştırıldığında, davaya konu markanın başına —-baresi eklenmiş ise de, taraflara ait markalar arasında benzerlik olduğu açıktır ve tarafların aynı sektörde, —— faaliyet göstermeleri sebebiyle, bu benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa da sebebiyet vereceği bu sebeple davalının kötü niyetli marka tescilinde bulunup bulunmadığı yönünden yapılan incelemede, davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde — markasının —- beri davalı adına tescilli bulunan ve fiilen kullanılan —markası ile benzer olduğunu — markası üzerinde gerçek hak sahibinin davalı şirket olduğunu, buna ilişkin marka kayıtları da incelendiğinde, davalı şirket adına kayıtlı bulunan —–ibaresinden türetilerek davalı şirket tarafından —— konu edildiği, buna göre davacı şirketçe —- yılında kullanıldığı belirtilmişken davalı şirketçe — ibaresine çok benzer şekilde — markasının —- yılında tescil edildiği, davalı tarafından daha sonra kullanılan ve tescile konu edilen —- markasına benzer bir şekilde kullanmış olduğu — markasının davacının ilk kullanımda bulunduğunu belirttiği tarih olan —— önce olması sebebiyle marka üzerinde gerçek hak sahipliği bakımından davacı iddialarının kanıtlanamadığı, davalı şirketin ——ibaresi ve bu şekilde yaptırılan tesciller bakımından kötü niyetli hareket ettiğinin düşünülemeyeceği, bu sebeple kötü niyetli tescil sebebiyle hükümsüzlük iddiası bakımından da,kötüniyet iddiası ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerektiği, kullanılmama sebebiyle iptal talebi bakımından ise, — hangi hallerde markanın iptaline karar verileceği belirtilmiş olup, yine —-uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından —- ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.—-maddesi uyarınca markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması kullanma kabul edilir, buna göre; davalı şirketçe davaya konu edilen —-markasının kullanılıp kullanılmadığı yönünden yaptırılan —– raporunda markanın beş yıl içinde ciddi bir biçimde kullanılmadığı yönünde görüş bildirildiği, davalı ——yapılan incelemede sadece —- ibaresinin kullanıldığına dair herhangi bir sonuca ulaşılamadığı, yine ticari defterler üzerinde yaptırılan incelemede davalı tarafından —- kullanılmadığı, davalı şirketçe her ne kadar —-yönünden de kullanım sayılacağı yönünden de beyan ve itirazda bulunulmuş ise de——-, ——- olduğu——yönünden kullanım kabul edilemeyeceği yine gerek yasa koyucu gerekse —–uygulamalarda iptal talepleri bakımından kullanılmayan sicilde gereksiz yere yer tutan markaların iptal edilmesinin gerektirdiği, ayrıca marka kullanımının —– ciddi bir biçimde ara verilmeksizin beş yıl kesintisiz olarak kullanılması gerektiği belirtilmiş olmakla, davalı şirketçe —- ispat edemediği, — kullanılmasının davaya konu —– markası bakımından kullanma sayılamayacağı anlaşılmakla, kullanılmama talebi yönünden davanın kabulüne karar verilerek, neticeten davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-Hükümsüzlük talebi yönünden davanın reddine,
3-Kullanılmama nedeniyle iptal yönünden davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli —– ibareli markanın tescilli olduğu —–bakımından kullanılmama nedeniyle iptaline,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
5-Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine,
6-Davalı vekiline davanın red edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 301,50 TL tebligat ve müzekkere, 3.000,00 bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 3.345,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/2 ‘si olan 1.672,95 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 55,35 TL masrafın davanın kabul ve red oranına göre 1/2’si olan 27,67 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022