Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/3 E. 2020/38 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/3 Esas
KARAR NO: 2020/38
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/01/2019
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan hükümsüzlük davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri —————- ibareli markayı oluşturarak dava dışı———— birlikte ——— tarihinde ———- kurduklarını, müvekkillerin —————- ibaresinde hak sahibi olmalarına karşı dava dışı ———- tamamen kötü niyetli olarak ——— no ile —————————ibareli marka tek başına adına tescil ettirdiğini, Müvekkillerinin —————————————- ibaresi üzerinde öncelik hakkı bulunmakta olup, gerçek hak sahibi olduklarını, nitekim, müvekkillerinin —————– kurucuları olup,————————ibareli markayı oluşturanlar olduğunu, ancak, tamamen kötü niyetli olarak dava dışı————— adına ——————— ibareli markayı tescil ettirmiş ve daha sonra da davalı ————devir ettiğini, davalı yanın da müvekkillerinden——————- söz konusu markanın gerçek hak sahiplerinden biri olduğunu bilmesine karşın müvekkilinin sahte imzalar ile toplanan ————–kararları ile yönetimden çıkardığını, hatta söz konusu —————– toplantısında müvekkilerinden———– da imzası taklit edildiğini, dolayısıyla, tamamen kötü niyetli olarak müvekkillerinin gerçek hak sahibi olduğu marka ilk önce tescil edilmiş, akabinde kötü niyetli olarak devir edilmiş ve müvekkillerinden ————— yönetimden çıkarıldığını, davalı yan tarafından sahte imzalar ile toplanan genel kurula ve genel kurul kararlarına karşı dava açma hakkını saklı tuttukların bu nedenle davalı yanın ————————ibareli markasının 6769 SAYILI SINAİ MÜLKİYET KANUNUN 6/3 Maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini bu nedenlerle Davalı adına tamamen kötü niyetli olarak ————- tarih ve —————- no ile tescil edilen ———————————– ibareli markanın 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 6/3 ve 6/9 maddeleri gereğince hükümsüzlüğüne, ———————sicilinden terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli —————— tescil numaralı ——————————–markası hükümsüzlüğüne talebine ilişkindir.
——————- müzekkere yazılmış ve davalı———————–kayıtları celbedilmiştir.
——————— dava konusu ———————– no.lu marka kayıtları celp edilmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı kendisini vekil ile temsil etmiş ve cevap dilekçesinde özetle: bahsi geçen markanın davalılar tarafından tescil edilmiş olsaydı dahi, onlar tarafından kullanılmadığı ve tanıtılmadığı, o dönemde tanınmış bir marka olmadığı için de yine davalılar davasında haklı olmayacağını, bahsi geçen markanın tescil öncesinde ve sonrasında kendileri tarafından kullanıldığına, maruf olduğuna dair de ispata yarar bir belge ve bilgi de bulunmadığını, kaldı ki bu kullanımın kanun ve mevzuata göre esaslı bir kullanım olması gerektiği de açık olduğunu, marka sahibinin de bu tanınmışlıkda hak ve pay sahibi olmasının, davacılara ait olduğunun bilinmesi gerekmekte oduğunu oysa böyle bir durumun olmadığını, Buna göre İlgili markanın ———— adına kullanıldığı, ————— söz konusu markayı tanıttığı vb hususları da açık olduğunu, söz konusu markanın, bulunduğu bölgede başarılı çalışmaları ile, özellikle de spor camiasınca tanınan ve bilinen bir marka haline gelmesinde asıl hak sahibi olanlar davalı müvekkili dernek ve yetkilileri olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamı, davalı derneğe ilişkin Defterler de incelenerek, dava konusu marka üzerinde tescilinden önce gerçek sahibi olup olmadıkları, davalının marka tescilini kötü niyet kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarının tespiti için taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda, bilirkişilerden rapor düzenlenilmesine karar verilmiştir.
Davacı tanıkları ——— davalı tanıkları —————— tarihli celsede dinlenilmiştir.
Bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan ————- tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya içindeki verilerden, hükümsüzlüğü talep edilen ve davalı —————– kurucularından ——— tarafından kuruluş öncesinde; ———————-tarihinde ———————markasının tescili için ———————- ile başvuru yapıldığı, başvuru öncesinde davacıların söz konusu markayı —————-yoğun olarak kullanan piyasada bilinir hale getirdiğinin tespit edilemediği, başvuru ücretlerinin dava dışı———–tarafından ödendiğinin, markanın ——————— kuruluşundan sonra dernek faaliyetlerinde kullanılmış olduğunun tespit edilmiş olup, davacıların —————– markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunun tespit edilemediği, dava dışı —————- daha sonrasında marka haklarını devri alan ————————— kötü niyetle markayı adına devri ve tescil ettirmiş olduğuna dair yeterli veri olmadığı, bu nedenle davalının kötü niyetinin mevcut olduğuna dair bir tespit yapılamamakla beraber buna ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğuna dair raporlarını sunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, bilirkişiden alınan rapor birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda ———- tarihinde —————— markasının tescili için ————— kod no ile başvuru yapıldığı, başvuru öncesinde davacıların söz konusu markayı —————- yoğun olarak kullanan piyasada bilinir hale getirdiğinin tespit edilemediği, başvuru ücretlerinin dava dışı ——– tarafından ödendiğinin, markanın —————-kuruluşundan sonra dernek faaliyetlerinde kullanılmış olduğunun tespit edilmiş olup, davacıların——————- markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunun tespit edilemediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu ve sunulan belgeler, dosya kapsamı incelendiğinde davalı ——————- dava dışı şahıslarla birlikte davacılar ve davalı tarafından kurulduğu, kulüp karar defterinin incelenmesinde, kulübün isminin sonradan ———— olarak değiştirildiği, dava konusu ——–tescil nolu markanın üyelerden dava dışı——–adına kayıtlı iken bila bedel kulüp adına devir alınmasına karar verildiği, bilirkişi raporunda davalı ——– aldığı kararlara örnekler verildiği, dava konusu markanın devrinin ————–kararlarında yer aldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle irdelenmesi gereken husus gerçek hak sahipliği ilkesidir.6759 sayılı SMK ‘nun 6/3. Maddesinde gerçek hak sahipliği ilkesi düzenlenmiş, ”Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
Dosyaya sunulan delillerden ve davalı kulübün karar defterlerinde alınan kararlar incelendiğinde dava konusu markanın davalı ———— kuruluş aşamasında da yer alan davacılar tarafından kullanılması ile piyasada bilinir hale getirildiği ispatlanamamıştır. Dava konusu markanın sonradan ismi değiştirilen ————– adına oluşturularak dernek adına kullanıldığı ve dernek tarafından alınan karar doğrultusunda adına marka tescil ettirilen dava dışı ————– tarafından davalı derneğe devredildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ve dava dilekçesine ekli belgelerin değerlendirilmediği belirtilmiştir. Dava dilekçesine ekli belgelerin tarihleri incelendiğinde dava konusu markanın başvurusundan önceki döneme ilişkin olmadığı, kaldı ki davacıların şahsi kullanımına ilişkin değil dernek kullanımına yöneliktir ve davacıların gerçek hak sahipliğine ilişki delil olarak değerlendirilemez.
İkinci olarak davacının iddiası dava konusu markanın ilk tescil ettiren dava dışı ———– tarafından kötü niyetli olarak tescil ettirildiği ve kötü niyetli olarak davalı şirkete devredildiğidir. 6759 sayılı SMK ‘nun 6/9. Maddesinde kötü niyetli tescilin nispi red nedeni olarak düzenlenmiştir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir. Kötü niyetli tescil olması durumunda markayı devralanında kötü niyetli tescilden sorumlu olacağı fakat dava dışı——– daha sonrasında marka haklarını devri alan davalının kötü niyetle markayı adına devri ve tescil ettirmiş olduğuna dair yeterli veri olmadığı gibi markayı ilk tescil eden dava dışı—————– tanık beyanlarına göre markayı şahsi olarak kullanmadığı kulüp adına kullandığı,daha sonra da yine davalı ———- devrettiği bu hali ile kötü niyetli tescil olarak değerlendirilemeyeceği, davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen marka üzerinde gerçek hak sahipliği dava konusu markanın kötü niyetle tescil edilip edildiğine kanaat edinilmediği bu nedenle sabit olmayan davanın reddi gerektiğinden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 10,00 TL Harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 4.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2020