Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/325 E. 2023/129 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/325 Esas
KARAR NO : 2023/129

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı taraf adına —– numara ile incelemesiz patent belgesine bağlanmış buluşun, patent başvuru tarihinden önce yurtiçinde ve yurtdışında birçok firma tarafından imal edilerek kamuya arz edilmiş olduğu ve kanunda yazılı patentlenebilirlik şartlarını taşımadığının anlaşılmış olduğu iddia edilerek ilgili incelemesiz patentin hükümsüzlüğüne ve patent sicilinden terkinine, Hükümsüzlük şartları gerçekleşmediği takdirde, buluşun gerçek sahibinin müvekkil şirket olduğu iddia edilerek patent belgesinin müvekkil şirkete devrine ve müvekkil adına tesciline, Davalı taraf adına tescilli—- numaralı incelemesiz patent belgesinin müvekkil şirket aleyhine kullanılmasının ve 3. kişilere devri dahil her tür hukuki tasarrufun tedbiren önlenmesini temin zımnında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.

S A V U N M A:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar yurtdışında var olan ürünlere ait de olsa, önceki mevzuata uygun olarak verilen patent belgesinin tescilinin devamına, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmektedir. 08.10.2020 tarihli ikinci cevap dilekçesiyle de, her ne kadar yurtdışında var olan ürünlere ait de olsa, önceki mevzuata uygun olarak verilen patent belgesinin tescilinin devamına, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmektedir.

G E R E K Ç E / Dava; davalıya ait —-numaralı patente ilişkin hükümsüzlük davasıdır.Mahkememiz dosyasından aldırılan, 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak: 6100 Sayılı HMK madde 390/3. Maddesi uyarınca, tedbir talebinin kabulü için yaklaşık pat koşulunun arandığı, Dava konusu somut olay bakımından, —- numaralı “—–” ibareli incelemesiz patentin araştırma raporunun, davacının hükümsüzlük taleplerine konu yenilik ve buluş basamağı şartlarını içermemekte olduğuna dair iddialarına ışık tuttuğu ve yaklaşık ispat koşulunun sağlandığına dair raporunu sunmuştur.
Mahkememizce aldırılan 06/04/2021 tarihli raporda sonuç olarak; dava dosyasında ve ekinde yer alan bilgi ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacı delilleri karşısında, dava konusu —- sayılı incelemesiz patente ait tüm istemlerin yeni olmadığı veya buluş basamağı içermediği düşünce ve kanaatine ulaşıldığına dair raporunu sunmuşlardır.
Mahkememizce aldırılan 28/07/2022 tarihli ek raporda sonuç olarak; davalı vekilince dosyaya yeni bir belge sunulmadığı; tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin dosyaya hatalı dilekçeler sunmuş olduklarını öne sürdükleri; netice olarak; taraf itirazlarında kök raporumuzdaki görüşlerimizi değiştirecek vasıfta içerik bulunmadığı ve kök raporumuzdaki görüşlerimizi muhafaza ettiklerine dair ek raporunu sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
İncelenen dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı adına tescilli —- numaralı patentin başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olması ve kanunda yazılı patentlenebilirlik şartlarını taşımadığından hükümsüzlüğüne, terditli talep olarak ise, buluşun gerçek sahibinin davacı şirket olduğundan davacı adına devrini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu patentin davalının babası olan dava dışı —– tarafından bulunduğunu, patentin mevzuata uygun olarak verildiğini belirterek davanın reddini talep ettiği. Mahkememizce öncelikle ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi bakımından aldırılan 27/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda; yaklaşık ispat koşulunun hükümsüzlük iddiası yönünden gerçekleştiği yönünde görüş bildirdiği, mahkememizin esası yönünden aldırılan 06/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda ise davalıya ait —– numaralı patentin yeni olmadığı buluş basamağı içermediği yönünde görüş bildirildiği, mahkememizce davalının itirazları neticesinde dosyaya bir bilirkişi daha eklenerek aynı heyetten 28/07/2022 tarihli rapor alındığı, bu raporda da kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği, buna göre de; dava, davalı adına tescilli —– numaralı patentin hükümsüzlüğüne ve terditli olarak davacı şirkete devrine ilişkin olup, davaya konu patentin davalının iddiasına göre, davalının babası—–tarafından bulunduğu fakat, davalı adına tescil edildiği davacının iddiasına göre de davaya konu patentin tescil tarihinden önce kamuya sunulduğu ve patentlenebilirlik koşullarını taşımadığı iddiasına dayandığı, davaya konu —– numaralı patentin daha önce kamuya sunulup sunulmadığı ve patentlenebilirlik koşullarını taşıyıp taşılmadığı hususunun teknik ve uzmanlık gerektiren hususlardan olması sebebi ile mahkememizce öncelikle ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi bakımından aldırılan 27/02/2020 tarihli rapor ile davanın esası bakımından aldırılan 06/04/2021 tarihli rapor ile 28/07/2022 tarihli ek raporda, davaya konu patentin hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirildiği buna göre de, davaya konu patentin tescil tarihinin 2016 yılı olması sebebi ile hükümsüzlük hususunda 551 sayılı KHK. Nın uygulanması gerektiği, 551 sayılı KHK nın 129. Maddesinde patentin hangi hallerde hükümsüz kılınacağının belirtildiği, patentin tescili için yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşların patent verilerek korunacağının 5. Maddede hüküm altına alındığı bir patentin 551 sayılı KHK hükümlerine göre patent olarak tescil edilebilmesi için başvuru tarihinden önce kamuya sunulmamış olması ve tekniğin bilinen durumlarını aşan yeni bir patent olması gerekmekte olup, davaya konu —- numaralı patentin 1 ana istem ve buna bağlı 17 adet istem olmak üzere toplam 18 adet istemden oluştuğu, davacı tarafından hükümsüzlüğe konu olarak gösterilen —-sayılı dökümanın yayın tarihinin 13/04/1993 olduğu, yine davacı tarafından sunulan —- sayılı dökümanın da yayın tarihin 05/02/1991 olduğu bu yayınlar konusunda uzman bilirkişilerce karşılaştırıldığında davacıya ait davaya konu —- numaralı patentin —-numaralı bağımsız istemi ve buna bağlı —istemlerinin yeni olmadığı — no.lu istemin de araştırılmadığı özellikle —–no.lu bağımsız istemin yeni olmaması sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirildiği, davaya konu —– numaralı patentin yenilik ve buluş basamağı içermediği hususunun teknik ve uzmanlık gerektiren hususlardan olduğu bu konuda mahkememizce görevlendirilen konusunda uzman bilirkişi heyetinin bu yöndeki görüşü karşısında mahkememizce bilirkişilerce yapılan inceleme ve dosya kapsamı ile yine dosyadaki önceki bilirkişi raporu ile de aynı sonuca ulaşmış olması karşısında davaya konu —- numaralı patentin hükümsüz kılınması gerektiğine karar vermek gerekmiş patentin hükümsüz kılınması sebebiyle terditli talep olan davacıya devri hususunda da herhangi bir karar verilmesine gerek olmamış bu sebeple hükümsüzlük yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli —– numaralı patentin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 307,85 TL müzekkere, tebligat gideri 6.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.252,25 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair davacı vekillerinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.