Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/28 E. 2021/58 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/28 Esas
KARAR NO: 2021/58
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/02/2019
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunanMarka(Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının —- olduğunu,davacı —— ettiğini,davalı —- —– ancak kötü niyetli olarak —-yılında — kendi adlarına tescil edilmesini talep ettiğini, davalı —– müracaatından —– olan davacı —- edildiğini, Davacının —- yılından beri kullandığını bile bile kötü niyetle kendi adlarına tescil ettirdiğini, Davalı —– haksız, kötü niyetli tescilinin hükümsüzlüğü ve tescilin sicilden terkini için maddi ve manevi tazminat haklar saklı kalmak üzere Dava konusu —- davalı dernek adına tescilli —-Markanın tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verilmek sureti ile sicilden terkinine, davanın kabul edilerek —— yayın yapan —– birinde yayın ve ilanına, masrafların davalıdan tahsiline,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerekeceğini, davalı—- yaptığını,bu dönemde —-tasarımının dava dışı —– defa davalı —- marka kullanım ve tescil sözleşmesinin yapıldığını,bu sözleşmeye istinaden markanın —- tarafından kullanılmaya başlandığını ve —- istendiğini bedava konusu —- davalı adına tescil edildiğini,yolsuz ve hukuka aykırı bir tescilin söz konusu olmadığını,—- sözleşme yaptığını,bu sözleşme bittikten sonra da bu defa davalı —- ile sözleşme yaparak markanın kullanımını ve dernek adına tescili için yetki verdiğini, tescil ile beraber ——– sayılı dosyasında davanın görüldüğünü, özetle tescilli markasını kullandığı için davalı ——–karar verildiğini dolayısıyla iş bu davanın dayanaktan yoksun olup,reddinin karar verilmesi gerektiğini ayrıca tüm maddi ve manevi talep ve dava haklarının saklı olduğunu ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli olan—– markanın hükümsüzlüğü – sicilden terkini ile kararın ilanı davasıdır.
— marka üzerine tedbir kararı verilmiş ve bu husus ta —– müzekkere yazılmıştır.
Mahkememiz —tarihli duruşmada tercüman bilirkişisi — tarafların tanıklarının yeminli beyanları alınmıştır.
Davacı tanığı — bilirkişi vasıtası ile alınan ifadesinde; — kullanım sözleşmesi başlıklı imza benimdir. Bana gösterilen markanın —- – hatırlamıyorum ayrıldım. — yıl içerisinde bana gösterilen — —-idi. Ben de yardımcısı idim dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan imzaladığı sözleşmeyi federasyonun onayına sunup sunmadıkları, —- da davacı— adına söz konusu —- kullanmadığı tanıktan soruldu. Tanık tercüman bilirkişisi vasıtası ile beyanında: —- sözleşme imzalandı —– onayına sunulup sunulmadığını bilmiyorum. ——- nedenle bu sözleşmeden davacı—- haberi olup olmadığını bilmiyorum.—– katıldığı etkinliklerde davacı—– kullanıyordu” beyanda bulunmuş. Davacı tanığı — bilirkişisi vasıtası ile alınan ifadesinde; — —- soruldu. Davalı tercüman bilirkişisi vasıtası ile : —- uzatılacağını söylediler ben de imzaladım. Yönetimlerdekilerin bu sözleşmelerden haberleri varmıydı yokmuydu bilmiyorum ama olması gerekiyordu. — kollarından biridir mesela kadın kolları da var hepsi ayrı birimlerdir dedi. Tercüman bilirkişisi vasıtası ile davacı vekili talebi üzerine tanıktan —-etkinliklerinde, —- —kullanıp kullanmadığı soruldu Tanık tercüman bilirkişisi vasıtası ile:—–yaptı. bana gösterilen markadaki— olarak kullanıyordu dedi. Davalı vekilinin talebi ile tercüman vasıtası ile yapılan sözleşmelerden — kendi adına mı yoksa meclis adına mı biligi verilmediği soruldu: Ben kendim —yaşıyorum toplantılara — gelirdim. Kendim yapılan sözleşmeler hakkında davacı — vermedim. — vermediğini bilmiyorum, bilgi verdiğine inanıyorum” beyanda bulunmuştur.
Mahkememiz — tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan — tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; hükümsüzlüğü talep edilen markasının —— bizzat kullandığı, tarafların aynı alanda faaliyet gösterdikleri, eğitim —- düzenledikleri, birbirlerinden ve birbirlerinin faaliyet ve kullanımlarından haberdar oldukları göz önüne alınarak davalının hükümsüzlüğü talep edilmiş olan marka başvurusunu kötü niyetle yaptığına ilişkin takdiri mahkemeye ait olmak üzere görüşünü belirtir raporunu mahkememize sunmuştur.
Dava, davalı adına tescilli — numaralı markanın gerçek hak sahipliği ve kötü niyetli tescil nedeni ile hükümsüzlüğe ilişkindir.
Davacı vekili tarafından davalı adına tescilli dava konusu —- bizzat davalı dernek başkanı tarafından kullanıldığını, dava konusu —davacı—- yazı yazıldığını, tescil işlemleri için davalı—görevlendirildiğini. Fakat tescil işleminin kasıtlı olarak gerçekleştirmediğini. —- yılında seçildiği davalı —- sonra dava konusu — niyetli olarak davalı dernek adına tescil ettirdiğini bu nedenle dava konusu —- gerçek hak sahibinin davacı —- olduğunu ve tescilin kötü niyetli olarak yapıldığını iddia ederek hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu — tasarımının dava dışı — ait olduğunu, —-kullanımının——- tarihli sözleşme ile dava — davalı dernek tarafından kullanılmasına ve dernek adına tesciline karar verildiğini, tescilin yasal olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların ——– celp edilmiş, tanıklar dinlenmiş, taraflarca sunulan deliller ile birlikte dosya bilirkişiye tevdi edilmiş rapor aldırılmış tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlık davaya konu davalı adına tescilli —- içerisinde yer alan—–sürenin sonunda sözleşme yenilenmemesi halinde kendiliğinden yenilenmeyeceğinin belirtildiği, sözleşmeler altındaki imzaların inkar edilmediği, buna ilişkin bir iddiada da bulunmadığı buna ilişkin sözleşmelerin geçerli olarak kabulünün gerektiği, davaya konu ——-dava dışı —- tarafından belli bir süre ile sınırlı tutulmak üzere davacının kullanımına izin verildiği, yine davacı —– tarafından davaya konu —– yazı hazırlandığı fakat bu yazının gereği olarak herhangi bir tescil başvurusunda bulunulmadığı, dava dışı —- arasındaki sözleşme tarihlerinin dolmasından sonra bu defa — dava konusu — davalı —- tarafından kullanılması ve dernek adına tescili hususunda anlaşmaya varıldığı, bu anlaşmadan yaklaşık —sonra davalı —- tarafından davacı — tarihli yazıda; dava konusu—-davalı dernek tarafından kullanılmaya başlandığını ve tescil için başvuruda bulunulduğunu, bu nedenle davacı —— tarihli cevabi yazıda ise, genel kurula—– değişimi için tavsiyede bulunalacağı davalı —- başka—- davacı — kullanılması hususunda değerlendirilebileceğinin belirtildiği, tüm bu sözleşme ve yazışmalar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu — emek ürünü olduğu,—- gerçek hak sahibinin dava dışı —- ve süre ile sınırlanmak kaydı ile gerçekleştirildiği, davacı —- adına tescili için —- herhangi bir yazılı ve sözlü görüşmesinin olmadığı, davaya konu —– davacı —- adına tescili için davacı tarafından—- hazırlanmış ise de bu yazının gereği olarak hiç bir çaba ve girişimde bulunulmadığı, yine davacı ile davalı arasında yapılan yazışmalarda davacı —- davalı derneğe vermiş olduğu —- tarihli cevabi yazıda, dava konusu—- davalı adına tesciline ve kullanımına rıza gösterildiği, davacının dava konusu —- bir marka yaratmak amacı ile sürekli bir biçimde kullanma niyeti ve çabası olduğu yönünde dosyada somut delil olmadığı, dava konusu —- yaratıcısı dava dışı— tarafından davalı—- adına kullanım ve tesciline rıza gösterilmesi karşısında davacı —– üzerinde gerçek hak sahibi olmadığı, kullanımın marka olmadan ziyade geçici olarak faaliyetlernde kullanıldığı bu nedenle dava konusu — üzerinde davacı—- gerçek hak sahibi olmadığı kanaatine ulaşıldığı, her ne kadar bilirkişi raporu ile davaya konu —- davacı tarafından markasal olarak kullanıldığı ve hak sahipliğinin davacıda olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de,yukarıda belirtilen gerekçelerle açıklandığı üzere gerçek hak sahipliğinden söz edilemeyeceğinden bu yönü ile bilirkişi raporuna itibar edilmediği, kötü niyetli tescil iddiası yönünden —– davaya konu —–şeklindeki ——- yaratıcısı tarafından — tarihli sözleşme ile davalı —– verildiği ve tescilin bu sözleşme kapsamında gerçekleştirildiği, yine davacı tarafından davalıya gönderilen —- tarihli yazıda da bu tescile —- rıza gösterildiği, tescil aşamasında da tescilden haberdar olunduğu halde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davalı dernek başkanı ile davaya konu —- yaratıcısı —–daha sonraki tarihlerde evlenmiş olmasının tek başına kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceği,asıl olan iyi niyet olup, kötü niyeti iddia edeninin bunu ispat etmesi gerekmekte olup,kötü niyet idiiasının ispatlanamayacağı, bu nedenle yukarıda belirlilen gerekçelerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik
alınan 14,90 TL Harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL
ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 340,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile
davalıya ödenmesine
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere
iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2021